ÇANAKKALE'DE BEN VARDIM
İster miydim Anadolu işgal edilsin?
İster miydim ordular dağıtılsın?
İster miydim padişah teslim olsun?
İstemezdim, böyle olsun istemezdim.
Anadolu harap, bitap bir haldeydi.
Türlü katliamlar yaşanmaktaydı.
İnsanımın koruyanı, kollayanı yoktu.
Sonunda İngiliz gemileri Çanakkale'ye geldi.
Alman komutan Liman Von Sanders Türk birliklerinin başındaydı.
Tabyalar savunmasızdı, ateş hattındaydı.
Düşman çok güçlüydü, kayıplar artmıştı.
Siperler gerilere, daha gerilere çekilmişti.
Ben geldim Çanakkale'ye insanlar beni tanıyorlardı.
Liman Von Sanders bir cephe sana yeter mi dediydi?
Ben hayır dedim, bütün cephelerin komutanlığını bana vermelisiniz.
Dediğim aynen oldu, Çanakkale'de ben vardım.
Geceleri uyku tutmazdı beni.
Atıma bindiğim gibi dörtnal uzaklaşırdım.
Düşman sabaha karşı nereden çıkartma yapar.
Bunun planını yapar, önlemini alırdım.
Çanakkale'de dört - beş gün uyumadığım olurdu.
Bir gece saat iki sularıydı.
Birliğime geri döndüm ve emrimi verdim:
Conkbayırı'na beş yüz asker çıkarın, mevzilensinler.
Aman komutanım, dedi, diğer subaylar.
Orası kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerdir.
Ne gereği vardır orada beş yüz askerin.
Bir asker bile gitmese daha doğrudur.
Siz dedim, beş yüz askeri gönderin.
Evet, dediler, gönderdiler.
Sabaha karşı Anzaklar Conkbayırı'ndaydı.
Ama ben de Türk Askeri'nin yanındaydım.
Kılıcım sağ elimdeydi, tabancam sol elimde.
Bütün bir gün savaştık can siperhane.
Yıkılmadık, yenilmedik, galip gelen biz olduk.
Kazanan biz, yenilen İngiliz oldu.
KARANLIK BENDEN KORKTU
Ben aydınlığım, çağdaşım, medeniyetim.
Geleceğe yönelik güzel duygular içindeyim.
Yeni yıllar, yüzyıllar, bin yıllar,
Benim için, yarınki gün gibidir.
Evrenseldir duygular, sonsuza dek geçerli.
Bir bütündür fikirler, beyinlerde gizemli.
Ben isteseydim bir çağ açıp bir çağ kapatmaz,
Gücüm vardı, yüz çağ açıp yüz çağ kapatırdım.
Anadolu, boğazına kadar karanlığa batmıştı.
Sevr Antlaşması Türk insanı için, idam fermanıydı.
Ben bir kükredim, yer , gök inledi.
Dünya benim eşsiz haykırışımı dinledi:
Siz kim oluyorsunuz, vatanımı nasıl işgal edersiniz?
Yüz binlerce askerle geldiniz, topunuzla, tüfeğinizle.
Bakın benim askerim yok, topum, tüfeğim yok.
Yokluktan çıktım ben, gerekirse yoktan var ederim.
Padişahın idam fermanı,
Demokles'in kılıcı gibi sırtımdaydı.
Anadolu halkı içerden vuran
Bu gücün farkındaydı.
Rütbelerim sökülmüştü, bir er durumundaydım.
Doğu Orduları Komutanı Karabekir Paşa,
Emrinizdeyim efendim, dedi.
Sonra bütün komutanlar bağlılığını bildirdi.
Osmanlı diye bir milllet yoktur.
Osmanlı bir hanedanın adıdır.
Büyük Selçuklu Devleti parçalanmış,
Buradan Anadolu Selçuklu Devleti oluşmuş.
Yıllarla o da parçalanıp, beyliklere dönüşmüş.
Osman Gazi'nin kurduğu Osmanlı Beyliği ortaya çıkmış.
Osman Gazi, ben Türküm, diye öğünürdü.
Orhan Gazi, babam ve ben Türküz, derdi.
Onların oğulları da Türktü.
Akınlar yaptılar Avrupalı ürktü.
Fatih Sultan Mehmet Türklük adına İstanbul'u fethetti.
Yavuz Sultan Selim ilk Türk halifesiydi.
Avrupalı, barbar Türkler geliyor, deyip korkardı.
Sonra Kanuni Viyana'yı kuşattı.
Son Osmanlı padişahı Vahdettin bir Türktü.
Belki sen bir şeyler yaparsın deyip,
Beni Anadolu'ya göndermişti.
Ordu müfettişi olarak Samsun'a çıktım.
Erzurum ve Sivas Kongrelerini topladım.
Yurdun kurtuluşu yolunda önemli bir adım attım.
Karanlık benden korktu, aydınlığı istemedi.
Aydınlığı istemeyen karanlığı paramparça ettim.
BEN MUSTAFA KEMAL ATATÜRKÜM
Ben bu vatanı kurdum.
Savaştım, zafer kazanmadan,
Barış antlaşması imzalamadım.
Zaten tarih hep benden yana oldu.
Ben bir Osmanlı subayıydım.
Padişahın iradesine asla karşı gelmedim.
Ama o, benim tacıma, tahtıma dokunmayın,
Anadolu'da ne isterseniz yapın, dedi.
Padişah Vahdettin böyle demese bunlar olmazdı.
Anadolu'da böylesine kıyımlar yaşanmazdı.
Ordular dağıtılmıştı, silahlar toplanmıştı.
Asker evine, köyüne gönderilmişti.
Güneyde İngilizlere karşı zafer kazandım.
Doğuda Rus ordularını durdurdum.
Halk arasında adım saygıyla anılıyordu.
Çanakkale'ye geldiğimde dünya beni tanıyordu.
Benim adım Mustafa Kemal Atatürk.
Damarlarında Türk kanı akan herkesin Mustafa'sıyım.
Ödün vermez yüreğim, bükülmez bileğim.
Ben Türküm diyen herkesin Kemaliyim.
ATATÜRK'ÜN ARAMIZDAN AYRILDIĞI YAŞTAYIM
Gökyüzünde şimşek çaktı.
Yeryüzüne yıldırım düştü.
On yıl boyunca araştırdım.
Gerçekleştirdikleri olağanüstüydü.
Dünya tarihinde tekti.
Ey sen büyük komutan!
Ey sen büyük devlet adamı!
Seni saygıyla anıyorum.
İnsan olmanın bilincinde olan
Herkesten bu saygıyı bekliyorum.
Yıllar geldi, yıllar geçti.
Aradan 78 yıl geçti.
Yaşadığı yıldan bunca yıl sonra,
Adı saygıyla anılan bir başka komutan,
Devlet adamı var mı?
Sen ki sekiz yıl annen Zübeyde Hanım ve kardeşin Makbule Hanım'dan ayrı kaldın.
Varını, yoğunu bu vatan için ve gelecekte kuracağın Türkiye Cumhuriyeti için feda ettin.
Nasıl Çanakkale'de üçüncüye sıtmaya yakalanmıştın ve doktor vücuduna aşırı kinin enjekte etmişti.
Yakınında bulunan subaylara ya gider ya gelir demişti.
Sen gitmedin geldin, benim refah ve mutluluğum için, direndin.
Kurduğun Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan ve seni tanımayanlar var.
Bunlara tavsiyem yaşadığı için, Mustafa Kemal Atatürk'e şükretmeleridir.
Bir cami yaptıranın adını hayır, dua ile anarsın da
Cumhuriyet kurulduktan sonra yüzlerce cami yaptıran ve
Yaptırılmasına ön ayak olan
Atatürk'ü neden sevmezsin?
Serdar Yıldırım