turgutkuzan , kusura bakmayın ama sizin gibilerin düşünceleri gerçekçi ve geçerli olsaydı zaten bugün avrupa birliğini konuşuyor olmazdık.
Her konuya yerli yersiz dini alet ederek yapılan ve ortaya konan düşünceler ancak bugünkü islam ülkelerinin durumuna getirebiliyor.
Avrupa bu tarz düşünceleri orta çağda bıraktı ve bakın durumlarına, dinsiz dediğimiz Çin ve Japonya'nın durumu da ortada.
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.
Herhangi bir konuda değerlendirme yaparken bir parçaya odaklanıyoruz.
Parçaya odaklanmak geneli görmemizi engelliyor."Japonya cenazesinin kaldırılmasını bekleyen bir ülkedir." tanımlaması yapsam, bir çok kişi hiç düşünmeden Japonya'daki teknolojik gelişmelerden bahsedip
beni saçmalamakla itham edecektir. [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] linkinde Japonya ile ilgili paylaştığım VERİLERİN düşüncelerimi DOĞRULADIĞINI gözönünde bulundurursak,
Japonya'nın örnek ülke olarak gösterilmesinin SAÇMA olduğu ortaya çıkar.Benzer durum Çin içinde geçerlidir. Çin'de 3-5 eyalet sanayileşmiş durumdadır.
Çin'in çok büyük bir kısmı geri kalmış ülkelerle aynı düzeydedir. Sanayileşmiş 3-5 eyalete bakarak Çin'i örnek ülke olarak göstermeye kalkarsanız hata edersiniz.
İslam dini, hayatın her alanını düzenleyen bir dindir. Yersiz olduğu hiç bir husus yoktur.Biz SADECE Avrupa birliğini konuşmuyoruz.
Türk birliğini, İslam birliğini, Asya birliğini, Afrasya birliğini vs. de konuşuyoruz.
Forumda zaman zaman paylaştığım şu ifadelerimi hatırlatmak ihtiyacı hissediyorum.
Toplumumuzda çok güçlü bir iletişim mevcuttur, sadece iletişim sağlıklı değildir.
Biraz daha NET söylemek gerekirse toplumumuz ERGENLİK DÖNEMİNE girmiştir.
Bilindiği gibi ergenlik dönemlerinde ebeveynler ile ergenlik dönemine giren arasında sağlıklı bir iletişimin kurulması çok zordur.
Siyasetçiler, öğretmenler, doktorlar vs. toplumun ebeveynleri konumundadırlar.
Toplumun geri kalan kısmı ise ergenlik dönemini yaşamaya başlamıştır ve ergen insan özelliklerini göstermektedir.
Diğer bir deyişle toplumumuz kimlik bunalımı yaşamakta ve kimliğini tanımlamaya/kabul ettirmeye çalışmaktadır.
Daha önce çocukluk döneminde olan toplumumuz, siyasetçilerin, öğretmenlerin, doktorların vs. sözünden çıkmayan bireylerden oluşurken, artık özgürlüklerine sahip çıkma çabasındadırlar.
Gerçekçi bulmadığınız sözlerimin altını çizerek belirtebilir misiniz?