Aziz Nesin'den Atatürk'e

Çevrimdışı şafakgergin

  • B Grubu
  • 898
  • 677
  • 898
  • 677
18 Ağu 2007 12:53:26
                 Aziz  Nesin'in   Atatürk'e  hitaben  yıllar  önce  yazdıkları,  güncelliğini  hiç   kaybetmemiş. Kısaltarak  naklediyorum:
    'Atam,  hala  yaşıyorsak;  edepsizlik  sayesinde!
     Altı  oku  soruyorsan,  politika  dehlizinde!
     Yobazlarla   gericiler, onlar  bizden  daha  zinde!
     Halkçılıkla  devletçilik: Anlatamam  çok  hazin  de...
    Çoktan  beri  sahteciler,  ağır  çeker   her  vezinde!
    Tek  umut  var, o  da  yalnız,  Amerikan  dövizinde!
    Sorma  Ata'm, halimizi, hal mi  kaldı  anlatacak...
    Yata   yata  çok  yorulduk,  tatil  yaptık, izindeyiz!
    Hocamız  var, hacımız  var, uçan  kuşa  borcumuz  var,
         Geçeceğiz   Avrupa'yı  ama   şimdi  izindeyiz!
    'Türk  Milleti   çalışkandır'. Biz de  senin  tezindeyiz,
      Dinlenmekten  yorulduk da,   onun  için  izindeyiz!
      İlerledik   Ata'm  öyle,  şimdi   görsen  tanıyamazsın,
     Arasan da  bulamazsın,  Amerikan  tarzındayız,
    Bugün  değil,  bu  yıl  değil,  çoktan  beri  izindeyiz!
    Hani,  'Türk,  öğün,  çalış,  güven'  demiştin  ya...
     Biz  ilkinde  takılıp  kaldık,  çalışmaya  zaman   kalmadı.
    Her  sabah   güne  başlarken,  'Türküm,  doğruyum,  çalışkanım'
    Diye  bağıran,  geri  ve  tembel   nesiller  yetiştirdik.
    O  gün  yadıklarını,  bugün   ağza  alamayacak  haldeyiz.
   Seni   aşmaktan  vazgeçtik,  sana   ulaşamıyoruz   Ata'm.
   Şu   'izindekiler'in   listesini  bir  görsen,  inanamazsın  Ata'm;
   Kendini   tanıyamazsın. Bağışla  bizi... 
   İzindeyiz   Ata'm...!


     Yüzbinlerce  şehit  vererek   kurduğumuz, Türk  gençliğine  emanet   ettiğin    cumhuriyete   artık  yeterince   sahip  çıkılamıyor. Atatürk   Cumhuriyet'i   yerine  Ilımlı  İslam  Cumhuriyet'i  getirilmesi   olasılığı   var. Başörtüsü   türbana  dönüştü; yakında, türbanın  peçeye   dönüşmesinden   korkuyoruz.
     Sen  bizi  kapitülasyonlardan  kurtarmıştın; şimdi  ekonomimiz  tamamen  yabancı   kontrolüne  girdi. Artık,   zaferler  askerle   kazanılmıyor; oylar   dahil  herşey   alınabilir   olunca,  ülkeler   sermaye   tarafından    rahatça   işgal  edilebiliyor.
           'Siyasi   ve  askeri   zaferler   ne   kadar   büyük  olurlarsa   osunlar,  iktisadi  zaferlerle   desteklenemezlerse   payidar  olamazlar' demiştin;  ama  artık,  siyasi   zaferler de   parayla   kazanılıyor.
       
       'Türk   tarihi   tetkik  olunursa,  bütün   yükseliş   ve  alçalış  sebeplerinin   bir  iktisat  meselesinden  başka   olmadığı   anlaşılır'
demiştin;  ama   şimdi  ekonominin   iyiye  gittiği  söylenirken,  ülkemizden   toprak   isteyenler   gittikçe   güçleniyor. Cumhuriyet'i  kuran  silahlı  kuvvetlerin  bile,  bütünlüğümüzün   hiç  bu  denli  risk  altında  olmadığını   söylüyor.

      Atam, şimdi   siyaset,  ekonomiden  daha  önemli  hale  geldi. Aynen, İstiklal   Savaşı'nda   olduğu  gibi.
       
      Atam,   izinden  geldik;  şimdi   dizindeyiz.




                                                                Yaman  Törüner
                                                               Milliyet  Gazetesi
                                                               18.08.2007
                                                                (Alıntı  Yazısı) 
             

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 20 Ağu 2007 01:09:15
ATATÜRK'TEN SON MEKTUP

Siz beni halâ anlayamadınız .
Ve anlamayacaksınız çağlarca da...
Hep tutturmuş "Yıl 1919, Mayıs'ın 19'u" diyorsunuz.
Ve eskimiş sözlerle beni övüyor, övüyorsunuz .
Mustafa Kemâl'i anlamak bu değil,
Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil.

Bırakın o altın yaprağı artık,
bırakın rahat etsin anılarda şehitler.
Siz bana, neler yaptınız ondan haber verin.
Hakkından gelebildiniz mi yokluğun, sefaletin ?
Mustafa Kemâl'i anlamak yerinde saymak değil.
Mustafa Kemâl'in ülküsü, sadece söz değil.

Bana, muştular getirin bir daha,
uygar uluslara eşit yeni buluşlardan..
Kuru söz değil, iş istiyorum sizden anladınız mı ?
Uzaya Türk adını Atatürk kapsülüyle yazdınız mı ?
Mustafa Kemâl'i anlamak avunmak değil,
Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil.

Halâ, o, acıklı ağıtlar dudaklarınızda,
halâ oturmuş, 10 Kasımlarda bana ağlıyorsunuz .
Uyanın artık diyorum, uyanın, uyanın !
Uluslar, fethine çıkıyor, uzak dünyaların..
Mustafa Kemâl'i anlamak gözboyamak değil,
Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil..

Beni seviyorsanız eğer ve anlıyorsanız ;
laboratuvarlarda sabahlayın, kahvelerde değil.
Bilim ağartsın saçlarınızı.. Kitaplar..
Ancak, böyle aydınlanır o sonsuz karanlıklar...
Mustafa Kemâl'i anlamak ağlamak değil,
Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil.

Demokrasiyi getirmiştim size, özgürlüğü..
Görüyorum ki, halâ aynı yerdesiniz, hiç ilerlememiş,
birbirinize düşmüşsünüz, halka eğilmek dururken.
Hani köylerde ışık, hani bolluk, hani kaygısız gülen ?
Mustafa Kemâl'i anlamak itişmek değil,
Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil.

Arayı kapatmanızı istiyorum uygar uluslarla.
Bilime, sanata varılmaz rezil dalkavuklarla.
Bu vatan, bu canım vatan, sizden çalışmak ister,
paydos övünmeye, paydos avunmaya, yeter, yeter !
Mustafa Kemâl'i anlamak aldatmak değil,
Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil...




yazarı: Halim Yağcıoğlu

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 20 Ağu 2007 01:18:36
  Mustafa Kemal, bir avuç kuvva-i milliyeciyle vatanı yobazlara rağmen emperyalist işgalden kurtarmak için  Kurtuluş Savaşını başlattı.
   Bugün emperyalist işgal iktisadi alanda yapılmakta. Haydi kuvvacılar...
Yobazlara rağmen vatanı kurtarmaya....

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 20 Ağu 2007 01:31:30
                                İZİNDEYİZ...

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 20 Ağu 2007 01:39:55
 "Laiklik asla dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlıkla mücadele kapısını açtığı için, hakiki dindarlığın gelişmesi imkanını temin etmiştir. Laikliği dinsizlikle karıştırmak isteyenler ilerlemenin ve yükselmenin düşmanları ile gözlerinden perde kalkmamış şark kavimlerinin fanatiklerinden başka kimse olamaz" Mustafa Kemal ATATÜRK

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 20 Ağu 2007 01:50:11
ATATÜRK'E GÖRE ATATÜRK
 
İki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemal...

İkinci Mustafa Kemal, onu "ben" kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir!

O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve

savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz.

Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur!


 
Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kâfidir.


Büyük ölülere matem gerekmez, fikirlerine bağlılık gerekir.




Ben, manevî miras olarak hiçbir nass-ı katı, hiçbir dogma,

hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevî mirasım, ilim ve akıldır.

Benden sonrakiler, bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü müşkülât önünde,

belki gâyelere tamamen eremediğimizi, fakat asla taviz vermediğimizi, akıl ve ilmi rehber edindiğimizi tasdik edeceklerdir. Zaman süratle dönüyor, milletlerin, cemiyetlerin, fertlerin saadet ve bedbahtlık telâkkileri bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve ilmin gelişimini inkâr etmek olur.



Benim, Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra, beni benimsemek isteyenler, bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevî mirasçılarım olurlar.



Bir zamanlar gelir, beni unutmak veya unutturmak isteyen gayretler belirebilir. Fikirlerini inkâr edenler ve beni yerenler çıkabilir. Hatta bunlar, benim yakın bildiğim ve inandıklarım arasından bile olabilir. Fakat, ektiğimiz tohumlar o kadar özlü ve kuvvetlidirler ki bu fikirler, Hint'ten, Mısır'dan döner dolaşır gene gelir, verimli neticeleri kalpleri doldurur.





Hayatımın bütün devrelerinde olduğu gibi, son zamanların buhranları ve felâketleri arasında da bir dakika geçmemiştir ki, her türlü huzur ve istirahatimi, her nevi şahsî duygularımı milletin kurtuluşu ve mutluluğu adına feda etmekten zevk duymayayım. Gerek askerî hayatımın ve gerek siyasî hayatımın bütün devir ve bölümlerini işgal eden mücadelelerimde daima hareket kuralım, millî iradeye dayanarak milletin ve vatanın muhtaç olduğu gayelere yürümek olmuştur.




Pekâlâ bilirsiniz ki benim bütün hayatımda bu ana kadar güttüğüm gaye, hiçbir vakit kişisel olmamıştır. Her ne düşünmüş ve her neye girişmiş isem, daima memleketin, milletin ve ordunun adına ve menfaatine olmuştur. Hiçbir zaman şahsımın üstünlüğünü ve sivrilmemi göz önüne almamışımdır.





Memleket ve milletin kurtuluşu ve mutluluğu için çalışmaktan başka bir maksadım yoktur. Bu, bir insan için kâfi bir sevinç ve haz temin eder. Benimle beraber olan arkadaşlarım, bütün vatandaşlarım da aynı maksadı takip etmektedirler. Şahsî ve ailevî huzur ve mutluluğun, milletin huzur ve mutluluğuyla ayakta durduğunu, memleketin güvenlik ve dokunulmazlığıyla mümkün olduğunu gerçek ve ciddî bir surette anlamışlardır. Ben ve benimle beraber olanlar, hedefimizin yüceliğine, yolumuzun doğruluğuna eminiz. Bunda asla şüphe ve tereddüdümüz yoktur. Milletimizin, Türk milletinin yakın, uzak tarihine lüzumu kadar bilgimiz vardır, Mazinin derslerini, bugünün ve geleceğin hayatı için göz önünde tutmak dikkatinden mahrum değiliz. Yaptığımız hizmetlerle övünmüyoruz. Yapacağımız hizmetlerin, iftihar sebebi olabileceği ümidiyle avunuyoruz.






(Çevresindekilere söylediği bir söz) :
Beni övme sözlerini bırakınız; gelecek için neler yapacağız, onları söyleyin!

¤¤¤¤¤¤

Benim ihtiraslarım var, hem de pek büyükleri; fakat bu ihtiraslar, yüksek

mevkiler işgal etmek veya büyük paralar elde etmek gibi maddî emellerin tatminiyle ilgili bulunmuyor. Ben bu ihtiraslarımın gerçekleşmesini, vatanıma büyük faydaları dokunacak, bana da gerektiği gibi yapılmış bir vazifenin canlı iç rahatlığını verecek büyük bir fikrin başarısında arıyorum. Bütün hayatımın ilkesi, bu olmuştur. Ona çok genç yaşımda sahip oldum ve son nefesime kadar da onu koruyacağım.

¤¤¤¤¤¤

Allah bilir, hayatımda bugüne kadar orduya faydalı bir üye olabilmekten başka vicdanî bir emel edinmedim. Çünkü vatanın korunması, milletin mutluluğu için her şeyden evvel ordumuzun, eski Türk ordusu olduğunu dünyaya bir daha ispat lüzumuna çoktan inanmış idim. Bu inanca ait emellerimin şiddeti, ihtimal beni pek ziyade aşırı davranışlı göstermişti. Fakat zaman, saf ve temiz dimağlardan doğan fikrî gerçekleri -kabulünden çekinilse dahi- uygulattırır.






Birçok zaferler kazandım. Fakat, bunların en büyüğünden sonra bile her akşam, savaş alanlarında ölen bütün askerleri düşünerek içimde derin bir keder duyuyorum.



Ben, ancak daha iyisini yapabildiğim şeyi tahrip edebilirim; yapamayacağım şeyi de tahrip edemem.



Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 20 Ağu 2007 02:03:23
Mustafa Kemal dün "Bağımsızlık benim karakterimdir" diyordu. bugün "Ülkenin bağımsızlığı Brüksele teslim edildi."
Mustafa Kemal dün "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" diyordu bugün "Ülkenin bağımsızlığı AB ye teslim edildi"
Mustafa Kemal dün "Milleti kurtaracak yine milletin kendi iradesi ve azmidir.Manda kabul edilemez." diyordu bugün "ABD ve AB mandası kabul edildi"
Mustafa Kemal dün "Ne mutlu Türküm diyene" diyordu bugün  Türküm Ne Mutlu demek....   Atatürkçüyüm....Cumhuriyetçiyim... demek bile suç oldu....

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 20 Ağu 2007 02:56:03
   İşgaldeki hali utanmadan unuttun.
   Atatürk'e dil uzattın ,  aleyhinde  konuştun.
   Yatıp, kalkıp  Atatürk'e dua etsin bu millet...
   Esir iken mümkün müdür ibadet ?....

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 20 Ağu 2007 03:03:08
 "Laiklik asla dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlıkla mücadele kapısını açtığı için, hakiki dindarlığın gelişmesi imkanını temin etmiştir. Laikliği dinsizlikle karıştırmak isteyenler ilerlemenin ve yükselmenin düşmanları ile gözlerinden perde kalkmamış şark kavimlerinin fanatiklerinden başka kimse olamaz"
                                Mustafa Kemal ATATÜRK

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 20 Ağu 2007 12:30:25
Ülkelerin Atatürk baskılı pulları

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 20 Ağu 2007 12:32:27
Ülkelerin Atatürk baskılı pulları

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 20 Ağu 2007 12:34:35
??????düşünmek lazım??????

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 20 Ağu 2007 12:37:44
ATATÜRK'ün İtalyan Büyükelçisine Verdiği Müthiş Cevap



Birgün italyan Büyükelçisi Ata ile görüşmek ister ve
huzura kabul edilir. O zamanın muhtelif ekonomik-siyasi konuları hakkında
konuşulduktan sonra, büyükelçi "Ekselans, dün Roma ile yapmış oldugum bir
görüşmede hükümetimizin Hatay'ı almak istediği kararını size iletmemi
söylendi" der.
Odada buz gibi bir hava eser. Ata, büyükelçiye birşeyler daha ikram
eder ve iki dakikalığına odadan ayrılır. Döndüğünde ayağında çizmeleri,
üzerinde mareşal üniforması, belinde tabancası vardır. Doğruca masasına
gider, manyetolu telefondan Mareşal Fevzi Çakmak'ın bağlanmasını ister ve
Çakmak'a: " Paşa, İtalyan dostlarımız Hatay'a gelmek istiyorlarmış. Hazır
mıyız" der. Fevzi Çakmak durmu anlar ve "Biz hazırız Paşam" diye
yanıtlar...Ata büyükelçiye döner ve: "Biz hazırmışız. Hükümetinize
söyleyin, isterlerse gelip Hatay'ı alabilirler" der.......

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 20 Ağu 2007 13:34:32
Albert Einstein
 
Doğum 14 Mart 1879
Ulm, Almanya
Ölüm 18 Nisan 1955
 Princeton, Rhode Island, Amerika Birleşik Devletleri
Milliyeti  Almanya (1879-96, 1914-33)
 İsviçre (1901-55)
 Amerika Birleşik Devletleri (1940-55)
Dalı Fizik
Çalıştığı yerler İsviçre Patent Ofisi (Bern)
Zürih Üniversitesi
Karlova Üniversitesi (Prag)
Prusya Bilim Akademisi (Berlin)
Kaiser Wilhelm Enstitüsü (Berlin)
Leiden Üniversitesi
Princeton Üniversitesi
Alma Mater ETH Zürih
Aldığı ödüller  1921 Nobel Fizik Ödülü
Copley Madalyası
Max Planck Madalyası



      Albert Einstein'in Atatürk'e Yazdığı Mektup

        "Ekselansları Atatürk,

        OSE Dünya Birliği’nin şeref başkanı olarak, Almanya’dan 40 profesörle doktorun bilimsel ve tıbbi çalışmalarına Türkiye’de devam etmelerine müsaade vermeniz için başvuruda bulunmayı ekselanslarından rica ediyorum. Sözü edilen kişiler , Almanya’da halen yürürlükte olan yasalar nedeni ile mesleklerini icra edememektedirler. Çoğu geniş tecrübe , bilgi ve ilmi liyakat sahibi bulunan bu kişiler , yeni bir ülkede yaşadıkları takdirde son derece faydalı olacaklarını ispat edebilirler.

        Ekselanslarından ülkenizde yerleşmeleri ve çalışmalarına devam etmeleri için izin vermeniz konusunda başvuruda bulunduğumuz tecrübe sahibi uzman ve seçkin akademisyen olan bu 40 kişi , birliğimize yapılan çok sayıda müracaat arasından seçilmişlerdir. Bu ilim adamları , hükümetinizin talimatları doğrultusunda kurumlarınızın herhangi birinde bir yıl boyunca hiçbir karşılık beklemeden çalışmayı arzu etmektedirler.

        Bu başvuruya destek vermek maksadıyla , hükümetinizin talebi kabul etmesi halinde sadece yüksek seviyede bir insani faaliyette bulunmuş olmakla kalmayacağı, bunun ülkenize de ayrıca kazanç getireceği ümidimi ifade etmek cüretini buluyorum

        Ekselanslarının sadık hizmetkarı olmaktan şeref duyan,

                                                                         Prof. Albert Einstein"



        1933 yılında Almanya'da Nasyonal Sosyalist Partisi'nin iktidara gelmesiyle yasalar yüzünden çalışmalarına izin verilmeyen 40 bilim adamı adına Mustafa Kemal Atatürk'e bu mektubu yazdı Albert Einstein.

        Atatürk, bu isteği kabul etti ve İstanbul Üniversitesi'nde çalışma imkanı tanıdı...




???düşünmek lazım???

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 20 Ağu 2007 14:29:32
 İstiklal  Madalyası

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK