Bir hastahane… Ölümcül hastaların bulunduğu bir servis…
Başlarında Kur’an okuyacak ve telkinde bulunacak birilerini arayan insanlar.
Ve, vurdumduymaz bir idare.
Hapishanelerde yatan mahkumların özel! ihtiyaçlarını gidermeleri için birilerini görevlendirmeyi düşünenler, ölümle hayat arasındak o ince çizgide gidip gelen biçare hastalara moral verecek bir din adamını görevlendirmeyi düşünemezler mi acaba?
Ne dersiniz?
Ali ÇAM
İMKB Doğukent İlköğretim Okulu
1. Sınıf Öğretmeni
KAHRAMANMARAŞ
Öğretmenim forumu karıştırırken denk gelen eski bir yazınız....Okurken ağladım.Yaşanılanlar,tespitiniz o kadar doğru ki.
Babamı kaybedeli 347 gün oldu.Anlattığınız üzere amansız bir hastalıkla mücadele ederken,ani gelen sorunlar ve yoğun bakım.Günde sadece bir kişiye o da 3-5 dakikalığına görme izni verilen bir yer.Ölmeden önceki gün sürekli "HASTANIZ AĞIRLAŞIYOR." cümlesi.Annemin feryatları,bir kere sadece bir kere bir yudum su vereyim,başında tek dua okuyayım diye haykırmaları.Ama karşıdaki ruhsuz,duygusuz insanların tavırları.
Hayatımda hiç kimseye o günkü kadar yalvarmamıştım.Sadece 1 dakikalığına görmek için,annemin vicdanını ömür boyu rahatlatabilmek için.Sabaha karşı biri geldi,hastanız öldü dedi.Yine aynı ruhsuz,duygusuz tavra sorduğum soru:
"Görebilir miyiz?"
Vee verdiği cevap şimdi değil....
O şimdi ne zaman olacak peki?