dayanamadım yine....Videoyu izleyince....
Sevgili öğretmen arkadaşlarım.Bizler peygamber miyiz, yoksa yorulmak bilmeyen makinalar mı?....Böyle şiirleri okuyunca, böyle videoları izleyince kendimden utanıyorum bir an.."Ben iyi bir öğretmen olamadım" diye düşünüyorum. Sonra insan olduğum geliyor aklıma.Mucizeler yaratmaya gücü olmayan sıradan insan.....Kendimizi bu kadar ezmek niye, niye onca eleştiri kendimize....Şiirlerle, videolarla, öykülerle.....
Sanırım çoğunuz köy öğretmenisiniz.Beni bu siteye çeken de bu. Yıllarca köylerde çalıştım.
En zor koşullarda. Dayısız, amcasız üstelik.....
Hiç İSTİSNA olamadım.
Bir gün müfettiş geldi okula. Teftişimi yapıyor.Yıllık plan istedi.(bu arada yıllık planları elimizde kitap gibi yazıyoruz.matbu değil hiç bir şey.) "Yok." dedim. Ünite planı istedi. "Yok." dedim. Günlük plan istedi. "Yok." dedim. "Nedn?" dedi.SÖYLEYECEKLERİM, SAYACAKLARIM OKDAR ÇOKTU Kİ......Kısa bir cevapla geçiştirdim. "YORGUNUM...."Evet yorgundum.Ne eş, ne evlat, ne ana, ne öğretmen olabiliyordum. Sabah 5.45 de başlayan günlük tempomun yarısı yollarda geçiyordu. Dolmuşlar, at arabaları, 8 km yağışlı havalarda özellikle yürüyüşler.Bu yürüyüşler zayıflamak için falan da değildi. Yani evime gelip , duşumu alıp, kahvaltımı yapmayacaktım. Okuluma gidip ÖĞRETECEKTİM, SEVECEKTİM, OKŞAYACAK-TIM.Bir de evde hergün babasının küfürlerini dinleyen çocuğa küfürün yanlış olduğunu anlatacaktım. Bir de evinde annesini babasınıdan hergün dayak yediğini gören çocuğa kavganın yanlış olduğunu anlatacaktım. Bir de babasının ter kokusunu bile bilmeyen, içki kokularıyla uyanan çocuğa içkinin zararlarını anlatacaktım....
Ben mucize miyim arkadaşlar??
Merkeze geldim sonunda...benim bir çocuğum var. Affınıza sığınarak söylüyorum. 2. bir çocuk beklentimiz yoktu. Çünkü olmuyordu.Ama hep olsun istedim. Kızım için.Kardeşi olsun istedim. Hani derler ya "Ne isteersen onu çağırırsın." diye. İşte bu mucizeydi ve çocuk bekliyordum.Kızım biricik yavrum kardeşsiz kalmayacaktı. A ma yorgunluktan annelik bile yapamadığım çocuğuma bir kardeş dahai vermeyi başaramadım. Çünkü MUCİZE Öğretmen OLMAYA ÇALIŞIYORDUM. 43 öğrencimin tek tek saçını okşamak, 43 üne birden okuma yaptırmak, 43 ünün birden defterine bakmak, 43 ünün birden gözyaşlarını silmek, 43 üne birden kanat olmak uçurumlarda VE VE VE.... Aydınlık Türkiye'nin şarkısı olmak....Neler var daha yazacak neler..... Ama okul vaktim geldi... Unutmadan; Tüm bu mucizeleri gerçekleştirmeye çalışırken bebeğimi kaybettim. Yani MUCİZE ANNE değil, sıradan bir anne bile olmayı beceremedim.
Lütfen kendimizi suçlu hissetmeyelim....
LÜTFEN İNSAN OLDUĞUMUZU UNUTMAYALIM.....
Hepinize saygılar.
BENUSA
yazınızı okumdum .bir öğretmenin ne kadar fedakar olabileceğini iliğimize kadar hissetik..ve başına şu ifadeleri ekleyerek hafta içinde katılacağım bir yemekte okumak istiyorum. izin verirseniz tabiki.saygılarımla.
ÖĞRETMEN DENEN MUCİZE:
BURDA ANLATILANLAR TAMAMEM GERÇEK VE YAŞANMIŞTIR.HALEN GÖREVDE OLAN BİR ÖĞRETMENİN ANISIDIR.YÜREĞİ SEVGİ DOLU MESLEKTAŞLARIMA İTHAFEN.