Başarıda En Büyük Motivasyon Aile Desteğidir

En Büyük Motivasyon Aile Desteğidir
Anne-babanın takdir edici ifadelerinin öğrenci başarısındaki en önemli motivasyon kaynağı olduğu belirlendi.
Ebeveynlerin 'bu işi başarabilirsin' mesajını vermesi öğrenci başarısını olumlu yönde etkiliyor

İlköğretim okullarında Zaman yönetimi projesinin sonuçları, öğrencilerin başarıyı yakalaması için zamanı verimli şekilde kullanmanın ve öğrenci başarısı için yapılabileceklerin ipuçlarını veriyor.

Soyut kavramları somutlaştırma yeteneklerinin geliştiği 5. sınıf ve sonrası eğitim düzeyindeki öğrenciler üzerinde yapılan araştırmaya göre, zaman yönetiminin en önemli adımlarından biri, her işin başı olan planlama. Plan günlük yapılmalı, anne veya babayla birlikte bir gün öncesinden hazırlanmalı ve mutlaka bir plan defterine kaydedilmeli. Öğrencinin performansının en yüksek olduğu saatler belirlenmeli, öğrenci evde ders tekrarını ihmal etmemeli. Öğrenci aynı mola süresi içerisinde iki farklı etkinliği yapmamalı. Öğrenci 2 saat ders çalıştıktan sonra verdiği molada oyun oynamalı, televizyon izlemeli ya da bir başka etkinlik yapmalı.

'Bu işi başarabilirsin' deyin

Öğrenci başarısındaki en önemli motivasyon kaynağının anne-baba takdiri olarak belirtildiği araştırmaya göre, ebeveynlerin 'bu işi başarabilirsin' mesajını vermesi gerekiyor. Öğretmen ve arkadaş takdiri ise diğer motivasyon kaynakları olarak ifade edildi.

Öğrencinin mutlaka dinlemeyi öğrenmesi gerektiğine işaret edilen araştırmaya göre, bu konudaki en önemli aktör anne ve baba. Evde dinleme alışkanlığı kazanmayan çocuk okulda da öğretmenini ve arkadaşlarını dinlemiyor. İletişim sorunu yaşayan öğrenci kendisinden ne istendiğini bilmiyor, bu da başarısızlıktan antisosyalliğe kadar birçok sıkıntıyı beraberinde getiriyor.

Yasak ve baskılar başarıyı engelliyor
Araştırmada, öğrenci başarısındaki en önemli engellerden ikisini yasak ve baskıların oluşturduğu vurgulandı. Devamlı baskı gören öğrenci sınav başarısının değil, kendi benliğinin değerlendirildiğini düşünüyor. 5. sınıf ve sonrası öğrencilerin birçok sorumluluğu alması gerektiğine dikkat çekilen araştırmada, hazırlanan plan defterinin altına 'gerçekleştirdiğim sorumluluk' adında bir bölüm açılarak o gün içerisinde çocuğun yerine getirdiği sorumlulukların mutlaka yazılması gerektiği kaydedildi.
Araştırmaya göre, kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerin belirlenmesi, planın bu hedeflere uygun olarak hazırlanması başarıda önemli bir faktör olarak öne çıkıyor. Öğrencinin öncelikleri belirleyerek günlük programını buna göre yapması gerekiyor. Erteleme yığılmaya, yığılma da başarısızlığa sebep olur. Bu yüzden günübirlik ders tekrarı çok önemlidir. Programın öğrenci tarafından harfiyen uygulandığı günlerde, aile tarafından 'doğru bir şekilde uyguladığına şahidim' ifadesiyle birlikte imzalanması, erteleme tuzağına karşı etkili bir önlemdir.

Çalışma ortamında tuzaklar olmasın

Milli Prodüktivite Merkezi'nin (MPM) TÜBİTAK desteğiyle yaptığı araştırmada, anne-babanın takdir edici ifadelerinin öğrenci başarısındaki en önemli motivasyon kaynağı olduğu belirlendi.

öğrencinin 16 yıllık eğitim hatyetının yüzde 15 i okulda geçiyormuş... geriye kalan  yüzde 85 aile olduğuna göre... çok doğru tespit...

Çocuğun başarısısında ailenin büyük önemi olduğunu düşünüyorum.Okul, öğretmen olmadan önce çocuğun hayatında ailesi var,yani ilk öğretmen aile..aile segi dolu ,huzurlu ise çocuğun özgüveni de artıyor.

ailenin motive etmesi elbette çok önemli..ama ailelerimiz bu konuda ne kadar bilinçli...destek olacağım diye,aşırı yüklenip köstek olan aileler de var.çocuğun kapasitesinden çok daha fazlasını bekleyerek,çocuğu anlamsız bir bunalıma sokanlar aileler var...kardeşimden biliyorum,neler yaşadığını biliyorum..aileler bu konuda mutlaka eğitim almalı,uzman kişilerden yardım istemelidir.

Aileyi nasıl eğiteceğiz?

öğrencinin 16 yıllık eğitim hatyetının yüzde 15 i okulda geçiyormuş... geriye kalan  yüzde 85 aile olduğuna göre... çok doğru tespit...

Bana görede okulun (öğretmen-materyal-donanım vs.)
etkisi çok az,geri kalan iş ailede bitiyor..Aile değişmedikten sonra sen istediğin kadar öğrenciye davranış kazandırmaya çalış,nafile uğraş olur..Okulda çocuğu olumlu şekilde şarj et,evde olumsuz şekilde deşarj olup geliyor..Eğitimden çok okulda terbiye ile uğraşıyoruz,aileler çocuklara belli doğruları,ahlaki öğretileri kazandırarak okula göndermeli yada en azından biz kazandırmaya başladığımızda köstek olmamalı..Halk Eğitim Merkezleri şu anda atıl durumda,1-2 kurs yat aşağıya..Türkiye'de Halk Eğitimlerinin bünyesinde bir aile eğitimi ile ilgili birim olmalı ve aileler yada evlenecek insanlar bu seri eğitimlerle eğitilmeli..Aile eğitilmedikten sonra,öğrenciyi eğitmek zor iş gerçekten..

Bana görede okulun (öğretmen-materyal-donanım vs.)
etkisi çok az,geri kalan iş ailede bitiyor..Aile değişmedikten sonra sen istediğin kadar öğrenciye davranış kazandırmaya çalış,nafile uğraş olur..Okulda çocuğu olumlu şekilde şarj et,evde olumsuz şekilde deşarj olup geliyor..Eğitimden çok okulda terbiye ile uğraşıyoruz,aileler çocuklara belli doğruları,ahlaki öğretileri kazandırarak okula göndermeli yada en azından biz kazandırmaya başladığımızda köstek olmamalı..Halk Eğitim Merkezleri şu anda atıl durumda,1-2 kurs yat aşağıya..Türkiye'de Halk Eğitimlerinin bünyesinde bir aile eğitimi ile ilgili birim olmalı ve aileler yada evlenecek insanlar bu seri eğitimlerle eğitilmeli..Aile eğitilmedikten sonra,öğrenciyi eğitmek zor iş gerçekten..

bilmediğini bilen....... diye başlayan bir söz vardı.Önce aile bunu kabul edecek ,veli toplantılarında bu konu üzerinde en az 20-30 dakika açıklama yapıyoruz ama ne derece etkili oluyor bilemiyorum

ailenin ilgilenmediği çocuklarla biz daha fazla ilgileniyoruz.onları daha fazla dinliyoruz.çocuğunu okula bebek gibi bırakıp bizide çocuk bakıcısı konumuna getiriyorlar.okulların kapanması bir çoğunun işine gelmiyor.

bilmediğini bilen....... diye başlayan bir söz vardı.Önce aile bunu kabul edecek ,veli toplantılarında bu konu üzerinde en az 20-30 dakika açıklama yapıyoruz ama ne derece etkili oluyor bilemiyorum

Dün bende veli toplantısı yaptım,epey velilere sitem ettim..Kızdım resmen.."Biraz da siz çocuklarınızla ilgilenin bir zahmet,elinizi taşın altına siz de koyun" dedim.."Sizin yapmanız gerekenle şimdi ben uğraşıyorum,çocukların hala olumlu davranış geliştirme kısaca terbiye problemi var,bunun sorumlusu okul değil sizlersiniz"dedim..Hiç bir şey demediler,dinlediler öylece..(Sınıfım 5.sınıf)Önce aileler eğitilmeli ve aileler okul sürecine olumlu katkı yapmalı..Bilinçli ailelerle bu eğitim sorunu çözülür..Daha karekterli öğrenciler yetiştirebiliriz,daha sağlıklı kararlar alabilen,uygulayan bir gelecek ve sağlıklı düşünen bir toplum oluşturabiliriz..

Öğrencilerin başarı anahtarı, zaman yönetimi

 
 Milli Prodüktivite Merkezi (MPM) uzmanları, öğrencilerin başarıyı yakalayabilmesi için zamanı verimli şekilde kullanmalarının ipuçlarını araştırdı. Zamanı iyi kullanan öğrencilerin başarıyı yakaladıkları belirlendi.
MPM’den yapılan açıklamaya göre, TÜBİTAK desteği ile gerçekleştirilen "İlköğretim Okullarında Zaman Yönetimi" projesinin sonuçları veliler ve öğretmen için rehber niteliği taşıyor. Soyut kavramları somutlaştırma yeteneklerinin geliştiği 5. sınıf ve sonrası eğitim düzeyindeki öğrenciler üzerinde yapılan araştırmaya göre, her işin başında planlama bulunuyor. Plan günlük yapılmalı, anne veya babayla birlikte bir gün öncesinden hazırlanmalı ve mutlaka bir plan defterine kaydedilmeli. Öğrencinin performansının en yüksek olduğu saatler belirlenmeli, öğrenci evde ders tekrarını ihmal etmemeli. Öğrenci aynı mola süresi içerisinde iki farklı etkinliği yapmamalı, iki saat ders çalıştıktan sonra verdiği molada oyun oynamalı, televizyon izlemeli ya da bir başka etkinlik yapmalı.

-BASKI ALTINDAKİ ÇOCUK BAŞARISIZ OLUYOR-

Araştırmaya göre, öğrenci başarısındaki en önemli engellerden ikisini yasak ve baskılar oluşturuyor. Devamlı baskı gören öğrenci sınav başarısının değil, kendi benliğinin değerlendirildiğini düşünüyor. 5. sınıf ve sonrası öğrencilerin birçok sorumluluğu alması gerektiğine dikkat çekilen araştırmaya göre, hazırlanan plan defterinin altına "gerçekleştirdiğim sorumluluk" adında bir bölümün açılarak mutlaka o gün içerisinde çocuğun yerine getirdiği sorumluluklar yazmalı.

-HEDEFLER VE ÖNCELİKLER BELİRLENMELİ -

Araştırmada, kısa orta ve uzun vadeli hedeflerin belirlenmesi ve planın bu hedeflere uygun olarak hazırlanmasının başarıda önemli bir faktör olduğuna dikkat çekiliyor. Öğrencinin yetişmesi gereken bir ödev, oyun için bekleyen arkadaşlar, bilgisayar veya televizyon ile oyalanma gibi birçok alternatif arasından öncelikleri belirleyerek günlük programını buna göre yapması gerekiyor.

-MOTİVASYONDA EN ÖNEMLİ ETKEN ANNE BABA TAKDİRİ-

Öğrenci başarısındaki en önemli motivasyon kaynağı anne baba takdiri olarak kaydediliyor. Araştırmaya göre, ebeveynlerin "bu işi başarabilirsin" mesajını öğrenciye vermesi gerekiyor. Diğer motivasyon kaynakları ise öğretmen ve arkadaş takdiri olarak sıralanıyor.

-ÖĞRENCİLER İÇİN ZAMAN YÖNETİMİ TUZAKLARI-

Çalışma odasının zihinsel yorgunluğa sebep olan poster ve müzikten arındırılması, masanın pencereye uzak ve düzenli olması, ısı, ışık ve sesin normal seviyelerde bulunması, öğrencinin kendisine ait bir çalışma odası veya çalışma masasının mutlaka olması, çalışma ortamına ilişkin tuzaklardan kurtulmanın yolları olarak sıralanıyor. Ertelemenin yığılmaya, yığılmanın ise başarısızlığa neden olduğunun ifade edildiği araştırmada, günübirlik ders tekrarının önemi vurgulanıyor. Programın öğrenci tarafından harfiyen uygulandığı günlerde, veli tarafından, "doğru bir şekilde uyguladığına şahidim" ifadesiyle birlikte imzalaması, erteleme tuzağına karşı etkili bir önlem olarak tavsiye ediliyor.

-EBEVEYNLERE ÖNEMLİ GÖREVLER DÜŞÜYOR-

Öğrencinin mutlaka dinlemeyi öğrenmesi gerektiğine işaret edilen çalışmaya göre, bu konudaki en önemli aktör anne ve baba. Evde dinleme alışkanlığı kazanmayan çocuk okulda da öğretmenini ve arkadaşlarını dinlemiyor. İletişim sorunu yaşayan öğrenci kendisinden ne istendiğini bilmiyor, bu da başarısızlıktan anti sosyalliğe kadar birçok sıkıntıyı beraberinde getiriyor.

dün ben de veli toplantısı yaptım, veliler anlatıyor; hoca hanım okuldan geldikleri gibi derslerini yarım saatte bitirip televizyonun başına oturtuyorlar. ben de oturtmayın dedim. söz dinlemiyorlar diyorlar, bir anne baba çocuğuna söz dinletemiyorsa artık diyecek bir şey göremiyorum. çocuklar 1. ve 2. sınıfta öğrenmeden karnelerinde 5 görmeye alışmışlar şimdi de onu istiyorlar fakat bulamıyorlar. veliler gerçekten bilinçsiz, çocuklarla ilgilenmeyi bilmiyorlar, perşembe günü de müfettiş geldi ve bana öğretmenlerin işi sadece öğrenciyi eğitmek değildir zaman zaman velileri de eğitmek onlara da rehberlik etmek gerekir dedi. biraz da velilere eğilmek gerekiyor,aksi takdirde okulda birşeyler alarak gidiyor belki ama evde tam tersini gördükçe çocukta değişim olmuyor.

hocam, her zaman söylüyorum öncelikle bazı velileri eğitime tabi tutmak gerekiyor... veliler o kadar bilinçsiz ki..misal vereyim birinci sınıfta " O " harfinin el yazısıyla gösterdiğimizde, veli çocuğa  "Q" diye okutuyormuş.ingilizcedeki harfle karıştırmış.daha bir çok çarpıklıklar... sene başında veli evlerini ziyaret ettim.bütün öğrencilerim evlerine misafir oldum..orada velilere de gösterdim..buna rağmen velilerin bir kısmı öğrencilerle hiç ilgilenmedi.

aslında her ay düzenli olarak veli toplantısı yapıp onları eğitmek lazım, o zaman öğrencilerde gelişme görebiliriz. hem veliyi de okulda görebiliriz sıkça, çoğu okula uğramıyor çünkü. dün bir velimin yalanını yakaladım hem çok üzüldüm hem de şaşırdım, perş. günü etüt yapmıştım dersten sonra bir tek o velinin çocuğu gelmedi ve bütün çocuklar onun neden gelmediğini biliyor(veli yüzünden) ama veli bana başka bir neden söyledi.şimdi şaşırmıyorum öğrencimin ödevlerini yapmadığında bana yalan söylemesine.

hocam belli belli periyotlarla öğrenci velilerini,çocukların seviyelerini göre üç gruba ayırarak topluyorum..bütün velileri aynı anda çağırmak pek faydalı olmuyor.dönem başları bir kere toplu olarak veli toplantısı yapıyoruz..tabi katılım düşük oluyor.dönem içinde gruplar halinde okula çağırıyorum...

hocam belli belli periyotlarla öğrenci velilerini,çocukların seviyelerini göre üç gruba ayırarak topluyorum..bütün velileri aynı anda çağırmak pek faydalı olmuyor.dönem başları bir kere toplu olarak veli toplantısı yapıyoruz..tabi katılım düşük oluyor.dönem içinde gruplar halinde okula çağırıyorum...

ayrı ayrı toplantı yapmak iyi fikir hocam fakat toplu karar almanız gerektiğinde ne yapıyorsunuz, sadece öğrencilerin durumlarını görüşmek için mi böyle bir uygulama yapıyorsunuz?