Ev Ödevleri

Çevrimdışı bozköy

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 392
  • 2.010
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 392
  • 2.010
  • 3. Sınıf Öğretmeni
03 Mar 2014 23:06:33
Bir çok öğrenci velisinden duymuşsunuzdur. çocuğum ödev yapmak istemiyor. ne yapabilirim diye. siz değerli meslektaşlarımdan ev ödevlerini yapmak istemeyen öğrenciler için neler yapabiliriz konusundaki naçizane fikirlerinizi almak istedim. ekte internetten alınmış bir dosya bulacaksınız.
saygılarımla

Çevrimdışı özisa

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 497
  • 1.626
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 497
  • 1.626
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 03 Mar 2014 23:14:00
Belki pedagojik bir yöntem olmayabilir ama geçen seneden beri ödev yapmakta sorun çıkaran bir öğrencime, istemiyorsan sana ödev vermeyeceğim, sen istediğin zaman veririm dedim ama kızmadım hiç. Bir hafta falan ödev vermedim, hiçbir şey de demedim ona bu konuda. Sonra kendisi istemeye başladı. Şimdi düzenli olarak ödevlerini yapıyor, sabah en önce o soruyor ödevlere ne zaman bakacaksınız diye. İşe yaradı yani. Ama çocuğa yaklaşım önemli, ceza olarak algılamamalı bu durumu.

Çevrimdışı 3ddesen

  • B Grubu
  • 838
  • 670
  • 838
  • 670
# 14 Nis 2014 22:32:11
1-Hiçbir zaman öğrencinin yapamayacağı ve sizin imzalamayacağınız veya kontrol etmeyeceğiniz ev ödevleri vermeyin benim ana kuralım budur.
Zümrem 30 test sorusu verir.Ben ise 10 soru...
O deftere 20 soru yazdırır.Ben ise 5 soru...
O 3 sayfa dolusu yazdırır.Ben ise yarım sayfa...

Şunu unutmayın geleneksel oyunlarımızı yaşatacağız ya...Çocuklar serbest etkinlikler saatlerinde sosyalleşecek ya...daha 20 sene matematiği fiziği çözemeyecek mikroişlemci yapamayacağız.Japonların yaptığı Amerikanın bilgisayar kodunu yazdığı Fransızların fırlatma rampalarını kullanıp Yaşasın uydu yaptık diye bağırırız.Adamlar savaş zamanı bize uzaydan nokta atışı yaparlar

Çevrimdışı ceren51

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 761
  • 813
  • 761
  • 813
# 14 Nis 2014 22:47:39
bende mutlaka verdiğim ödevlerin kontrolünü yaparım ben kontrol etmeyi unuttuğum zaman onlar hatırlatıyorlar.

Çevrimdışı aslı_80

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.080
  • 12.050
  • Öğrenci Velisi
  • 2.080
  • 12.050
  • Öğrenci Velisi
# 14 Nis 2014 22:54:28
    Konuyla ilgili , Sebocan Öğretmenimizin, Haberler bölümüne eklediği haber:

Çocuğun Ödevini Yapan Aile Ona Kötülük Ediyor
 Prof. Dr. Sefer Ada, “Ev ödevlerinin en önemli yanı öğrencide sorumluluk duygusunu geliştirmesi, özgüven ve başarıyı desteklemesi. Ödevleri anne-baba yaparsa öğrenciye kötülük eder” diyor.

Hiçbir zaman gündemden düşmeyen konulardan biridir ev ödevleri. ‘Ev ödevi olmalı mı, sınırı ne olmalı, öğrenci tek başına yapabiliyor mu, anne baba destek olmalı mı ya da hangi durumlarda öğrenciye yardım etmeli?” gibi sorular hep akılları karıştırır, uzmanlar farklı görüşleri savunur. Ev ödevlerinin, çocukların eleştirel yönlerini geliştirdiğini anlatan, Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Başkanı Prof. Dr. Sefer Ada, “Çocuğunuzu motive edin ve yalnızca yönlendirin” önerisinde bulundu. Ada, şu bilgileri verdi: Derste öğrenilen konuların tekrar edilmesi ve ertesi güne hazırlık yapılabilmesi için ev ödevi veriliyor. Bunlar derslerin gerektirdiği ön bilgilerin elde edilmesini ve konuların pekiştirilmesini sağlıyor. En önemli yararlarından biri ise, öğrencilerde sorumluluk duygusunu ve bilincini geliştirmesi. Öğrencinin özgüveninin gelişmesini, başarılı olmasını sağlıyor. Ödev çocukların grup olarak çalışmasını sağlıyor. Özgüveni arttırıyor, yaratıcılığı ve eleştirel düşünme, problem çözme ve karar vermeye destek oluyor. Ayrıca, çocukların eksik yönlerinin ortaya çıkmasına da yardımcı oluyorlar. Bu nedenle ödevler, aile ve okul arasında önemli işlev görüyor.

BAŞARI İÇİN UYGUN ORTAM ŞART

Öğrenciler zamanı verimli kullanarak ev ödevlerini yapmalı. Planlama yaparken vakitlerini iyi değerlendirmeliler. Okul dışında buna dikkat edilmeli. Gelişigüzel, aklına estiği zaman ödevin başına geçmek yerine, belli bir saatin belirlenmesine çocuğu teşvik etmek, ödev yapmaya yoğunlaşmasına yardımcı olmak gerekiyor. Burada ortam da önemli. Aileler onlar için çalışma köşesi oluşturabilirler. Eğer bir oda ayrılamıyorsa bu durumda ders sırasında uygun çalışma şartları sağlanmalı. Dikkatinin dağıtılmaması, ihtiyaç duyduğu araç gereçlerin yanında olması gerekiyor. Ev ödevini yaparken kendisinden beklenilenleri öğrencilerin anlaması da önemli. Çalışmanın amacını anlayan çocuk zorlandığı yerlerde yetişkinlerden bilgi alabilmeli. Ama anne baba destek verirken ipucundan öteye gitmemeli. Takıldıkları yerde, eksik veya yanlış bilginin önüne geçilmesi için yönlendirme yapılabilir. Aile çocuğu bu süreçte motive edebilir. Küçük ödüllerle onu çalıştırabilir. Ödevi yapan bir anne veya baba çocuğuna sadece kötülük yapar. Çünkü bunlar öğretmen tarafından not amaçlı verilmiyor. Öğrenilen bilgilerin pekiştirilmesi için isteniyor. Sorumluluk bilincinin oluşması, planlı ve verimli çalışma alışkanlığı özgüven gibi niteliklerin kazanılması amacıyla yapılıyor.

ÇALIŞMIYORSA NEDENİNİ ARAŞTIRIN

Ödev yapmada sorun yaşıyorsa nedenleri araştırılmalı. Çocuk dışında olan etkenler varsa bunlar ortadan kaldırılmalı. Örneğin malzeme eksikliği varsa giderilmeli. Eğer sorun öğrenciden kaynaklanıyorsa aile yaklaşımına dikkat etmeli. Onun çalışması için aşırı baskıcı veya ilgisiz olmak sorunu çözmede başarıyı engeller. Bunun yerine anne baba yapıcı ve kararlı olmalı. Çocuğun ödev yaparken yanlışlarını vurgulamak yerine doğrularını öne çıkarmalılar. Başarılarını ödüllendirmeli, eksik yapılmış bir çalışma olsa da bu süreçte çabayı kutlamalılar. Öğrenciyle birlikte kuralları belirlemeliler. Eğer verilen sorumluluk öğrencinin kapasitesinin çok üzerinde veya altında ise ödevi yapmaya istekli olmayabilirler. Bu durumda okul ile iletişime geçilebilir. Burada öğretmen de çocuğun özelliklerini dikkate alarak uygun çalışmayı vermeli. Sıkıcı ve çok zor olmayan merak uyandıran projeler seçilebilir. Öğretmenler ailelere rehberlik etmeli ve çalışmanın amacını anlatmalılar.

ANNE BABANIN YAPMASI GEREKENLER

- Ödev konusunda baskıcı olmayın.
- Çocuğun ödevini yapıp yapmadığını aralıkla kontrol edin.
- Uygun çalışma ortamı ve ihtiyaç duyduğu materyalleri sağlayın.
- Çocuğu okul dışındaki zamanını planlaması ve buna sadık kalması için teşvik edin.
- Öğrenciye ödev yapması yönünde motive edici küçük ödüller verin ancak araç yerine amaç haline dönüşmemesine dikkat edin.
- Ders çalışma kuralları ve yaptırımları belirleyin. Bunları uygulamada tutarlı ve kararlı olun.
- Yardıma ihtiyaç duyduğu anda destek verin ama yönlendirme veya ipucundan öteye gitmeyin.
- Çocuğun ödevini yapmaktan kaçının.
- Hatalarını veya eksikleri yerine doğrularını öne çıkarın.
- Ödev yapma sürecinde onu ve çabasını takdir edin.
- Arkadaşları ile olumlu veya olumsuz yönde kıyaslamayın.

Öğretmenin dikkat etmesi gerekenler

- Öğrencilerde merak uyandıracak ve ilgilerine uygun ödevler seçin
- Onlar için çok zor veya kolay ödev vermeyin.
- Öğrencilerin ödevleri anlayıp anlamadıklarından emin olun.
- Aileler ile işbirliği yapın
- Ödevleri kontrol edin

HABER

 Kaynak: Hürriyet

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı tarkan555

  • Bilge Üye
  • *****
  • 13.941
  • 16.312
  • 13.941
  • 16.312
# 14 Nis 2014 23:11:58
sözün özü: öğretmen ,öğrenciye  ev ödevi verirse son derece az ve öz ev ödevi olacak,ayrıca ödevi öğrencinin bizzat kendisi yapacak .
özellikle ilkokulda özellikle de ilkokul 1 .sınıfta sayfalar dolusu okuma ve yazma ödevi verip öğrenciyi okuldan nefret ettiren tutumdan öğretmenin kaçınması gerekiyor(öğretmende kendini  haklı görüyor .biran evel okuma yazma temel becerisinin kazanılmasını istiyor)

Çevrimdışı materrazi

  • Bilge Üye
  • *****
  • 9.788
  • 27.154
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 9.788
  • 27.154
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 14 Nis 2014 23:20:08
Özellikle aynı beceriyi  defalarca tekrar ettiren ödevler bence çocukları bıktırmaktan başka  bir işe yaramıyor.Mesela komşumun oğlu geldi geçen akşam.Yavrucuğun elinde,çarpma işlemlerini içeren etkinlik vardı.100 den fazla ve hepsi aynı mantıkla yapılıyor.Uğraştı,uğraştı ön sayfayı ancak bitirdi.Konuyu çok iyi anladı ama yaparken sıkıldı durdu...İşkence gibi...

Çevrimdışı canyucellive

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 235
  • 1.722
  • 235
  • 1.722
# 17 Nis 2014 11:48:38
Yeni eğitim sisteminde ödev ortadan kalktı ama öğretmenler bu sisteme daha ayak uyduramadı.Geleneksel yöntemlerden kimse ayrılmıyor, ayrılamıyor. Geçen hafta 18 sayfa hafta sonu ödevi verildiğine şahit oldu. İstanbul Topselvi de birinci sınıf okuyan öğrencinin her gün  8-10 sayfa ile eve geldiğini babanın ödev yüzünden evden kaçmak zorunda olduğunu gördüm. Öğretmen arkadaşlar bu kadar ödevden uzak dursalar, veli toplantılarında belli bir ödev standardı belirleseler çok mu zor. Devlet müfredatı hafiflettikçe biz kitapda birşey yok söylemi ile daha fazlasını veriyoruz.Aslında kendimizi yoruyoruz, başka birşey değil. Öğrencinin yapabileceği düzeyde, 15-20 dakikayı geçmeyen çalışmalar verilmeli. İnanın bu kadar az ödev verseniz dahi yine de yapmayanlar çıkacak. Yapmasınlar rahat olun. Sınıfın hepsi ödev yapınca ek derse zammı alıyoruz.Çalışmanın ihtiyaç olarak algılanması lazım öğrenci ve veli tarafından algılanmıyorsa zorla yaptırarak kendimizi yıpratıyoruz o kadar. Öğretmenin ruh sağlığının korunması konusu da çok çok önemli bir konu.

Çevrimdışı arıpınar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.506
  • 11.606
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 5.506
  • 11.606
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 17 Nis 2014 12:16:21
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Yeni eğitim sisteminde ödev ortadan kalktı ama öğretmenler bu sisteme daha ayak uyduramadı.Geleneksel yöntemlerden kimse ayrılmıyor, ayrılamıyor. Geçen hafta 18 sayfa hafta sonu ödevi verildiğine şahit oldu. İstanbul Topselvi de birinci sınıf okuyan öğrencinin her gün  8-10 sayfa ile eve geldiğini babanın ödev yüzünden evden kaçmak zorunda olduğunu gördüm. Öğretmen arkadaşlar bu kadar ödevden uzak dursalar, veli toplantılarında belli bir ödev standardı belirleseler çok mu zor. Devlet müfredatı hafiflettikçe biz kitapda birşey yok söylemi ile daha fazlasını veriyoruz.Aslında kendimizi yoruyoruz, başka birşey değil. Öğrencinin yapabileceği düzeyde, 15-20 dakikayı geçmeyen çalışmalar verilmeli. İnanın bu kadar az ödev verseniz dahi yine de yapmayanlar çıkacak. Yapmasınlar rahat olun. Sınıfın hepsi ödev yapınca ek derse zammı alıyoruz.Çalışmanın ihtiyaç olarak algılanması lazım öğrenci ve veli tarafından algılanmıyorsa zorla yaptırarak kendimizi yıpratıyoruz o kadar. Öğretmenin ruh sağlığının korunması konusu da çok çok önemli bir konu.

8-10 sayfa nedir ya abartmış o da fazla yani ben en çok 3 ödev veriririm çok zaman almayacak eğlenceli ödevlerse 4 olabilir

Çevrimdışı fraktal33

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.349
  • 6.440
  • Matematik Öğretmeni
  • 3.349
  • 6.440
  • Matematik Öğretmeni
# 17 Nis 2014 12:31:16
evde ödev yapmaktan telef oluyoruz

Çevrimdışı arıpınar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.506
  • 11.606
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 5.506
  • 11.606
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 17 Nis 2014 12:46:44
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Bir çok öğrenci velisinden duymuşsunuzdur. çocuğum ödev yapmak istemiyor. ne yapabilirim diye. siz değerli meslektaşlarımdan ev ödevlerini yapmak istemeyen öğrenciler için neler yapabiliriz konusundaki naçizane fikirlerinizi almak istedim. ekte internetten alınmış bir dosya bulacaksınız.
saygılarımla

ben de ekleme yapayım :)

Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Oktay Aydın’ın bu sözleri aslında binlerce velinin hislerine tercüman oluyor. Ders çalışmamak bir suç değil beynin tercihi! Ders çalışmama gerçekten de birçok öğrencinin sorunu. Çocuklar her türlü imkana göre neden çalışmıyor?

“Beyin ve öğrenme ilişkileri”, “Zeka ve zekanın geliştirilmesi”, “Üstün zekalı çocukların eğitimi” konularında ihtisas yapan Oktay Aydın işte bu noktada veli ve öğretmenlerin bilmesi gereken bilimsel gerçeklere dikkat çekiyor:

“Çocukların ders çalışmamaları sanıldığı kadar basit bir sorun değil. Ders çalışmamanın çocuğa göre farklılaşan nedenleri olmakla birlikte bazı ortak nedenlerden söz edilebilir. Bu sorun sadece çocuklarımızın değil aslında öğrencilik sürecini geçirmiş tüm insanların ortak noktası. Aslına bakılırsa, ders çalışmak özünde kimsenin zevk alarak yaptığı bir şey değil. Çünkü, ders adı altında sunulan konuları bizler belirlemiyoruz, dışımızdan birileri tarafından belirleniyor. Doğal olarak da bu kimseye çok heyecanlı gelmiyor. Hatta diyebiliriz ki, bir çocuğun ders çalışmayı istemesi değil, istememesi daha doğaldır.”

Ders çalışmanın gerçek ödülünün çok uzun zaman sonra üniversite sınavı ya da iyi bir meslek sahibi olunduğunda alındığını söyleyen Oktay bu ödüllerin en büyük tehdidinin çocuğun burnunun ucunda duran, bilgisayar, TV, sinemaya gitme, arkadaşlarla sosyal bir ortamı paylaşma gibi etkinlikler olduğunu söylüyor: “Bir çocuğun ders çalışabilmesi için, şimdiki hazdan vazgeçip uzun vadeli sıkılmayı göze alması gerekiyor. İşte bu, çoğu zaman beynimizin tercihleri ile örtüşmeyen bir durum. Çünkü beynimiz en kısa sürede haz veren faaliyete yönelmeyi sever. Beynin, hazzı kontrol eden alın bölgesi en geç olgunlaşan (yirmili yaşlar) bölümüdür. Bu nedenle, çocukların ders çalışmayı istememesi bir suç değil, beyinlerinin tercihidir
Çocuğunuza ders çalıştırırken şu yöntemi uygulayın

Çocukların ders çalışmasını sağlamak çok iyi yönetilmesi gereken bir süreç. Yaşa göre farklı uygulamalar söz konusu olsa da genelde bu çocuklar üzerinde uygulanan ve başarı elde edilmiş bir modelden söz etmek mümkün. Bu yöntem henüz ders çalışma alışkanlığı oturmamış çocuklarda etkili oluyor...

Psikolojik Direnci Kırma

Bu aşamada, çocuğunuzla konuşarak günde en az ne kadar ders çalışabileceğini sorun. Diyelim ki yarım saat demiş olsun. Bu sürenin yarısı olan 15 dakikayı esas alın. Çocuğunuza da, “Sen yarım saat dedin ama ben senden yarım saat çalışmanı istemiyorum, sadece 15 dakika çalışmanı istiyorum” deyin.

“Çünkü, şu an sende öncelikle ders çalışma alışkanlığını kazandırmamız gerekiyor” gibi bir açıklama, uygulamanın başlangıç mantığını çocuğun fark etmesini sağlar. Rutin oluşturun İkinci aşamadaki temel hedef, çocuğunuzun belirlenen süreyi her gün çalışmasını sağlamak olmalı. Bunun için ona, “Belirlediğimiz süre ile ilgili bazı kurallarımız var. Bu kurallarımızdan birincisi, belirlediğimiz bu 15 dakikalık çalışma süresini her gün tekrarlayacağız. Tüm sürelerimizi biriktirip hafta sonu çalışmak yok” şeklinde bir açıklama yapın. Düzeni kurun Bu aşamada, çocuğunuzun çalışma ortamı ile ilgili düzenin oturtulması gerekiyor. Çocuğa, “İkinci kuralımız, televizyon karşısında, yatarak, uzanarak çalışmak yok. Belirlediğimiz süreyi, çalışma odamızda ve masamızda tamamlıyoruz. Çünkü, senin hep aynı ortamda çalışmanı sağlayarak çalışma alışkanlığını pekiştirmek istiyoruz” demelisiniz.

Otokontrolü sağlayın

Çocuğunuzun belirlenen sürenin altına düşmemesini sağlayın. Bu aşamada çocuğunuzla, “Senden, belirlediğimiz 15 dakikalık sürenin altına düşmemeni istiyorum. Bunun nedeni, senin ders çalışma alışkanlığını kazanabilmen için otokontrolünü güçlendirmeyi istememiz. Böylece, belirli bir öz disiplin kazanacak ve bu alışkanlığı iyice güçlendirmiş olacaksın” şeklinde konuşun. Masasına bir çalar saat koyarak kurmasını istemek ve süreyi çalar saatle kontrol altına almak mümkün.

Motivasyonu artırın

Beşinci son adımda, çocuğunuzun motivasyonunu geliştirici hamleyi yapmak son derece önemli. Çocuğunuza, belirlenen sürenin üstüne çıkmakta serbest olduğunu söyleyin. Bir başka ifadeyle, “Eğer istersen, 15 dakikadan daha fazla çalışabilirsin” anlamında bir mesajla, çocuğun çalışma isteğindeki yoğunlaşmaya bağlı olarak tercih yapması sağlayın. Özellikle bu aşamada, çocukların birçoğu, kendilerinin bile farkında olmadıkları şekilde belirledikleri sürenin üstüne çıkıyor. Böylece çocuklar, düşündükleri ve belirledikleri sürenin üstüne çıkmanın gururunu yaşıyor ve başarılı oldukları ya da başarılı olacakları inancını iyice güçleniyor. Bu hissediş, onlar açısından önemli bir kırılma aşaması. Unutulmamalı ki, her başarısızlık bir sonraki başarısızlığın, her başarı da bir sonraki başarının zeminini hazırlar.

"Ders çalışmada hırslı olmak değil, azimli olmak gerekiyor. Hırslı çocuklar, yapacakları işe değil, arkadaşlarına odaklanır. Sürekli rekabet halindedir ve arkadaşlarını geçmeye çalışırlar. Bu nedenle, çocuklarda hırsı beslememek gerekiyor. Ancak aşırı iç motivasyon ‘hırs’ olarak karşımıza çıkabiliyor. Hırs ise asla beslenmemesi gereken bir özellik. Çünkü aslolan hırs değil, azimdir. Azimli çocuklar, görev odaklı olup üzerlerine düşen görevi sonuna kadar yapar ve mutlu olurlar. Oysa hırslı çocuklar ilişki odaklıdır. Bir başka ifadeyle, üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmekten çok arkadaşlarını geçmeye çalışırlar.”" MOTİVASYON TİPİNE GÖRE ÖNLEM ALMAK GEREKİYOR!

Ders çalışmayı engelleyen en önemli şeyin motivasyontipi olduğunu söyleyen Aydın, insanda bir iç bir de dış motivasyon diye tanımlanabilecek iki yapı bulunduğunu ve bunların doğuştan gelen kişiliğin bir parçası olduğunu söylüyor.

İç motivasyonu yüksek çocuklar

1- Genelde amaçlarını bilmek isterler

2- Planlı çalışmayı severler

3- İstekli ve sabırlıdırlar

Dış motivasyonu yüksek çocuklar

1- Sürekli yönlendirilmeye ihtiyaç duyarlar

2- Sonuç odaklıdırlar ve kısa sürede işi tamamlamak isterler

3- Kısa sürede tamamlanmayan işlerden çok çabuk sıkılırlar ve enerjileri düşer

4- Başladıkları işleri çoğu zaman yarım bırakırlar ve sürekli mazeret üretirler

5- En belirgin özellikleri de ertelemedir. Sorumluluklarını sürekli erteler ve biriktirirler

Oktay Aydın’a göre, çocuğu sürekli suçlayıp eleştirmek yerine motivasyon tipini anlamak ve ona uygun önlemler almak gerekiyor: “Dış motivasyon tipine sahip çocukların iç motivasyon kaynaklarını harekete geçirecek faaliyetler yaptırılmalı. Buradaki en kritik nokta da, çocukta, başarılı olduğu ve başarılı olacağı inancının hep üst düzeyde tutulması.”

Dikkat

Temel alışkanlıkların ve yeni davranışların kazandırılması için yaklaşık olarak 21 gün tekrar edilmesi gerekiyor. Bu nedenle, çocukların ders çalışma alışkanlığını kazandırmak amacıyla yapılacak bu uygulama 2-3 hafta kadar hiç değiştirilmeden aynen devam ettirilmeli. Böylece, çocuğun beyninde ders çalışma ile ilgili nörolojik aktiviteyi iyice belirginleştirmek ve kalıcılığı sağlamak mümkün olur. Bu süre sonunda, çocukla tekrar görüşerek, çalışma süresinin üzerine 5-10 dakika eklenmesini sağlayabilirsiniz. Süreç bu şekilde adım adım ve azar azar ileriye doğru götürülerek ideal süreye kadar devam ettirilmeli.

Çevrimdışı Halem.

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 72
  • 182
  • 72
  • 182
# 17 Nis 2014 12:51:41
bana da veliler toplantısındı bir veli hocam az ödev vereyorsunuz türkçe kitabındaki metinleri verin yazsın diye beni uyarıyor :) velilerde öğretmen çok ödev verirse iyi diye düşünüyorlar

Çevrimdışı lavinya 44

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 874
  • 1.843
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 874
  • 1.843
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 17 Nis 2014 13:15:19
Mutlaka ödevleri kontrol ediyorum  ödevleri kontrol etmek için belirli günler de belirli saatleri ödevleri kontrol etmeye ayırıyorum ve öğrencilere verdiğim fotokopileri birbirleriyle değiştirmelerini söyleyip ,sırayla her öğrenciye soruyu okutup cevap aldıktan sonra testleri bitirip her öğrenciye kaç doğrusu kaç yanlış var diye soruyorum artık öğrenci ödevi kontrol edeceğimi bildiği için yapıyor okumadan yapanlar yok mu var birbirlerine kontrol ettirdiğim için kimin okuyarak kimin okumadan yaptığı belli oluyor bu arada hala sınıfımda ödev yapmayan, unuttum diyenlerde var onlar için birşey yapamıyorum adam sorumsuzsa yapılacak bir şey yok bahanesi hazır. 

Çevrimdışı zeynep_zehra

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.521
  • 7.992
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 1.521
  • 7.992
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 17 Nis 2014 13:44:46
Öncelikle forumun adı değişmeli.
'Baş belası' olarak nitelendirilen bir etkinliğin yapana da yaptırana da faydası olmaz.
Ödev, öğrenciye bir yük olarak algılatılmaktansa, eksiklerini tamamlamada ana etken olarak yansıtılmalı.
Biz, veli de olsak öğretmen de olsak çocuklarımızı yönlendirmeyi ve onları emir cümleleriyle büyütmeyi severiz. Severiz demek yanlış oldu ama öyle kanıksatılmış işte bir şekilde. Çocuk, ödevi yaparken zevk almıyor ve bunu kendisi için yapmıyorsa en ufak bir katkısı olmaz.

Çevrimdışı efsuni

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.298
  • 2.439
  • 1.298
  • 2.439
# 17 Nis 2014 13:57:04
Aslında o verdiğimiz ödevleri kendimize verildiğini düşünerek versek daha empatik olur. :)

10 sayfaya yakın ödevleri verenler de akşamına aynı ödevi yapsınlar lütfen :)

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK