kurban bayramı sabahı ellerimizde tepsiler içinde kurban eti payları..
anam hangi payın hangi eve verileceğini söylerdi tepsiyi kaptığım gibi arkadaşların yanına giderdim..
köyü bir uçtan bir uca başımızın üstüne koyduğumuz tepsilerle dolaşırdık..
bu yorgunluğun lezzetli karşılığını evde pişen kavurma ile çıkarırdık..
sonrada elimizde bir poşet bayram şekeri toplamaya..
ahh ne günlerdi..çocukluk günleriydi ve haliyle çok güzel günlerdi..
bu bayram her gülen çocuk yüzünde uzaktaki iki gülen yüzümü göreceğim..
bayramlarda hasretlik ne zor oluyor..
anam hep derdi de yüreğimin ucuyla inanırdım..
başa gelince yürek yakıyormuş anladım..
Annem mahallemizdeki yaşlı ve muhtaçlara özellikle Ramazan ayında yemek erzak vs yollamaya çok önem verirdi . Mahallemiz güvenli, herkes tanıdık. Gülsüm teyze, Ethem amca.. Çıngıl deriz biz, çelikten yapılmış uzunca kulplu kova ile çok uzak komşulara yemek vs taşıdığımı hiç unutmam. Evet ellerim ağrırdı, yorulurdum ama zile basıp karşımda sevinçle bakan komşumuzu görünce içimi öyle bir huzur kaplardı ki.. Sonrası çıngılla hoplaya zıplaya eve dönmek..
Aileme özellikle anneme küçük yaşta" vermenin" muhteşem huzurunu ve paylaşmanın zevkini bize kazandırdıkları için çok şey borçluyum..
Inşallah bizler de çocuklarımıza bu güzel erdemleri aşılayabiliriz öğretmenim..