Web sitemde ve forumdaki çeşitli mesajlarımda öğretmen olmadığımı belirtmeme rağmen,
belki alışkanlıkla, bazanda kasıtlı olarak
öğretmen hitabına muhatap oluyorum.
Hakkımda oluşan hüsnüzannı suistimal etmemek için öğretmen olmadığımı bir kez daha belirtmek ihtiyacı hissediyorum.
konakyanlı kardeşim aşağıdaki cümlenizi beğenmedim.
***
Bu sıralar kimsenin yapamadığını yapıp,kendime saldırmak ve kendime saldırma konusunda, korkaklık yapmak istemiyorum.
***
Kendinize saldırmayın, kendinizi sevin, sevgiden vazgeçmek mümkün değildir.
Benim korkaklığım meşgul olduğum konulara ve insanlara olan sevgimden kaynaklanıyor.
Sevmekten nasıl vazgeçebilirim?
Çevrenizdekilerin sizden rahatsız olduklarına eminim. Çünkü aynı duyguyu ben de yaşıyorum.
Ama bu rahatsızlıktan menun olmadıkları kanaatinde değilim.
Bilgisayar dershanesinde çalıştığım dönemde bayan bir öğrenciyi bilgisayarda çalışması için çok zorlamıştım.
O zaman bana ummadığım kadar büyük bir tepki göstermişti. Mecburen geri adım attım.
Dersaneden mezun olduktan yıllar sonra tevafuk eseri yolda karşılaştık.
Selam bile vermeden bana söylediği ilk cümle:
- Hocam sizi çok arıyorum.
- Neden?
- Dershanedeyken başladığım açıköğretim fakültesini halen bitiremedim.
Siz beni zorlasaydınız üniversiteyi çoktan bitirmiş olurdum.
Çoğu kimse birşeyler yapmak için kendi iradesini kullanamıyor. Başkalarının yönlendirmesi gerekiyor.
Hastalıklar olmayıncı sağlığın kıymeti bilinmiyor.
Bünyenizdeki hastalıklar sizi daha fazla üretim yapmaya sevkedecektir.
Bu şekilde bizlerde daha rahat bir yaşam süreceğiz.
Bu nedenle hastalıklarınıza şifa dilemiyorum
Eğitimci35 kardeşimBir solukta okuduğum mesajınız için - Biraz uzun bir anlatım oldu galiba... - tanımlamasını yapmışsınız.
Anlatım güzel olunca uzunluk önemini yitiriyor.
Bilgisayar kullanımı ile ilgili o kadar komik olaylar oluyor ki bunlardan bir derleme yapmanın
zamanı geldi. İzninizle bu derlemeye sizin anınızı da koymak istiyorum.
Eşinizin sizi görememekten yakınmaya başladığını belirtmişsiniz.
Bu cümleden benim anladığım, bilgisayar hastalığınızı eşinize bulaştıramamış olduğunuz.
Eşinizi de forumumuza bekliyoruz...
Eşiniz de aynı hastalığa yakalandığında sizi anlayacaktır.
İlk bilgisayarın başına oturalı 18 yıl oldu sanıyorum.
Bilgisayar okyanusundan bir damlalık bilgi sahibiyim.
Maalesef öğrendiklerimiz öğrenebileceklerimizin yanında bir değer ifade etmiyor.
Bu nedenle boşa geçirecek tek dakikamız bile olmamalı.
-Derslerle ilgili sunularımı ve çalışmalarımı hazırlayabiliyorum.-
şeklinde bir cümle kullanmışsınız.
Çalışmalarınızı hangi programları kullanarak hazırladığınız bilemiyorum.
Sunularınızı Powerpoint denilen Nuh-u Nebi den kalma programla yaptığınızı sanıyorum
Sunu türü işlemleri en basit animasyon programı olduğunu düşündüğüm Flash ile yapmaya başlamanız uygun olacaktır.
Flash programının öğrenmesi en kolay versiyonu 5. versiyonudur.
Bu programın trial versiyonunu web sitemden download edebilirsiniz.
Haziran ayının ilk haftasında bu programın Türkçe kullanım yamasını ve resimli anlatım klavuzunu yayınlamaya çalışacağım.
2007-2008 öğretim yılında flash çalışmalarınızla ders anlatmaya başladığınız haberini bekliyorum.
Flash programı ile neler yapılabileceği konusunda örnekler web sitemde mevcut.
benusa kardeşim1. Yazdığınız başarı öyküsü forumumuzun hangi sayfasında yer alıyor?
Umarım bu soruma forumda yayınlamadım cevabı vermezsiniz.
2. Yukarıda belirttiğim gibi bilgisayar ile ilgili komik olaylardan oluşan bir derleme yapmak düşüncesindeyim.
Müsadeniz olursa bu derlemede sizin anınızı da kullanmak isterim.
3. -bir gün mutlaka bir kitap yazmak- cümlesinin yanlış yazılmış olduğunu düşünüyorum.
Cümlenin şu şekilde olması gerekirdi:
-bir E-KİTAP YAZIYORUM.-
İnşallah bu düzeltmeme henüz yazmaya başlamadım gibi bir cevap yazmazsınız
4. E-kitap yazmak düşüncesi ve uygulamasını zaman zaman yapıyorum. Asıl yazmak istediğim konunun bir örneğini ise
-Kelimeler ve anlamlar- başlıklı mesajla verdim.
Bu tür yazılar size ulaşırsa forum üyelerimizle paylaşmanıza memnun oluruz.
ali002 kardeşimİnsanların çok sık yaptığı hatalardan biridir korkuları ile yüzleşmemek.
Yüzleşmedikçe korku büyür, karşımıza bir ejderha olarak çıkar.
Ejderha da olsa geçmiş olaylarla ilgili korkularımızı yenebiliriz.
Geri dönüşü olmayan bir yola baş koymak...
Yıllarca çalışıp, çabalayıp bir arpa boyu yol gitmek...
Böyle bir korkuyu yaşamayan bilemiyor