Garip bir adamım şimdi, neyin nasıl olduğunu anlayamıyorum. Hiç kuşkum yok hislerimden.
Hep söylerdim, eğer hislerini anlatabiliyorsan onlar sıradan hislerdir.
Daha önce olmayan şeyler ve bir başkasına olamayacak şeyler.
Tüm güzelliklere rağmen bir şeylerin ters gitmesine anlam veremiyorum. Nasıl olur da üzülmenin sebebi ben olabilirim, nasıl olurda hissettiklerimi hissettiremem sana. Garip bir adamım işte, ben bile neyin nasıl olduğunu anlamıyorum. Hayat mı kapatıyor gözlerimizi, bir şeyler mi kıskanıyor güzelliğimizi, bilmiyorum...
Gerçekten sevmeyi, bir insanın hayatını ne kadar çok değiştirebileceğini öğrendim. Aşk, sevmekmiş, aşk günlerce ümitsizce beklemekmiş, aşk sadece bir insan sayesinde yüzünün gülebilmesiymiş.. Güzel bir şarkıyı çalarken arada yanlış bir notaya basmak sevmek, o yanlışlar nasıl oluyordu bilmiyordum. Belki de o güzel şarkıyı hızlıca çalmaya çalıştığım için, yaşamaktan aldığım zevki daha yoğun hissedebilmek için koşar adım giderken, o ufak hatalara neden oluyordum. Bilmiyorum.
Geriye kalan zamanlarda ne yapsan yaşanmıyor, ölüm karanlığından bir farkı kalmıyordu. Siyah beyaz bir hayat gibi, sevginin renklerinden yoksun, uzak nefes almaya çalışmak gibi. Her insanın küçük hataları olacaktır, hatalar olmasa yaşamanın da bir anlamı olamazdı nasılsa. Ben seni büyük, küçük, var olan ya da olmayan her hatanla sevdim. Beni seni içinde olduğun hayatınla sevdim. Yaptığın şeylerle, konuştuğun cümlelerle, var olduğun gibi, seni bulduğum gibi . Bu kadar severken, küçük hataların beni senden nasıl etti, bilemedim...