BEN SENİ SEVDİM
Şu benim yaralı yüreğimdeki
Ne bir solukluk nefes
Ne de üç beş günlük heves
Bu bendeki, Mecnunun dermansız gönül yarası
Yunusun dilinden düşürmediği duası
Ve Fatihin bir İstanbul sevdası gülüm!
Çünkü ben seni
Anadolunun herhangi bir köyündeki Mehmetin
Yavuklusu Zeynepi sevmesi gibi sevdim
Ellerim bir ellerine değdi; bir de bağlamamın tellerine
Kimseler bilmez senden gayrı avuçlarımdaki nasırları
Nemrutun güneşe baktığı gibi ben de baktığımda gözlerine
Fıratı Dicleyle birleştirseler
Yine de söndüremezler yüreğimdeki yangınları
Sevmek yanmaktır aslında
Tarih bunu böyle söyler
İşte ondan yüreğim seni
Ateşlere atılan Hazreti İbrahim gibi sever
Ben seni
Egeli bir zeybeğin yârini sevmesi gibi sevdim
Sana hasretimdendi iki yana açılan kollarım
Belki de bir sitemdi
Beş dakikalık geç kalışına yere diz vurmalarım
Bir Efenin bağrındaki kurşun yarası neyse
İşte sen de benim için öyle bir şeydin
Kanasan da bazen, sızlasan da, acıtsan da canımı
Bir tiryakinin son sigarası gibi terk edemediğimdin
Ben seni
Çukurovanın yağız delikanlıları gibi sevdim
Sana bir doğum günü hediyesi alabilmek için
Sırtımdaki ceketi satıp da; kaldırımda yatacak kadar
Torosların gölgesinde
Temmuzda toprak suya, ben sana hasrettim
Ondan işte yüreğim hâlâ
İstanbulun arka sokaklarında ateşe verilmiş
Bir tarihi eser gibi yanar
Aslında biz seninle
Asırlardır yan yana akıp da
Hiçbir zaman kavuşamayan Seyhan ile Ceyhan gibiydik
Çok yangınlar söndürdük ama
Kendi içimizdeki yangını unuttuk
Niceleri bizde boğulurken
Biz de habersizce birbirimizde boğulduk
Ben seni
Bir Karadeniz uşağının Fadimesini sevmesi gibi sevdim
Yüreğim ne zaman seni görse sanki horon teperdi
Gelişin bir bayram sevinci yaşatırdı çocuk yüreğime
Sırf senin için içimdeki çocuk o gün bayramlıklarını giyerdi
Sen ise bir gülüşünle
Sanki dünyanın bütün oyuncaklarını verirdin ellerime
Gittiğin geceler ardından bir genç usulca
Ordunun Derelerini söylerdi
Ve sen hiç bilmesen de
Yine yaşlar dolardı benim gözlerime
Ben seni
Bir şairin şiirini sevmesi gibi sevdim
Nasıl ki kolay değilse şaire
Bir mısradaki bir kelimeyi silebilmek
Bana da öyle bir zulümdü
Hoyrat ellerimle saçının bir teline dokunabilmek
Bundan işte ben hep saçlarına değen rüzgarı kıskandım
Bir şair korkusuydu bu bendeki şüphesiz
Sen dalında bir gonca güldün ve ben dokunmaya kıyamadım
Oysa sen, beni tek başıma bırakıp da
Bu dünyadan çektin gittin habersiz
Olmadı gülyüzlüm
Şairler bir defa sever ve ben sensiz yapamadım!
Ben seni
En çok, babamın anamı sevmesi gibi sevdim
Yeni terleyen bıyıklarımla
Limonla yana yatırdığım kara saçlarımla
Sensiz akşamlarda tiryakim olan sol yanımdaki ince sızımla
Yaktığım bir sigarada yok ettiğimi sandığım efkârımla
Çoktan köyde aşığa çıkan adımla sevdim
Ben seni, babam gibi sevdim
Koca bir çınar gibi, yani adam gibi sevdim
Sen neden sanki beni bırakıp da gittin gülyüzlüm
Bu ölüm sana hiç yakışmasa da
Yine de ben seni sevdim!
ERGİN CAN
( Yar Yarası )