Ben Söyleminden Kurtulup, Biz Söylemine Geçebilmek İçin Neler Yapılabilir?

Ben söyleminden kurtulup, biz söylemine geçebilmek için neler yapılabilir?

Aile içi saadetin ve dolayısıyla toplumun saadeti için neler yapılması gerektiği konusunda yaptığım araştırmalar neticesinde dikkatimi çeken en önemli hususlardan biri, ben söyleminin bırakılması gerektiği, bunun yerine BİZ söyleminin kullanılması gerektiğidir.

Kendimizi ve çevremizdeki insanları ben söyleminden vazgeçirip, BİZ söylemini kullanmaya nasıl TEŞVİK edebileceğimiz konusunda tatmin edici bir cevap bulamadım.

1.   Yıllar önce bir arkadaşıma yazdığım e-postada şu şekilde bir cümle kullanmıştım:

Kendim için istediğim her şeyi sizin içinde istiyorum.

Bu bir dua cümlesidir. İnsanlar her şeyin en iyisini kendileri için isterler. Kendimiz için istediğimiz şeyleri bir başkası için istemek o kişiye yapılacak en güzel duadır inancındayım.
(Dualarımda,  İnsan hayra dua ettiği gibi, şerre de dua etmektedir. İnsan, pek acelecidir.- İSRA suresi 11. ayeti dikkate alırım.)

E-postada kullandığım ifadeye istinaden yazılan cevap, dualarımda kullandığım cümleleri gözden geçirmeme vesile oldu.
O zaman dualarımda hep BEN söylemini kullandığımın farkına vardım.
Bir Hadisi Şerifte şöyle buyurulmaktadır:
Başkaları için afiyet (ruhsal sağlık) dileyin ki, size de nasip olsun. (Camiü's-Sağir, Hadis no: 1105)

Hadisi Şerifi dikkate alacak olursak, başkaları için yaptığımız dualar netice itibariyle kendimiz için olmuş oluyor.
Peygamber efendimizin tavsiyesi bu yönde olduğuna göre başkalarına dua etmek daha makbul bir uygulamadır.

İmkanlarım nisbetinde dualarımda BİZ söylemini kullanmaya özen gösteriyorum.
Sabah ve akşam günde iki defa yaptığım dua da şu cümle mevcuttur :
Yâ Râbbî! hizmeti îmâniye ve Kur-âniye de bulunmuş ve bulunan bütün mü'min ve mü'minâtı, BİZleri, ailelerimizi, nesillerimizi, bütün mü'min ve müslüman kardeşlerimizi, hemşirelerimizi, esnaf, idareci, öğretmen ve öğrencilerimizi diğer meslek erbabı kardeşlerimizi Arzî ve semavi her türlü şerlerden ve belâlardan, râzı olmadığın bütün hal ve ahvallerden muhafaza eyle.

Kişiler dualarında BİZ söylemini kullanmaya başlarsa, günlük hayatlarında da BİZ söylemini kullanmaya başlarlar umudundayım.

2.   Kişileri (özellikle çocukları) etkilemede hikayeler çok etkili olmaktadır. BİZ söylemi içeren hikayeler insanları BİZ söylemini kullanmaya teşvik etmek için kullanılabilir.
Gerçek sevgi.  
Bir gün sormuşlar ermişlerden birine:
"Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır?"
Bakın göstereyim demiş, ermiş. Önce sevgiyi dilden gönül'e indirememiş olanları çağırarak onlara bir sofra hazırlamış.
Hepsi oturmuşlar yerlerine. Derken tabaklar içinde sıcak çorbalar gelmiş ve arkasındanda derviş kaşıkları denilen bir metre boyunda kaşıklar.
"Ermiş bu kaşıkların ucundan tutup öyle yiyeceksiniz" diye bir de şart koymuş.
Peki demişler ve içmeye teşebbüs etmişler. Fakat o da ne? Kaşıklar uzun geldiğinden bir türlü döküp saçmadan götüremiyorlar ağızlarına.
En sonunda bakmışlar beceremiyorlar, öylece aç kalkmışlar sofradan.
Bunun üzerine şimdi demiş ermiş, sevgiyi gerçekten bilenleri çağıralım yemeğe.
Yüzleri aydınlık, gözleri sevgi ile gülümseyen ışıklı insanlar gelmiş oturmuş sofraya bu defa.
"Buyurun" deyince, her biri uzun boylu kaşığını çorbaya daldırıp, sonra karşısındaki kardeşine uzatarak içirmiş.
Böylece her biri diğerini doyurmuş ve şükrederek kalkmışlar sofradan işte demiş ermiş, 'kim ki gerçek sofrasında yalnız kendini görür ve doymayı düşünürse,o aç kalacaktır.
Ve kim kardeşini düşünür de doyurursa o da kardeşi tarafından doyurulacaktır şüphesiz ve şunu da unutmayın, gerçek pazarında alan değil, veren kazançtadır daima.
BİZ söylemini kullanmaya teşvik edici başka hikayeler biliyor musunuz?

BİZ söylemini kullanmayı teşvik etmek için neler yapılabilir?

Kendim için istediğim her şeyi sizin içinde istiyorum.
İnsanlara değer verdiğimizi en iyi anlatan cümleyi seçmişsiniz.Daha ne olsun.

insan olarak sanırım biraz benciliz  Sayın Kuzan.
Dualarımızda isterken hep kendi adımıza istiyoruz.Nedense "hep benim olsun" düşüncesi hakim..

insan gurup olarak bir işi başarmış olsa bile illa ki kendine kocaman bir pay çıkarır  sonuçtan.

İnsanoğlu dünyanın merkezinde kendisinin olduğunu düşdünmekten vazgeçtiği an BİZ demeye başlayacaktır..

Acizliğimizin en açık kanıtı olan dua da bile bencillik etmeden edemiyoruz
Dediğiniz gibi önce işe oradan başlamak iyi olacak

forum başlığına göre cevap veriyorum.:Allah"tan korkmak lazım....

Allah kendimizden önce başkalarının iyiliğini isteyebilecek kadar yüreğimizi yumuşatsın...bencillerden eylemesin...

Savaş öncesidir ve ganimet toplanacaktır. Hz.Ömer bu sefer hz. Ebubekiri geçecem diyip Ya resulullah şu kadar benden demiştir. Hz. Ebubekir tüm malını vermiştir. Hz. Ömer orda anlamıştır ki Hz. ebubekire yetişemiyeceğini. Hz. Ebubekir maddi açıdan öle bir hala gelmiştiki yeleğinin düğmeleri yoktu ve dikenlerle tutturuyordu.
Hz Ebubekir Allahım vücudumu öle büyütki hiçbir müsülüman cehenneme girmesin demiştir.

Turgut hocam diyargamlık düşüncesi içinde olan bu insanlar ne güzel yaşamışlar. allah cc bizede aşamayı nasip eder inşallah.

YÖNETİM NE ZAMAN ÇÖKER?

 

Osmanlı'nın muhteşem zamanlarıdır. Kanunî Sultan Süleyman devletin akıbetini düşünür; günün birinde Osmanoğulları da inişe geçer, çökmeye yüz tutar mı diye. Bu gibi soruları çoğu zaman süt kardeşi meşhur alim Yahya Efendi'ye sorduğundan bunu da sormaya niyet eder. Güzel bir hatla yazdığı mektubu Yahya Efendi'ye gönderir.

 

Mektupta "Sen ilahi sırlara vakıfsın. Bizi de aydınlat. Bir devlet hangi halde çöker? Osmanoğullarının akıbeti nasıl olur? Bir gün izmihlale uğrar mı?

 

Mektubu okuyan Yahya Efendi'nin cevabı çok kısa ve şaşırtıcıdır; "Neme lazım be Sultanım!"

 

Topkapı Sarayı'nda bu cevabı hayretle okuyan Sultan Süleyman buna herhangi bir mana veremez. "Acaba bu cevapta bizim bilmediğimiz bir mana mı vardır?" diye düşünür. Nihayet kalkar Yahya Efendi'nin Beşiktaş'taki dergahına gelir ve der ki:

 

- Ne olur mektubuma cevap ver. Bizi geçiştirme, sorumu ciddiye al. Yahya Efendi şöyle bir bakar:

- Sultanım sizin sorunuzu ciddiye almamak kabil mi? Ben sorunuz üzerinde iyice düşündüm ve kanaatimi size açıkça arz ettim.

- İyi ama ben bu cevaptan birşey anlamadım. Sadece "Neme lazım be sultanım" demişsiniz. Sanki beni böyle işlere karıştırma der gibi.

 

Yahya Efendi bu cevaptan sonra şu müthiş açıklamasını yapar:

 

- Sultanım! Bir devlette zulüm yayılırsa, haksızlık şayi olsa, işitenlerde 'neme lazım' deyip uzaklaşsalar, sonra koyunları kurtlar değil çobanlar yese, bilenler de bunu söylemeyip sussa, fakirlerin, yoksulların, muhtaçların, kimsesizlerin feryadı göklere çıksa da bunu da taşlardan başka kimse işitmese, işte o zaman devletin sonu görünür. Böyle durumlardan sonra devletin hazinesi boşalır, halkın itimat ve hürmeti sarsılır. Asayişe itaat hissi gider, halka hürmet duygusu yok olur. Çöküş ve izmihlal de böylece mukadder hale gelir... Bunları dinlerken ağlayan koca sultan, söyleneni başını sallayarak tasdik eder. Sonra da Allah'a kendisini ikaz eden bir alim olduğu için şükreder. Bu türlü ikazlardan geri kalmaması için tembih ettikten sonra oradan ayrılır.
-------------------------


Şu anda isimlerini hatırlayamadığım iki büyük zat birbirini ziyarete gitmiş. Daha derin olan alim diğerine demişki ne zaman şükr edersin?diğeri bir  şeyler bulunca şükr ederim demiş. Derin alim senin yaptığını bizim oranın köpekleride yapıyor deyince diğeri tuhaf tuhaf bakmış. Peki siz ne zaman şükr ediyorsunuz diyince biz bulduğumuzda dağıtıyoruz,bulamayınca da şükr ediyoruz demiş.


--------------------------
Bir alim rüyasında sorguya çekildiğini görür. ALLAH CC. benim için ne yaptın deyince alim namaz kıldım,orç tuttum,zekat verdim,hacca gittim ... demiş. Allah cc. onları kendin için yaptın benim için ne yaptın deyince adam şaşırır ve allahm senin için ne yapılır demiş. Allah cc. ben hastaydım sen beni ziyarete gelmedin. :Adam daha da şaşırır Allahım sen hasta olur muydun?der Allah cc. şu kulum hastaydı onu ziyaret etseydin ben onun yanındaydım. Ben acıkmıştım beni doyurmadın ? şu kulumun ihtiyacı vardı ona yardım etseydin ben onun anındayım.Ben üşümüştüm?şu kulumu korusaydın ben ordaydım

Çuvaldızı şimdi kendimize batıralım. Acaba biz(ben) bu insanlar gibi olabildik mi böyle düşünebildik mi? bu satırları okurken hı,evet,ya,doğru ... deyip başlıktan çıkınca ne değişti. Geçenlerde kardeşlerimizin ülkesinde deprem olmuştu. Neden ben  en küçük yardımda bulunmadım  bir dua okumadım.