bereat kandiliniz mübarek olsun
قَالَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِذَا كَانَتْ لَيْلَةُ النِّصْفِ مِنْ شَعْبَانَ فَقُومُوا لَيْلَهَا وَصُومُوا نَهَارَهَا. (هـ Şaban ayının on beşinci (Berât) gecesi olduğu zaman, gecesini ibâdetle geçirin,
gündüzünde de oruç tutun. (Hadîs-i Şerîf, Sünen-i İbn-i Mâce)
قَالَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِذَا كَانَتْ لَيْلَةُ النِّصْفِ مِنْ شَعْبَانَ فَقُومُوا لَيْلَهَا وَصُومُوا نَهَارَهَا فَإِنَّ اللهَ يَنْزِلُ فِيهَا لِغُرُوبِ الشَّمْسِ إِلَى سَمَاءِ الدُّنْيَا فَيَقُولُ أَلَا مِنْ مُسْتَغْفِرٍ لِي فَأَغْفِرَ لَهُ أَلَا مُسْتَرْزِقٌ فَأَرْزُقَهُ أَلَا مُبْتَلًى فَأُعَافِيَهُ أَلَا كَذَا أَلَا كَذَا حَتَّى يَطْلُعَ الْفَجْرُ. (هـ)
Şabânın on beşinci gecesi, sabah namazı vakti oluncaya kadar Allâhü Teâlâ Benden mağfiret dileyen yok mu, onu mağfiret edeyim, benden rızık isteyen yok mu, onu rızıklandırayım, belâya uğramış yok mu, ona âfiyet vereyim. Şöyle olan yok mu? Böyle olan yok mu? buyurur. (Hadîs-i Şerîf, Sünen-i İbn-i Mâce)
BERÂT GECESİNDE İBÂDET
Pazartesiyi Salıya bağlayan gece, Şabân-ı şerîfin 15inci gecesi yâni Berât Gecesidir. Bu gecede hiç olmazsa bir Tesbîh Namazı kılınır. Berât gecesinde kılınması tavsiye edilen Hayır namazı vardır. 100 rekatlik bu namazı kılan kimse o sene ölürse, şehitlik mertebesine nâil olur.
Namaza şöyle niyet edilir:
Yâ Rabbi, niyet ettim senin rızâ-yı şerîfin için namaza. Beni aff-ı ilâhîne, feyz-i ilâhîne mazhar eyle. Kasvet-i kalbden, dünyâ ve âhiret sıkıntılarından halâs eyleyip sâîdler defterine kaydeyle. Allâhü Ekber.
Her rekatte Fâtihadan sonra 10 İhlâs-ı şerîf okunur, iki rekatte bir selâm verilerek 100 rekate tamamlanır.
Namazdan sonra; (Allâhü Teâlânın Hû ism-i şerîfinin ebced hesabına göre değeri 11dir. Resûlullah Efendimizin isimlerinden Tâhânın ebced hesâbıyla değeri de 14 olduğu için), aşağıdaki 11 şey 14er adet okunur.
1. İstiğfâr: 14 kere,
2. Salevât-ı şerîfe: 14 kere,
3. Fâtiha-i şerîfe (Besmeleyle): 14 kere,
4. Âyetül-Kürsî (Besmeleyle): 14 kere,
5. Tevbe Sûresinin son 2 âyeti olan Lekad câeküm...(Besmeleyle): 14 kere,
6. 14 kere Yâsin, Yâsin... dedikten sonra 1 Yâsîn-i şerîf. (Yâsîn-i Şerîfte 7 zâhirî, 7 bâtınî mübîn vardır, böylece o da 14 olur.)
7. İhlâs-ı şerîf (Besmeleyle): 14 kere,
8. Felak Sûresi (Besmeleyle): 14 kere,
9. Nâs Sûresi (Besmeleyle): 14 kere,
10. Sübhânellâhi vel-hamdü lillâhi velâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber velâ havle velâ kuvvete illâ billâhil-aliyyil-azîm: 14 kere,
11. Salevât-ı şerîfe (Salât-ı Münciye okumak daha fazîletlidir): 14 kere okunur ve duâ edilir. (Duâ ve İbâdetler, Fazilet Neşriyat)
BERÂT GECESİNİN FAZİLETLERİ
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular:
Her kim bu (berat) gece(sinde) yüz rekat namaz kılarsa, Allâhü Teâlâ ona yüz melek gönderir. Bunlardan otuzu ona cenneti müjdeler, otuzu cehennem azâbından emniyette olduğunu söyler, otuzu da dünyâ âfetlerini ondan geri çevirir. On melek de o kimseyi şeytanın tuzaklarından muhâfaza eder.
Kim şu beş geceyi ihya ederse o kimseye cennet vacib olur: Terviye gecesi (Arefeden önceki gece), Arefe gecesi, Kurban Bayramı gecesi, Ramazan Bayramı gecesi, Şabanın on beşinci gecesi. (et-Tergîb vet-Terhîb)
Berât gecesinin husûsiyetlerinden bazıları:
Hikmetli her iş -kulların rızıkları, ecelleri ve sair işleri- bu gecede ayırt edilir; yazılır.
Bu gecede ibadet etmek çok faziletlidir.
Bu gecede rahmet iner. Hadîs-i şerîfte:
Şaban ayının yarısı olduğu (on beşinci) gece Allâhü Teâlâ(nın rahmeti) dünya semasına iner
buyuruldu.
Müminler mağfiret olunur, günahları bağışlanır.
Resûlullah Efendimize (s.a.v.) tam şefâat salâhiyeti verilmiştir.
Peygamber Efendimiz Şabanın on üçüncü gecesinde Allâhü Teâlâdan ümmeti için şefâat istedi. Allâhü Teâlâ, ümmetinin üçte biri için şefâat izni verdi.
On dördüncü gecesi, kalan ümmeti için şefaat istedi. Allâhü Teâlâ ümmetinin üçte ikisine şefaat izni verdi.
On beşinci gecesi, kalan ümmeti için şefaat izni istedi. Allâhü Teâlâ -devenin sahibinden kaçtığı gibi Allâhü Teâlâdan kaçanlar hariç- ümmetinin tamamına şefâat etmesine izin verdi.
Bu gecede zemzem suyunun âşikâr bir şekilde artması Allâhü Teâlânın bir sünneti; âdet-i ilâhîsidir. Bunda ilâhî ilimlerin, hakîkat ehlinin kalbinde artacağına işaret vardır.