Beşer Zulmeder, Kader Adalet Eder

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
11 Nis 2015 18:29:28
Beşer zulmeder, kader adalet eder

Not : Bu konu "Kimi Kime Şikayet Edelim?" başlığıyla açmış olduğum konuda asumanöz forumdaşımın "mevki ile adam ezme konulu bir yazı" talebi üzerine hazırlanmıştır.

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Toplumsal olaylara (çoğunlukla) yüzeysel yaklaşımlarda bulunmak hatasını yapıyoruz.
Arka planda neler olduğunu merak etmiyoruz / araştırmıyoruz.
Eksik bilgilerle yargılama yapıp, ceza talep ediyoruz.

Konu ile açıklama yapmadan önce bir kaç anekdot paylaşmayı uygun görüyorum.

Musibet, cinayet neticesi, mükafatın mukaddimesidir.  - Bediuzzaman Said Nursi

Mehmet Kırkıncı Hocaefendi medresesinde kitap okurken derdest edip hapse atılır.
Medrese-i Yusufiye kabul ettiği hapishanede mahkumlara iman hakikatlerini anlatıp, ders yaparken şu satırlar mahkumlardan birinin dikkatini çeker:
- Hakim seni hırsızlıkla suçlar, hapse atar. Halbuki sen hırsız değilsin. Fakat kimse bilmez ki gizli bir katlin var. İşte İlahi kader seni o gizli katlin için mahkum eder, adalet eder. Hakim ise yapmadığın suçtan dolayı hapse atar, zulmeder. Bu şekilde kader adil, kul zalim olur.
Bu orjinal nükteyi dinleyen o mahkum başına gelenleri, hapishaneye niçin düştüğünü şöyle anlatır:
- Gençliğimde bir ara komşumla kavga etmiş, kanlı bıçaklı olmuştum. Daha sonra ben askere gittim. Bir tatil gününde askeri birliğimden kaçıp gizlice köyüme geldim ve kavgalı olduğumuz komşumu öldürüp kaçtım. Kimse farkına varmadan da, yine bölüğüme iltihak ettim. Kimse bu cinayeti benim işlediğimi aklına getirmedi; çünkü askerdeydim. Aradan yıllar geçti. Erzurum-Pasinler arasındaki bir yolculukta asker ve polis beni çevirdi. Soyulurken öldürülen bir adamın katili olduğum suçuyla beni derdest ettiler. Ne kadar anlattıysam da izah edemedim. Çünkü benim hemen önümden giden katil kaçmış ve adamın eşkali de bana benziyormuş. O adam kayboldu, ben mahkeme sonunda işte böyle 24 yıla mahkum oldum. Böylece işlemediğim suçtan hüküm giydim. Ama kader yıllar önce işlediğim suçtan dolayı beni mahkum etti anlaşılan. Siz bu satırları okuyunca anlamış oldum durumu...

Evet, kader bir kulun intikamını bir başka kul ile alır. Bilmeyen cahil, onu kul kendi yaptı sanır.!

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 11 Nis 2015 18:31:05
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Men dakka dukka

Halil Serkan Öz vesilesiyle valiyi kınamış olanlara / kınayanlara küçük bir hatırlatma:

Hadis-i Şerif'te buyruluyor ki:
Kınamayınız, kınadığınız şey başınıza gelmedikçe ölmezsiniz.
[Tirmizi, Kıyamet, 53, no: 2507; Beyhaki, Şuabu´l-İman, 5/315, no: 2778; Bkz: Keşfu´l-Hafa, 2/265]

Men dakka dukka: Çalma kapımı çalarlar kapını, kötülük eden kötülük bulur, bugün bana yarın sana manasında bir deyiş.

Egitimhane üyelerinin büyük çoğunluğunun 40 yaşının altında olduğunu biliyorum.
Bu nedenle yukarıdaki Hadis-i Şerif'te belirtilen durumları yaşamamış olmaları ihtimal dahilindedir.
40 yaşın üstündekilerin Hadis-i Şerif'te haber verilen hususu bizzat yaşamış olmaları yüksek ihtimaldir.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 11 Nis 2015 18:33:13
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Halil Serkan Öz'ün başına gelen olayı sorgulayanlara ithaf olunur :

Neden seni seçti?

Efsane Wimbledon´un ilk zenci Şampiyonu Arthur Ashe kan naklinden kaptığı AIDS den ölüm döşeğindeydi.
Hayranlarından biri sordu.
- Tanrı böylesine kötü bir hastalık için neden seni seçti?
Arthur Ashe cevap verdi:
- Tüm dünyada 50 milyon çocuk tenis oynamaya başlar, 5 milyonu tenis oynamayı öğrenir, 500 bini profesyonel tenisçi olur, 50 bini yarışmalara girer, 5 bini büyük turnuvalara erişir, 50 si Wimbledon a kadar gelir, 4 ü yarı finale, 2 si finale kalır.
Elimde şampiyonluk kupasını tutarken Tanrı ya "Neden ben?" diye hiç sormadım. Şimdi sancı çekerken, Tanrı ya nasıl "Niye ben?" derim?

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 11 Nis 2015 18:34:52
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Kur'an-ı Kerim'de "Alak" olarak geçen bir kelime vardır. Türkçeye bir çiğnemlik et parçası olarak çevrilir.
Alak kelimesi ile, insanın anne karnında organlarının oluşması dönemi kastedilmektedir. Bu dönemde insanın boyu bir kaç santim kadardır.
Bu dönemde gözü oluşturacak hücrelerin toplanması gereken bölgeden 1 milimetre farklı bir alanda toplandığını varsayalım.
Bu 1 milimetrelik fark, ensesinde / göğsünde gözü olan bir insan doğmasına sebep olur.

İnsanlar yaşarken ufak tefek hatalar yaparlar, bu hatalar kendileri ile birlikte büyür ve inşallah dünya hayatlarında karşılarına çıkar.
Bir örnek verelim :
Bir öğretmen yanlış anlama vs. sebeple bir öğrencisini azarlamış olsun. Bu küçük hatasının farkına varıp telafi / tövbe etmemiş olsun.
Bu davranış kendisi ile birlikte büyüyerek (inşallah) bu dünyada validen azar işitmek şeklinde karşısına çıkar / çıkabilir.
Eğer hatamız bu dünyada karşımıza çıkmazsa, maazAllah kıyamete kadar büyümeye devam eder.
Hatamızın ahirette karşımıza çıkması durumunda büyüklüğünü tahayyül etmek bile imkansızdır.

Bu nedenle yaşanan musibetlere (genel olarak) üzülmem.
Bilirim ki, bir hatanın bedeli bu dünyada ödenmiştir, hesaplaşma ahirete kalmamıştır.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK