Evlerimizde bir standart haline gelen kablosuz internetin zararları sonradan çıkıyor.
Peki manyetik dalgalar bizi nasıl etkiliyor? Sağlığa zararlı mı? Fransa’da okul ve kütüphanelerde Wi-Fi’ın yasaklanmasının ardından tartışma alevlendi.
Bilim adamları son 15 yılda sayısı hızla artan telsiz telefonların, cep telefonlarının, mikrodalga fırınların, telefon baz istasyonlarının ve kablosuz internet bağlantılarının yaydığı elektromanyetik dalgalarının insanlar üzerindeki etkisini “Ne olacağını hiç kimse bilmiyor. Hepimiz tarihin en büyük biyolojik deneyinin bir parçasıyız” diyerek anlatıyor. Bugün sıradan bir yetişkin, dedesinin gençliğine göre 100 milyon kat daha fazla radyasyona maruz kalıyor. Yani bir şeylerin ters gitmesi kaçınılmaz. Cep telefonlarının, baz istasyonlarının zararları artık bilim dünyasında kabul ediliyor. Şimdi kablosuz internet bağlantıları ve telsiz telefonların da en az bunlar kadar tehlikeli olduğundan şüpheleniliyor.
Hücrede bozulma riski
Sigaranın, mikrodalga fırınların, cep telefonlarının zararları hep yıllar sonra ortaya çıktı. Kablosuz internet bağlantısı yanı Wi-Fi de şimdi aynı kaderi paylaşıyor. Wi-Fi’nin insan sağlığına olumsuz etkisi olabileceğini söyleyen uzmanların sayısı her geçen gün artıyor. Wi-Fi, telefon hattının geldiği kutuyu, radyo dalgalarıyla bilgisayara bağlıyor, böylece kişinin istediği yerden internete bağlanmasını sağlıyor. Ancak bu sırada yayılan dalgalar uzun süreli kullanımda hücrelerde, sinir sistemi ve beyinde olumsuz etki yaratma riski taşıyor. İngiltere’nin Sağlık Koruma Ajansı’nın Başkanı William Stewart, Wi-Fi’nın ölçülü kullanılması gerektiğini söylüyor ve hükümetleri bu konuyu araştırmaya davet ediyor. Radyasyonun beyin hücrelerini öldürdüğünü kanıtlayan İsveçli profesör Leif Salford ise Wi-Fi’nin radyasyon yaydığı için tehlikeli olduğunu hatırlatıyor. Avrupa Parlamentosu da 2008’de oyladığı bir kararla kablosuz iletişim araçlarının kullanımıyla ilgili önlemler alınmasını tavsiye etti. Hamile kadınların ve çocukların risk altında olduğunun altını çizdi. Dünyanın Wi-Fi ve radyasyon konusundaki en önemli uzmanlarıyla görüşen BBC’nın ünlü araştırma programı Panaroma, Wi-Fi bulunan bir sınıfta sinyal gücünün, cep telefonu baz istasyonlarından yayılan sinyalden 3 kat güçlü olduğunu ortaya çıkardı.
Dünya Sağlık Örgütü kararsız
Ancak Wi-Fi’nin sağlık üzerindeki etkisiyle ilgili bilimsel araştırmalar şimdilik sınırlı. Wi-Fi’den yayılan radyasyonun sağlığa olumsuz etkileri olduğunu söyleyen Washington Eyalet Üniversitesi uzmanlarından Profesör Henry Lai “Maalesef bu miktarda radyasyonla ilgili son 30 yılda yapılan araştırmaların yarısı zarar tespit etti, diğer yarısı ise hiçbir şey bulamadı. Dolayısıyla emin olamıyoruz” dedi. Dünya Sağlık Örgütü de “Yeteri miktarda deney olmadığı için” bu konuda kararsız. Ancak her 100 kişiden 3’ünde “elektrosensitivite” problemi olduğunu hatırlatıyor. Yani bu kişiler Wi-Fi olan alanlarda yorgunluk, uykusuzluk, boyun ağrışı, baş ağrışı, mide bulantısı gibi şikayetler yaşıyor. Bu konuda en büyük sorun uluslararası “güvenli sınırları.” Uluslararası Radyasyondan Korunma Komisyonu’nun üst limitine göre cep telefonları ve baz istasyonlarıyla birlikte Wi-Fi de güvenli. Ancak üst limitler tartışılıyor. Komisyon, radyasyon seviyesini vücutta yarattığı ısı miktarına göre belirliyor. Ancak uzmanlara göre bu araçlar ısı yaratmadıkları zaman bile hücrelerde ve sinir sisteminde hasar oluşturabiliyor.
En büyük risk grubu çocuklar
Kablosuz internet kullanımında en büyük risk grubu çocuklar… Kafatasları daha ince ve sinir sistemleri gelişmekte olduğu için en düşük radyasyon seviyesi bile çocukları daha fazla etkiliyor. Ayrıca bugünkü çocukların hayat boyu bu sinyallere maruz kalacağı da hatırlatılıyor. Dolayısıyla okullarda Wi-Fi kullanımı mercek altında. Zira tek bir bilgisayar Wi-Fi ile internete bağlandığında ortaya çıkan radyasyon uluslararası standartlara göre zararsız olsa da birçok bilgisayar biraraya geldiğinde durum değişiyor. İnternete bağlı yirmi bilgisayarın olduğu bir sınıftaki radyasyon oranı bir cep telefonuna denk geliyor.
1999’dan beri kullanılıyor
- “Wireles Fidelity” kelimelerinin kısaltması olan Wi-Fi kablosuz bağlantı anlamına gelir. Dizüstü bilgisayarlar, PDA’lar ve diğer taşınabilir cihazların, yakınlarındaki kablosuz erişim noktaları aracılığıyla internete bağlanabilmesini sağlar.
- Wi-Fi telsiz gibi çalışır. Telsiz bir taraftaki konuşmayı radyo dalgalarına dönüştürüp diğer tarafa aktarır. Wi-Fi de aynı işlemi çok daha hızlı ve farklı farklı veriler için gerçekleştirerek internet kullanımı sağlar. Wi-Fi aktarma işlemi 2.4 GHz veya 5 GHz radyo frekansında gerçekleştirilir.
- İlk kez 1999 yılında Apple bilgisayarlara yerleştirilen donanımla kullanıma giren Wi-Fi 2003 yılından beri PC’lerde de kullanılabiliyor. Wi-Fi evde, ofiste, okullarda, kafelerde ya da gittikçe yaygınlaşan “hotspot”lar sayesinde sokakta kullanılabiliyor.
- Hotspot kablosuz, ücret karşılığı ya da bedava internet servisi verilen halka açık alanları ifade eder. Hotspotlar havaalanları, oteller, alışveriş merkezleri, tren istasyonları, konferans merkezleri, üniversiteler, fuar alanları v.b. gibi yerlerdir.
- Bugün dünyada Boston, Hong Kong, Kuala Lumpur, Lüksemburg, Moskova, Montreal, San Francisco’nun da dahil olduğu 80 kadar kent merkezinde ücretsiz Wi-Fi hizmeti veriliyor. New York, Londra, Tokyo gibi kentlerde de geniş hotspot alanları bulunuyor.
- Ülkemizde de Türk Telekom, TTnet ile Wi-Fi hizmetini son dönemde oldukça geliştirerek ülke genelinde “hotspot”lar kurmaya başladı.
Öğretmenler ve doktorlar ayakta
İngiltere’de Öğretmenler Derneği, nisan ayında hükümete çağrıda bulunarak okullardan Wi-Fi’nin kaldırılmasını istedi. Bazı okullar kendileri insiyatif alarak kablosuz internet bağlantısını kesti. Avusturya Tıp Derneği de Wi-Fi bağlantısının okullardan kaldırılması için harekete geçti. Hareketin liderlerinden doktor Gerd Oberfeld, “Verilere bakınca her şey açıkça görülüyor: Artan kanser oranları, DNA’daki bozulmalar tek bir sonuca işaret ediyor” diyor. Kablosuz interneti tüm şehre yayan WiMax sistemiyle ilgili de tartışma yaşanıyor. WiMax ile kilometrekarelerce büyüklükte alanda kablosuz internet ağı kuruluyor. İnsanlar bulundukları her yerden nete bağlanabiliyor. Ancak tüm şehir elektromanyetik dalgalara maruz kalıyor.