Öncelikle bilsem ataması isteyen herkes için hayırlısını olmasını dilerim. Sonrasında yazınızın ikinci paragrafına bakarak söylediklerinize şaşırdım hocam. Bilmiyordum bilseme geçen öğretmenlerimizin böyle düşündüğünü.
Hafta içi hafta sonu mesai kavramı olmadan çalışma kısmı mı, ek ders kısmı mı? Ek ders kısmını söylüyorsanız genel olarak okul farkı gözetmeden öğretmenlerden bazılarında gözlemlediğimi yazmak istemiştim. Uzaktan eğitim döneminde hamilelikte 24 haftadan sonra izin alayım, 32'de çalışabilir alıp 37'ye kadar çalışıp 5 haftayı aktarayım diyenler, kronik hastalığım var ben evde de ders veremem deyip ek ders alamayacağını duyunca hemen derse başlayanlar, yüzyüze eğitime geçildiğinde yine kronik hasta olduğu için "okula gitmezseniz uzaktan yapılır, dersinize ben gelirim sakın gitmeyin" diye öğrenciyi örgütleyenler, bunu da sırf ek ders için yapanlar, uzaktan eğitim yapıyormuş gibi yapanlar, derse girmeyenler, girse de çocuğuna bakıcı falan tutmayıp ders sırasında bakmaya çalışanlar, öğrenci gelmeyince hiç sesini çıkarmayanlar, aslında ders yapmayanlar... Uzar gider. Çuvaldızı kendimize batırmak lazım. İşten kaçan zaten bilsem öğretmeni olmasın. Ya da öğretmen olmasın. O daha mantıklı.