Bilim Ve Teknoloji Köşesi

Çevrimdışı palali42

  • Aktif Üye
  • **
  • 27
  • 27
  • 27
  • 27
# 21 Eyl 2012 22:50:32
1 Gram DNA içine 700 terabayt veri kaydedildi

Harvard Wyss Enstitü’sünde biyomühendis ve genetikçi olan bir araştırmacı 1 gram DNA içerisine, önceki denemelerin binlerce katı değerinde, 700 terabaytlık veri sığdırmayı başardı.
George Church ve Sri Kosuri tarafından gerçekleştirilen çalışmada DNA dijital bir veri depolayıcısı olarak ele alınmış. Bir harddisk üzerindeki manyetik alanlara kodlanan ikili sistem birimleri yerine bu çalışmada her bir bazın bir ikili sistem değeri ifade ettiği (T ve G= 1; A ve C=0) 96 bitlik veri taşıyan DNA iplikleri sentezlenmiş.
Depolanan veriyi okumanız için sekanslamanız ve ardından her bazın değerini girerek ikili sisteme dönüştürmeniz yeterli oluyor. Sekanslama işlemini kolaylaştırmak için her iplik başlangıçta (alttaki resimde görülen kırmızı parçalar) 19 bitlik bir diziyle işaretlenmiş, dolayısıyla tüm DNA iplikleri bu şablona göre sekanslanabiliyor ve sonrasında ikili sisteme dönüştürülebiliyor.
Bilim insanları uzun yıllardır DNA’yı veri depolama ortamı olarak inceliyorlar. DNA başlıca üç sebeple bu iş için çok uygun:
1- DNA oldukça yoğun bir yapıya sahip. Bir baza bir bitlik bilgi kodlayabiliyorsunuz ve bir baz sadece birkaç atomdan oluşuyor. 2- DNA veri saklamak için hacimsel olarak da çok avantajlı. 3- DNA’yı ver saklamak için en iyi ortamlardan biri yapan belki de en önemli özelliği stabil olması. Diğer veri saklama ünitelerini özel koşular altında saklamanız bile bir süre için yeterli olurken DNA’ yı bir kutu içinde garajınızda binlerce yıl saklayabilmeniz mümkün.
 Şimdilerde mikroakışkanlar ve mikroçipler aracılığıyla çok hızlı bir şekilde DNA sekanslama ve sentezlemek mümkün. İnsan Genom Projesi kapsamında tek bir insan genomu haritalamak yıllar almış olmasına karşın günümüzde bu işlem mikroakışkan çiplerle saatler sürmektedir. Bu çalışmada bu hızın üzerine çıkıldığı kastedilmemekte ancak yine de bilgi depolamak için oldukça iyi bir hız olduğuna değinmek gerek.
Durup biraz düşünelim: Bir gram DNA 700 terabitlik bilgi depolayabiliyor. Bu 14000 tane 50 gb’lık Blue Ray diske eşdeğerdir.  Aynı değerde bilgiyi harddisklere yüklemek gerekirse 233 adet 3 tb’lık sürücüye ihtiyaç vardır ki bu toplam 151 kg demektir.
Araştırıcılar ilerleyen dönemde herhangi kısıtlama olmaksızın her şeyi kaydedebileceğimiz bir dünyayı öngörüyor.  Bugün dünyanın tamamını kameralarla döşeyip insanlığın her anını, gelecek kuşaklar için kayıt altına almayı hayal etsek bile eilmizde yeterince kayıt kapasitesi bulunmamaktadır. Ancak bu çalışma ışığında insanlığa dair tüm bilgileri -tüm kitapları, her kelimeyi, komik kedi videolarını…- kaydetmek istesek, hepsini birkaç yüz kilo DNA’ya sığdırabileceğiz.
Dikkat çeken bir başka nokta da bu bilgiyi nispeten kısa ömürlü de olsa yaşayan hücrelerdeki DNA’ya kaydedebilme ihtimali… Herhalde derinize bilgi depolamak çok muhteşem bir bilgi transfer yöntemi olurdu!
 

Çevrimdışı NİL35

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 10.868
  • 94.619
  • 10.868
  • 94.619
# 17 Kas 2012 10:37:22
Uzay'da başıboş gezinen bir gezegen
Kanada-Fransa-Hawaii Teleskopu ile birlikte ESO’nun Çok Büyük Teleskop’unu kullanan gök bilimciler uzayda büyük olasılıkla yıldızı olmadan dolaşan bir gezegen buldu.


Kanada-Fransa-Hawaii Teleskopu ile birlikte ESO’nun Çok Büyük Teleskop’unu kullanan gök bilimciler uzayda büyük olasılıkla yıldızı olmadan dolaşan bir gezegen buldu. Keşif, şimdiye kadarki en heyecan verici serbest dolaşan gezegen adayı olmasının yanı sıra, 100 ışık yılı uzaklığıyl bu tür nesneler arasında Güneş Sistemi’ne en yakın örneklerden birisi olarak kabul ediliyor.

Başıboş dünyalar, gezegen ve yıldızların oluşumuna ışık tutabilir. Gök bilimciler, görece yakın olması ve çevresinde çok parlak bir yıldızın yokluğu nedeniyle yeni keşfedilen gezegenin atmosferini detaylı bir şekilde inceleme fırsatı buldu. Ayrıca bu nesne gökbilimcilere gelecekte Güneş dışındaki yıldızların etrafında bulunan ötegezegenleri görüntülemeyi hedefleyen aygıtlar hakkında bir öngörü imkânı verdi.

Serbestçe dolaşan gezegenler, herhangi bir yıldıza bağlı olmadan uzayda dolaşan gezegen kütlesindeki cisimlerdir. Bu tür nesnelerin olası örnekleri daha önceden de bulunmuştu, ancak yaşları bilinmeden bunların gökbilimciler tarafından gerçekten gezegen mi yoksa yıldız olacak kadar madde biriktiremeyen bir kahverengi cüce mi olduklarını öğrenmek mümkün değil.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı NİL35

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 10.868
  • 94.619
  • 10.868
  • 94.619
# 09 Ara 2012 11:02:23
DNA ilk kez doğrudan fotoğraflandı.

DNA’nın iki zincirden oluşan modeli 1953 yılında kabul edilmişti. Bilim insanları James Watson ve Francis Crick’in sunduğu bu modelin kabul edilmesinnde 59 yıl sonra, 'yaşamın kendisi'ni oluşturan zincirlere ait ilk doğrudan fotoğraf çekildi.

Bilinen tüm canlı organizmaların gelişim ve yaşamsal fonksiyonlarının temelinde yatan bilgileri içeren DNA zincirleri, ilk kez doğrudan fotoğraflandı. İtalya’nın Magna Graecia Üniversitesi’nde fizik profesörü olan Enzo Di Fabrizio, elektron mikroskobu kullanarak DNA’yı fotoğrafladı.

Bilim insanları, Di Fabrizio’nun elde ettiği başarının öncesinde, DNA’nın yapısını dolaylı olarak gözlemlemişti. Çift sarmal şeklindeki DNA yapısı, ilk olarak X-ray kristallografisi adı verilen yöntemle tespit edilmişti. Bu yöntemde, X-ray ışınlarının çarpmasının ardından nasıl yansıdığına bakılarak materyalin şekli çıkarılıyor.

DOĞAL YAPISI DA GÖRÜNTÜLENECEK
NanoLetters dergisinde yayımlanan çalışmada, Di Fabrizio ve meslektaşları, DNA’nın saklı görüntüsünü ortaya çıkaracak yeni bir yönten geliştirerek, nano ölçekte su geçirmeyen silikon sütunlar inşa etti. Ardından silikona DNA zincirleri içeren bir solusyon döküldü. Su, hızla buharlaştı ve geride gerilmiş ip gibi duran DNA zincirleri kaldı.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı NİL35

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 10.868
  • 94.619
  • 10.868
  • 94.619
# 16 Ara 2012 12:34:36
Tıpta ‘genetik’ devrim!
2.500 hastalık önceden tespit edilebiliyor.

Yeni doğan bebekleri gelecekte ne tür hastalıkların beklediğini ortaya koyan bir teknik geliştirildi. Bilim adamları 7500 dolara mal olan bu yeni teknikle 2.500 hastalığı önceden tespit edebiliyor.

İnsan geni üzerinde yürütülen araştırmalar hastalıkla mücadele konusunda önemli bir imkan sağladı. DNA diziliminde meydana gelen 21 bin kalıcı değişimi (mutasyonu) inceleyebilen bilimadamları yeni doğan bebekleri gelecekte ne tür hastalıkların beklediğini ortaya koyan yeni bir teknik geliştirdi. Yeni teknikle 500’ü tedavi edilebilen 2.500 hastalık önceden tespit edilebiliyor. 7500 dolara mal olan bu tekniği kullanan çok sayıda aile bebeklerindeki kalıtsal hastalıkları önceden öğrendi. Ancak bu hastalıklardan bazılarının tedavisinin mümkün olmaması testi yaptıran aileleri pişman etti. Bu da, “Bebeğinizin geleceğini öğrenmek ister misiniz?” tartışmasını başlattı. İşte bu teknik kullanılarak saptanan hastalıklardan bazıları:
Alzheimer hastalığı: Kromozom 1, 14 ya da 21’den oluşan mutasyonlardan birini taşıyan 30 60 yaş arasındaki kişiler Alzheimer’ın nadir görülen bir türünü yaşayabilir.

- Kolon kanseri: Kromozom 5’teki tümör baskın genindeki mutasyonlar kolon kanserinin bir türü olan Familyal Adenomatöz Polipozis Koli’ye (FAP)neden olur.

- Diyabet: Kromozom 6’daki mutasyonlar diğer etkenlerle beraber Tip 1 diyabete neden olur.

- Meme kanseri: Kromozom 17’deki BRCA 1 ya da kromozom 13’teki BRCA 2 mutasyonunu taşıyan bir kadının meme kanserine yakalanma olasılığı bu mutasyonları taşımayan bir kadının 5 katıdır.

- Otizm: Kromozom 15 ve 16’daki silinme ya da kopyalama dahil Otizmin yüzde 20’si genetik sapmalardan kaynaklıdır. 55 geni araştıran yeni kan testi hastalığa erken aşamasında yardımcı olabilir.

- Obezite: Kromozom 16’daki obeziteyle ilgili gen (FTO) obezitenin yetişkinlerde görülmesinde rol oynar.

- Alzheimer hastalığı: Kromozom 19’daki ApoE geninin yaygın bir türü kişinin 60 yaş sonrası geç başlangıçlı Alzheimer riskini artırır. Başka genlerin mutasyonu da bu hastalığa neden olur.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı kunami

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.931
  • 42.823
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 4.931
  • 42.823
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 23 Ara 2012 21:07:17
Değerli öğretmenlerim

Bu başlık altında hepimize faydalı olabilecek bilişim dünyası üzerine sizlerin gerek günlük gerek mesleki hayatlarınıza olumlu referans sağlayabilecek web sayfalarını ve çeşitli eğitim yazılımlarını tanıtma amacıyla açılmıştır.

Şimdiden paylaşımlarınız için teşekkürler..

Çevrimdışı kunami

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.931
  • 42.823
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 4.931
  • 42.823
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 23 Ara 2012 21:16:25
Memory Stick (Flash Bellek) kaybolduğunda üzülmeye artık son!!
İstediğiniz yerden istediğiniz zaman istediğiniz verilerinize/dokümanlarınıza rahatlıkla ulaşabileceksiniz.

İşte G DRİVE:

Google Drive nedir? Nasıl kullanılır? -İnceleme

Google’ın bir bulut hizmeti olan Google Drive; (ücretsiz) 5 GB, (ayda 2.49$) 25 GB, (ayda 799.99$) 16 TB ’lık alan paketlerinden dilediğinize evde, işte, sokakta, istediğiniz her yerde ulaşmanıza olanak sağlar.

Bizler tabiki bu hizmeti 5 GBlik olanı ücretsiz olarak kullanacağız. Öncelik olarak bir gmail hesabımız olmalı: gmail.com

Çevrimdışı kunami

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.931
  • 42.823
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 4.931
  • 42.823
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 23 Ara 2012 21:27:03
"Google Drive, bulunduğunuz her yerde; web’de, evinizde, iş yerinizde ve hareket halindeyken yanınızda. Siz neredeyseniz, dosyalarınız da tam orada. Harekete ve paylaşmaya hazır. Ücretsiz 5 GB alanı kullanmaya başlayın."

Neden mi bir GDrive hesabınız olmalı:
Cevap:
Kazalar olur. Telefonunuz denize girebilir. Dizüstü bilgisayarınız sonsuz bir uykuya dalabilir. Cihazlarınızın başına ne gelirse gelsin, Google Drive’da depolanan dosyalarınız güvendedir. Bu yüzden Dosyalarınızı güvenli bir yerde depolayın. Bu depolama sizin sabit bilgisayarınızda değil dilediğiniz zaman ulaşabilceğiniz bulutunuzda olsun

yoksa hala bir bulutunuz yok mu

Bulut için:https://www.google.com/intl/tr/drive/start/index.html

Çevrimdışı kunami

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.931
  • 42.823
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 4.931
  • 42.823
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 23 Ara 2012 21:41:31
Google Drive yalnızca dosyalarınızı depolamaktan fazlasını yapmanızı sağlar. Dosyalarınızı herhangi bir cihazdan tam olarak istediğiniz kişilerle paylaşabilir ve onlarla birlikte düzenleyebilirsiniz.

Google Drive, ekip arkadaşlarınız kilometrelerce uzakta olsa bile birlikte çalışmayı daha iyi bir hale getiren düzenleme araçları paketi Google Dokümanlar’a anında erişim sağlar.

Ücretsiz 5 GB alana sahip olun.

Gdrive hizmeti ne işe yarar sorusuna hazırlanmış videomuz:
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Kurulum ve Kullanım Üzerine
ilk çıktığı zamanlar yayınlanmış bir kurulum ve kullanım videosu
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Biz burdayız:Her türlü elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalışacağız..

Benzer Hizmeti Hotmail ve Yandex hesaplarınızı kullanarak alternatif bulutlarınızı oluşturabilirsiniz.

Güzel Paylaşımlara

Çevrimdışı kunami

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.931
  • 42.823
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 4.931
  • 42.823
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 23 Ara 2012 21:53:57
 Bulut nedir diye merak eden dostlara
Bulut Bilişim Üzerine yazdığım makale çalışmam

Çevrimdışı NİL35

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 10.868
  • 94.619
  • 10.868
  • 94.619
# 10 Mar 2013 10:25:01
Gökyüzünde neler var?

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Öğrencilerimizin astronomi bilgisi alabileceği bir site..

Çevrimdışı melih_6361

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.212
  • 2.211
  • 1.212
  • 2.211
# 10 Mar 2013 11:17:57
GÖRÜNMEZLİK GERÇEK OLUYOR

WASHINGTON / LONDRA - Araştırmacılar, bilimkurgunun sınırlarına yaklaşıyor. Henüz daha Uzay Yolu’ndaki gibi insan ışınlanması için erken olsa da, Duke Üniversitesi uzmanları bakır bir silindiri ‘yok etmeyi’ başardı. Yüksek ısıda, ışığı bükünce madde de ortadan ‘kayboluyor’. İdeal bir görünmezlik halinde, gözlemcinin görünmezliğe maruz kalan nesnenin arkasındakileri görebilmesi gerekiyor. Duke Üniversitesi’nde yapılan deneyde ise arka plandaki nesneler biraz da olsa karartı içinde görünüyordu.
Araştırmayı yürüten Duke Üniversitesi’nden David Schurig, bir maddeyi gözlemcinin gözünün görmesini engelleyemeye yetecek bir ışık bükülmesi gerçekleştirdiklerini belirtti. İlk denemede mikrodalganın nesneyle reaksiyona girmesi önlendi.

Mikrodalgaların, nesnenin etrafından dolaştırılması sağlanarak görünmezlik sağlanıyor.

Işık veya mikrodalgalar, normal şartlarda nesnelere çarparak geri dönüyor ve bu sayede nesne görünür oluyor. Ancak radar veya ışığın bir nesnenin etrafından dolaştırılması sağlanarak nesne görüntüden kaçırılabiliyor. Schurig bunu suyu derenin ortasındaki bir kayanın etrafından akmasına benzetiyor. Mikrodalgalar nesneyi geçtikten sonra yeniden birleştiriliyor. Aksi takdirde nesnenin arka planındakiler de gözükmeyebiliyor.

META MALZEMELER MÜHENDİSLİKTE ÇIĞIR AÇTI
Deneyde kullanılan nesne metamalzeme olarak nitelenen, bakır-fiberglas alaşımlı ve elektromanyetik dalgaları kaçırabilecek bir madde. Bilim insanları, metal ile seramik, teflon veya fiber gibi malzemelerin alaşımı olan metamalzeme adı verilen maddelerin mühendislikte çığır açacağını vurguluyor. Gelecekte henüz üretilmemiş metamalzemelerle birlikte gerçek anlamda görünmezlik gerçekleştirilebilecek. Bu bağlamda ölçüt, metamalzemenin deneyde kullanılan ışının dalgaboyundan daha ince yapıya sahip olması gerekiyor.

DUYULMAZLIK DA SIRADA
Görünmezlik deneyi şimdilik iki boyutlu düzlemde gerçekleştirildi ve ışığın bükülmesi sırasında küçük de olsa gölge oluştu. Gölge ışık bükülmesinde çok az ışının bükülmemesi sonucu oluşuyor. Araştırma ekibinin diğer üyesi David R. Smith, sonraki deneylerde üç boyutlu düzleme geçeceklerini ve gölgeyi ortadan kaldıracaklarını ifade etti. Görünmezlik deneylerinin benzeri ses titreşimlerini yok etmek şekilde yapıldığında da, duyulmazlık etkisi yaratıyor.

haber kaynağı: ntvmsnbc.com

Çevrimdışı albatros44

  • Bilge Üye
  • *****
  • 6.328
  • 47.815
  • Lise Branş Öğrt.
  • 6.328
  • 47.815
  • Lise Branş Öğrt.
# 10 Mar 2013 12:26:12
Google drive tanıtım için teşekkürler

Çevrimdışı NİL35

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 10.868
  • 94.619
  • 10.868
  • 94.619
# 16 Mar 2013 11:01:07
Uranüs'ün Keşfi

Güneş sistemimizin 7. gezegeni olan Uranus, 13 Mart 1781'de keşfedildi. İngiliz gökbilimci William Herschel, +8 kadirdeki -ki çıplak gözle görülemeyecek bir düzeydir- ya da daha parlak yıldızları araştırıyordu ve araştırdığı bölgedeki yıldızlara göre hareket eden bir cisim gördü. Herschel, cismin Güneş'in yörüngesinde dolandığını ve bunun yeni bir gezegen olduğunu tespit etti. Sonradan anlaşıldı ki, bu cisim önceden 1690 yılında da gözlenmiş ancak o dönem gezegen olduğu fark edilmemiş.
 
Herschel, cisme dönemin İngiliz kralı 3. George'un adının verilmesini önerse de bu öneriye pek sıcak bakılmadı. Onun yerine, eskiden beri bilinen gezegenlere Yunan mitolojisindeki tanrıların adı verilmesi geleneğinin sürdürülmesi önerildi. Cisme, Yunancada "gökler" ya da "cennet" anlamına gelen Uranüs adı verildi..

Uranüs'ün, 1986'da kendisinin yakınından geçen Voyager 2 uydusundan elde edilmiş görüntüsü.

Çevrimdışı NİL35

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 10.868
  • 94.619
  • 10.868
  • 94.619
# 16 Mar 2013 12:29:15
Satürn'ün Kuzey Kutup Altıgeni

 
Satürn'ün kuzey kutup altıgeni, kuzey kutbuna ilkbaharın gelmesiyle Güneş'in ışığıyla aydınlanıyor.
Satürn'ün gölge yerlerinde de var olan birçok küçük fırtına Satürn'ün kuzey kutup bölgesinde ve halkalarında benek benek görünmekte.

 
Bu görüntü Cassini Uzay Aracı'nın geniş-açı kamerasıyla 27 Kasım 2012'de alındı. Uzay Aracı görüntünün çekildiği an Satürn'den 649,000 km uzaktaydı ve düzlemsel olarak "Güneş-Satürn-Uzay Aracı" şeklinde bir sıralamadaydı. Görüntünün Çözünürlüğü piksel başına 35 km.
 
Resim Telif Hakkı: NASA/JPL-Caltech/Space Science Institute

 
Kaynak: NASA

Çevrimdışı NİL35

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 10.868
  • 94.619
  • 10.868
  • 94.619
# 08 Haz 2013 13:48:42
Apple, 10 Haziran'da başlayacak WWDC 2013 etkinliğinde iOS'un yeni sürümünü karşımıza çıkaracak.

Apple'ın 10 Haziran’da başlayacak WWDC 2013 etkinliğinde iOS’a ait yeni bir sürümü tanıtması bekleniyor. San Francisco’da Moscone Center’ın ev sahipliği yapacağı konferans için süslemeler başlarken, Cupertino merkezli şirketin afişlerde kullandığı “7” iOS’un yeni sürümünü işaret etmektedir. Apple’ın Endüstri Ürünleri Tasarımcısı ve aynı zamanda şirketin Kıdemli Başkan Yardımcısı olan John Ive tarafından tasarlanan iOS 7’ye dair detaylar bir süre önce ortaya çıkmıştı.

Sade, basit ve akıcı özelliğiyle ön planda olan işletim sistemi, yeni sürümde de bu yapısını koruyacak. Apple cephesinden alınan bilgilere göre arayüzde daha az parlak, başka bir deyişle siyah ve beyazın ağırlık kazandığı bir tema ön görülecek. Söz konusu tema bir önceki iOS 6’dan daha spor bir görüntüye sahip olacak. Kilit ekranda yapılacak değişiklikler, sade bir bildirim ekranı, yeni widget’lar (Wi-Fi, Bluetooth ve hava durumu kısa yolları), Vimeo ve Flickr entegrasyonu ile iPhone özel bir FaceTime uygulamasının iOS 7’de yer alacağı konuşuluyor.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK