[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] Bilsem öğretmeniyim. Sürekli yoğunum, bir taraftan yüksek lisans yaparken diğer taraftan kendimi geliştirmek için konferanslara, çalıştaylara, öğrencilerin yanında yarışmalara katılıyorum. Telaşlıyım, yapmam gereken birçok iş oluyor. Vakitsizim, özel hayatımda ilgilenmem gereken o kadar çok şey var ki, eminim herkes benim kadar zorlanırdı. İhtiyaç halinde velilerim aradığında en uzun 1 dakika civarı konuşurlar, benim de bir özel hayatım olduğunu bildiklerinden fazla uzatmazlar. Masamın üzeri sürekli dağınıktır, öğrencilere araştırma yapmalarını söylediğimde çıktı alıp gelmişlerse hepsine tenefüste şöyle bir göz atar, sonra o çıktıyı okuyup okumadıklarını anlamak için sorular sorarım. Derste her zaman öğrencilerle ilgilenmeye, onlara mentörlük etmeye çalışırım.
Eğer "Her şeyi biz öğretiyoruz, okulda birşey öğrenmiyor." diye düşünüyorsanız Bilsem için de aynı şeyleri düşünmeniz olası. Kızınız hakkında hayırlı olsun.
Merhaba Sayın davlumbaz,
Tüm forumu okudum, katkılarınız bana fikir verdi. Bilsem’in önemine inancımda sizin paylaşımlarınızın etkisi olmuştur. Ne kadar yoğun olduğunuzu anlatmışsınız. Kendi tercihiniz ama bu yoğunluğunuz arasında ihmaliniz varsa velileriniz tarafından eleştirilmeyi de kabullenmelisiniz.
Ya ben kendimi ifade edemedim yada siz bahsettiğiniz yoğun hayatınız da bir göz atarak okudunuz yazımı yanlış anladınız. 2 farklı şeyin kıyası olmuş. Takip ettiğim kadarı ile siz bilsem öğretmenisiniz, çalışmalarınız, verdiğiniz eğitimler, öğrenci planlamalarınız 1nci sınıf öğretmeni gibi olamaz. Olmamalı da zaten bilsem’in mantığı ve eğitim şekli örgün eğitimle çok farklı. Örnekler çoğaltılabilir elbette ama mesela siz öğrencinin okuldaki 23 nisan etkinliğini takip eder misiniz?
Öğretmen ev çalışması veriyorsa kontrol etmelidir. Etkinlik yaptırıyorsa takip etmelidir. Kaç kitap okuduğunu bilmelidir. Çocuktaki gelişmeleri ailesiyle paylaşmalıdır. Sık sık toplantı yada özel görüşmeler yapmalıdır. Nerdeyse sene bitecek ritmik 2 şer 3 er sayamıyorsa, halen okuduğunu anlamıyorsa yada heceliyorsa buna öğretmen müdahale etmelidir. Bunları yapmıyorsa çocukta bir karşılığı olmaz, çocuk sonuçlarıyla karşılaşmıyorsa bir süre sonra yapılan işin gereksizliğine inanıyor. Siz işin pedagojik kısmını bizlerden daha iyi biliyorsunuz. Kimsenin özel hayatına karışmayız, sınıflar yoğun, okul sonrası saatlerce telefonda konuşmasını bekleyemeyiz. Ama bu sizin mesleğinizse, bunu seçtiyseniz planlamayla bunu çözebilirsiniz. Ayın belli günleri belli aralıklarda programlayarak velilerle görüşebilirsiniz. Yerli malı haftasında portakal resmi yaptı çocuklar, koca sınıfın bütün resimleri kaybedilir mi? 2-3 gün evde uğraştı çocuklar. Bütün sınıfın resimlerini bir öğretmen nasıl kaybeder. Şu gün olmuş daha 1 kere veliler toplantısı yaptık. İyi kötü eğitimimiz var araştırıyoruz, ben Bilsem’i buradan duydum. Öğretmen bununla ilgili ya bir toplantı ya da ne bileyim bir duyuru yapmaz mı?
Tamam zor. Yeri geliyor 5 dk kendi çocuğumuza tahammül edemiyoruz. Çocuklarımızın kahrını çekiyorsunuz. Sosyal, ekonomik karşılığını da çoğu zaman alamıyorsunuz bunların farkındayım. Bunun için Başımızın üzerinde yeriniz var diyoruz. Ben bunu başka bir meslek grubuna asla söylemem ama öğretmen hakikaten yeri geliyor çocuğun midesi bulansa üzerini temizliyor. Yapılan ihmalleri çoğu zaman bunun için görmüyoruz. Ama yanlışa yada bir velinin haklı eleştirisine normalmiş doğruymuş gibi yaklaşmanız işini layıkıyla yapan meslektaşlarınıza karşı hakkaniyetsizlik oluşturuyor. Ben tecrübesiz bir veliyim, ilk çocuğum okula başladı. Bir öğretmenin yetersizliğini, tecrübesizliğini anlarım kabul ederim. Ama ilgisizliğini, ihmalini asla kabul edemiyorum. Dağınıklık yoğunlukla alakalı değildir. Planlamayla, arşivlemeyle, işi yönetmeyle alakalıdır. Evet maalesef öğretmenimiz çok alakasız, dağınık, gelişmelere duyarsız. Bunu kendisine de makul bir dille söyledim. Gayretli, çalışkan, işini yapan öğretmenlerimi tenzih ederim onlara hiç kimsenin zaten lafı olamaz.
Bir öğretmenimizin, bilsem sonuçlarını merakla beklediğini ifade etmesi sonrası keşke bizim öğretmenimizin de öğrencilerini sınav olur, spor olur, sanat olur herhangi bir konuda işin arkasını takip etse, heyecanlansa diye hissettiğim belki de özendiğim bunun üzerine de yazmak istediğim duygularımı ifade ettim. Yazdıklarımın acımazsızca eleştiriler olduğunu hiç düşünmemiştim. Yerinin burası olmadığı belli aslında.
Diğer katılımcıların inceden hakaretamiz yaklaşımlarına cevap vermeyeceğim. Şimdi okudum da ben ne yapmışım dedim. Hani tahammül etmek ! Yazdıklarım çok açık bahsettiğim işimizi iyi yapalım, liyakat ve daha iyi nesiller. Aslında şikayet edilen öğrenci profilinin temelinde de işini iyi yapmayan eğitimcilerin attığı temeller yatıyor. Yüklendiniz sesimi kestiniz çekildim kenara ama yanlışa doğru demekle, işini iyi yapan meslektaşlarınızı yaraladınız. Ez cümle; Öğretmen kusursuzdur, velilerin değerlendirmeleri de yanlıştır düşüncesini doğru bulmuyorum.
Daha kıymetli, konunun esasına uygun paylaşımların önüne geçmemek adına bu konuda başkaca bir şey yazmayacağım. Öğretmenlerimize kolaylıklar, öğrencilere de zihin açıklığı dilerim.
Erişir Menzil-i Maksuduna aheste giden.
Hoşçakalın.