Seminerde Bilsem Rehber öğretmeni şu ifadeyi kullanmıştı. Çocuklar çalışmasın, çalışarak gelen çocuk burada çok belli oluyor diye. Soran velilerim oldu, çalışmasın dedim. Kendi çocuğum da aynı şekilde. [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] hocam, haksız mıyım?
En büyük sorunumuz çalıştırılan çocuklar. İşin içinde olduğum için şu kadarını söyleyebilirim çocuklarınıza yazık etmek istemiyorsanız çalıştırmayınız. Şöyle düşünün, bu şekilde geçmiş bir çocuk arkadaşlarının hep gerisinde oluyor. Bu da özgüven problemleri, yetersizlik hissi, başarısızlık korkusu ve sınav kaygısını tetikliyor. Belki çocuk Bilsem'e gitmese, normal sınıfında arkadaşlarından daha iyi bir akademik performans göstererek daha iyi yerlere gelecek. Böyle zorlanan çocuklarda akademik başarı ile bilseme gitme arasında olumsuz bir etkileşim oluyor. Çocuk hem bilsemin şartlarına uyum sağlamak için aşırı çaba gösteriyor hem de okulda arkadaşlarından iyi olmaya çabalıyor. Ne kadar uğraşsa da sonuç hüsran oluyor. Bilseme gitmeyen özel yetenekli çocuklar da var. İkinci aşamayı geçememesi gerçek hayat başarısı için asla kriter değil. Merak etmeyen, araştırmayı sevmeyen, ilgisi olmayan, tutkuyla çalışmayan çocuklar orada mutsuz oluyor. Gerek yok. Benim iki oğlum var. İkisi de bilsem öğrencisi değil. Biri teklif edilmedi, sınıfından başka öğrenciler kazandı. Benimki tıp okuyor. Diğer kazanan arkadaşlarının biri yine tıpta, biri grafik tasarım okuyor. Küçük oğlum tablet sınavını geçemedi. Sınıfından üç kişi o yıl bilseme girdi. İki kişi giremedi. Şu an dokuzuncu sınıftalar. Benimki ilimizin en iyi okulunda. Arkadaşlarının biri de aynı okulda. Diğerleri lgs puanla yerleşemedi. Bilseme giremeyen diğer arkadaşı ise lgsde tam puan yaptı.
Yine çok uzun yazdım biliyorum ama asla dershane değil, kurs merkezi değil, akademik başarı ile kısmen alakalı. Çocuğumuzun bu tablet sınavını geçememesi çok da üzülmeye değer bir durum değil.