Bir Sabah Küçük Çocuk Okuldayken Öğretmeni Seslenmiş:"bugün Çiçek Resmi Çizeceği

Çevrimdışı ögretim

  • Uzman Üye
  • *****
  • 356
  • 132
  • 356
  • 132
10 Şub 2008 14:12:31
Küçük bir çocuk
Bir sabah küçük çocuk okuldayken öğretmeni seslenmiş:
"Bugün çiçek resmi çizeceğiz."Küçük çocuk çok sevinmiş,resim yapmayı çok severmiş.Her türlü resmi yapabilirmiş:Aslanlar,kaplanlar,tavuklar,inekler,trenler,tekneler...Mum boyalarını çıkarmış ve başlamış çizmeye.Ama öğretmeni:
"Bekleyin! Daha başlamayın"diye bağırmış..Ve herkes hazırlanana kadar beklemişler.
"Şimdi,"demiş öğretmeni,"Çiçek resmi yapacağız."Küçük çocuk sevinmiş.Güzel çiçekler yapmaya başlamış:Pembe,portakal rengi ve mavi,rengarenk çiçekler...Ama öğretmeni:
"Bekleyin! Ben size nasıl yapacağınızı göstereceğim,"demiş.Tahtaya bir çiçek resmi çizmiş.Sapı yeşil,kendi kırmızıymış."şte böyle.Tamam şimdi başlayabilirsiniz."
Küçük çocuk öğretmenin çizdiği çiçeğe bakmış.Sonra da kendi çiçeğine .Kendi çizdiği çiçeği daha fazla sevmiş.Ama bunu sevememişKağıdın öteki yüzünü çevirmiş ve öğretmeninkine benzer çiçek çizmiş;yeşil saplı kırmızı renkli bir çiçek.Başka bir gün küçük çocuk kapıyı kendi başına açabilmeyi başardığında öğretmeni:"Bugün  hamur çalışacağız"demiş.Küçük çocuk çok sevinmiş.Hamurla oynamayı çok severmiş.HamurdanHamurdan çeşitli şeyler yapabilirmiş:Yılanlar,kardanadamlar,filler,fareler,arbalar,kamyonetler...Ve hamurunu yoğurmaya başlamış.Ama öğretmeni:"Bekleyin! Daha başlamayın"diye bağırmış.Ve herkes hazırlanana kadar beklemişler."Şimdi"demiş öğretmeni"Tabak yapacağız."Küçük çocuk çok sevinmiş,tabak yapmayı çok severmiş.Çeşitli boylarda ve şekillerde tabaklar yapmaya başlamış.Ama  öğretmeni:"Bekleyin!Ben size nasıl yapacağınızı göstereceğim."demiş.Ve herkese derin bir tabak nasıl yapılır göstermiş."İşte böyle.Tamam şimdi başlayabilirsiniz."demiş öğretmeni.Küçük çocuk bir öğretmeninin yaptığı tabağa bakmış bir de kendi yaptığına.Kendi yaptığını daha çok beğenmiş.Ama bunu kimseye söyleyememiş.Hamurunu tekrar top haline getirmiş ve öğretmeninkine benzeyen bir tabak yapmış.Bu derin bir tabakmış.Çok geçmeden küçük çocuk beklemeyi öğrenmiş,izlemeyi de.Öğretmeninkine benzer şeyler yapmayı da.Çok geçmeden kendine özgü şeyler yaratamaz olmuş.
Daha sonra küçük çocuk ve ailesi başka bir şehirde yeni bir eve taşınmışlar.Ve küçük çocuk başka bir okula gitmek zorunda kalmış.Bu okul diğer okuldan daha büyükmüş.Ve dışarıdan içeriye açılan bir kapısı da yokmuş.Oldukça büyük basamaklardan çıkmak zorundaymış.Sınıfına ulaşmak için bir de uzun koridordan geçmek zorundaymış.Daha ilk gün, öğretmeni:"Bugün resim çizeceğiz"demiş.Küçük çocuk çok sevinmiş.Öğretmeninin komut vermesini beklemiş.Ama öğretmen hiçbir şey söylememiş.Sadece sınıfın içinde,öğrencilerin arasında gezinmiş.Küçük çocuğun yanına gelince,"Resim çizmek istemiyor musun?"diye sormuş."İstiyorum,"demiş küçük çocuk."Ne çizeceğiz?Öğretmeni "Buna sen karar vereceksin."demiş."Nasıl çizeceğim?"diye sormuş küçük çocuk."Nasıl istersen öyle"demiş öğretmeni."Hangi renkle boyayacağım?"diye sormuş küçük çocuk.Hangi renkle istersen onla"demiş öğretmeni."Eğer herkes aynı resmi çizerse,aynı renkle boyarsa,kimin yaptığını nasıl anlayabilirim?demiş öğretmeni."Bilmiyorum,"demiş küçük çocuk.Ve pembe, portakal rengi ve mavi çiçekler yapmaya başlamış.Yeni okulunu çok sevmiş.Ön kapıdan sınıfa bir kapısı olmasa bile!
                                                                                  Helen E.Buckley

Szler sınıfınızda resim yaptırırken çocuğun hayal gücüne,yaratıcılığına dikkat ediyor musunuz?

Ben sıtaj yaptığımda bu konudan dolayı bir arkadaşımı kırmıştım.Sonra onu kırdığımdan dolayı özürdiledim.Ama neden davranışımın nedenini de açıkladım.Sıtajda sınıfa ikişer olarak giriyorduk.O afta ders anlatma benim görevimdi.Diğer öğrenci ise gözlemci oluyordu.Son ders resim dersi idi.Ben çocuklara resim yapmalarını söyledim.Ama ne yapacaklarını nasıl yapacaklarını demedim.arkadaş sıralar arasında dolaşıp şunu  bu renk yap,bunu bu renk yap diye öğrencilere müdahale ediyordu.Hatta "ben güzel yapamıyorum diyen öğrenciye"kopya çeksen de olur diyordu.Çocuk da hemen kitap üstünden kopya çekiyordu.Ben ise gidip öğrenciye senin
esminde güzel.Senin yaşındayken ben çöp adam yapardım diyerek cesaret veriyordum.Onun yaptığının iyi birşey olmadığını söyledim arkadaşıma.Arkadaşım buna kırılmış.Sonra ona anlatınca nedenini hakverdi.Ben ozamanlar bu hikayeyi bilmiyordum ama üniversitede resim dersimize giren hocamızın "Bırakın ağıcı mavi, gökyüzünü faklı renk yapsınlar.Nasıl olsa bir gün ağacın yeşil olduğunu farkına varacaklar.Bırakın hayallerindeki resmi çizsinler"demişti.
Ben ogün bu gündür her öğrencimin resmine güzel derim.Çünkü resim onun yaptığı resimdir ve değerlidir.

Çevrimdışı ögretim

  • Uzman Üye
  • *****
  • 356
  • 132
  • 356
  • 132
# 10 Şub 2008 14:27:55
Çocuklar
Çocuklarınız sizin çocuklarınız değil,
Onlar kendi yolunu izleyen Hayat'ın oğulları ve kızları.
Sizin aracılığınızla geldiler ama sizden gelmediler
Ve sizinle birlikte olsalar da sizin değiller.
Onlara sevginizi verebilirsiniz, düşüncelerinizi değil.
Çünkü onların da kendi düşünceleri vardır.
Bedenlerini tutabilirsiniz, ruhlarını değil.
Çünkü ruhlar yarındadır,
Siz ise yarını düşlerinizde bile göremezsiniz.
Siz onlar gibi olmaya çalışabilirsiniz ama sakın onları
Kendiniz gibi olmaya zorlamayın.
Çünkü hayat geriye dönmez, dünle de bir alışverişi yoktur.
Siz yaysınız, çocuklarınız ise sizden çok ilerilere atılmış oklar.
Okçu, sonsuzluk yolundaki hedefi görür
Ve o yüce gücü ile yayı eğerek okun uzaklara uçmasını sağlar.
Okçunun önünde kıvançla eğilin
Çünkü okçu, uzaklara giden oku sevdiği kadar
Başını dimdik tutarak kalan yayı da sever.
                                                Halil Cibran

Çevrimdışı ögretim

  • Uzman Üye
  • *****
  • 356
  • 132
  • 356
  • 132
# 10 Şub 2008 14:32:42
Eğitim
Sonra bir ögretmen, 'Bize egitimden bahset.' dedi.

Ve o cevap verdi:

'Hiç kimse size, içinizdeki bilginin safaginda halen
yari uykuda olandan bir zerre fazlasini açiklayamaz.

Takipçileri arasinda mabedin gölgesinde
yürüyen bir ögretmen, size bilgeligini degil
sadece inancini ve sevgisini verebilir.

Eger gerçek bir bilgeyse,
bilgeliginin evine davet etmek yerine,
sizi kendi aklinizin esigine dogru yönlendirir.

Bir astronomi bilgini,
size uzayla ilgili anlayisindan bahsedebilir
ama anlayisini size veremez.

Bir müzisyen her yerde var olan ritimlerle
bir sarki söyleyebilir; ancak ne ritmi yakalayan kulagi,
ne de onu ekolayan sesi size sunabilir.

Ve semboller ilminde usta biri,
size simgesel alanlardan söz eder,
ama sizi oralara tasiyamaz.

                                                      Halil Cibran

Çevrimdışı aydogmus

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.387
  • 878
  • Müdür Yetkili
  • 1.387
  • 878
  • Müdür Yetkili
# 10 Şub 2008 15:42:26
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Küçük bir çocuk
"Bırakın ağacı mavi, gökyüzünü faklı renk yapsınlar.Nasıl olsa bir gün ağacın yeşil olduğunun farkına varacaklar.Bırakın hayallerindeki resmi çizsinler"

halil cibran'ı çok severim zaten..yüreğinize sağlık öğretmenim :) hepsi de mükemmel ötesi!

Çevrimdışı Fehaş

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.128
  • 9.515
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 3.128
  • 9.515
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 10 Şub 2008 16:17:08
Küçük bir çocuk
Bir sabah küçük çocuk okuldayken öğretmeni seslenmiş:
"Bugün çiçek resmi çizeceğiz."Küçük çocuk çok sevinmiş,resim yapmayı çok severmiş.Her türlü resmi ............
  Öğretim  öğretmenim, yazdığınız hikayeyi senaryoya çevirerek okuma bayramında canlandırmıştık.. çok beğenilmişti... teşekkürler tekrar hatırlattığınız için..

Çevrimdışı ögretim

  • Uzman Üye
  • *****
  • 356
  • 132
  • 356
  • 132
# 10 Şub 2008 20:27:52
aydoğmuş ve Fehaş öğretmenlerim beğenmenize sevindim.Biz öğretmenlerin bazı şeyleri öğretelim derken çocuklar üzerinde ne gibi etkiler bıraktığımızın iyi bir örneği bu yazı...
Evet Aydoğmuş öğretmenim,Halil Cibran'ın bir çok konu hakkında yazdığı yazılar şiir tadındadır ve aynı zamanda düşündürücüdür de...Arkadaşlık,evlilik,eğitim ve çocuklar hakkındaki yazıları okumaya değer.

Çevrimdışı ögretim

  • Uzman Üye
  • *****
  • 356
  • 132
  • 356
  • 132
# 17 Şub 2008 16:40:44

Bir öğretmen "kendini başkasının yerine koyma"(eşduyum sağlama yada yabancı kelimede empati) olgusunu anca bu kadar güzel anlatabilir...


BAKIŞ AÇISI *
Ortaokuldayken, sınıf arkadaşlarımdan birisiyle ciddi bir tartışmaya girdim. Onun haksız olduğundan, kendiminse haklı olduğumdan emindim. Öğretmenimiz bize çok iyi bir ders vermeye karar verdi. Bizi bütün sınıfın önüne çıkardı ve onu masanın bir tarafına, beni de diğer tarafına yerleştirdi. Masanın tam ortasında yuvarlak bir nesne vardı. Siyah renkli bir nesne. O çocuğa nesnenin rengini sordu. Çocuk, 'Beyaz' diye yanıtladı. Söylediğine inanamadım, çünkü nesne siyahtı. Yeniden tartışmaya başladık, bu kez de nesnenin rengi hakkında. Öğretmen bu kez beni çocuğun yerine, onu da benim yerime geçirdi. Ve bu kez bana nesnenin rengini sordu. 'Beyaz', yanıtını vermek zorundaydım, çünkü belli ki nesnenin bir tarafı beyaz, diğer tarafı ise siyahtı. Öğretmenimiz o gün bana çok güzel bir ders verdi. Karşımdaki kişinin bakış açısını anlamam için, kendimi onun yerine koymam gerekiyordu.
Judie Paxton

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK