Birleştirilmiş Sınıf Öğretmenleri Günlüğü 2

günaydın arkadaşlar,iyi dersler

şimdi birleştirilmiş sınıf günlüğünün reytingi düşer
il içi 2014 il dışı 2014 tavan yapar

Sonra da tayinimiz çıkmaz ve kuzu kuzu günlüğe döneriz

Hocam Kütahya büyükşehir olmadığı için ve aynı belediye sınırları içinde olduğunuz için tayin isteyemiyorsunuz en son klavuza göre.Ama inş. yeni klavuzda isteme hakkınız olur...

ciddi olamazsınız hcm ben eş durumundan ağustosta isterim diye hayaller içindeydim :-( şuan bütün sistemim çöktü :-( merkezde çalışmak bana haram galiba....

ciddi olamazsınız hcm ben eş durumundan ağustosta isterim diye hayaller içindeydim :-( şuan bütün sistemim çöktü :-( merkezde çalışmak bana haram galiba....

hocam isteyebiliyorsunuz
aynı durumdayım ve her özür grubu tayin dönemi istiyorum
ama çıkmıyor orası başka

benim kafam iyice karıştı   şubatta eşimin yanına geldim merkeze bağlı köy okulu. eşim merkezde olduğu için tekrar tayin isteyebiliyor muyum?

Şubat ayındaki özür atamalarında istendi.

günaydın.iyi dersler...

herkese hayırlı sabahlar

günaydın iyi dersler öğretmenlerim

ciddi olamazsınız hcm ben eş durumundan ağustosta isterim diye hayaller içindeydim :-( şuan bütün sistemim çöktü :-( merkezde çalışmak bana haram galiba....

Hocam tayin isteyebiliyorsunuz...Ben az önce yanlış bir bilgilendirme yaptım farkında olmadan kusura bakmayın...
Düzeltme yaptım mesajda ama sayfa ilerlemiş görmediniz sanırım...
Eşinizin bulunduğu ilçeye ve ildeki merkez okullara tayin isteyebiliyorsunuz...
Kusura bakmayın tekrar...

 

ben okuluımda norm fazlasıydım 4 yıl orada çalıştım mart ayında norm fazlası olarak tercih yapıp atandım.ama okuluma haziran ayında göreve başlayacagım il içi isteyebiliyormuyum

   Sabahtı. Çok uzaklara bakıyordum. Okul, Iğdır’ın en yüksek yerinde sayılırdı. Dikkatli bakarsam Kars’ı görebileceğimi düşünürdüm. Çaba sarf ederek görebileceğim memleket Kars’tı. Kars’ı aşağılamak değildi derdim, uzaklığa yanmaktı.
   Nisan’dı. Bahar kokuyordu artık her yan. O meşhur manzara sere serpe önüme uzanıyor, belli belirsiz iğde kokuları geliyordu Iğdır tarafından. Erivan tarafında Medzamor gene zehir kusuyordu. Köyümde ağaç yoktu. Mehmet amcanın kavak fidanları vardı sadece. Bir de ortalarında söğüt ağacı. Şanslı olan ortada durandı, yalnız değildi.
   Çocuklar top oynuyordu. Topun havasını şişirebilecek pompamızın bile olmayışına üzüldüm durduk yere. Top patlaktı gerçi. Vurulan yeri göçüyor bu da oyunun kalitesini düşürüyordu. İyi tarafı, oyunun kalitesine çocukların benim gözümden bakmıyor oluşuydu. Top ne yana gitse hepsi başına üşüşüyor bu muazzam keşmekeşten yüksek derecede haz alıyorlardı. Taktik anlatsam mıydı acaba? Kaleleri kızlar koruyordu. Tamamdı o mesele. Diğerleri de 2-2-1 oynasalardı mesela? Herkes yerini alsa ve oyun bir düzene girse daha keyifli olacağına inandıramadım kendimi. Böylesi en iyisiydi galiba.
   ‘Guru’ diye hitap ediyorlardı birbirlerine. Tam olarak yazılışı böyle olmasa gerek, hiç hoş gelmedi okuyunca. ‘Kuro’ mu acaba? Kuri? Kurro? ‘Ulo’ var bazen de başında. ‘Ulo kurrroooo!!!’ ‘Q’ sesini mi kullansam acaba, edebiyat meselelerinden taviz verip?
   Yok yok yazılınca telaffuzu kadar güzel gelmedi bana.
   Kızlara da ‘pıti’ diye hitap ediyorlar.
   ‘Pıti topu tutsanaaaaaaouug!!’ Böyle olmalı kâğıt üzerinde.
   ‘Ali topu tut.’ Cümlesi geliyor aklıma. Ali ile pıtinin topu tutması arasında fark olmadığını sezince rahatlıyorum.
   Geri kalan dört kız öğrencinin kurduğu evcilik oyunu da bakış açısına göre ya son derece muazzam ya da içler acısıydı. Taşlarla çevrilerek oluşturulmuş büyük bir ev, gene taşlarla bölünmüş odalar, çubuktan kapılar, ottan halılar…
   Televizyon masası en özenli eşyalarıydı, bir küçük oyuncak sandık. Boyalı kartondan televizyonda o anda dünyanın en dramatik sahnesi olsa bu denli sızlamazdı içim. İçime kızdım sonra. Mutluydu işte çocuklar, nesnelerin ne önemi vardı. Hem maddiyat değildi ki her şey.
   Bahardı. Uzamış sakalımı sıvazlayıp ‘haydi içeri’ dedim. Ben içeri der demez hiçbirinin aklına itiraz etmek gelmedi. Biri topu yakaladı, kızlar eteklerini silkti, hepsi kapıya koştu. Takım elbise giymeyeli hayli zaman olmuştu. Balıkçı yaka kazağıma biraz daha sokulup kapadım kapıyı.
   Hayat devam ediyordu.
   Her yerde..
   ‘Açın bakalım ‘güzel yazı’ defterlerinizi!’

hayırlı sabahlar.

Yine bir tayin dönemi geldi çattı.. İnsanı ümitlendiriyorlar.. ama boş ümitler..En azından benim için.. ilk atamamdan beri 8 yıldır bsiodayım.. Bu gidişle daha sürecek gibi.. 135 puanla nereye kıpırdayacaksam artık.. Boşuna ümitlenmemeyi düşünüyorum bu sene.. Çünkü ümitlenip ümitlenip gene oturuyorum olduğum yerde..

Yine bir tayin dönemi geldi çattı.. İnsanı ümitlendiriyorlar.. ama boş ümitler..En azından benim için.. ilk atamamdan beri 8 yıldır bsiodayım.. Bu gidişle daha sürecek gibi.. 135 puanla nereye kıpırdayacaksam artık.. Boşuna ümitlenmemeyi düşünüyorum bu sene.. Çünkü ümitlenip ümitlenip gene oturuyorum olduğum yerde..

aynen öğretmenim benim de 8.yılım ve bsiö.
yazınıza yorum yapıcaktım ta ki imzanındaki o güzelliği görene kadar.
imzanız yeter bence ,gerisi nasip kısmet

herkese günaydınnn  mevisimleri işledik. Dünya hareketlerini anlatmak döndük durduk bu ders