öğretmenlere ikramiye verilecekmiş
Bir ÖĞRETMENİN hikayesi bir dağ köyüne atandığında değil üniversite yerleştirme sonuçları açıklandığında başlar.Bir ev oturmasında, pazarda, kapıda,pencerede ya da düğünde teyzenin biri sorar:-Eee hangi okulu tutturdun? der.-Sınıf öğretmenliği dersin gururlanarak.Ne de olsa 1.600.000 öğrenci arasında ilk 20.000 'e girmiş ve hak etmişsindir Öğretmen olmayı kendince.-Hmm der teyze dudaklarını bükerek,beğenmediğini ifade eden bir o kadar da kıskanç gözlerle."Ayşe Hanımın kızı tıp kazanmış doktor olacakmış."der.Ahh teyzem yaa kıyamam nasıl da gurur duyuyor komşunun kızıyla.Teyzem sen benimle değil kendi kızınla yarıştır komşu kızını.Senin kızın da daha 17 yaşında yaşadığı bir çok ilişki sayesinde AŞK DOKTORU oldu ya!!!Teyzeler konuşur da amcalar konuşamaz mı?Yine muhtelif yerlerin birinde bir amca sorar bu soruyu ve cevap verirsin.-Hmm der Ahmet Bey'in oğlu da mühendislik kazanmış der gururlanarak.Ah be amcam ya ne kadar da safiyane hislerle takdir ediyor Ahmet bey'in oğlunu canım yaaa.Amca sen benimle yarıştırma Ahmet Bey'in oğlunu kendi oğlunla yarıştır Senin oğlun da KALDIRIM MÜHENDİSİ oldu yaBir de "Hiçbir şey olamadıysan öğretmen olsaydın." muhabbeti vardır ki o konuya hiç girmiyorum Adeta ÖĞRETMENLİĞE HOŞGELDİN karşılamasıdır bunlar.Asla takdir görmezsin ve bu yaşadıklarını meslek hayatı boyunca da yaşayacaksın.Okul biter KPSS'ye girer yüksek puan alır atanırsın bir dağ köyüne.Zor şartlarda çalışır birçok zorluğun mücadelesini verirsin.Okulun hem müdürüsündür hem öğretmeni hem hademesi hem bahçıvanı...Yine de takdir görmezsin.Üstüne üstlük bir de aşağılarlar seni. Öğretmenler yata yata para kazanıyor.Salla başını al maaşını.İki şarkı iki oyun iki hopla iki zıpladır öğretmenlik.3 ay tatilin vardır hem de.Daha neler neler...Ablalar, abiler, teyzeler,amcalar...Senin çocuğun sokak sokak gezerken biz kendimizi eve kapadık ders çalıştık.Tek sosyal hayatımız dershaneydi ki orada bulunma sebebimiz belli.Gece 2 lere kadar çalıştık.TV den bihaber yaşadık.Kışın soğuğunda, karında, ayazında sabahın 7 sinde sıcak yatağımızdan kalktık, dershaneye gittik.Alnımızın akıyla, bileğimizin hakkıyla kazandık öğretmenliği.Zor şartlarda üniversite okuduk,mezun olduk,atandık.Kimsenin gitmediği kuş uçmaz kervan geçmez dağ köylerine atandık soba yaktık,boya badana yaptık,bahçe temizledik,tuvalet yıkadık...Daha sayayım mı?Söylenecek çok şey var da bu kadarı kafi..."Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum."diyor HZ.ALİ ve "Ben öğretmen olarak gönderildim." diyor HZ.NEBİ.Kimseden kölelik de beklemiyoruz, janjanlı paketlerde hediye de, yılın sadece bir gününde saygı görmeyi de.Bizler peygamberlik mesleğine saygı duyulmasını istiyoruz hepsi bu.Saygıdeğer Meslektaşlarım...Öğretmenlik mesleğinin itibarını ve saygınlığını yeniden kazandığı, kıymetimizin bilindiği günleri görmek dileğiyle ÖĞRETMENLER GÜNÜMÜZ KUTLU OLSUN...BİR KÖY ÖĞRETMENİ [Telif hakkı saklıdır ]
Şu an 1.290 kişi ve 28 üye var.