Benim okulumdaki müdür yetkili öğretmen öğleci, ben sabahçıyım. Haliyle her sabah soba kovasını ben çıkarıp boşaltıp yakıyorum. Hamile olduğum için çok zorlanıyorum. Eşim az önce arayıp rica etti: hocam zaten lojmanda kalıyorsunuz, akşam kovayı çıkarın eşim sabah boşaltıp yakar, dedi. Adam ne dese beğenirsiniz: Benim belim ağrıyor, yapamam! Siz olsanız ne yaparsınız?
Sözüm meclisten dışarı, içimizde öyle boş, öyle öğretmenlikten, insanlıktan nasibini almamışlar var ki; bu nedenle hiç güvenemediğim çoğunluk, meslektaşlarımız. Bunu çoğu gittiğim okullarda da görüyorum. Bir Allah'ın selamını almaktan, hoşgeldiniz demekten, bir konuda yardımcı olmaktan acizler...
Ne olur sanki bir kovayı boşaltıp hazırlasa. Bir kovanın ağırlığı hazırlığı ne ki belini incitecek? Kendisi ne ile ısınıyormuş? Karşısındaki insanın hamilelik gibi önemli bir mazereti var...
Ayıptır, yazıktır...