Ben de köyde tek çalışırken kasım ayından ocak ayının ortasına kadar defteri yazmadım, canım istemedi yazmayı.Neyse herkeste olduğu gibi pat diye müfettişler gelmez mi? Defter de untturulacak bir şey değil ki.Grup diğer köye gitti benim yanımda bir müfettiş kaldı.O da tabi evraklar ve sınıf defterini istedi ilk önce.Kem küm dedim ama olmadı kurtaramadım .Sınıf defterinin boş olması öğretmenin derse girmediği anlamına gelir dedi, bu durumu grup başkanına söyleyeyim ve tutanak tutalım dedi.Benim gözümün önünden film şeridi gibi tüm hayatım geçti
. Biraz sonra grup bize uğradı.Diğer müfettişleri bahçede karşıladık, ben sessizce müfettişe "benim durum ne olacak? bir sorun dedim. O müfettişte bana sessizce "hocam defteri doldur ve bana toplantılarda getirirsin, grup başkanına söylemeye gerek yok" dedi.Kopan hayatımın filmi kaldığı yerden devam etmeye başladı
, derin bir nefes aldım.O müfettişimin dediği gibi yaptım, defteri doldurdum, imzalaması için ilçedeki toplantıya gittim ama müfettişim gelmemişti.Aradan zaman geçti, ben memleketime tayin oldum, bu olayıda unutmadım, aslında unutmadığım müfettişimdi. İnternetten araştırma yaptım belki bağlantı kurar bana yaptığı iyiliği unutadığımı söylerim diye.Ama öğrendiğim kadarıyla müfettişim görevi başında şehit olmuş ve adını Eskişehir'de bir okula vermişler.Çok üzüldüm, şimdi bu yaşadığım olayı ve sonucunu yeri geldikçe dostlarla paylaşıyorum işte.
Şimdi şehir merkezindeyim ve defterimi hiç boş bırakmıyorum, yeri geldiğince de o müfettişimi de rahmetle yadediyorum.