Birleştirilmiş Sınıf Öğretmenlerinin Günlüğü 2

Hadi hayırlısı yazı 1 haftadan sonra gidersiniz diyor
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Bizleri düşünen birini buldum

prof. zihni sinir projeleri

mecburen kapatırlar öğretmenim sizin okulu... ama siz ne olursunuz orası muamma...

10 olmuyor daha da düşüyor öğretmenim.2 tane 5 gidecek zaten seneey 3 tane 5 oluyor onlar da taşınacak diye biliyorum.
Kalansa 1.sınıf 2 ,2.sınıf 2 , 3.sınıf 1 ,4.sınıf 1 , toplam  6 oluyor biri de kesin taşınacak ,kaldı 5 ?yine de açık tutulursa bişey diyemeyeceğim tayin istemem lazım .1 sene daha kalırsam öğretmenlik diye bişey kalmayacak bende

Hadi hayırlısı yazı 1 haftadan sonra gidersiniz diyor
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

buna da şükür.

SUNAY AKIN'dan

Anadolu’nun orta vilayetlerinden bir köyde, yavaş yavaş güneş batmaya hava kararmaya başlar. Karanlık iyice çöker köyün üzerine. Evlerden birinde bir kadın ve adam yatma hazırlığı yapmaktadır. Erken yatıp yarın sabaha, güneş ışığına erken uyanılacaktır.
 
Adam üzerini değiştirir, yatağına yönelir. Evin penceresinden; karanlık bahçeye vuran ışıkta ağaçların arasında bir gölge belirir. Kadın pencereden dışarı bakar ve gülümser. Kadının sevgilisi bahçededir.
Tam sözleştikleri gibi, sözleştikleri saatte ve yerde adam onu beklemektedir.
 
 
Kadın kocasının uyumasından emin olunca, sessizce yataktan kalkar, üstünü giyer… Ve pencereden aşağıya atlar. Başka bir adam için, kadın kocasını terk eder. Koşarlar iki sevgili… Kaçıyorlar. Tarlaları, ovaları aşarlar…
 
Anadolu’da bir köy nasıl koşmasınlar ki. Arkalarından onları kovalayacak onca şey vardır. Namus belası, Töre cinayetleri, yoksulluk, cefa, korku. Arkalarında bunlar varken nasıl durabilirler. Köyden uzaklaştıklarına iyice emin olunca soluklanmak için dururlar. Kadın duraksamayı fırsat bilip nefes nefese der ki :
 
‘Evden çıktığımdan beri, ayakkabımın içinde bir şey var beni rahatsız ediyor’
 
Çıkartıp bakar ki… Ayakkabısının içinde bir tomar para!
Kocası her şeyin farkında. Biliyor ki gidecek,
 
‘Beni terk edecek ama bunca yıl çorbasını içtim, çamaşırlarımı yıkadı, ütüledi. Bana emeği geçti’
 
YABAN ELDE MUHTAÇ OLMASIN DİYE !
 
O Yoksul köylü; bütün parasını; başka bir adam için kendisini terk eden karısının, giderek kendinden uzaklaşan adımlarını attığı ayakkabısının içine koydu.
 
O güzel insanı, O onurlu davranışı sergileyen, O terk edilen adamı HEPİNİZ TANIYORSUNUZ…
 
Çünkü O; Bir dizesinde bize yürekten seslendiği gibi Uzun ince bir yoldaydı ve gidiyordu gündüz gece …
Evet O kişi Aşık Veysel’di.

ama bu sadece şanlıurfa için ve 3 gruba ayrılacakmışız ve biz hangi grupta olacağız acaba yani uzaktan eğitim 3 hafa olacak ama farklı gruplar katılacak 1. grupta olmamız lazımki gidebilelim tabi ilçe mem izin verirse:(

komşum benim ...
bugün öğrendiğim en güzel şey bu oldu sanırım...
bu bakış açısını yakalayamayacağız  ama biz milletçek.. pek umudum yok...

sağol,çok güzel bir yazıymış...

( Rus yazar Çernişevski 'nin iki ciltlik bi romanı var Nasıl Yapmalı? diye.. onu hatırladım hikayeyi okuyunca ... )

afiyet olsun..

Bizleri düşünen birini buldum

prof. zihni sinir projeleri

bunlar süpermiş hepsini istiyorum

yazı da gerçekten çok güzelmiş teşekkürler zümrem....

Bizleri düşünen birini buldum

prof. zihni sinir projeleri

makinalar harika, karikatür sayfamıza bekleriz sebocan öğretmenim

makinalar harika, karikatür sayfamıza bekleriz sebocan öğretmenim

 O konu uçmamış mıydı?

Yanlış mı hatırlıyorum... Linkini bana yollasanıza...

SUNAY AKIN'dan

Anadolu’nun orta vilayetlerinden bir köyde, yavaş yavaş güneş batmaya hava kararmaya başlar. Karanlık iyice çöker köyün üzerine. Evlerden birinde bir kadın ve adam yatma hazırlığı yapmaktadır. Erken yatıp yarın sabaha, güneş ışığına erken uyanılacaktır.
 
Adam üzerini değiştirir, yatağına yönelir. Evin penceresinden; karanlık bahçeye vuran ışıkta ağaçların arasında bir gölge belirir. Kadın pencereden dışarı bakar ve gülümser. Kadının sevgilisi bahçededir.
Tam sözleştikleri gibi, sözleştikleri saatte ve yerde adam onu beklemektedir.
 
 
Kadın kocasının uyumasından emin olunca, sessizce yataktan kalkar, üstünü giyer… Ve pencereden aşağıya atlar. Başka bir adam için, kadın kocasını terk eder. Koşarlar iki sevgili… Kaçıyorlar. Tarlaları, ovaları aşarlar…
 
Anadolu’da bir köy nasıl koşmasınlar ki. Arkalarından onları kovalayacak onca şey vardır. Namus belası, Töre cinayetleri, yoksulluk, cefa, korku. Arkalarında bunlar varken nasıl durabilirler. Köyden uzaklaştıklarına iyice emin olunca soluklanmak için dururlar. Kadın duraksamayı fırsat bilip nefes nefese der ki :
 
‘Evden çıktığımdan beri, ayakkabımın içinde bir şey var beni rahatsız ediyor’
 
Çıkartıp bakar ki… Ayakkabısının içinde bir tomar para!
Kocası her şeyin farkında. Biliyor ki gidecek,
 
‘Beni terk edecek ama bunca yıl çorbasını içtim, çamaşırlarımı yıkadı, ütüledi. Bana emeği geçti’
 
YABAN ELDE MUHTAÇ OLMASIN DİYE !
 
O Yoksul köylü; bütün parasını; başka bir adam için kendisini terk eden karısının, giderek kendinden uzaklaşan adımlarını attığı ayakkabısının içine koydu.
 
O güzel insanı, O onurlu davranışı sergileyen, O terk edilen adamı HEPİNİZ TANIYORSUNUZ…
 
Çünkü O; Bir dizesinde bize yürekten seslendiği gibi Uzun ince bir yoldaydı ve gidiyordu gündüz gece …
Evet O kişi Aşık Veysel’di.

işte önünde eğinilmesi gereken bir yüce gönüllülük. burada kaybeden sadece bir tek kişi var bence o da bu yüce insanın değerini anlayamayarak terk eden o kadın. ne acı kendisine verilen değeri anlayamamak.

ama bu sadece şanlıurfa için ve 3 gruba ayrılacakmışız ve biz hangi grupta olacağız acaba yani uzaktan eğitim 3 hafa olacak ama farklı gruplar katılacak 1. grupta olmamız lazımki gidebilelim tabi ilçe mem izin verirse:(

urfa hng ilçe öğrtmnm?

urfa hng ilçe öğrtmnm?

ben urfada değilim hocam haberdeki yazıyı gördüm ondan dedim bu sadece urfa için diye

O konu uçmamış mıydı?

Yanlış mı hatırlıyorum... Linkini bana yollasanıza...

hocam sohbette eğitimizah