Değerli arkadaşlar,
benim de geçen yıl sınıfımda risk grubunda iki çocuk (dağılmış aile) vardı. ikisi de çok başarılı öğrencilerdi. Ancak biri sınıftaki her olayda olumsuz tutum takınır diğeri ise normal karşılardı. aileleri ile yaptığım görüşmelerimde birinin sürekli babayı suçladığını, bunu her fırsatta dile getirdiğini diğer annenin ise çocuğu ile konuşmalarında yetişkinlerin de hata yapabileceğini dile getiriyordu. Dolayısıyla çocuklarda her olaya karşı takınacakları tutumda aile bireylerin yaklaşımının çok önemli olduğuna inanıyorum.
Tam da bu düşünceler bende olgunlaşmışken Psikolog Mehtap Kayaoğlu'nun bu konu ile ilgili köşe yazısını okudum. Bir eğitimci veya bir yetişkin gözüyle yazıyı son derece faydalı bulduğum için istifadenize sunuyorum. İnşallah faydalı olur.
...
...
Gece elektronik postalarımı kontrol ederken dikkatimi çekti.
"Mehtap Hanım, eşimle ayrılıyoruz. 5 ve 12 yaşında iki kızımız var. Ayrılma kararını nasıl açıklayalım?" sorusuyla karşılaştım. Oturdum cevap yazıyordum ki... "Dur, kişiye özel cevap olmasın, herkes istifade etsin." dedim kendime ve sizlere de gönderiyorum aynı cevabı...
Maddeler halinde yazıyorum her zaman olduğu gibi. Aklıma gelenleri sıralamanın en kolay yolu bu çünkü...
1. Öncelikle mümkünse ayrılmayın! Evliliğinizde yürümeyen/yürütemediğinize inandığınız konularda mutlaka aile danışmanlarından/aile terapistlerinden yardım alın. Belki son derece saçma ve aslında üzerinde durulsa kolaylıkla çözümlenebilecek nedenlerle ayrılıyorsunuzdur. Kim bilir?
2. Ayrılma kararı kaçınılmaz bir hal almışsa, bu ayrılık kararını önce zihninizde sağlam bir zemine oturtun. Günlük pratiğinizde "Yok yok ayrılmam lazım benim kesin...!" söylemiyle yaşayıp, içinizde bir yerlerde aslında ayrılmak istemediğinizi düşünüyorsanız, önce kendi iç dünyanızda boşanmaya hazır olup olmadığınızı gözden geçirin. Kendinizi ikna edemediğiniz ayrılma kararını, çocuğunuza iletmeyin.
3. Ayrılmak istediğinize eşler olarak birlikte karar verin. Biriniz ayrılmayı düşünürken, diğeri hala eşini sevdiğini ve bu evliliğe devam etmek istediğini düşünüyorsa, çocuğun kafası karışır. Oturun! Konuşun! İyisiyle kötüsüyle bir süreç paylaştığınızı, zaman içinde birbirinizden farklı olduğunuzu gördüğünüzü, bu farklılıkların günlük pratiğinizde ikinizi de yorduğunu, her insanın mutlu olmayı hakettiğini, mutluluğun şimdiden sonra farklı hayatlar yaşamakta gizli olduğunu söyleyin birbirinize. Ayrılmaya birlikte karar verin. Başkalarının lafıyla sözüyle ayrılmayın. Başkalarının gereksiz ısrarlarıyla da iyi gitmeyen bir evliliği sürdürüp kendinize zulmetmeyin! İkiniz karar verin...!
4. Ayrılma kararını çocuklarınızın yaşına uygun olacak şekilde yapın.
Örneğin çocuklarınız iki yaş altındaysa karşınıza alıp konuşmanız gerekmeyecek. Fakat "Babam nerde?" diye sorarsa "Baba şimdi çok uzağa gitti, artık her zaman eve gelemeyecek. Ama seni çok seviyor, hafta sonları gelip seninle oyun oynayacak." Deyin.
5-6--7 yaş civarı çocuğunuza dolambaçlı olmayan, anlayabileceği düz ifadelerle "Baba artık bizimle yaşamayacak. Biz birlikte burada yaşayacağız. Seni çok seviyor baban. Elinden geldiğince sık sık seni görmeye, seninle oynamaya gelecek. Ne zaman istersen telefonla arayıp konuşabilirsin." Diyebilirsiniz.
9-12 yaş civarı çocuğunuz biraz daha iyi anlayacağı için "Annenle ben anlaşamıyoruz yavrucuğum. Evde tartışmalar, sorunlar yaşıyoruz. Sizler bu anlaşmazlıktan olumsuz etkileniyorsunuz. Hiçbirimiz mutlu değiliz. Ayrılır, ayrı evlerde yaşarsak hepimiz daha mutlu olacağız gibi görünüyor. Anneniz de ben de sizi çok seviyoruz. Her zaman birlikte olacağız, sadece yeni hayatımızda farklı evlerde yaşayacağız." şeklinde söyleyebilirsiniz.
13-17 yaş civarı gençler zaten biz söylemesek de ne olduğunu gayet iyi biliyorlar. Onlara da "Oğlum, bir süredir aramızdaki ilişkinin iyi gitmediğini biliyorsun. Ayrılmaya karar verdik. Ama bundan sonraki hayatımızda kim kiminle nerede kalacak, nerede kiminle yaşayacak gibi konularda karar vermemiz lazım. Ve senin de bu kararları alırken yapacağımız konuşmalara katılmanı istiyoruz. Seni çok seviyoruz. Senin için en uygun yaşam koşullarını oluşturmak istiyoruz." Şeklinde izah edebilirsiniz.
5. Ayrılma kararını açıklarken ilişkide yaralanmış kişi olarak konuşma yapmayın. "Ahh yavrum, baban başka birine aşık olmuş, bu durumda onunla daha fazla evli kalamam." veya buna benzer yorumlara girmeyin. Çocuk için gerekçe değil, netice önemlidir. Karşı tarafa olan öfkenizi yansıtmadan, sadece ayrılık kararı açıklayın. Aksi halde çocuğunuzu taraf tutmaya itersiniz ki, çocuk hangi tarafı tutarsa tutsun, diğer tarafa haksızlık yaptığını zannetmeye başlar ve zaman içinde depresyona girebilir. Ne yapın edin ama çocuğunuzu ayrılma kararınızın tarafı haline getirmeyin!
6. Ayrılma kararını söylerken onun duygusal konforunun bozulmayacağını dile getirin.
Çocuklar hep emniyette olmak isterler. Şartlar ne olursa olsun anne/babalarının onları koruyacağını hissetmek isterler.
Duygusal konfor = "Çocuğun sevildiğiniz +özlendiğini +terk edilmediğini +şartlar ne olursa olsun anne babası tarafından hep korunacağını" bilmesidir.
"Annen seni çok seviyor, baban da seni çok seviyor, biz hayattayken seni kimse üzemez!" mesajını vermelisiniz.
7. Ayrılma kararınızın açıklanmasından sonra gelecek sorulara hazırlıklı olun. Çocuklar ayrılma kararını duyunca kendi yaş ve ihtiyaçlarına göre ters gideceğinden korktukları durumlar için sorular sıralayabilirler. Örneğin her gece çocuğa kitap okuyan kişi babaysa ve boşandıktan sonra çocuk anneyle kalacaksa "Ama ben annemle kalınca, bana gece uyurken kim kitap okuyacak?" diye kendince endişeli bir soru sorabilir. Bu durumda anne; "Tatlı kızım benim, ben okuyacağım, hem de aynen babanın okuduğu gibi çok tatlı okuyacağım hiç merak etme. İstersen babanla buluştuğunuz zamanlarda baban da sana kitap okuyabilir." diyebilirsiniz.
Veya "Ee hafta sonu antrenman çıkışlarında beni kim alacak?" diye soran ergene "Tabii ki baban seni almaya devam edecek, hem antrenman çıkışında birlikte takılır gezersiniz..." diyebilirsiniz.
...
Gönül ister ki kimse ayrılmasın... insanlar mutlu evliliklerinde, huzur dolu ortamlarında gül gibi yaşayıp gitsin... ama olmuyor işte!
Bazen iki kişi aynı evdeyse mutlu oluyor, bazen ayrıldıklarında mutlu oluyor.
İlk aklıma gelenleri yazdım. Eksik kalanlar için soru sormaya devam edebilirsiniz...
Sevgiler...
Mehtap KAYAOĞLU - Haber 7