Bence de idarecilerin ders zorunluluğu olmamalı. Zaten bir çoğu girmiyor / giremiyor. Bir sürü idari iş var. Birileri geliyor, toplantı oluyor, yetişmesi gereken yazı oluyor vs. Ders boş geçiyor. Derse öncelik verip gidilse geciken işlerden dolayı ilçeden, ilden sitem geliyor. Öğrenciye de o dersten hayır gelmiyor, idareciyi ikide bir çağırıyorlar.Müdürlerinki 2 saat.Gene idare edilebiliyor ama Müdür Yardımcılarının 6 saat zorunluluğu gerçekten manasız ve zor.Hem idareci hem öğretmen açısından.Sırf idarecilerin branşları, alması gereken dersler yüzünden norm fazlası olanlar oluyor ya da derse girmek isteyen öğretmen var ama dersi idareciye vermek zorundasın. İdareci de çoğu zaman hakkıyla o dersi veremiyor/ giremiyor/ boş geçiyor.Öte yandan derse girmek isteyen öğretmen giremiyor.Gerçekten kaldırılması ya da azaltılması gerekiyor.''o yapmıyor da ben neden yapıyorum'' tartışmasından ziyade daha farklı bakılmalı olaya diye düşünüyorum.
Aynen hocam, çok doğru söylüyorsunuz, ders çoğu zaman boş geçiyor ama idarecilerin kafasında yine soru işareti oluyor, diğer yandan bir ikilik de söz konusu: Sınıfçıların fiili ders mecburiyeti olmaması da ister istemez diğerini etkiliyor yani sendikalar bunu dile getirmeli, diye düşünüyorum. Misal aynı okulda müdür branşçı oluyor, derse giriyor; Md. Yardımcısı sınıfçı oluyor, o derse girmiyor vs. durumlar yaşanabiliyor. Branşçı arkadaş ek ders almak istiyor, idareciye verildiği için ona eksik kalıyor, değil 21 saati 15 saati bile dolduramiyor.
Tabii bazı okullar işin kurnazlığına kaçıp misal bilişim teknolojileri dersinde sınıfı 2"ye ayırıp aslında her ikisine de BTR'ci girdiği hâlde sanki bi sınıfa Md.yardimcisi derse girmiş gibi gösterebiliyor.
Tüm bu yollara hacet bırakılmamalı, bi orta yol bulunmalı, idareci herkes için geçerli olmalı..