Bu Sorulara Cevap Yazmaya Cesareti Olan Var Mı?

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 10 Nis 2010 12:00:30
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
hocam  5 sınıfı birden okuttuğum için benim kafa pek çalışmıyor artık ;D onun için istesemde  cevaplayamayacağım
Hayatınızın işinizle ile sınırlı kalmaması gerekir. Zihin sporu yaptıracak kitaplar okuyarak, kendinizi geliştirmelisiniz. Tavsiyem, ilk mesajımda adı geçen kitabı okumanızdır.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 10 Nis 2010 12:04:44
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Yanıtı kesin olmayan sorular örnekleri çoğaltılabilir.

  1. soruya kendimce bilginin sonsuz olduğu yeni şeyler öğrenmenin sonu olmadığını anladığım cevabını verebilirim.
Amacım soruların kesin (DOĞRU) cevabını öğrenmek değildir. Cevaplardaki FARKLI bakış açılarını değerlendirerek  kendi görüş açımı genişletmektir. (Sonsuzluk kavramı ile ilgili yapacağım açıklamayı okursanız amacımı daha iyi anlayabilirsiniz.)

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 10 Nis 2010 12:06:41
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
e valla 5 yıldır 5 i bir yerde okuttuğum için artık soruları anlamakta zorluk çekiyorum.
Bazen cevaplar soruları anlamayı kolaylaştırır. İlk mesajımda adı geçen kitaptaki cevapları okumanız faydalı olacaktır.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 10 Nis 2010 12:08:51
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Bildiklerim ,  bilmediklerimin yanında devede kulak demiş olabilir.  Ne mütevazi bir laf.
İmam-ı Azam hazretlerinin sözü şu şekildedir :

Bilmediklerimi ayağımın altına alsaydım başım göğe ererdi. (İmam-ı Azam)

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 10 Nis 2010 12:15:53
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Var olmayan bir varlık düşünemez. insan ise vardır.var olduğu için düşünebilir.Öyleyse ben bir insan olduğuma göre ben de varım ve düşünebilirim.
Cin ve Melek gibi ruhani varlıkların düşünme yetisine sahip oldukları Kur-an-ı Kerimdeki ayetlerden anlaşılmaktadr.
Hayvan ve bitki gibi canlıların düşünme yeteneği yoktur.
Bu durumda açıklamanızdan cin ve melek vardır, hayvan ve bitkiler  yoktur anlamınımı çıkarmalıyız?
 

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 10 Nis 2010 12:19:57
2) "Sonsuzluk" kavramı ile ilgili bir yorum yazınız.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

linkinde yer alan
Kainat ( Uzay) Sonsuz Mudur? başlıklı konuya aşağıdaki açıklamayı yazmıştım.

Üniversitede okurken, anfi genişliğinde bir sınıfta matematik dersi görüyorduk.
Önümüzde 10 metre kadar uzunluğunda bir tahta vardı. Öğretim görevlisi limit konusunu anlatırken sürekli + sonsuza gider, - sonsuza gider tabirlerini kullanıyordu. Öğrencilerin çoğu dersten hiç bir şey anlamıyordu.
Sonunda öğrencilerden biri dayanamayıp sordu:

- Hocam + sonsuz, - sonsuz diyorsunuz ben hiç bir şey anlamıyorum. Sonsuz ne demek?

Üniversiteye gelmiş birinden böyle bir soru duymak öğretim görevlisini çok şaşırtmıştı. Öğrenciden tahtaya kalkmasını istedi.
Tahtanın ortasına git ve burnunu tahtaya daya dedi. Şaşırması sırası bize gelmişti. Öğrenci gayri ihtiyari söylenileni yaptı.
Öğretim görevlisi :
- Ne görüyorsun? diye sordu.

Burnu tahtaya dayalı biri ne görebilir? Görebildiği bir kaç harfi söyledi.

- Şimdi bir adım geri çık ve başını çevirmeden gördüklerini söyle dedi.
Bir adım geriden tahtanın daha fazlasını görme imkanı olduğu için, görebildikleri söyledi.

- Şimdi sınıfın en arkasına git ve oradan bakarak gördükleri söyle.
 
Öğrenci arkadaş sınıfın en arkasına gidince tahtadakilerin hepsini görebildiği için her şeyi söyleyebildi.

- İşte bulunduğunuz konuma göre görme sınırlarınızın sağ tarafında kalanlar + sonsuz, görme sınırlarınızın sol taraftında kalanlar - sonsuzdur.
Siz olaylara ne kadar geriden bakabilirseniz, görüş açınız o kadar genişler ters orantılı olarak sonsuzluk sınırlarınız o kadar daralır.

Kainat sonsuzdur. Çünkü bizim görebildiğimiz sınırların dışında bölümleri vardır.

Not: Yaratılmış olan her şeyin sonu vardır.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 10 Nis 2010 12:23:03
1) Sokrates'in "Bildiğim tek şey hiç bir şey bilmediğimdir" sözü ile ilgili düşüncelerinizi yazınız.

BİLDİKLERİMİZ İÇİN ÜCRET ALIYORUZ
Abbasî halifesi Harun Reşid, İmam-ı A’zam hazretlerinin en âlim talebelerinden biri olan Ebu Yusuf hazretlerini, zamanının yargıtay reisliğine (kâdiu’l-kudat) getirmişti.
Bir gün adamın biri gelip ona bir sual sordu.
Ancak
“Bilmiyorum“ cevabını alınca:
- Nasıl olur da bilmezsiniz, dedi.
Bir de devlet hazinesinden maaş alıyorsunuz.
Ebu Yusuf Hazretleri:
- Kardeşim, diye cevap verdi. Bize, bildiğimiz şeyler için para veriyorlar. Eğer bilmediklerimiz için ücret alsaydık, devletin hazinesi yetmezdi.

Bilmediklerim için ücret verilen bir meslek olsaydı, şu anda Karun'dan daha zengin bir insandım. :)

Çevrimdışı OSMANLI1

  • Aktif Üye
  • **
  • 50
  • 45
  • 50
  • 45
# 10 Nis 2010 12:23:12
Hayata Kaç Tane Platon-aristo- Eflatun, Mevlana..... Geldi Ki...
biz Onların Binlerce Yıl Önceki Düşünceleri İle  yaşamıyormuyuz Hala... Bu Sorulara Cevap Almak İstiyorsak Bu Soruları Cevaplamanın Önemini, Ne İşe Yarayacağını, Nerede Kullanılacağını, Nasıl Düşünüleceğini  bir Anlatmakla İşe Başlamak Gerekli...
"kafa Dediğin Bir Değirmen Taşına Benzer Evlat, Arasına Bir Şey Koymadın Mı Kendini Öğütür"

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 10 Nis 2010 12:25:56
4) Bazı filozoflara göre, insan dünya sahnesinde yalnızca bir oyuncudur. Oynayacağı rolü kendisi seçemez, oyuna müdahale edemez.
Her insanın bu sahnede ne yapacağı evrensel bir akıl tarafından belirlenir. Kişinin kontrol edebileceği tek şey vardır;
kendi tavırları ve tutkuları. İnsan kendisine ne rol verilmişse onunla yetinmeli, sahip olamayacağı şeyler için açlık ve kıskançlık duymamalıdır.

Paragraftaki ana fikri de göz önünde bulundurarak "özgürlük" kavramını yorumlayınız.

Özgürlük koydular bunun adını  

Anası kızından su isteyemez
Babası oğluna emir veremez
Verse de zaten oğlu dinlemez
Özgürlük koydular bunun adını

Hak verdi bunlara en yüce yargı
Mustafa bunlardan duyuyor kaygı
Kadında kalmadı kocaya saygı
Özgürlük koydular bunun adını

Özgürlük denildi düzen bozuldu
Anlımıza kara yazı yazıldı
Kadınlara gezme hakkı verildi
Özgürlük koydular bunun adını

Zaten yok olmakta aile bağı
Kimi kahrından da içiyor ağı
Bunlar batının da kara tuzağı
Özgürlük koydular bunun adını

Mustafa Taşkanat

Çevrimdışı yakar310

  • Uzman Üye
  • *****
  • 295
  • 551
  • 295
  • 551
# 10 Nis 2010 12:28:24
sayın turgut hocam,ben bu soruyu descartes'e göre cevapladım.descartes bunu demek istemiştir.
felsefede çeşitli akımlar vardır.her akımı,her düşünceyi inancınıza göre yorumlayamazsınız

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 10 Nis 2010 12:31:50
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Hayata Kaç Tane Platon-aristo- Eflatun, Mevlana..... Geldi Ki...
biz Onların Binlerce Yıl Önceki Düşünceleri İle  yaşamıyormuyuz Hala... Bu Sorulara Cevap Almak İstiyorsak Bu Soruları Cevaplamanın Önemini, Ne İşe Yarayacağını, Nerede Kullanılacağını, Nasıl Düşünüleceğini  bir Anlatmakla İşe Başlamak Gerekli...
"kafa Dediğin Bir Değirmen Taşına Benzer Evlat, Arasına Bir Şey Koymadın Mı Kendini Öğütür"
Cevabının bilinmesi gereken soruların bunlar olduğu kanaatinde değilim.
Bununla birlikte asıl sorulara geçiş sürecinde bu soruların cevaplarını düşünerek egzersiz yapabiliriz.  Bu çerçevede ;
Bu Soruları Cevaplamanın Önemini
Ne İşe Yarayacağı
Nerede Kullanılacağı
Nasıl Düşünüleceği
konusunda düşüncelerinizi öğrenmekten memnuniyet duyarım.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 10 Nis 2010 12:34:24
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
sayın turgut hocam,ben bu soruyu descartes'e göre cevapladım.descartes bunu demek istemiştir.
felsefede çeşitli akımlar vardır.her akımı,her düşünceyi inancınıza göre yorumlayamazsınız
Descartesin düşüncelerini az çok biliyorum.
Daha önceki mesajlarımda belirttiğim gibi amacım FARKLI bakış açılarını öğrenmektir. Bu nedenle her bir üyenin kendi bakış açısı ile bir yorum yazması tercihimdir.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 10 Nis 2010 12:43:55
13) "Varolmak" kavramı ile ilgili bir metin kaleme alınız.

22 Şubat 2009  tarihinde İstersen İnanma...  başlığıyla açmış olduğum bir konuda şu bilgilere yer vermiştim :

ELEKTRİK SİNYALLERİNDEN OLUŞAN DÜNYA
 
Yaşadığımız dünya ile ilgili tüm bilgilerimiz bize beş duyumuz aracılığı ile gelir. Yani biz gözümüzün gördüğü, elimizin dokunduğu, burnumuzun kokladığı. dilimizin tattığı, kulağımızın duyduğu bir dünyayı tanırız. Doğumumuzdan itibaren bu duyulara bağlı olduğumuz için "dış dünya"nın, duyularımızın bize tanıttığından farklı olabileceğini hiç düşünmemişizdir.

Nasıl Görüyoruz?

Görme sırasında, herhangi bir cisimden gelen ışık demetleri (fotonlar), gözün önündeki lensin içinden kırılarak geçer ve gözün arka tarafındaki retinaya ters olarak düşerler. Buradaki hücreler tarafından elektrik sinyaline dönüştürülen görme uyarılan, sinirler aracılığı ile, beynin arka kısmındaki görme merkezi adı verilen küçük bir bölgeye ulaşırlar. Bu elektrik sinyali bir dizi işlemden sonra beyindeki bu merkezde görüntü olarak algılanır. Yani görme olayı, gerçekte beynin arkasındaki küçük, ışığın hiçbir şekilde giremediği, kapkaranlık bir noktada yaşanır.

Nasıl Duyuyoruz?

Dış kulak, çevredeki ses dalgalarını kulak kepçesi vasıtasıyla toplayıp orta kulağa iletir; orta kulak aldığı ses titreşimlerini güçlendirerek iç kulağa aktarır; iç kulak da bu titreşimleri elektrik sinyallerine dönüştürerek beyne gönderir. Aynı görmede olduğu gibi duyma işlemi de beyindeki duyma merkezinde gerçekleşir. Kafatası ışığı geçirmediği gibi sesi de geçirmez. Dolayısıyla dışarısı ne kadar gürültülü de olsa beynin içi tamamen sessizdir.

Nasıl Koku Alıyoruz?

Vanilya kokusu, gül kokusu gibi uçucu moleküller, burnun epitelyum denilen bölgesindeki titrek tüylerde bulunan alıcılara gelirler ve bu alıcılarda etkileşime girerler. Bu etkileşim beynimize elektrik sinyali olarak iletilir ve koku olarak algılanır. Sonuçta bizim güzel ya da çirkin diye adlandırdığımız kokuların hepsi uçucu moleküllerin etkileşimlerinin elektrik sinyaline dönüştürüldükten sonra, beyindeki algılanış biçiminden başka bir şey değildir.

Nasıl Tat Alıyoruz?

İnsan dilinin ön tarafında da dört farklı tip kimyasal alıcı vardır. Bunlar tuzlu, tatlı, ekşi ve acı tatlarına karşılık gelir. Tat alıcılarımız bir dizi kimyasal işlemden sonra bu algıları elektrik sinyallerine dönüştürür ve beyne iletirler. Bu sinyaller de beyin tarafından tat olarak algılanırlar. Bir çikolatayı ya da sevdiğiniz bir meyveyi yediğinizde aldığınız tat, elektrik sinyallerinin beyin tarafından yorumlanmasıdır.

Nasıl Hissediyoruz?

Bir cisme dokunduğumuzda dış dünyayı ve nesneleri tanımamıza yardımcı olacak bilgiler, derideki duyu sinirleri aracılığıyla beyne ulaştırılırlar. Dokunma hissi beynimizde oluşur. Zannedildiği gibi dokunma hissini algıladığımız yer parmak uçlarımız ya da derimiz değil, yine beynimizdeki dokunma merkezidir. Bizler nesnelerden gelen elektriksel uyarıların beynimizde değerlendirilmesi sonucu sertlik ya da yumuşaklık, sıcaklık ya da soğukluk gibi, nesneleri tanımlayan farklı farklı hisler duyarız.

Konu hakkında detaylı bilgi : [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Açıklamaları okuyanların aklına hemen MATRİX filmi gelecektir.
İnsan beynine görüntü ve ses gönderme konusunda önemli oranda gelişme sağlanmıştır. Dokunma duyusu ile ilgili gelişmelerde vardır.
Koku alma duyusu ile ilgili gelişmeler hakkında bilgim yok.

Çevrimdışı yakar310

  • Uzman Üye
  • *****
  • 295
  • 551
  • 295
  • 551
# 10 Nis 2010 13:50:44
" Yukarıdan alıntı: Kainat sonsuzdur. Çünkü bizim görebildiğimiz sınırların dışında bölümleri vardır.

Not: Yaratılmış olan her şeyin sonu vardır." diye yazılmış.

Allah inancına göre kainatın bir yaratıcısı vardır.O da Allah'tır. nasıl oluyor da önce kainat sonsuz oluyor,sonra da yaratılmış olan her şeyin bir sonu oluyor. Eğer yaratılmış bir şey olan kainatın bir sonu varsa bu durum yaratıcının sınırlarını da gösterir. Bu durum Allah inancına ters bir durumdur.Çünkü  Allah'ın gücü sonsuz ve sınırsızdır.
  

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 10 Nis 2010 15:59:27
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
" Yukarıdan alıntı: Kainat sonsuzdur. Çünkü bizim görebildiğimiz sınırların dışında bölümleri vardır.

Not: Yaratılmış olan her şeyin sonu vardır." diye yazılmış.

Allah inancına göre kainatın bir yaratıcısı vardır.O da Allah'tır. nasıl oluyor da önce kainat sonsuz oluyor,sonra da yaratılmış olan her şeyin bir sonu oluyor. Eğer yaratılmış bir şey olan kainatın bir sonu varsa bu durum yaratıcının sınırlarını da gösterir. Bu durum Allah inancına ters bir durumdur.Çünkü  Allah'ın gücü sonsuz ve sınırsızdır.
Bir şeyin sonunu bizim algılarımızın sınırı belirler. Algı alanımız genişledikçe son dediğimiz noktanın daha ilerisi olduğunu anlarız. Bu anlamda insanloğlunun ömrü kainatın sonunu bulmaya / görmeye yetmeyecektir. Bu nedenle kainat sonsuz denilmiştir.

Rabbimizin gücü sınırsızdır ama yarattıklarına verdiği özellikleri sınırlamıştır. Kainat'ta diğer yaratılanlar gibi sınırlı (sonu olacak şekilde) olarak yaratılmıştır.
Kainat için sonsuz ifadesini kullanmak yaratana eş  koşma (şirk) anlamına gelebilir.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK