idarecileri kim alıştırdı böyle, herkes onlara her daim selam mı vermeli? onlar hep selam verilen ve selam alan taraf mı olmalı? kendileri selam veremezler mi? bu konuda da mı koltukları var?
hele siz, şu meşhur "kimi" öğretmenler, ya siz? sırf idareci oldukları için selamsız bırakmadınız, eğilip büküldünüz karşılarında. ne de zarifti eğilip bükülmeleriniz bile. zannetmeyin ne onlar ne biz hatta kendiniz; herkes farkında durumun. çünkü işinize geldiği gibi bir yaşam çekici geliyor sizlere.
çoğunluğun yanında olmak, kim işimi götürüyorsa... mantığı ile davranmak sizin işiniz. arkadaşım dediklerinizle bile bir yere kadarsınız. gittiğiniz en uzak yer "gittiği yere kadar" çünkü değil mi?
üzüldüğüm tek nokta sizlerle çalışıyor olmak değil, o pırıl pırıl çocuklara örmek olacak hiçbir güzel davranışınızın olmaması. onları incitmeniz, yaralamanız...
zaman artık güzel şeyler getirsin istiyorum. umudum sadece sizde güzel çocuklar. bir de size inanan, güvenen insanlarda. sayıları çok değil belki ama siz iyilik ve doğruluğunuzla çoğalırken onlar da çoğalacaklar.
Sanki şu zaman insanlarının durumunun genel bir özetiydi yorumunuz….
Sana bir adım gelene sen yarım adım git ki kıymetin bilinsin!
İki adım gidersen iki kere yanılırsın,
Önce sisteme sonra yüreğine...Tanıdığım biri yıllar önce bana :"Allah her kötüyü bir iyiye emanet etmiş... Onlar da çekecekler!.." demişti... Yıllar bana bu sözün doğru olduğunu gösterdi....
iyilerin sınavı bu bence…