bizler öğretmen olarak insan ilişkileri konusunda uzmanlaşıp (uzmanlaşmaktan kastım da, selam alıp vermek, birbirinin acısını, sevincini paylaşmak... gibi zaten olması gereken temel şeyler) bir işe yaramadıktan sonra öğrencilerden bir şey beklemeyelim.
ben küçükken babam tanımadığı insanlara selam verirdi, kim o, tanıyor musun baba? diye sorardım. yok derdi, adet öyledir,tanımak gerekmez derdi. o günleri çok özlüyorum... şimdi bırakalım o güzel geçmişi... iş arkadaşlarımız bile bırakın selam vermeyi selamımızı bile almıyorlar. bundan sonra selam verene selam var ötesine yok, yeminle...
eskisi gibi kafama da takmıyorum, sadece paylaşmak istedim. ben artık gülüp geçecek ve sadece gülümseyeceğim olana bitene
Sayın hocam küçükken benim babam da aynı anlattığınız gibi insanlarla selamlaşırdı ve ben de sorardım tanıyor musun diye. Şimdi aynısını bende yaşıyorum hatta yolda yürüken tanımadığım amcalarla tokalaştığım bile oluyor
Çalıştığım yerde samimi olduğum 3 arkadaşım var ve çoğunlukla onlarla vakit geçiriyorum.Sanırım bu yönden şanslıyım.