Bunları Biliyor Musunuz?

Amerikada öyle meslekler var ki bu mesleği okumadan elde etmeden gidip de üniformasını giyip gezmeye kalkarsanız 6 ay hapis yatarsınız.

Keçiboynuzu çekirdeklerinin hepsi aynı ağırlıktaymış. O nedenle eskiden ağırlık ölçüsü olarak kullanılırmış. 4 çekirdek bir “dirhem” edermiş. Satıcı 2 dirhemlik bir şey satarken müşteri itibarlıysa 1 çekirdek de kendinden eklermiş. “İki dirhem bir çekirdek” ordan gelirmiş...

Benjamin Franklin Etkisi

Ben Fraklin etkisi; hoşlanmadığımız birine iyilik yaptığımızda, kişiye karşı bizde var olan olumsuz duygularımızın yok olması ve iyilik yaptığımız kişiyi sevmeye başlamamız, iyilik yapmaya eğilimli olmamız durumudur. Tam tersi olarak, incittiğimiz birinden hoşlanmamız ve ona karşı kötülüğe meyilli olduğumuz durumudur

Varsayalım ki, sizden hoşlanmayan bir arkadaşınız, hocanız, akrabanız vs. var. Bu kişinin sizden hoşlanmasını istiyorsanız, ondan sizin için bir iyilik yapmasını ya da size bir konuda yardım etmesini isteyiniz. Bu kişinin size yardım ettikten sonra, size karşı olan olumsuz tutumları, ortadan kalkacaktır. Bilişsel çelişki kuramıyla da açıklanabilen bu durum aslında; kişinin, sevmediğim birine yardım ettim, yardım ettiysem seviyorumdur, neden sevmediğim insana yardım edeyim? Şeklindeki düşüncesidir. Eğer bu kişi hem yardım edip, hem de size hala ısınamamış, olumsuz duyguları değişmemişse kendi içinde bilişsel çelişki yaşar ve buda kişide rahatsızlık duygusunu ortaya çıkarır. Yani bilişsel çelişki; kişinin davranışlarının ve düşüncelerinin birbirine uymaması halidir. Dolayısıyla bireyler iyilik yaptığı insana karşı olumsuz duygu besleyemez.

Herhangi bir kişiye yardımımız olduysa, aynı kişiye karşı benzer durumlarda da yardım etme isteğimiz, eğilimimiz diğer insanlara nazaran yüksektir. Kötülük yaptığımız insanlara karşı da nefret etme duygumuzun açığa çıktığını da unutmamak gerek. Bu etkiyi 17 Ocak 1706 yılında, Boston’da doğan ve on yedi çocuklu sabun ve mum imalatçısının onuncu oğlu olan “Benjamin Franklin” bulmuştur.

Hangi böceğin nasıl ısırdığını biliyor muydunuz? Sizler için ciddi sağlık sorunlarına neden olan böcek ısırıklarını araştırdık. İşte farklı hastalıklara neden olan böcek ısırıkları...

Yaz aylarında daha sık yaşanan böcek ısırığı ciddi hastalıklara neden olmaktadır. Böyle durumlarda önemli olan hangi böceğin nasıl ısırdığıdır. Çoğu zaman tam olarak hangi böcek tarafından ısırıldığını tanımlamak oldukça zor bir hal alır. Bu durum da tedavinin gecikmesine sebebiyet vermektedir.

İşte bilinmesi gereken böcek ısırıkları;

EŞEK ARISI

Eşek arısı ısırığı normal arı ısırığından daha fazla canınızı acıtır. Eşek arısının ısırdığı bölge hemen kabarır ve kırmızı bir renk alır. Eşek arısının ısırığının en önemli farkı ise kulak ve dudaklarınızın morarıp, solunum probleminin ortaya çıkmasıdır. Bu durum karşısında bir uzmana danışmalısınız.

ATEŞ KARINCASI

Açık kahve renkli karıncaların ısırması zehirli olduğundan ciddi alerjik şoklara neden olur. Isırık sonrası cilt tahrişi, aşırı kaşınma ve dökülme gibi belirtilerin yanı sıra nefes alıp verme problemi ortaya çıkar.

KARASİNEK

Karasinekler insan kanı içerek beslenen hayvanlardır. Isırdığı bölgede kırmızı küçük nokta oluşur. Zamanla bu nokta iltihaplı bir kabarcığa dönüşür. Karasinekler birçok farklı hastalık taşıdıklarından ısırılma sonrası bir doktora görünmekte fayda var.

TAHTA KURUSU

Sivrisinek ve pire ısırıklarına benzeyen tahta kurusu ısırığını ayırt etmenin tek bir yolu vardır. Tahta kurusu aynı bölgede bir yol izliyormuş gibi bir kaç defa ısırır. Ciltte aşırı kaşınma ve kanamaya neden olur.

ARI

Arı ısırığı çok tehlikeli değildir. Ancak arı ısırığına alerjisi olan bazı ilar için bu durum çok kötü sonuçlara neden olabilir. Arı soktuğu bölgede iğnesini bırakır ve o bölgenin ödem toplamış gibi şişmesine sebebiyet verir.

KENE

Kene ısırığı, ölümle sonuçlanan ciddi böcek ısırmalarından biridir. Keneler ısırdıkları insan vücudunda günlerce yaşayabilir. Ateşlenme, kusma ve baş dönmesi gibi belirtilerle kendini gösterir. Erken müdahale edilmediğinde bağışıklık sistemini zayıflatarak ölüme neden olur.

Kınanın bilinmeyen faydaları;

- Cilt hastalıklarından kaynaklı deri de deforme olmuş yerleri iyileştirir. İçerdiği antibakteriyel maddeler sayesinde enfeksiyon, döküntü ve kızarıklık gibi sorunların yanı sıra mantar ve egzama gibi cilt hastalıklarında da doğal tedavi yöntemi olarak kullanılır. Ayrıca zayıflamış cilt hücrelerinin sağlığını koruyarak hızlı bir şekilde kalınlaşmasını sağlar.

- Kozmetik maddeler sonrası saçın ve saç derisinin pH değeri düşer. Bu da zamanla saç ve saç derisinin dökülmesine neden olur. Kına saç köklerinin beslenmesini sağlayarak daha ipeksi bir görünüm kazanmasına yardımcı olur. Saç derisindeki pH değerini dengeleyerek de; dökülme, kepeklenme ve kuruma gibi sorunların yaşanmasını engeller.

- Çevre etkileri ve genetik sorunlar nedeniyle tırnaklarda kalınlaşma, kırılma ve mantar gibi rahatsızlıklar ortaya çıkar. Zeytin yağı ve kınayı karıştırarak elde edeceğiniz karşımı hem el hem de ayak tırnaklarına sürerek bu gibi rahatsızlıklardan kurtulabilirsiniz. Ayrıca tırnak yeme alışkanlığını bırakmada doğal tedavi yöntemlerinden biridir.

- Yapılan araştırmalar da saç ve ciltten sonra kınanın ağız ve diş sağlığını koruma da etkili olduğu ortaya çıktı. Gargara yöntemi ile kına; ağız, dil ve dişte oluşan enfeksiyonu önler. Aynı zamanda ağız kokusunu giderir.

- Psikolojik rahatsızlıkları da önleyen kına, kokusu ile sinir sistemindeki hücreleri yeniler. Aynı zamanda baş ağrısını dindirmek için de kullanılabilir.

Müzik, çocuklarda kendini ifade etme becerisini, yaratıcılığı ve estetik duyguyu geliştiriyor...

.

Peygamber efendimiz demiştir ki birisi öldüğünde
> akrabaları cenaze işleriyle meşgul iken,
> son derece güzel bir kişi gelir mevtanın başının
> yanında durur.
> Kefenlendiğinde kefen ile merhumun göğsü arasına
> girer. Definden sonra herkes evine döner.
> Münker ve Nekir adlı iki özel melek gelir, öleni
> kişisel mahremiyet içerisinde imanı hakkında
> sorgulayabilmek
> üzere göğsünde
> *duran güzel kişiyi ayırmaya çalışır.
> Güzel kişi der ki “O benim refakatim, O benim
> dostumdur, hiçbir şekilde Onu yalnız bırakmam.
> Eğer siz sorgulama için görevlendirildiyseniz,
> görevinizi yapınız. Onun cennete girmesini kabul
> ettirinceye kadar terk edemem.
> Sonra ölmüş arkadaşına döner der ki, “Ben, bazen
> yüksek sesle bazen de kısık sesle okuduğun Kur’anım.
> *Endişe etme, Münker ve Nekirin sorgusundan sonra
> üzüntü duymayacaksın.
> Sorgulama bitince güzel kişi Onun için Meleul Aladan
> (semadaki meleklerden) misk kokusuyla bezenmiş bir
döşek hazırlar.
Allahın Resulu (SAV) demiştir ki:

*Hesap gününde ne bir Peygamber, ne de bir
melek, Allahın indinde Kur’andan daha imtiyazlı bir
şefaatçi olamayacaktır.
*Lutfen bu hadisi herkesherkese gönderiniz,çünki
Resullah(SAV) demiştir ki:bir beyit dahi olsa benden olan
bir bilgiyi iletiniz.
Allahın lütfu hepimizin üzerine olsun
AMİN

Daktilo alacak parası olmadığından Hababam Sınıfını eliyle yazmıştır.
Sevgi, saygı ve özlemle anıyoruz.
#RıfatIlgaz

Peygamber Efendimizin Günlük Hayata Ait Sünnetleri

1- ) En çok Pazartesi ve Perşembeleri oruç tutardı. Neden böyle yaptığı Pazartesi ve Perşembe Allah’a sunulur.sorulduğunda da şu cevabı verirdi: ” Ameller her pazartesi ve perşembe Allah’a ( c.c.) sunulur. Oruçlu iken amelimin Allah’a (c.c.) arz olunmasını severim. Her Müslüman affedilir. Ancak dargın olan kişi müstesna. Cenab-ı Hak meleklere onlar için “bunları geri bırakın” der.
2- ) Cumartesi ve pazar günleri de umumiyetle oruç tutardı. ve şöyle derdi: ” Bu iki gün müşriklerin bayram günleridir. Onlara muhalif olmaktan hoşlanırım.
3- ) Yüzüğü gümüştendi, yüzüğü akik taşıydı.
4- ) Gözleri uyurdu lakin kalbi uyumazdı.
5- ) Ahlakı Kur’an’dı.
6- ) Umumiyetle cuma günü yıkanırdı, bazen de terk ederdi.
7- ) Çocuklara karşı çok merhametliydi.
8- ) Su içtiği zaman 3 defa nefes alır, üç nefeste içerdi ve ” Bu daha mutlu, daha afiyetli ve daha sağlıklıdır. ” buyurdu.
9- ) Gece kalktığı zaman ağzını misvaklardı.
10- ) Son derece merhametliydi. Birisine bir şey vaad ettiği zaman imkanı olduğunda mutlaka o vaadini yerine getirirdi.

Başarılı çocukların ebeveynlerinde bulunan ortak özellikleri sizler için sıraladık.

İşte o özellikler...

1- Günlük yaşantıdaki kolay işleri çocuklarına yaptırmaya başlarlar.
2- Çocuklarının sosyal becerilerinin gelişmesine yardımcı olurlar.
3- Hayattan ve çocuklarından beklentileri az değildir.
4- Çocuklarının önünde daima adillerdir.
5- Çocuk yetiştirme konusunda eğitimli olmaya özen gösterir ve bilinçli davranmaya çalışırlar
6- Okul çağında en çok zorlanan derslerden olan matematiği erken öğretmeye başlarlar.
7- Çocuklarıyla duygusal ilişkileri süreklilik arz eder.
8- Çocuklarıyla vakit geçirmeye özen gösterirler.
9- Çocuklarının derslerde gösterdikleri çabaya karşı sabırlılardır.
10- Çocukları üzerinde psikolojik değil, davranışsal kontrolleri vardır
11- Düzenli ve sağlıklı beslenmenin öneminin bilincindedirler

Şeytanın namazı engelleme metotları ( MUTLAKA OKU .!!)
➊ Kul namaz kılmak isteyince, ona vesvese veririm. Henüz vakit var, meşgulsün, işini bitir, sonra kılar
sın, derim,
➋ Namazını geciktiremezsem, insan şeytanlarından birini yollarım ve namazını geciktiririm,
➌ Onu da yapamazsam, o kula namazda musallat olurum. – Sağa bak, sola bak, – derim, bakınca da yüzünü okşar, alnından öperim.Sonra da „namazın bozuldu” diye vesvese verir namazdan çıkarırım,
➍ Sağa sola baktıramazsam, yalnız başına namaz kıldığında yanına giderim. Çabuk kılmasını emrederim. Horozun yem yediği gibi çabukça kıldırırım,
➎ Bunu da yaptıramazsam, cemaatle namaz kılarken, başına bir gem takarım ve başını imamdan önce secde ve rükûa götürürüm ve namazını bozarım. Allah ise böylelerini kıyamette eşek başlı olarak haşreder, diyor,
➏ Bunu da yaptıramazsam, namazda parmaklarını çıtırdatmasını emrederim. Böylece beni tesbih eder,
➐ Miskinlere, zavallılara giderim, namazı bırakmalarını emrederim. -Namaz size göre değil, siz rızkınıza bakin, işinizde çalışın derim,
➑ Hastalara giderim, hastaya zorluk yoktur, iyi olunca kılarsın derim. Hatta, hastayı isyan ettirir, küfre bile sokarım..

Mavi kelebekleri bilir misiniz? 😔

    #Srebrenitsa katliamından sonra Sırplar, Boşnakların mezarı bulunmasın diye derin çukurlar açmışlar ve etrafını bitki örtüsüne uygun şekilde yeşillendirmişler.Öyle ki uydu fotoğrafları bile işe yaramıyordu...
    Ta ki mavi kelebekler ortaya çıkana kadar... Mavi kelebeklerin sayısındaki artış uzmanların dikkatini çekmişti. İncelemeler yapılmaya başlandı...
Mavi kelebeklerin yoğun görüldüğü yerlerde bitki örtüsünde ilginç bir zenginleşme vardı...
Nedenini araştırırken korkunç gerçekle karşılaştılar...
O bölgeler toplu mezarlardı...
Gömülen bedenler toprağa karıştıkça toprağın besleyiciliği artmıştı. Topraktaki minarel ve protein zenginliği lavinia'ların ( ölüm çiçekleri) fışkırmasına sebep olmuştu...
Bu çiçeğin özü ile beslenen mavi kelebeklerin sayılarının artması ve belli bölgelerde yoğunluk kazanması bu yüzdendi...
Bu sayede 300 toplu mezar bulunmuştur...
   İşte bu yüzden Bosna'da mavi kelebeklerin kanatları hem ölümün hem de yeniden doğuşun simgesidir...

Daktilo alacak parası olmadığından Hababam Sınıfını eliyle yazmıştır.
Sevgi, saygı ve özlemle anıyoruz.
#RıfatIlgaz

iyi ki de eliyle yazmış .Daktilo alsaymış bu ne ya tak tuk ,tak tuk diye yıllar sürer diyerek yazmayı bırakır  bu kez de bilgisayarın en ilkelini istermiş

1-Bir kişinin ağzında bulunan bakteri miktarı dünya nüfusundan daha fazla...
2 -Mavi gözlü insanların alkol toleransı diğer insanlara nazaran daha güçlü oluyor.
 
3-Yetişkin bir insan vücudu 7,000,000,000,000,000,000,000,000,000 atomdan oluşuyor
4-Bir bebeğin vücudunda bir yetişkine oranla 60 adet fazla kemik bulunuyor.
5- Uyanık olduğumuz zamanın yüzde onunu gözlerimiz kapalı olarak geçiriyoruz.
6-Vücudumuzda bulunan bakterilerin toplam ağırlığı 1.8 kilogram civarında...
7- Uyanık olduğumuzda beynimiz küçük bir ampulü çalıştırabilecek kadar elektrik üretiyor
8- Beynimizin hayatımız boyunca tutabildiği bilgi 1 kuadrilyon bit değerinde...
9-Vücuttaki tüylenme oranı ile zekanın doğru orantılı olduğu iddia ediliyor...
10-Ciğerlerimiz ve hava yollarımızın için cillium adı verilen küçük tüyler bulunur. Bu tüylerin "acı tatları" hissetmemizi sağlar.
11- Vücudumuzdaki demir oranı yaklaşık 7 santimetrelik bir çivideki demir oranına eşit.
12-Aynı parmak izimiz gibi herkesin kendine has bir de dil izi bulunuyor.
13- Eğer DNA sarmalımızı düz bir çizgi olarak düşünseydik ortaya 10 milyar mil uzunluğunda bir çizgi çıkardı. Bu mesafe Dünya ile Plüton gezegeni arasındaki mesafenin iki katı...
14- Kulaklarımız ve burnumuz hayatımızın sonuna kadar büyümeye
15-Beyin 40'lı yaşların sonuna kadar gelişimini sürdürür.
16-İnsanın ölümünden sonra bir zamanlar yediğimiz yemekleri sindiren enzimler, artık vücudumuzu "yemeye" başlıyor...
17- Eğer insan gözü bir kamera olsaydı 576 mega piksel değerinde olurdu...
18-Gastrointestinal sistemimizin ağzımızdan anüse kadar ki toplam uzunluğu 9 metre uzunluğundadır...
19-İnsan gözü 10 milyon farklı renk tonunu ayırt edebilir.
20-Günümüzde insan vücudunu etkileyebilecek 100'den fazla farklı kanser çeşidi bulunuyor.
21-Ortalama bir insan hayatı boyunca yaklaşık 23500 litre tükürük üretiyor. Bu miktar tamamen dolu iki yüzme havuzuna denk geliyor...
22-Kalbimizin gün içinde ürettiği enerji bir kamyonu 32 kilometre götürecek güçte...
23-Kalbin kendine özel bir elektrik vurusu bulunur. Bu yüzden kalp vücuttan ayrılsa bile atmaya devam eder.
24-Kalbimiz hayatımız boyunca 1.5 milyon varili dolduracak kadar kan pompalar.
25-İnsan vücudundaki en güçlü kaslar çenemizde bulunan çiğneme kaslarıdır.
26-Beynimiz vücutta bulunan oksijen ve kanın yüzde 20'sini kullanıyor.
27-İnsan kirpiklerinde "mayt" adı verilen canlılar yaşayabiliyor...
28-Kalp atışlarımızın ritmi, dinlediğimiz müziğe göre değişip onu taklit ediyor.
29- Vücudumuz her saatte 600 bin kadar ölü deri partikülü dökebiliyor.
30- Burnumuz 50 bin farklı kokuyu hatırlayabilir...
31-İnsan vücudunda bulunan kemikler çelikten daha güçlü bir yapıya sahip.
32- Vücudumuzda bulunan kimyasalların "piyasadaki" değer 160 dolar civarındadır.
33- Burnumuzda günde 1 litrelik sümük üretiliyor.
34-Terlediğimizde gelen kokunun terden değil de vücudumuzdaki bakterilerden geldiğini biliyor muydunuz?
35-Yatağımızın altında bulunan tozun büyük bir kısmı aslında kendi ölü derimizden başka birşey değil...
36-Günde yedi saatten az uyunan uyku hayatımızı kısaltıyor...
37-Yetiştin bir insanın vücudunda düz bir çizgi olarak düşünüldüğünde 161 kilometre uzunluğunda kan damarı bulunuyor.