Namazda şeytan nasıl ayartır?
İbn-i Abbas (r.a) Hz.' inden naklen Muaz b, Cebel'den rivayet edilen bir hadiste, Şeytan Allahın izniyle Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in yanına gelip ona yaptığı hileleri şöyle anlattı:
Ya Muhammed, namazı an be an tehir edilince... Onu da anlatayım. O her ne zaman ki, namaza kalkmak ister; tutarım. Ona vesvese veririm. Derim ki : "Henüz vakti var. Sen de meşgulsün. Hele şimdilik işine bak. Sonra kılarsın." Böylece o, vaktinin dışında namazını kılar ve bu sebepten onun kıldığı namaz yüzüne atılır.
Şayet o kimse beni mağlup ederse, ona insan şeytanlarından birini yollarım. Böylece onu vaktinde namaz kılmaktan alıkoyar. O, bunda da beni mağlup ederse bu sefer onun hesabini namazında görmeye bakarım. O namazın içinde iken;
"- Sağa bak, sola bak. Derim. O da bakar... O ki böyle yaptı. Yüzünü okşar alnından öperim.
Bundan sonra ona: "Sen ebedi yaramaz bir is yaptın." Derim ve böylece onun huzurunu bozarım. Sende bilirsin ki ya Muhammed, her kim namazda, sağa ve sola çokça bakarsa, başka şeyler düşünürse, namazından gafil olursa Allah onun namazını kabul etmez.
Bunda da ona mağlup olursam yalnız basına namaz kıldığında yanına giderim ve ona; çabuk çabuk kılmasını emrederim. O da, baslar; namazını çabuk çabuk kılmaya. Tıpkı horozun, gagası ile yerden bir şeyler topladığı gibi.
Bu isi yaptırmakla da ona başarı kazanamazsam bu sefer, cemaatle namaz kılarken onun yanına varırım. Orada başına bir gem takarım. Başını imamdan evvel secdeden ve rükû'dan kaldırırım. İmamdan evvel de secde ve rükû yaptırırım. İste o böyle yaptığı için, kıyamet günü, Allah onun başını eşekbaşına çevirir.
O kimse bunda da beni yener ise, bu defa ona namazda parmaklarını çıtlatmasını emrederim. Böylece o beni tespih edenlerden olur. Ama bu işi ona namaz içinde yaptırmaya muvaffak olursam.
Bunda da mağlup olursam, bu sefer ona tekrar giderim. Namaz içinde iken burnuna üflerim. Ben üfleyince, o esnemeye baslar. Şayet o, bu esneme esnasında elini ağzına kapamazsa onun içine küçük bir şeytan girer, dunya hırsını ve dünyevi bağlarını çoğaltır. İste bundan sonra o kimse, hep bize itaat eder. Sözümüzü dinler. Dediklerimizi yapar.