" Ev mi alıyorsun?Çeneni kapalı tut!Yeni bir araba mı alıyorsun?Çeneni kapalı tut!Seviyor musun ve seviliyorsun?Çeneni kapalı tut!Evleniyor musun?Çeneni kapalı tut!Yapmak istiyor musun yoksa bebek sahibi olmak üzere misin?Çeneni kapalı tut!Boşanmak mı?Çeneni kapalı tut!Tatile mi çıkıyorsun?Çeneni kapalı tut!Derse mi gireceksin?Çeneni kapalı tut!Hizmetinizi değiştirmek ister misiniz?Çeneni kapalı tut!Terfi ettin mi?Çeneni kapalı tut!Hayallerimizin / vizyonlarımızın gerçekleşmemesinin çoğu, yanlış zamanda kötü insanlara çok hızlı açılmamızdır. Projeleri / başarıları " arkadaş " olduğunu iddia eden insanlarla paylaştığımızda yanılıyoruz ".Kıskançlık ve kıskançlık insanların olabilecekleri besleyip yok etmeleri, daha önce, yok etmeleri için yeterlidir...Çeneni kapalı tut ❗" Arkadaşlarının çoğu seni iyi görmek istiyor.Ama onlardan daha iyi değil.!Alıntı....
Meyve yediğiniz tohumları atmayın,kurutun,poşete koyun ve arabada bırakın.Yolda durdugunuzda ağaç olmayan bölgelerde pencereden dışarı atın.Özellikle mümkünse çok yağmur alan bölgelere atın.Doğa herşeyin icabına bakar. Tayland Malezya gibi Asya ülkelerinde yıllardır pratik yapılıyor ve şimdi her yerde meyve var.O halde tohumları TOPRAK'a atalım,çöpe değil.
Bu yıl öğrencilerimle bunu proje yapmıştık. Arkadaşımın atık ekmek projesini görünce ilham almıştım.
Biz de atıyoruz elimizden geldiğince bu tür tohumları doğaya.Keşke herkes atsa elbet daha iyi olacak.
Bilmediğimiz hayatlar... CAHİT SITKIKüçükken yaramazlık yaptığı için babası tarafından pencereden aşağı sarkıtılmıştır. O günden sonra ölümden korkmuş ve eserlerinde hep “ölüm” temasını işlemiştir. NAZIM HİKMET Nazım Hikmet’in en değişik özelliği devamlı beyaz pantolon giymesiydi. İlham geldiğinde aklındaki sözleri hemen beyaz pantolonuna not alıyormuş. Tüm dünyanın tanıdığı bir şair olmak, böyle değişik özelliklere sahip olmaya bağlıdır belki de.Bursa cezaevinde ıslak ıslak çok dayak yediği için onun en büyük korkusu su olmuştur. ÖZDEMİR ASAF"R" leri söyleyemeyen şair...Bir gün matbaadan çıkıp Karaköy’e gitmek için bindiği taksinin şoförü sorar:“Neğeye biğadeğ?” Utancından “Kağaköy” diyemez, “Eminönü” der. İner. Oradan Karaköy’e kadar yürür.YAHYA KEMALHiç evi olmamıştır. Ölene kadar otelde yaşamıştır. Nazım Hikmet’in annesine aşık olmuştur. TEVFİK FİKRET Aynı zamanda iyi bir ressamdır. Evinin planını da kendisi çizmiş ve evine isim veren ilk şairimiz olmuştur. En büyük takıntısı: Sol tarafında kimseyi yürütmemek. AHMET HAŞİM Hastalık derecesindeki takıntısı ise: Toprak yemesidir. Haşim’in şiirlerinde hep gün batımı, gece, ay ışığı, hüzün olmasının sebebi çirkin olmasından derler.TOMRİS UYARÜç büyük şairi ( Turgut Uyar, Cemal Süreya, Edip Cansever) kendisine tutsak eden kadın… Bahsi geçen güzel.CEMAL SÜREYASevgili Cemal soyismindeki iki y’den birini bir iddia sonucu kaybetmiştir. Evet, soyismi tek “y” ile yazılıyor.ORHAN VELİÖlümü belediyenin açtırdığı bir çukur yüzündendir. Çukura düşmesi sonucu başından yara almış ve ölüm sebebi bu olmuştur.CEMİL MERİÇEn ünlü sözleri kitap okumak üzerine olan Cemil Meriç gözlerinde oluşan bir rahatsızlık nedeni ile yazıları okumayacak duruma gelmiştir. Gözleri göremez duruma geldiğinde ise yakınlarının yardımı ile yazmaya devam etmiş hatta en verimli eserlerini gözlerinin görmediği dönemlerde kaleme almıştır.SABAHATTİN ALİSabahattin Ali su gibi Türkçesi ile kitaplarını kaleme almıştır. Kısacık ömründe hayata her daim pozitif düşüncelerle bakan Ali diksiyon takıntısına sahipmiş. Yanlış telaffuz edilen bir söz duyduğunda hemen bunu düzeltme girişiminde bulunurmuş. Hatta bu durumundan eşi Aliye Hanım oldukça rahatsızmış olur bunu da kendisine söylermiş. Sabahattin Ali bu olayı arkadaşlarına “ Aliye hanım bana bu yüzden fena içerliyor. Karı koca ağız tadı ile kavga edemiyoruz. Kavganın ortasında tutup diksiyon yanlışlarını düzeltiyorum” diye anlatırmış.AHMET ARİFTürkçeyi en iyi kullanan şairlerimizden Ahmed Arif aynı zamanda Zazaca, Arapça ve Kürtçe dillerini de biliyordu. Ata binmeyi daha küçük yaşlarda öğrenen Arif şahlanmayan ata binmezdi. Yaşamının büyük bir bölümünde günde 4 paket sigara içen Ahmed Arif tam bir sigara tiryakisiydi.HÜSEYİN RAHMİ GÜRPINARKulağa sevimli gelen bir alışkanlık! Unutulmaz filmlerden olan Gulyabani filminin esinlenildiği aynı ismi taşıyan kitabın yazarı Hüseyin Rahmi Gürpınar temizlik hastasıymış. Öyle ki, bu özelliğinden dolayı hiç evlenmemiş ve devamlı eldivenleri ile gezmiş. Kendini sosyal ortamlardan soyutlayan büyük yazar evde örgü örmekten çok hoşlanır. Yurtdışından yeni örgü modelleri getirtirmiş. Aynı zamanda örmediği ve yazmadığı zamanlarda mutfağına kapanır ve ev reçelleri yaparmış.YAŞAR KEMALYaşamı boyunca Türk edebiyatına sayısız eser bırakan usta kalem Yaşar Kemal çocukluğunda pek bir talihsiz olaylar yaşamış. Babası Van’dan göç ettiği sırada yanına aldığı Yusuf isimli bir çocuğu kendi çocukları ile birlikte büyütmüş. Yusuf’un camide namaz kılarken babasını kalbinden bıçaklayarak öldürülmesine tanık olan Büyük yazar 12 yaşına kadar kekeleyerek konuşmuş. Sağ gözündeki durum ise daha küçük yaşlarda eniştesinin kurban kesmesini izlerken bıçağın bir anda fırlayarak Yaşar Kemal’in gözüne gelmesi ile kör olmasına neden olmuş.ÜMİT YAŞAR OĞUZCANSöylenenler göre Ümit Yaşar yirmi üç kez, kendi sözlerine göre de üç kez intihara kalkışmıştı.1973 yılında Ümit Yaşar Oğuzcan’ın on yedi yaşındaki oğlu Vedat Oğuzcan, Galata Kulesi’nden aşağı atlayarak intihar eder. Rivayet odur ki, cansız bedeni yerde yatarken avucundaki kağıtta bir not yazılıdır: “Baba intihar öyle edilmez. , böyle edilir!”Alıntı
Şu an 2.701 kişi ve 147 üye var.