Çağdaş Öğretmen Nasıl Olmalıdır?

Çevrimdışı dehliz

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 7.715
  • 29.501
  • Müdür Yardımcısı
  • 7.715
  • 29.501
  • Müdür Yardımcısı
29 Nis 2007 22:49:20
   Araştırmadan elde edilen bulgular doğrultusunda, çağdaş öğretmen günümüz eğitim ihtiyaçlarına cevap verebilecek, 21. Yüzyılın bilgi teknolojisi toplumunda öğrencileri geleceğe hazırlayabilecek yeterlikte olmalıdır. Bu amaçla, bir çok niteliği bünyesinde bulundurabilmelidir.
   Çağdaş öğretmen konu-alanına hâkim olmalı; konu-alanına giren kavram, ilke ve genellemeleri bilmeli, bunları diğer konu-alanlarıyla ve günlük hayatla ilişkilendirerek alanındaki gelişmeleri yakından izleyebilmelidir.


Siz değerli öğretmen arkadaşlarımında düşüncelerini bekliyorum.Saygılar

Çevrimdışı tekbaba

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.514
  • 499
  • 1.514
  • 499
# 29 Nis 2007 23:15:43

Çağdaş öğretmen konu-alanına hâkim olmalı; konu-alanına giren kavram, ilke ve genellemeleri bilmeli, bunları diğer konu-alanlarıyla ve günlük hayatla ilişkilendirerek alanındaki gelişmeleri yakından izleyebilmelidir.

Öğrenci gelişimi boyutunda; öğrenciyi tanıma becerisine sahip olmalı, bireysel farklılıkları görebilmeli, öğrenci gelişimi ile öğrenmesi arasında bağ kurabilmeli,öğrenciyi güdüleyici etkinliklerde bulunabilmeli, sempatik olmalı, öğrencinin problemlerinin çözülmesinde yardımcı olabilmeli,fiziksel ve zihinsel yönden farklılığı olan öğrencilerin eğitim öğretimlerine devam edebilecekleri tedbirleri ve çevrenin öğrenciyi olumlu yönde etkilemesini sağlayıcı tedbirleri alabilmelidir.

Öğretimi plânlama boyutunda; ders etkinliğini nasıl plânlayacağını bilmeli, plânlarını hazırlarken diğer öğretmenlerle bilgi alış verişinde bulunabilmeli ve olası değişik durumlara karşı plânlarını esnek tutabilmelidir. Çağdaş bir öğretmen öğretim hedef davranışlarını saptayabilmeli ve öğretim yöntemlerini belirleyebilmelidir. Eğitim öğretim araçlarından yeterince yararlanmalıdır. Öğrencide anlamlı ve kalıcı öğrenmeyi sağlamalı, onları düşünmeye ve araştırmaya sevk etmeli, onların kendi kendisini değerlendirmesini sağlayacak yöntemleri kullanabilmeli ve onlardan aldığı geribildirimler doğrultusunda kendi etkinliklerini düzenleyebilmelidir. Çağdaş öğretmen eğitimi öğrenci merkezli kılabilmeli, öğrencilerin bilgi, tutum ve beceriye ilişkin durumlarını önceden belirlenmiş ölçütlere göre değerlendirebilmeli, bunu yapabilmek için de ölçme ve değerlendirme tekniklerini bilmelidir. Değerlendirme sonuçlarını öğrenci, veli ve diğer öğretmenlerle paylaşabilmeli,bu sonuçları öğrenci başarısının arttırmada kullanabilmeli ve öğrencinin başarısını takdir edebilmelidir. Ayrıca eğitim etkinliklerinin her kademesinde öğrenci, veli ve diğer öğretmenler ile sürekli işbirliği içinde bulunabilmelidir.

Öğretim stratejileri boyutunda çağdaş bir öğretmen, öğreteceği konunun özelliklerine göre öğretim yöntem ve tekniklerini kullanabilmeli, eğitim ortamını daha verimli hale getirmek için kendine özgü taktikler geliştirebilmeli ve bilgi iletişim teknolojisinden yararlanabilmelidir. Çağdaş bir öğretmen, öğrencilerine bilimsel yöntemi öğretmeli ve onları, karşılaştıkları problemleri bilimsel yolla çözebilecek duruma getirebilmelidir.

Sınıf içi etkinliklerde çağdaş bir öğretmen öğrencileri ile sağlıklı iletişim kurabilmeli, öğrenme ortamını öğrencilerin ve konuların özelliklerine uygun hale getirebilmeli, öğrencilerin derse aktif katılımını sağlayabilmelidir. Ayrıca, ders sırasında etkili ve akıcı bir konuşmaya sahip olmalı, zamanı, tahtaya ve eğitim öğretim araç-gereçlerini verimli ve etkili bir biçimde kullanabilmeli,jest, mimik ve vücut hareketlerinde ölçülü olabilmelidir.


ALINTIDIR.

Çevrimdışı sudee

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.534
  • 14.535
  • 7.534
  • 14.535
# 01 May 2007 21:26:10
Anlamlı paylaşımınız için teşekkür ederiz Dehliz ve Tekbaba Hocalarım :)

Çağdaş ve klasik öğretmenleri konu alan bir araştırma sonuçlarını paylaşmak istiyorum ben de müsadenizle :


TÜRKİYE'NİN ÖĞRETMEN PROFİLİ

Egitim ve öğretimin ayrilmaz parçasi ögrenciler olduğu kadar ögretmenlerdir. Ögrencileri yetistiren ögretmenler oldugunu göre, onlara yön veren ögretmenlerinde bilgili, çagdas, kaliteli olmasi gerekir.

 Milli Egitim Bakanligi (MEB), 21. yüzyil Türkiye’nin ögretmen profilini çikardi.

“Çagdas Ögretmen Profili” konulu arastirmada, basta ögrenciler olmak üzere, çesitli çevrelerin ögretmenleri nasil gördügü ve ögretmenlerin durumu konularinda, ilginç veriler elde edildi.
 
MEB Egitimi Arastirma ve Gelistirme Dairesi Baskanligi, “halen görev yapan ögretmenlerin niteliklerinin yeterli olup olmadigini ve çagin gerektirdigi nitelikleri tasiyip tasimadigini” arastirmak amaciyla,

Çanakkale, Kocaeli, Denizli, Kütahya, Isparta, Mersin, Adiyaman, Gaziantep, Erzincan, Van, Amasya, Trabzon, Karaman ve Ankara illerinde,

 2512 ögretmen, 1396 ögrenci, 438 okul yöneticisi, 443 müfettis, 177 milli egitim müdürü, 366 ögretim elemani; 11 sendika, vakif ve dernek temsilcisi ile 687 veli olmak üzere, toplam 6003 kisi üzerinde anket uyguladi.


Arastirmaya göre, ögretmenlerin alanlariyla ilgili yeterliliklerini tespit etmek amaciyla yöneltilen sorular, cevaplarin yüzde oranlari ve degerlendirmeler söyle:


SORU: Ögretmenler konu-alanini günlük hayatla iliskilendirilebiliyor mu?

Ögretmenlerin yüzde 83’ü kendilerini bu konuda yeterli buluyor.

 Yöneticilerin yüzde 44.2’si, müfettislerin yüzde 50.5’i ögretmenleri bu konuda “orta” derecede bulurken, müfettislerin, yüzde 39.3’ü de az derecede yeterli buluyor.
 
Ögrencilerin yüzde 32.9’u ögretmenlerin konu-alanlarini günlük hayatla iliskilendirebilmelerini “orta”, yüzde 27.9’u “az”, yüzde 20.6’si “çok” olarak ifade ediyor.


ÖGRETMENLER GELISMELERI IZLIYOR MU?

SORU: Ögretmenler alanlariyla ilgili gelismeleri yakindan izleyebiliyor mu?
 
Ögretmenlerin yüzde 55.1’i alanlariyla ilgili gelismeleri yakindan izlediklerini ifade ederken,

yöneticilerin yüzde 31.5’i ögretmenleri bu konuda yetersiz buldugunu, yüzde 41.4’ü de “orta” derecede izlediklerini bildiriyor.

Müfettislerin yüzde 66.2’si, ögretmenlerin gelismeleri yeterince izleyemedigini, yüzde 30.7’si “orta” derecede izledigini düsünüyor.

Ögrencilerin ise yüzde 31.9’u ögretmenlerin alanlariyla ilgili gelismeleri yakindan izleyemediklerini, yüzde 33.2’si “orta” derecede izleyebildigini belirtiyor.

ILISKILERDE KOPUKLUK VAR

Arastirmada, bu sorulara verilen cevaplar, söyle degerlendirildi:


“Egitim-ögretim etkinliklerinde, sinif ortaminda birebir etkilesimde bulunan ögretmen ve ögrenci grubundan ögretmenlerin kendilerini yeterli gördükleri alanda, ögrencilerin ögretmenlerini yetersiz görmeleri son derece dikkat çekicidir.

Bu sonuç, ögretmen-ögrenci etkilesiminde kopukluk oldugu fikrini ortaya çikarmaktadir.

 Bu durumda, ya ögretmenlerin yeterli gördükleri niteliklerini sinif ortaminda ögrenciye gerektigi gibi hissettirmedikleri ya da ögrencilerin, ögretmenlerinin niteliklerinden haberdar olamadiklari, gerektigi ölçüde yararlanamadiklari sonucu ortaya çikmaktadir.”


BIREYSEL FARKLILIKLARI GÖREBILIYORLAR MI?

SORU: Ögretmenler ögrencilerin bireysel farkliliklarini görebiliyor mu?

Ögretmenlerin yüzde 88.5’i ögrencilerin bireysel farkliliklarini görebildiklerini ifade ederken,

müfettislerin yüzde 32.8’i ögretmenleri bu konuda yetersiz, yüzde 50.2’si de “orta” derecede buluyor.

Ögrencilerin yüzde 51.2’si bu konuda ögretmenler hakkinda olumsuz görüs belirtirken, velilerin yüzde 30.4’ü “orta”, yüzde 19.8’i “az” buldugunu bildiriyor.


SORU: Ögretmenler kendilerini ögrencilerinin yerine koyabiliyor mu?

Ögretmenlerin yüzde 49.5’i “çok”, yüzde 33.2’si “pekçok” derecede kendilerini ögrencilerinin yerine koyabildiklerini kaydederken,

müfettislerin yüzde 50.7’si ögretmenleri yetersiz oldugu görüsünde. Bu soruya

ögrencilerin yüzde 62.9’u olumsuz cevap verirken, velilerin de yüzde 38.9’u yetersiz buldugu görüsünü dile getiriyor.

Bu soruya verilen cevaplarin degerlendirmesi ise söyle:
 
“Özellikle ögretmen görüsleri ile ögrencilerin görüslerinin farkli olmasi dikkat çekicidir. Bu sonuçlar, ayni sinif ortamini paylasan ögretmen ve ögrenciler arasinda, ciddi iletisim ve birbirlerini anlama bozuklugu oldugu fikri ortaya çikmaktadir.”


ÖGRETMEN ÖGRENCIYI TANIYOR MU?

SORU: Ögretmenler, ögrenciyi tanima becerisine sahip mi?

Ögretmenlerin yüzde 85.3’ü ögrenciyi tanima becerisine sahip oldugunu düsünürken,

müfettislerin yüzde 50.7’si ögretmenleri bu konuda yetersiz buluyor.

 Ögrencilerin yüzde 38.8’i ögretmenlerinin yetersiz, yüzde 31.7’si de yeterli oldugunu düsünüyor. Velilerin yüzde 43.9’u ise olumlu görüs bildiriyor.

Arastirmada, konuyla ilgili olarak, “Egitim ortaminda ögretmenin ögrenciyi tanimasinin son derece önemli oldugunun bilinmesine karsilik, ankette böyle bir sonucun çikmasi, üzerinde düsünülmesi gereken bir noktadir” denildi.


SORU: Ögretmenler, ögrencilerde ögrenme istegi uyandirabiliyor mu?

Ögretmenlerin yüzde 81.4’ü kendilerinin ögrencilerde ögrenme istegi uyandirabilme özelliklerini yeterli buldugunu dile getirirken,

müfettislerin yüzde 55.5’i ögretmenlerin bu konuda “orta”, yüzde 34.3’ü ise yetersiz oldugu fikrini tasiyor.

Ögrencilerin yüzde 40.3’ü ögretmenlerin kendilerinde ögrenme istegi uyandiramadigini, yüzde 38.7’si de ögretmenleri bu konuda “orta” bulduklarini ifade ediyor.

Velilerin yüzde 33.8’i ögretmenleri “orta”, yüzde 44’ü de yeterli gördügünü dile getiriyor.


SORU: Ögretmenler, ögrencinin problemlerinin çözülmesinde yardimci olabiliyor mu?
 
Ögretmenlerin yüzde 69.9’u ögrencilere yardimci olabildiklerini dile getirirken,

müfettislerin yüzde 37.9’u ögretmenleri yetersiz oldugu fikrinde.

Ögrencilerin yüzde 49.7’si ise ögretmenlerinin, problemlerinin çözülmesinde yardimci olamadiklarini, yüzde 26.2’si “orta” derecede yardimci olduklarini kaydediyor.

 Velilerin yüzde 38.6’si ögretmenleri yeterli gördüklerini ifade ediyor.

Bu sorunun cevabini degerlendirilirken, ögretmen ve ögrencilerin görüslerindeki farkin yüksek oldugunu dikkatten kaçmiyor. Türkiye’deki ögretmen profilinin degerlendirmesini siz sevgili okurlarima birakiyorum.




Aynı soruları kendimize yönelttiğimizde, ne kadar  çağdaş  öğretmeniz dersiniz? :)

Araştırma sonuçları, sizce ne kadar doğru?

Çevrimdışı dehliz

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 7.715
  • 29.501
  • Müdür Yardımcısı
  • 7.715
  • 29.501
  • Müdür Yardımcısı
# 01 May 2007 21:36:37
Sudee öğretmenim aynı soruları kendimi yönelttiğimde kendimi henüz çağdaş bir öğretmen olarak görmüyorum.Bazı eksiklilkler olduğunu düşünüyorum.Ama bunları da zamanla gidereceğime inanıyorum.Saygılar

Çevrimdışı habitat

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.007
  • 1.986
  • 2.007
  • 1.986
# 01 May 2007 23:07:50
Sudee öğretmenim gerçekten ilginç bir profil çıkmış. Öğretmenlerimiz genelde her konuda kendilerini yeterli görmekte, müfettişler her zaman olduğu gibi öğretmenleri yetersiz görmektedir. Bu sonuçları olağan olarak görmekteyim. Yalnız öğrencilerimizin bu konuda çok acvımasız olduklarını düşünüyorum. Öğrencilerin bu düşüncelerinin şekillenmesinde çok çeşitli faktörler yer alıyor olabilir.
Zaten genel olarak velilerimz eğitim sürecine katılmadıkları veya katılanların da olumlu katkılar sağlayamadıklarını düşündüğüm için veli görüşlerinin ortalama ve altında çıkması da normal bir sonuçmuş gibi geliyor.

Çevrimdışı sudee

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.534
  • 14.535
  • 7.534
  • 14.535
# 01 May 2007 23:10:10
Paylaşımlarınız için çok teşekkür ediyorum Dehliz ve Habitat Öğretmenlerim :)

Bakalım diğer arkadaşlarımız sonuçları nasıl yorumlayacaklar?

Çevrimdışı coffiner

  • B Grubu
  • 178
  • 185
  • 178
  • 185
# 11 May 2007 19:58:34

Öğrenciye eskiden talebe denilirdi. Yani taleb eden anlamında bir kelime idi talebe. Ancak bu zamanda bu kelimeyi pek kullanmıyoruz. Yenileştik ve geliştik artık! Gerçi isimlerin değişmesi hakikatleri değiştirmiyor. Yine de taleb eden manasını taşıyan talebe kelimesi benin daha çok hoşuma geliyor.
Biz bu yazımızda şimdiki anlamı ile öğrenci kelimesini kullanacağız. Çünkü geride kalmak olmaz! Ne derler yoksa bize!
Ben öğrencilerimizin çok iyi bir gözlemci olduklarına inanıyorum. Onlar inanın ki hiçbir ayrıntıyı kaçırmıyorlar. Her gün bizi ince bakışlarla süzüyorlar ve giydiğimiz her giysinin uyumuna dahi dikkat ediyorlar. Yeni bir ayakkabı aldığımda mutlaka hayırlı olsun diyerek benimle ilgilendiklerinin işaretini vermeyi ihmal etmiyorlar. İşte biz öğretmenler böyle dakik nazarlar altındayız. Hele ders işlerken bir kelimenin noktasını unutalım ya da yanlış bir kelime telaffuz edelim hemen harekete geçiyorlar. Gerektiğinde o kelimeyi duymayan arkadaşlarına kısa sürede servis etmeyi de ihmal etmiyorlar. Yani çocuklarımız taleb eder konumlarını her zaman muhafaza ediyorlar. Ha, dersler mi? Yani derslere çalışmada niçin bu kadar maharetli değiller? İnanın orada da maharetliler de bizler öğrencilerimizin temsil sistemlerine uygun hareket edemiyoruz belki de. Yani onların ilgi ve zekâ alanlarına uygun ders işleyemiyoruz düşüncesindeyim. Çünkü öğrenemeyen öğrenci yoktur. Öğretilemeyen veya öğrenme yollarına yöneltilemeyen öğrenciler olduğuna inanıyorum. Sanırım öğrenciler yönetilmeyi değil, yöneltilmeyi bekliyorlar bizlerden. Bunu başarabilirsek öğrencilerimizin dersleri daha başarılı olacak diye düşünüyorum.
Elbette öğrencilerin öğretmenlerinde aradıkları birçok özellikler vardır. Bütün öğretmenler kendilerini tetkik etmekte kabiliyetli olan öğrencilerine karşı şu özellikleri taşımakta gayretli olmalıdır.
Sınıf yönetiminde yeterli olmalı.
Mesleğinde yeterli ve donanımlı olmalı.
Öğrenci davranışlarını iyi gözlemlemeli ve bu davranışlarla ilgilenmeli.
Konuya hakim olmalı.
Eğitim ve öğretim yeteneği olmalı.
Kişilik sahibi olmalı.
İyi giyinmeli.
Makul ve mutedil olmalı.
Metin ve sabırlı olmalı.
Dost ve güvenilir olmalı.
Sempatik ve şakacı olmalıdır.
Belki bu listeyi çoğaltabiliriz. Ancak bir öğretmen asgari yukarıdaki maddelere dikkat ederse inanıyorum ki çok problemini çözmüş olacaktır. Bütün öğretmenler kendilerini tetkik etmekte olan öğrencilerin yetenek, yeterlilik, alışkanlık ve davranışlarını geliştirmek ve onlara örnek, önder olabilmeleri için sürekli ve bilinçli olarak bu hususları göz önünde bulundurmalıdırlar. Zaten öğretmen olmanın gereği de bu değil midir?
TALİM ETTİRMEYİ, TALEB EDENİN TALEPLERİNE GÖRE AYARLAMALIYIZ.

Çevrimdışı sudee

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.534
  • 14.535
  • 7.534
  • 14.535
# 13 May 2007 00:45:20

ÖGRENCILERIN HAYALINDEKI 21. YÜZYILIN ÖGRETMENI...


MEB Egitimi Arastirma ve Gelistirme Dairesi Baskanligi’nca, ögretmen, ögrenci, yönetici, müfettis, vakif ve dernek temsilcisi 6 bin 3 kisi üzerinde, halen görev yapan ögretmenlerin niteliklerinin belirlenmesi ve bundan sonra ögretmenlerin niteligini artirmak için yapilacak çalismalarda kullanilmak amaciyla, “çagdas ögretmen profili”nin tespitine yönelik arastirma yapildi.

Arastirmaya göre, ögrencilerin yüzde 48.7’si çagdas bir ögretmenin, kendini ögrencilerinin yerine koymasi gerektigini belirtirken, müfettislerin yüzde 55.9’u da bu fikre katiliyor.
“Çagdas ögretmen ögrencide ögrenme istegi uyandirir” görüsüne, ögretmenlerin yüzde 96.5’i olumlu bakiyor. Ögrencilerin yüzde 52.4’ü, yöneticilerin yüzde 84’ü, müfettislerin yüzde 63.3’ü bu görüsü benimsiyor.


:)* PROBLEMLERE YARDIMCI OLUR

Ögrencilerin yüzde 51.8’i, çagdas bir ögretmenin, ögrencinin problemlerinin çözülmesinde yardimci olmasi gerektigini belirtiyor. Vakif ve dernek temsilcileri ile milli egitim müdürlerinin tamami ise ayni görüsü paylasiyor.

“Çagdas ögretmen, egitimi ögrenci merkezli kilacak etkinliklerde bulunur” ifadesine, ögretmenlerin yüzde 93.4’ü katiliyor.
 Müfettislerin ise yüzde 10’u kesinlikle böyle düsünmüyor.

Ögretmenlerin yüzde 80.9’u çagdas bir ögretmenin egitim araç-gereçlerinden yararlanmasi gerektigini vurguluyor. Yöneticilerin 82.6’si, müfettislerin 61.3’ü, ögrencilerin 49.3’ü, sivil toplum kuruluslari temsilcilerinin ise tamami bu görüsü destekliyor. Ögrencilerin yüzde 12.8’i ise kesinlikle bu görüse katilmiyor.

 
:)* DÜSÜNMEYE SEVK ETMELI

Ögrencilerin yüzde 50’si, çagdas bir ögretmeni “ögrenciyi düsünmeye ve arastirmaya sevk eden kisi” olarak tanimliyor. Ögretmenlerin yüzde 96.4’ü, yöneticilerin yüzde 81.5’i, müfettislerin yüzde 61.3’ü bu düsünceye katiliyor. Ögrencilerin yüzde 8.2’si ise bu fikri hiç desteklemiyor.

“Çagdas bir ögretmen anlamli ve kalici ögrenmeyi saglar” fikrine, ögretmenlerin 93.3’ü katiliyor. Müfettislerin 61.9’u, yöneticilerin de yüzde 80.8’i ayni görüsü paylasiyor.

Ögrencilerin yüzde 43.7’si, çagdas bir ögretmenin, egitimin her kademesinde ögrenci, veli ve diger ögretmenler ile sürekli isbirligi içinde bulunur” görüsünü destekliyor. Yüzde 11.2’si ise bu görüse hiç katilmiyor. Ögretmenlerin yüzde 92.2’si, yöneticilerin 80.1’i, ögrenci-veli-ögretmen isbirliginden yana oldugunu bildiriyor.


:)* BILGISAYAR KULLANABILMELI

Ögretmenlerin 80.8’i, yöneticilerin 76.9’u, müfettislerin 58.2’si, çagdas bir ögretmenin bilgi iletisim teknolojisinden (bilgisayar, tepegöz, video, slayt makinasi...) yararlanabilmesi gerektigini düsünüyor.

Ögrencilerin yüzde 46.5’i bu tanimlamayi desteklerken, yüzde 23’ü buna gerek görmüyor. Sendika, dernek ve vakif temsilcilerinin yüzde 72.7’si ise ögretmenlerin bilgi iletisim teknolojisinden yararlanabilmesi gerektigini belirtiyor.

Çagdas bir ögretmenin ögrencilerle saglikli iletisim kurabilmesi gerektigini düsünen ögrencilerin orani yüzde 57.2. Ögretmenlerin ise yüzde 98’i bu görüsü destekliyor.

 
:)* ÇAGDAS ÖGRETMEN NASIL OLMALI?
 
Arastirmaya katilan, basta halen görevli ögretmenler olmak üzere ögrenciler, yöneticiler, müfettisler ve sivil toplum kuruluslarinin temsilcilerinin görüslerine göre, 21. yüzyilin ihtiyaç duydugu “çagdas ögretmen profili” söyle:

:)*  Alçak gönüllü olmali,

:)*  Atatürk ilke ve inkilaplarini benimsemis, laik ve modern bir insan olmali,

:)*  Cesaretli olmali,

:)*  Çevresindekileri pesinden sürükleyebilmeli, etkileyebilen, yönlendirebilen, ikna edebilen biri olmali,
 
:)*  Genel kültür sahibi olmali,

:)*  Güzel konusmali,

:)*  Herkesi oldugu gibi kabul edebilmeli,
 
:)*  Her olaydan ders çikarabilmeli,

:)*  Insan sevgisine sahip olmali,
 
:)*  Hukukun üstünlügünü kabul etmeli,
 
:)*  Insan haklarina saygili olmali ve insanlara hak ve özgürlüklerini bilerek davranmali,

:)*  Demokratik degerleri bilmeli,

:)* Devletine, dinine, milletine, örf ve adetlerine saygili ve bagli olmali,
 
:)*  Iyi bir egitim almis olmali,

:)*  Bilgisayar kullanabilmeli,

:)*  Bilimsel arastirmalara açik olmali.


NASIL OLMAMALI?

:)*  Fikir ve ideolojilerin esiri olmamali,
 
:)*  Hiddet, siddet gibi unsurlardan uzak olmali,

:)*  Kisisel sorunlarini derse yansitmamali. (alıntıdır)

Çevrimdışı tamerr

  • Uzman Üye
  • *****
  • 363
  • 60
  • 363
  • 60
# 19 Oca 2008 18:58:51
Çağdaş öğretmen herşeyden önce çağı yakalamış, çağdaş olmalıdır.
Hadiselere oldukça geniş bir açıdan bakabilmeli derin düşünebilmeli ve kesinlikle önyargısız olmalıdır.
Çocuk psikolojisini bilmeli ve öğrencilere bu doğrultuda hareket etmelidir.
Her davranışıyla örnek olmalıdır. Çünkü çocuklar büyüklerin özelliklede öğretmenlerinin ayak izlerini takip ederler.
Dünyaya ve gelişmelere uzak kalmamalıdır. Kendini geliştirmelidir.
Öğrenme-öğretme tekniklerini ustaca kullanabilmeli ve en önemlisi sınıfta herkesin anlama kapasiteleri ve zeka profillerinin farklı olduğunu kabullenmeli şikayet, suçlama yerine çözümler üretebilmelidir.

Çevrimdışı Fehaş

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.128
  • 9.515
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 3.128
  • 9.515
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 21 Oca 2008 19:02:08
 Çağdaş öğretmen çağı yakalyabilmeli değişime açık olmalı..
 ben yimi sene önce böyle yapardım, biz eskiden şöyle yapardık cümleleri yerine bugün nasıl yapılıyor ,nasıl yapmalıyım ?.. bu konuyu nasıl işlemeliyim ?şeklinde çalışmalı..
 düşünebilen, araştırabilen, kendine güvenen,  düşündüklerini ifade edebilen, ezik olmayan öğrenciler yetiştirmeli,
 çocukları geleceğe hazırlarken karşılaşabileceği güçlükleri nasıl başadebileceklerine dikkatleri çekmeli..
   "  kuzu gibi yetiştirtirirsek çocuklarımızı, koyun gibi güdülürler..
 

Çevrimdışı boşnak

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.159
  • 338
  • 1.159
  • 338
# 05 Mar 2008 21:29:16
yazılanlar doğru ama bu milli eğitim ilk atamayı köye yapınca çağdaş olarak başladığımız görevde asimile oluyoruz tabiki elimizden geleni yapıyoruz ama şartlar yeterli değil çocuğa araştırma ödevi veriyorsun babası ilçeye indiğinde bir internet kafeye kağıdı veri çıktıyı getiriyor bunun neresi sağlıklı..

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK