Canım Öğretmenim

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
06 Tem 2016 08:26:11
Canım Öğretmenim

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

"Canım Öğretmenim" Milli Eğitim Bakanlığının 2016 yaz semineri için öğretmenlere tavsiye ettiği filmlerden biridir.

Filmden aldığım mesajı şu cümle ile özetlemek istiyorum :
- Yaşantılarını, yaratanın belirlediği ölçüler çerçevesinde düzenlemeyen toplumlar, azami sorunlar yaşamaktan kurtulamazlar.

Dikkatimi çeken bazı sahnelerden hareketle, ülkemizde de yaşanan problemler ve çözümü üzerine düşüncelerimi paylaşmak ihtiyacı hissettim.

Canım Öğretmenim filminde olaylar,  Kanada'da 11-12 yaşlarında çocukların okuduğu bir sınıfta gelişmektedir.
Filminin ilk dakikalarında sınıfta kendisini asarak intihar etmiş olan bir bayan öğretmenin görüntüsü mevcuttur.

İlerleyen bölümlerde, intihar eden öğretmenin, erkek öğrencilerinden birine özel ders verirken, ağlayan öğrencisini teselli etmek amacıyla sarıldığını öğreniyoruz.
Erkek öğrenci, öğretmeninin "anne" gibi davranmasından hoşlanmaz ve durumu (sınıfa ve idareye) "öğretmen beni öptü" şeklinde yansıtır.
Bunun üzerine öğretmen hakkında soruşturma açılmıştır. Öğretmenin bu sebeple intihar ettiği DÜŞÜNÜLMEKTEDİR.
(Neden intihar ettiği, neden sınıfta intihar ettiği sorularının bir cevabı yoktur.)

Kanada gibi soğuk memleketlerde biraz daha geç dönemde de olsa, (özellikle bayanlarda) 11-12 yaşları hormonların faaliyetlere başladığı dönemdir.
Bu dönem ve sonrasında karşıt cinslerin iletişiminde sınırların nasıl konulması gerektiği konusunda bilim adamları UZALAŞAMAMAKTADIR.

Kanada okullarında iletişimin sınırları hakkında (başka bir sahne vesilesiyle) şu diyaloga yer verilmiştir. 

Okul yöneticisinin Cezayirli öğretmene uyarısı :
- Bir de size  öğretmenlerin öğrencilerine vurmasının yasak olduğunu hatırlatmak istiyorum.
Cezayirli öğretmen:
- Katılıyorum.
Okul yöneticisi :
- Hafifçe vurmak, kolunu çekmek, hatta sarılmak. Yani hiçbir şekilde temas olmayacak. Buna karşı TOLERANSIMIZ SIFIR.
Cezayirli öğretmen:
- Ama ben kimseye vurmadım ki!
Başka bir öğretmen :
- Boş versene.
Okul yöneticisi :
- Sizi suçlamıyorum. Bu sadece bir hatırlatma. Herkes için.
Başka bir öğretmen :
- Yüzyıllar önce kulaklarını çekerdim. Hep işe yarardı.
Okul yöneticisi :
- Yüzyıllar önce değildi.
Başka bir öğretmen :
- Yirmi yıl demek istiyorsunuz.
Okul yöneticisi :
- Bazıları bunu hak ediyor. Ben de öğretmenlik yaptım ama şimdi bir okul yönetiyorum.

Kanada okullarında her ne sebeple olursa olsun öğretmenin öğrencisine DOKUNMASI YASAK.

Bu yasağın getirdiği problemler için öğretmenler odasında geçen bir diyalogdan alıntılar yapalım :

- Ama küçük bir hata yaptı. Cesaret vermek için çocuğun arkasına vurursun, yanlış bir şey olur.
- Çocuğum yaz kampından ikinci derece yanıkla dönmüştü.
- Gaston, lütfen!
- Çünkü öğretmeninin ona güneş kremi sürmesine izin yok.
- Bugünlerde çocuklarla çalışmak radyoaktif atıklarla çalışmak gibi. Dokunursan yanarsın!
- Abartıyorsun!
- Öyle mi?
- (Beden öğretmeni : ) Dokunmadan, çocuklara atletizm barının üstünde durmayı öğrettiğinizi düşünün.
- İmkansız bir şey!
- Teşekkürler Gaston.
- (Beden öğretmeni : ) Ben de bu durumda düdüğümü çalıp onlara salak gibi tur attırtıyorum ve onlar da beni salak gibi görüyorlar.
- Martine (intihar eden öğretmen) rahatlatmak için çocuğa sarıldı. Ve yandı. Bunu da kaldıramadı.

Batı kafası (Bakınız :  [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] ) her şeyi kesinleştirmek ister.

Bazı durumlarda dokunulmasının, bazı durumlarda dokunulmamasının iyi olabileceği GERÇEĞİNİ KABULLENEMEZ.
Tarafların dokunma konusunda BİLİNÇLENDİRİLEBİLECEĞİNİ, bu konuda eğitim verilebileceğini akıl edemez.

İslam dininde İLMİHAL BİLGİSİ denilen bir uygulama  mevcuttur.
İlmihal, içinde bulunulan halin / durumun ilmi demektir.
İçinde bulunduğu durumun ilmini bilmek her müslümana FARZDIR.
İlmihal bilgileri yaşa, yaşanılan yere, medeni duruma, mesleğe, cinsiyete vs. göre değişebilen bilgilerdir.
Değişen her yeni durum için, o durumun bilgilerini edinmek zorunludur. (İslam dininde bilgilenme dinamik yapıdadır.)

Bilgilendirme şuurlandırma şeklinde olur.
Yani şu durumda dokunabilirsin, şu durumda dokunamazsın gibi kesin bilgiler verilmez.
Peygamber efendimiz şu durumda şu şekilde davranmıştır şeklinde bilgilendirme yapılır.
Taraflara "Benim yerimde peygamberimiz olsaydı ne yapardı? " sorusunu sorma şuuru kazandırılır.

Dikkatimi çeken diğer hususları da inşaAllah önümüzdeki günlerde paylaşacağım.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 07 Tem 2016 07:58:21
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Filmin bir sahnesinde Cezayirli öğretmen, ders esnasında arkadaşına bir şey atan öğrencinin ensesine hafif bir tokat atarak, arkadaşından özür dilemesini ister.
Sahnenin diyalogları şu şekilde :

Cezayirli öğretmen :
- Özür dile.
Arkadaşına bir şey atan öğrenci :
- Onu hedef almamıştım.
Cezayirli öğretmen :
- Yine de yanlıştı.
Arkadaşına bir şey atan öğrenci :
- Özür dilerim.
(Muhtemelen Kanada kökenli) Başka bir öğrenci :
- Simon'dan da siz özür dilemelisiniz. (Simon ensesine hafif bir tokat yiye öğrenci)
Cezayirli öğretmen :
- Anlamadım?
(Muhtemelen Kanada kökenli) öğrenci :
- Simon'dan özür dilemelisiniz.
Cezayirli öğretmen :
- Neden?
(Muhtemelen Kanada kökenli) öğrenci :
- Suudi Arabistan'da değiliz.
Cezayirli öğretmen :
- Tanrı'ya şükür Suudi Arabistan'da değiliz.

Cezayirli öğretmen uyarı amaçlı refleksif bir hareket olarak öğrencinin ensesine tokat atmaktadır.
Bu hareket nedeniyle daha sonra okul yönetimi tarafından sözlü olarak uyarı alacaktır.
Çünkü Kanada'da öğrenciye hafifçe vurmak, kolunu, kulağını vs. çekmek  yasaktır.

Hafifçe vurma olayından sonra (Muhtemelen Kanada kökenli) öğrenci ile  Cezayirli öğretmen arasında geçen diyalogda dolayı olarak İslam'a saldırı vardır.
Öğrenci İslam'ın ana yurdu olarak gördüğü  Suudi Arabistan'da öğrencilerin dövüldüğü ÖN YARGISINI vurgulayan bir ifade kullanmaktadır.
Cezayirli Öğretmen de bu ÖN YARGIYI paylaştığını ifade eden bir cümle kullanmaktadır.

Şiddet, insanın fıtratında (yaratılışında) var olan bir unsurdur ve açığa çıkarılması gerekir.
Yanlış olan, şiddetin varlığı değil, şiddetin canlı varlıklara yönlendirilmesidir.

Yapılması gereken şiddetin açığa çıkmasını engellemek değil, şiddetin yönünü kontrol etmektir.
Fıtraten var olan bir şeyi engellemeye çalışmak, sorunlara davetiye çıkartmakla eş anlamlıdır.

Şiddet nasıl yönlendirilir?

Aşık Veysel ŞATIROĞLU'nun KARA TOPRAK şiirinden iki kıtayı hatırlayalım :

Karnın yardım kazmayınan belinen
Yüzün yırttım tırnağınan elinen

Yine beni karşıladı gülünen
Benim sâdık yârim kara topraktır

İşkence yaptıkça bana gülerdi
Bunda yalan yoktur herkes de gördü
Bir çekirdek verdim dört bostan verdi
Benim sadık yârim kara topraktır

Şiddet toprağa uygulanabilir / uygulanmalıdır. İnsanın toprağa şiddet uygulamasına engel olursanız, toprağa şiddet uygulama imkanını elinden alırsanız, şiddetin yönü canlılara döner.

En fazla şiddet içeren spor dalı YÜZMEdir.
İnsan hakları örgütleri, boksun şiddet içerdiğini delil göstererek spor kategorilerinden çıkarılmasını talep etmektedirler.
Dövüş sahneleri ile ön planda olan filmlerde kullanılan klişe bir cümle vardır :
-  Tek bir kural var, o da hiç bir kuralın olmadığıdır.
Bu cümle  ile anlatılmak istenen tarafların dövüşürken vücutlarının tüm bölümlerini (kafa atmak, tekme atmak, yumruk atmak vs.) kullanabilecekleridir.
Benzer bir  durum yüzmede de geçerlidir.
Yüzerken, suyu tekmeleyebilirsiniz (tekmelemeniz gerekir), suya tokat / yumruk atabilirsiniz (kulaç atmak), suya kafa atabilirsiniz (suya dalmak).
Bütün bunları yapmanızın hiç bir mahzuru yoktur, hatta yapmanız teşvik edilir / edilmelidir.
Suya, tekme, kafa, tokat atmayan insanlar, bu ihtiyaçlarını canlı varlıklara yaparak gidermeye çalışırlar.

İnsanlar, bir şeyleri atarak da şiddet gösterirler.
İnsanların cansız hedeflere ok, mızrak, cirit vs. atmasına imkan vermezseniz, bu ihtiyaçlarını gidermek için başka canlılara taş, kurşun vs. atarak gidermeye çalışırlar.

Kum torbaları, hacı yatmaz gibi nesnelerde şiddeti yönlendirmede kullanılabilecek  nesneler arasındadır.

Şiddetin açığa çıkmasına engel olmayalım (olamayız), şiddetin yönünü belirleyelim.

Çevrimdışı neydim

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.427
  • 6.652
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 1.427
  • 6.652
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 07 Tem 2016 08:11:50
Şiddetle ilgili yazınızı beğendim. Çoğu yazınızı begenmesemde okumaya çalışırım .yazılar uzun olunca  bir süre sonra sıkıyor .Kısa kısa yazsanız okuması rahat olur.

Çevrimdışı neydim

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.427
  • 6.652
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 1.427
  • 6.652
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 07 Tem 2016 08:25:34
Yazılarınızı kısa yazarsanız fikirlerinizi katılan yada katılmayıp farklı görüşler bildiren arkadaşlar çıkabilir. Böylece yazılarınız yalnız kalmaz.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 07 Tem 2016 18:20:01
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Şiddetle ilgili yazınızı beğendim. Çoğu yazınızı begenmesemde okumaya çalışırım .yazılar uzun olunca  bir süre sonra sıkıyor .Kısa kısa yazsanız okuması rahat olur.
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Mesajıma gösterdiğiniz ilgiye teşekkür ederim.
MÜCBİR sebeplerle, çoğu forumdaşımdan uzun mesajlar yazmak benim içinde zor oluyor.
Karşılıklı fedakarlıklarla azami VERİMİ elde etmek için gayret göstermemiz en uygunu olacaktır.
Mesajlarımda can alıcı / önemli bölümleri koyu veya büyük harflerle yazarak, yeri geldiğinde madde imleri kullanarak, yeri geldiğinde numaralandırma yaparak forumdaşlarımın okumasını kolaylaştırmaya çalışıyorum.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 08 Tem 2016 07:52:02
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Cezayirli öğretmen ile Kanadalı öğrenci arasında geçen şu konuşmada ilginçtir :

Kanadalı öğrenci : 
- İnternette Cezayir'in fotoğraflarını gördüm. Çok güzel. Her yer beyaz ve mavi.
Cezayirli öğretmen :
- Evet, biz buna Cezayir Beyazı deriz.
Kanadalı öğrenci : 
- Burası ise Montreal, çamur şehri. Beyaz, gri ve köpek çişi sarısı.
Cezayirli öğretmen :
Bu doğru değil. Buraya geldiğimde beni ne etkiledi biliyor musun? Her yer yeşil. Her yer ağaç dolu.

İnsanlar çoğu zaman sahip olduklarının kıymetini bilmezler. Her zaman başkasındaki / başkasınınki daha iyidir / daha güzeldir.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 09 Tem 2016 08:24:44
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Cezayirli öğretmen Fransızca öğretmektedir. Ders işleme yöntemi olarak öğrenciler tahtaya kalkıp Fransızca olarak bir şeyler anlatmaktadır.

İntihar eden öğretmenin, asılmış vücudunu görmüş olan Kanadalı bir öğrenci Fransızca olarak şunları anlatır :

- Okulum güzel. Belki en güzel okul değil ama benim okulum. Buraya gelmeye başladığımda annem okulun ne kadar güzel olduğunu söyleyip dururdu. Bana göre okul o zamanlar idare ederdi.
Ama altı yıl sonra ben de okulumun güzel olduğunu düşünüyorum. Çünkü benim. 
Futbol ve basketbol oynamak için büyük bir bahçesi var.  Aileler sabahları çocuklarını okula bırakıyor. Bize bakıyorlar. Bitlenip bitlenmediğimizi kontrol ediyorlar.
Dişlerimizin durumuna bakıyorlar. Agresif ya da hiperaktif olup olmadığımızı gözlemliyorlar.
Bu güzel okul aynı zamanda Martine Lachance'in kendini astığı yer. Bir Çarşamba akşamı, mavi eşarbıyla kendini büyük bir boruya astığı yer.
Annem o sırada Miami'deydi çünkü o bir pilot.
Hemen geri gelmesini çok istemiştim çünkü çok zor bir zaman geçirmiştim.
Martine hayatından sıkılmış olmalı. Son yaptığı şey düşmesi için sandalyesini tekmelemek olmuş.
Bazen acaba bize şiddet dolu bir mesaj mı yollamak istedi diye düşünüyorum.
Yaramazlık yaptığımızda ceza alıyoruz. 
Ama Martine Lachance'a bir ceza veremeyiz.
Çünkü o öldü.
Martine'in yolladığı mesajın şiddet içerip içermediğini bilemeyiz.
Bazı şeyleri karıştırmamalıyız.
Okullarda şiddet olmamalı.
Şiddet cezalandırılır.
Martine Lachance'a ceza veremeyiz.
Çünkü o öldü.


Cezayirli öğretmen bu ifadeleri başarılı / olgun bulduğu için, FAYDALI olacağına inandığı için okuldaki diğer öğrencilerle de paylaşmak ister.
Bu amaçla okul idaresi ile yaptığı görüşmede geçen diyalog :

Cezayirli öğretmen :
- Sizce de çok olgun değil mi?
İdareci :
- Nasıl tepki gösterdiler?
Cezayirli öğretmen :
- Sessizlik oldu. Bundan rahatsız oldular sanırım. Ama bence onlar için iyi oldu. Bu yazıyı bütün okula dağıtmak için izin istiyorum.
İdareci :
- Neden?
Cezayirli öğretmen :
- Bu yazı, ÖLÜMLE İLGİLİ KONUŞUP İLETİŞİM KURMA İSTEĞİNİ gösteriyor.
İdareci :
- Olmaz. (Klasik idareci tutumu :) )
Cezayirli öğretmen :
- Nedenini sorabilir miyim?
İdareci :
- Bence bu yazı ŞİDDET İÇERİYOR. Teması şiddet ve...
Cezayirli öğretmen :
- Öyle olsa da. HAYAT ŞİDDET DOLU, YAZI DEĞİL. Yazı sadece ölümle ilgili değil.
İdareci :
- Bu metin Martine'in anısına saygı göstermiyor.
Cezayirli öğretmen :
- O kendini sınıfta asarak öğrencilerine saygı gösterdi mi?
İdareci :
- Lütfen Bachir!
Cezayirli öğretmen :
- Özür dilerim.
İdareci :
- Bırakın da psikolog işin yapsın. Bana karşı gelmenizi istemiyorum.
Cezayirli öğretmen :
- Tamam. Sadece bir fikirdi.
İdareci :
- Sınıf iyiye gidiyor, notlar güzel. Derste neler işlediğinizi düşünürsek bu bir mucize. Dalgalanma istemiyorum, tamam mı? (Tercümesi : Statükoyu korumanızı istiyorum)

Batı kafası ölümün HAYATIN BİR PARÇASI OLDUĞU GERÇEĞİNİ kabullenemez.
Ölümü hayatın dışında tutmak için, konuşulmasını istemez / konuşulmasına engel olur.
Gerçekleri kabullenmeyen / kabullenemeyen bir eğitim / öğretim sistemi ne kadar sağlıklı olabilir?
Çocuklara ölüm gerçeği en güzel şekliyle anlatılmalıdır.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 10 Tem 2016 07:46:23
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

İntihar eden öğretmenin bir fotoğrafı üzerinde kalemle değişiklik yapılarak asılmış gibi gösterilen fotoğraf öğrenciler arasında itiş kakış şeklinde bir olaya neden olur.
Öğrencilerden birinin ittiği bir öğrenci  yere düşerek, başını dolaba çarparak hafifçe yaralanır :
Olay sonrası öğretmenler arasında geçen konuşma :

- Victor nerede?
- Revirde. Ama önemli bir şeyi yok.
- Emma fotoğrafı gördü. Allak bullak oldu.
- Victor'un suçu!
- Neden böyle bir şey yaptın? Çerçeveletecek miydin?
- Bu çocuk normal değil!
- Sınıfta kendini asmak normal mi?

- Pardon? Ne dediniz?
- Fotoğraf makinesine el koymalıydık. Eğer...
...
- Bazı aileler Victor'a vurduğu için Simon'ın uzaklaştırılmasını istiyorlar.
- (Birbirlerini itip kakan çocuklar) Çocuklar birlikte oynamaya devam ediyorlar.

- Bu konu aileleri ilgilendirmez.
- Tabii ki ilgilendirir.
- Simon gitgide daha da saldırgan oluyor.  Bana kalsa onu okuldan atardım.
- Aileler çok endişeliler.
- Bu son olay için ceza verebiliriz ama Simon'un fotoğrafı daha derin problemlere işaret ediyor.
- Ne ima ediyorsunuz?
- Hiçbir şey. Çocukların ve okulun yaşadığı üzüntüden söz ediyorum.
- Fotoğraf dışında Simon ne yaptı?
- Çok saldırgan.
- Kulağında düdük çaldığınız zaman.
- Martine'e çok kötü davrandı.
- Fotoğrafı mı kastediyorsunuz?
- Lütfen bu konuyu tekrar açmayalım.
- Neyi açmayalım?
- Martine Simon'a ders veriyordu. Bir keresinde Simon evde sorun yaşamış. Martine de ona sarılmış. O da Martine'i şiddetli bir şekilde itmiş. Sonrada öğretmeninin kendisini 'öptüğüne' dair şikayette bulundu.
- Öpmüş müydü?
- Hayır.
- Öptüğünü iddia etti. Ama sarılmıştı. Herkese karşı böyleydi. Sevecendi. Yanlış bir şey yapmadı.
- Ama küçük bir hata yaptı.
- Cesaret vermek için çocuğun arkasına vurursun, yanlış bir şey olur. Çocuğum yaz kampından ikinci derece yanıkla dönmüştü.
- Gaston, lütfen!
- Çünkü öğretmeninin ona güneş kremi sürmesine izin yok. Bugünlerde çocuklarla çalışmak radyoaktif atıklarla çalışmak gibi. Dokunursan yanarsın!
- Abartıyorsun!
- Öyle mi? Dokunmadan, çocuklara atletizm barının üstünde durmayı öğrettiğinizi düşünün.
- İmkansız bir şey!
- Teşekkürler Gaston.
- Ben de bu durumda düdüğümü çalıp onlara salak gibi tur attırtıyorum ve onlar da beni salak gibi görüyorlar.
- Martine rahatlatmak için çocuğa sarıldı. Ve yandı. Bunu da kaldıramadı.
- Evet ama sen olanlara başka anlamlar yüklüyorsun.
- Simon'a yardım edebiliriz ya da onu BAŞKALARININ eline terk edebiliriz.
- Ona hâlâ ulaşabiliriz.
- Bir hafta uzaklaştırma öneriyorum ve bir uzmanla görüşmesini sağlayacağım.
- Başka bir uzman daha yani!


Öğrenciler arasında yaşanan itiş kakış nedeniyle bir öğrencinin okuldan atılmasını öneren bir öğretmen...
Öğrenciye ulaşamadığı için işi UZMANLARA(?) havale etmeyi uygun gören bir eğitim / öğretim sistemi...
Günümüzde öğretmenler de, ebeveynler de çocuklara ulaşmakta zorlanıyor. Biz yetişkinler ne kadar BECERİKSİZ olduk?

Başka bir film yorumunda buluşmak üzere...

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK