Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.
Cezayirli öğretmen Fransızca öğretmektedir. Ders işleme yöntemi olarak öğrenciler tahtaya kalkıp Fransızca olarak bir şeyler anlatmaktadır.
İntihar eden öğretmenin, asılmış vücudunu görmüş olan Kanadalı bir öğrenci Fransızca olarak şunları anlatır :
- Okulum güzel. Belki en güzel okul değil ama benim okulum. Buraya gelmeye başladığımda annem okulun ne kadar güzel olduğunu söyleyip dururdu. Bana göre okul o zamanlar idare ederdi.
Ama
altı yıl sonra ben de okulumun güzel olduğunu düşünüyorum. Çünkü benim. Futbol ve basketbol oynamak için büyük bir bahçesi var. Aileler sabahları çocuklarını okula bırakıyor. Bize bakıyorlar. Bitlenip bitlenmediğimizi kontrol ediyorlar.
Dişlerimizin durumuna bakıyorlar. Agresif ya da hiperaktif olup olmadığımızı gözlemliyorlar.
Bu güzel okul aynı zamanda Martine Lachance'in kendini astığı yer. Bir Çarşamba akşamı, mavi eşarbıyla kendini büyük bir boruya astığı yer. Annem o sırada Miami'deydi çünkü o bir pilot.
Hemen geri gelmesini çok istemiştim çünkü çok zor bir zaman geçirmiştim.
Martine hayatından sıkılmış olmalı. Son yaptığı şey düşmesi için sandalyesini tekmelemek olmuş.
Bazen acaba bize şiddet dolu bir mesaj mı yollamak istedi diye düşünüyorum.
Yaramazlık yaptığımızda ceza alıyoruz.
Ama Martine Lachance'a bir ceza veremeyiz.
Çünkü o öldü.
Martine'in yolladığı mesajın şiddet içerip içermediğini bilemeyiz.
Bazı şeyleri karıştırmamalıyız.
Okullarda şiddet olmamalı.
Şiddet cezalandırılır.
Martine Lachance'a ceza veremeyiz.
Çünkü o öldü.
Cezayirli öğretmen bu ifadeleri başarılı / olgun bulduğu için, FAYDALI olacağına inandığı için okuldaki diğer öğrencilerle de paylaşmak ister.
Bu amaçla okul idaresi ile yaptığı görüşmede geçen diyalog :
Cezayirli öğretmen :
- Sizce de çok olgun değil mi?
İdareci :
- Nasıl tepki gösterdiler?
Cezayirli öğretmen :
- Sessizlik oldu. Bundan rahatsız oldular sanırım. Ama bence onlar için iyi oldu. Bu yazıyı bütün okula dağıtmak için izin istiyorum.
İdareci :
- Neden?
Cezayirli öğretmen :
- Bu yazı, ÖLÜMLE İLGİLİ KONUŞUP İLETİŞİM KURMA İSTEĞİNİ gösteriyor.
İdareci :
- Olmaz. (Klasik idareci tutumu
)
Cezayirli öğretmen :
- Nedenini sorabilir miyim?
İdareci :
- Bence bu yazı ŞİDDET İÇERİYOR. Teması şiddet ve...
Cezayirli öğretmen :
- Öyle olsa da.
HAYAT ŞİDDET DOLU, YAZI DEĞİL. Yazı sadece ölümle ilgili değil.
İdareci :
- Bu metin Martine'in anısına saygı göstermiyor.
Cezayirli öğretmen :
- O kendini sınıfta asarak öğrencilerine saygı gösterdi mi?
İdareci :
- Lütfen Bachir!
Cezayirli öğretmen :
- Özür dilerim.
İdareci :
- Bırakın da psikolog işin yapsın. Bana karşı gelmenizi istemiyorum.
Cezayirli öğretmen :
- Tamam. Sadece bir fikirdi.
İdareci :
- Sınıf iyiye gidiyor, notlar güzel. Derste neler işlediğinizi düşünürsek bu bir mucize.
Dalgalanma istemiyorum, tamam mı? (Tercümesi : Statükoyu korumanızı istiyorum)
Batı kafası ölümün HAYATIN BİR PARÇASI OLDUĞU GERÇEĞİNİ kabullenemez.
Ölümü hayatın dışında tutmak için, konuşulmasını istemez / konuşulmasına engel olur.
Gerçekleri kabullenmeyen / kabullenemeyen bir eğitim / öğretim sistemi ne kadar sağlıklı olabilir?Çocuklara ölüm gerçeği en güzel şekliyle anlatılmalıdır.