Ne zaman yalnız kalmak istesem, başucumdadır Sevda Sözleri. Çünkü sevme eyleminin daha güzel dile getirilebileceğine olan inancımı silmiştir üstad Cemal Süreya. Çünkü Ben hangi şehirdeysem yalnızlığın başkenti orası diyor, ben de yalnızlığın başkentine yolculuğa çıkıyorum onunla.İkide bir elini başına götürüp rüzgarda dağılan yalnızlığını düzeltiyorsun. diye sitem ediyor, haklı da üstad. Neden yalnız olma duygusu bu kadar ürkütür ki bizi? Ya da o yalnızlık bir an olsun kaybolacak olduğunda neden hemen kabuğumuza çekilişlerimiz?Kim istemez mutlu olmayı? Ama mutsuzluğa da var mısın? diyor. Bir insanı mutsuzluğa razı olacak kadar çok sevmek daha güzel nasıl dile getirilebilirdi ki ? Ya da Aklıma kadeh tutuşların geliyor, Çiçek Pasajında akşamüstleri der ki düşündürür insana kadeh tutuşunu hafızasına kazıyacak kadar sevmek mümkün müdür hala? Ve sen sonunda bir gün çıkar gelirsin diye, birçok şeyin adı küçük yazıldı nasıl güzel bir iltifattır, hiçbir özel isim sevgilininki kadar özel olmamıştır benim için der adeta. Daha nen olayım isterdin, onursuzunum senin derken bile sitemkâr değildir O. Nerde bir çift göz gördüyse tutup güzelce Ona tamamlamıştır çünkü. "Sesinde ne var biliyor musun? Söyleyemediğin sözcükler var. Küçücük şeyler belki ama günün bu saatinde anıt gibi dururlar. demiş. Öyle saatleri var ki günün, zamanında söylenmemiş sözlerle yüzleşme vaktidir onlar sanki. Bir de keşke yalnız bunun için sevseydim seni leri vardır ki, sevmelerin bahanesidir onlar. Kafeteryada uzaklara bir bakışı da; uzaklarda, oracıkta, öbür kıtada oluşu da; akıp giden sokaktan başka hiçbir şeyinin olmaması da aslında bahanesidir sevgisinin.Cemal Süreya gibi sevmeniz, ve sevgili tarafından öyle sevilmeniz dileğiyle