Çizgi Film Kanalları

Çevrimdışı apranax83

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.107
  • 14.331
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 3.107
  • 14.331
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 14 Şub 2011 00:58:57
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
İlahi apranax83 öğretmenim.Gece gece güldürdünüz beni.Allah'ta sizi güldürsün.
Çözümü kolay okula göndermeyin.Okumayı öğrenmesin. :) :)
:) doğru diyosunuz. iyi de bu eğitici çizgi filmlerle gitmeden de öğrenecek :)

Çevrimdışı doganemin

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 12.544
  • 82.645
  • 12.544
  • 82.645
# 14 Şub 2011 01:06:09
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
:) doğru diyosunuz. iyi de bu eğitici çizgi filmlerle gitmeden de öğrenecek :)

Haklısınız öğretmenim.
Şaka bir yana gerçekten çok zor bir durum.Özellikle şu kavgalı,savaşlı,silahlı çizgi filmler baş belası.
umutzorlu öğretmenimizin dediği gibi kanalları silmek de çözüm değil.Ben cihaza şifre koymuştum.Yeniden girmesin diye.Benim oğlan cihazın master şifresi denen bir şifresi varmış onu internetten bulup onunla girmiş tekrar eklemiş.Zamane çocukları ne yaparsın.

Çevrimdışı umutzorlu

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 12.558
  • 30.152
  • 12.558
  • 30.152
# 14 Şub 2011 01:12:14
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Haklısınız öğretmenim.
Şaka bir yana gerçekten çok zor bir durum.Özellikle şu kavgalı,savaşlı,silahlı çizgi filmler baş belası.
umutzorlu öğretmenimizin dediği gibi kanalları silmek de çözüm değil.Ben cihaza şifre koymuştum.Yeniden girmesin diye.Benim oğlan cihazın master şifresi denen bir şifresi varmış onu internetten bulup onunla girmiş tekrar eklemiş.Zamane çocukları ne yaparsın.
O da iyi hocam , burada ara kabloyu saklayan var, baba 3,5 lira versene bilgisayar kablosu alacağım diyenler var ,sonra da hocam çocuk bizi dinlemiyor siz söyleseniz belki dinler diyorlar :D

Çevrimdışı maskot

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.722
  • 2.457
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 2.722
  • 2.457
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 14 Şub 2011 01:30:48
bende okulda son saatlerde bazen netten çizgi filmleri açıyorum.
kayu,keloglan,ayı bernard,ne isterse açıyorum ödüllendiriyorum,derken bakıyorum benimkiler hepsini ezberlemiş  :-\ neyi açsam,ben bunu izledim diyorlar ...sıkılıyorlar..uff puff diyor büyükler  :-\

ben de ufflayanlara kızdım,o kadar çok izlemişsin ki ezberlemişsiniz dedim  >:(

evde yemeyip içmeyip çizgifilm izliyorlar demek ki ... ???

Çevrimdışı kuasar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.800
  • 4.968
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.800
  • 4.968
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 14 Şub 2011 15:36:52
Direkt alakalı olmasa ve birazda hüzünlü olsada ekleyeyem.
-------
İlk doğduğu günden beri herkes onun gözlerine bakar, ‘ne güzel gözleri var’ derdi. Gerçekten de güzel bir kız çocuğuydu. Mavi gözleri, altın sarısı saçları ve sevimliliği gittiği her yerde herkesin dikkatini çekerdi. Her seferinde herkes onun mavi gözlerine imrenir, mavi gözlerle ilgili övücü sözler söylerlerdi. Annesi onu dizine yatırır, ‘mavi gözlüm’ diye severdi.
Günler geçtikçe kız mavi gözlerinin bir ayrıcalık olduğunu; güzelliğinin, kendisi ile ilgilenilmesinin sırrının mavi gözleri olduğunu keşfetti. Henüz üç-dört yaşlarında idi. Her arkadaşının göz rengine bir kusur buldu. Gözleri maviden başka olanlarla dalga geçiyor, onların gözlerini alaya alıyor ve en kötüsü gözlerinin maviliği ile büyükleniyordu.
Annesi çalışan bir kadındı, işe gittiğinde onu kreşe bırakıyordu. Çocuk anne sıcaklığını duyamamanın ezikliği ile sürekli ağlıyordu. Bakıcıları ne kadar iyi de olsalar annenin yerini tutamıyorlardı tabiî.
Günlerden bir gün yine annesi onu kreşe bırakıp işe gitti. Çocuk arkasından ağlamaya başladı. Bir türlü susmak bilmiyordu. Diğer çocuklar ve bakıcılar bundan rahatsız oluyordu. Bakıcılardan biri küçük kızın mavi gözlerinden dolayı kaprise girdiğini, onlarla övündüğünü biliyordu. Ağlayan kızın yanına geldi ve ona, ‘tatlım, eğer ağlarsan mavi gözlerin kahverengi olur’ dedi.
Dakikalardır ağlayan kız bir anda susuverdi. Bakıcının gözlerine bir daha baktı. Arkadaşlarının gözlerine bir daha baktı. Ayrıcalıklı olmanın mavi göz olduğunu yeniden hatırladı. Bakıcıya emin olmak için sordu:
- Gerçekten ağlarsam mavi gözlerim kahverengi mi olur?
- Evet, hem de sonsuza kadar.
Mavi gözlü kız ne zaman ağlamaya kalksa ona hep, ‘mavi gözlerinin kahverengi olacağı’ hatırlatıldı. Bu durumu annesine söylediklerinde annesi de bir kahkaha attı. Çocuk evde ağlamak istediğinde annesi, ‘ağlarsan mavi gözlerin kahverengi olur’ dedi.
Kısa bir zaman sonra bu durum çocukta bir saplantı oldu. Ve mavi gözlerini kaybetmemek için yıllarca ağlamadı. O ağlamadığı için herkes mutlu idi. Kreşteki bakıcılar o ağlamadığı için daha fazla kahkaha atmaya zaman buluyorlardı. Annesi o ağlamadığı için evdeki işlerini kolay yapıyor, makyajına daha fazla zaman ayırıyordu.

Yıllar geçip gitti, kız büyüdü, serpildi, mavi gözleri, sarı saçları ile güzel bir kız oldu. Artık yirmi yaşlarına gelmişti. O mavi gözlerinden, sarı saçlarından dolayı bütün gözler her zaman olduğu gibi ondaydı. Annesi onun bu güzelliği ile gurur duyuyordu.
Bir bahar sabahı uyandıklarında mavi gözlü kızın annesinin hasta olduğu anlaşıldı. Doktor doktor gezdirdiler, derdine bir türlü çare bulamadılar. Gitmedikleri doktor kalmadı. Kadın mavi gözlü kızının gözleri önünde eriyordu. Ama mavi gözlü kız annesinin bu durumuna üzülmesine rağmen gözlerinden bir damla yaş gelmiyordu.
Birgün mavi gözlü kızın babası bir komşularının tavsiyesi ile ermiş bir adama götürdü hasta kadını. Ermiş, kadına bakınca ‘bu derdin sadece bir çaresi var’ dedi. ‘Üç gün üç damla göz yaşı içecek. Dördüncü gün ayağa kalkacak’ dedi. Herkes sevindi. ‘Bundan kolay ne var’ dediler. ‘Birimiz ağlarız içiririz göz yaşımızı’ dediler. Ermiş, ‘kolay gibi görünüyor ama o kadar kolay değil, bu göz yaşı mavi gözlü olan kendi kızının gözyaşı olacak’ dedi.
Eve geldiklerinde mavi gözlü kızın gözyaşını istediler. Annesini çok seven mavi gözlü kız onu kurtarmak için ağlamak istedi günlerce, aylarca ama gözünden bir damla yaş gelmedi. Mavi gözlerini kaybetmemek için yıllardır ağlamamıştı. Bu sebepten ağlamayı unutmuştu.
Mavi gözlü kız bir türlü ağlayamıyor, günler geçtikçe annesi gözlerinin önünde eriyip gidiyordu. Topu topu üç damla yaş çıkaracaktı gözünden. Ama olmuyordu.

Bir gün günbatımında kadın kızını yanına çağırdı. Kızının dizine kafasını koydu. Açık pencereden batan güneşi görebiliyordu. Bir ‘ah’ çekti. ‘Ben ölürsem üzülme kızım. Suçlusu sen değilsin. Ben senin gözyaşlarını kurutarak kendi ölümümü kendim hazırladım. Ben öldükten sonra birgün ağlamanı dilerim’ dedi.
Kız annesinin bu sözlerinden o kadar duygulandı ki gözleri dolmuştu. Her an ağlayıp, annesini kurtarabilirdi. Biraz daha zorladı kendisini ve gözlerinden bir damla yaş süzülerek yanaklarından akmaya başladı. Yanaklarından süzülen damlalar annesinin dudaklarına düştüğünde dizinde soğuk bir bedenin varlığını hissetti sonra. Mavi gök yüzünü siyah bir örtü kaplamış, artık gün batmıştı.
------------
yakındaki dar bir açı ileride geniş bir açı olur.
biraz başımız ağrımasın diye ağlama dedik sonuç ne oldu.
ebebeynlerde beni uğraştırmasın diye televizyon başına bırakıp kendi işlerini hallediyorlar. acaba ileride bizi nasıl bir tehlike bekliyor.

Çevrimdışı mcenkiz

  • Uzman Üye
  • *****
  • 498
  • 680
  • Müdür Yetkili
  • 498
  • 680
  • Müdür Yetkili
# 14 Şub 2011 16:11:49
Çizgi film kanallarının çoğu yabancı kaynaklık. Yerli olanların da çoğu yabancı yapımları yayınlıyor. Amaç da belli. Kendi ideolojilerini, hayat görüşlerini kendileri dışındaki toplumlara ihraç etmek.

Çevrimdışı ferdem

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.415
  • 27.381
  • 4.415
  • 27.381
# 21 Şub 2011 17:37:42
acaba serbest etkinlik dersi için tv alıp bi de uydu anteni mi bağlatsak :)

şaka bir tarafa ama çocukluktan itibaren tv kendi hayranlarını yetiştiriyor. ne kadar karşı koymaya  çalışsakta biz de bu çarkın içine çekiliyoruz

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK