Eskiden "elden elden epelek" diye bi oyun vardı, ayrıntıları hatırlamıyorum ama ellerimiz yerde açılır, parmaklar sayılırdı "elden elden epelek, elden çıkan tepelek" falan gibi bir tekerleme ile parmaklardan hangisine denk gelirse o parmak katlanır, parmağı en erken biten yere kapanır, diğerleri de "iğne mi, iplik mi,davul mu, zurna mı" diye sorar yerde kapanan arkadaşımız da iğne derse sırtına iğne geçiriyormuş gibi, davul derse, davulla vuruyomuş gibi yapardık. Nasıl hoşuma giderdi, iğne dedikten sonra sırtımda iğleyen sekiz dokuz el
Bir kaç çocuk misafirliklerde bir araya gelmişsek kesin hoplamalı, zıplamalı bağırmalı birşeyler oynuyor olurduk. Ama öylesi durum ebeveynlerin pek hoşuna gitmezdi. Ne güzel işte artık annelerin istediği gibi sessizce, tehlikesizce (!) oynayan çocuklar elde ettik. Bu fotografa sadece ciğerleri patlarcasına koşan, tepeden yuvarlanan, kafası gözü kırık çocukluk geçirmiş olan ben gibiler üzülür. Çoğu "ne güzel oynuyorlar" diyip geçer...