Yarın okula başlıyorum. Geçen hafta çarşamba günü, halsizlik, yorgunluk ateş, eklem ve sırt ağrısı ile başladı. Perşembe günü test için hastaneye gittim. covid testi için sıra vardı. sıra numarası alıp bekliyorsunuz. koskoca şehir hastanesinin acil kısmı tamamen test için ayrılmasına rağmen. sonuç: pozitif...enfeksiyon hastalıkları bölümünden giriş yaptırıp bir de tomoğrafı çektirdim. covid pozitif için sadece acilde tomografi çekiliyormuş. o acil tomografi önünde gördüklerimi hala unutamıyorum. sadece covid pozitif olanlar vardı. bu hastalığa grip falan diyen andavalları oraya götürüp orada bir süre oturtmak lazım.
yanımda en fazla 25 yaşında bir kızcağız , kendi kendine konuşuyordu. kendisine baktığımı görünce, abi iki gündür hiç uyumadım, nefes alamıyorum, dedi. onun yanındaki adamın oturmaya dermanı yoktu. belki benimde halim yoktu ,bilmiyorum. insan kendini dışardan gözlemleyemiyor. filmi çekildim. doktor, ciğerlere inmediğini ama başka kronik hastalığımdan dolayı tedbir amaçlı hastaneye yatırabileceğini söyledi. Gördüklerimden sonra hastaneye yatmak istemedim. evde karantina 10 gün sürüyor. bu süreçte ilçe sağlık müdürlüğünden arayıp ilaç getirdiler, aile hekimi de ( kendisinin varlığından yeni haberdar oluyorum) iki günde bir arayıp durumumu sordu. getirdikleri ilaçtan favimolu düzenli olarak kullandım. ilk gün sekiz tane, kalan 4 gün 6 tane idi sanırım. şimdi tam hatırlamıyorum. diğer ilacı kullanmadım, tansiyon hastası olduğum için. bir de doktorun yazdığı , kan sulandırıcı iğne... ( iğneden de korkarım)...
sınıfımı da izolasyona aldılar, 8 gün boyunca. peki nerden kaptım ? aklıma gelen üç ihtimal var, kızımın anasınıfı öğretmeni benden üç dört gün önce covid oldu ( aynı okuldayız), covid olmadan önce , kızımı sınıfa bırakırken konuşuyorduk, maskeler çenede...kızımda izolasyonda idi zaten ama bir belirti göstermedi.. ikincisi sınıfıma giren İngilizce öğretmeni anasınıfı öğretmeninden üç dört gün önce covid olmuş, onunla maskesiz hiç konuşmadık ama bilinmez... üçüncü bir öğrencim, ödevleri kontrol ederken maskesini çıkarmış yanımda hapşırdı, ağzımdan çıkanlar gözüme falan girdi, maskem vardı..maskesini takmasını söyledim, çocuk nihayetinde.. iki gün sonra babası aradı, covidmişler, ailece karantinaya alınmışlar, çocukta ateşler içinde yanıyormuş.
karantina sürecinde evde bir odada yaşadım. zor da olsa yemek yemeye çalıştım, zor diyorum çünkü iştah diye bir şey kalmıyor. tat, koku her şey gidiyor. denemek için limonu kokluyor, zerre kadar koku alamıyordum. karantinanın son günlerinde nispeten kendimi iyi hissedip iki kat aşağıdaki otoparka indim. yukarı çıktığımda yorgunluktan ölüyordum, ter içinde kalmıştım, sanki saatlerde taş taşımış gibi yorgundum; topu topu attığım, yirmi otuz adım. diğer yandan yaşadığınız kaygı, anksiyete ve
küçük çaplıda olsa depresyonu yazamıyorum. ailenizin yaşadığı stresi; sizin onlara da bulaştırırsam kaygısı, anne babanızın telaşı...
cumartesi günü test için yine hastaneye gittim. iki kat maske, bu sefer kalabalık daha da artmış. sonuç : negatif. çok şükür. Aman dikkatli olun falan yazıp beylik laflar etmeyeceğim. Ama bu hastalığı bir tür grip gibi görüyorsanız, aklı melekelerinizi kontrol ettirin. neyse, benim yaşadıklarım bunlar; sağlıklı günler dilerim.