Dilimizi Kullanırken Özen Gösterelim!

Çevrimdışı umutzorlu

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 12.558
  • 30.152
  • 12.558
  • 30.152
# 14 Nis 2010 21:20:49
1. Dilim bana giydirir kilim.
İnsan dilini tutmazsa iyi köyü aklına her geleni söylerse çok felaketlere uğrar.

Çevrimdışı umutzorlu

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 12.558
  • 30.152
  • 12.558
  • 30.152
# 14 Nis 2010 21:22:51
Türkçem, ses bayrağım.
 Fazıl Hüsnü Dağlarca

Türkçe; ağzımızda, anamızın dili gibi helâl ve güzel olmalı.
 Yahya Kemal Beyatlı

Gönlü ve sözü bir olmayan kişinin yüz dili bile olsa, o gene dilsiz sayılır.
~ Mevlâna ~


Bir ulusun bütün yönetimi bana bırakılsaydı, ilkin dilini düzeltirdim. Çünkü, dil düzgün olmayınca söylenen anlaşılmaz ve yapılması gereken yapılmadan kalır, böyle olunca töreler ve sanat geriler, adalet yoldan çıkar, halk çaresizlik içinde kalır. İşte bundan dolayı söylenmesi gereken başıboş bırakılamaz. Bu her şeyden önemlidir.
~ Konfüçyüs ~



Söz ola kese savaşı
Söz ola bitire başı
Söz ola ağulu aşı
Bal ile yağ ede bir söz
~ Yunus Emre ~


Gerçeği söylemek değil, anlatmak güçtür.
~ Cenap Şahabettin ~

Çevrimdışı kemal03

  • Uzman Üye
  • *****
  • 639
  • 1.755
  • 639
  • 1.755
# 15 Nis 2010 21:26:17
 " Tatlı  dil yılanı deliğinden çıkarır."
  Benden sonraki yazacaklar bu ata sözünü bir kaç cümleyle açıklarsa sevinirim.

Çevrimdışı sebocan

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 32.896
  • 512.890
  • 32.896
  • 512.890
# 22 Nis 2010 10:28:30
Kaynak: { Dr. Yusuf Gedikli }
Türkçenin Yabancı Dillerdeki On Binlerce Kelimesi
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Dil meselesi tartışılırken bir gerçek her zaman göz ardı edilmiştir. Bu, Türkçenin başka dillerde olan on binlerce kelimesinin hiç akla dahi getirilmemesidir. Moğolca, Urduca gibi artık epey uzakta kalmış diller ile Farsça, Ermenice, Gürcüce gibi Önasya dilleri, Yunanca, Bulgarca, Makedonca, Arnavutça, Romence, Sırpça-Hırvatça, Macarca ve hatta Rusça gibi Balkan, Orta ve Kuzey Avrupa dillerinde on binlerce Türkçe kelime vardır. Türkçe sadece sözlükleri etkilemekle kalmamış, bütün Balkan dillerinin morfoloji ve sentaksını da etkilemiştir.

 
Sırp-Hırvatçadaki Türkçe kelimeler

Abdullah Skaljiç, Sırp-Hırvat Dilinde Türkçe Kelimeler (Turcizmu u srpskohrvatskom jeziku) isimli birinci baskısı 1957, ikinci baskısı 1962’de Saraybosnada yapılan eserinde, Türkçeden Sırp-Hırvat diline 8.742 kelimenin geçtiğini tesbit etmiştir Tabii ki Sırp-Hırvatçadaki Türkçe kelimelerin sayısı bu kadar değildir. Nitekim kitabın ilk baskısında 6.500 kelime yer almıştı (Milan Adamovic, “Tanıtma”, Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten, Ankara 1969, 289. s. vd.).

Macarcadaki Türkçe kelimeler

Alimler Macarcaya geçen Türkçe kelimeleri üç tabaka halinde incelerler. Birincisi Hun-Hazar-Bulgar tabakası, ikincisi Peçenek-Uz-Kuman-Kıpçak tabakası, üçüncüsü ise Osmanlı tabakasıdır.
Osmanlı tabakasını inceleyen Macar alimi Suzanne [Zsuzsa] Kakuk, 16 ve 17. asırlarda Osmanlı dili tarihi araştırmaları, Macar dilinde Osmanlı unsurları ( Budapeşte, 1973 Recherches sur l’histoire de la langue Osmanlie des XVI et XVII siecles, les eléments Osmanlis de la langue Hongroise) isimli eserinde, 16-17. asırlarda Osmanlılar vasıtasıyla Macarcaya 1.382 cins isminin, 402 şahıs adı ve lakabın, 224 yer isminin, toplam 2.008 kelimenin nakledildiğini ortaya koymuştur (Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten 1973-74, 356 s.).
Kakuk, daha sonraki bir yazısında bunu 1.500’e çıkarmıştır (Zsuzsa Kakuk, “Macar dilinde Osmanlı-Türk unsurları”, Bilimsel Bildiriler 1972, TDK y., Ankara 1975, 209. s. vd.). (Bayan Kakuk, 1960’da Çindeki Salar Türklerini ziyaret ederek metinler derlemiştir. Bu metinler Textes Salars, Acta Orientala, c. xııı, fas. 1-2, Budapest 1961’de yayımlanmıştır). Kakuk, 13 ağustos 1925’te Macaristanın Heves şehrinin Nagytalya köyünde doğmuştur.
Türkçenin tesiri sadece kelime vermekle kalmamış, bazı şairler Türkçe şiir bile söylemişlerdir. Mesela ilk büyük Macar şairi sayılan Balint Balassa 1552-56 arasında bir çok Türkçe şiiri Macarcaya çevirmiş, kendisi de Türkçe şiir yazmıştır.
Macar kelimesi Manysi ve Türkçe eri (Manysi+eri) kelimelerinden meydana gelir ki, yarı yarıya Türkçedir (Laszlo Rasonyi, Tarihte Türklük, TKAE y., Ankara 1971, 119. s.). Macarlara sadece kendileri ve biz Türkler Macar deriz. Öbür milletlerin verdiği Hungarya adı da tamamiyle Türkçedir. Hungarya (Hungaria) çoklarının sandığı gibi Hun kelimesinden değil, Türkçe Onoğur kelimesinden gelir. Baştaki h türeme bir sestir. Kelime Hundan gelse sonraki gar unsurunu açıklamak mümkün olmazdı). Macarlar Onoğur Bulgarlarıyla yakın münasebette bulundukları için Bizanslılar ve diğer halklar onları bu kelimeyle isimlendirip yaşadıkları ülkeye de Türkiye demişlerdir (Onoğur kelimesi Osmanlılarca az da olsa Engürüs veya Üngürüs şeklinde kullanılmıştır).
Hatırlanacağı üzere Macaristan haricinde tarihte Türkiye ismini alan veya Türkiye ismi verilen bir çok ülke ve bölge vardır: Göktürk, Hazar, Anadolu Selçuklu, Mısır (Memlük devrinde) ve Türkistan coğrafyaları tarihte Türkiye olarak anılmıştır. Lakin devlet adı olarak Göktürkler, Mısır Memlükleri ve Türkiye Cumhuriyetinden başka Türkiye isimli Türk devleti yoktur. Yalnız Orta Asya coğrafyası son bin yıldır Türkistan adıyla tanınmaktadır.
Macar alimleri Türklük bilimi sahasında en çok çalışan alimlerdir. Zaten Türk bilimi sahasında Hıristiyan milletlerden iyi niyetle çalışan sadece Macar bilginleridir. Bunlara Bosna Hersekli ve Güneydoğu Asyalıları da ilave edebiliriz (Pakistan, Malezya vs). Türklükle ilgilenen diğer bilim adamlarının bilim sıfatı sadece mesleklerinde olup esas amaçları Türk kültür ve medeniyetini başka köklere, bilhassa Çin, Hint, İran, Moğol, Arap ve sair kaynakla bağlamaktır.

Romencedeki Türkçe kelimeler

Aslen bir Gökoğuz Türkü olan Mihail Guboğlu bir makalesinde, Romen diline geçen Türkçe kelimeler üzerine çalışan Romen ve yabancı bilim adamlarının eserleri hakkında geniş bilgi vermiş, Romen dilinde mevcut 3.000 Türkçe kelimenin daha iyi araştırılması gerektiğini belirtmiştir (M. Guboğlu, “Rumanya Türkolojisi ve Rumen dilinde Türk sözleri hakkında bazı araştırmalar”, 11. Türk Dil Kurultayında Okunan Bilimsel Bildirilir 1966, Ankara 1968, 271. s.).
Kerim Altay isimli Türk asıllı Romanyalı bir bilim adamı da, 1925-87 arasında çıkan 4 Romence sözlükte yaptığı araştırmada 1.700 Türkçe kelime saymış, daha dikkatli bir araştırmayla bunun 2.000’i aşacağını söylemiştir (Kerim Altay, Türkçeden Romenceye giren sözler-Romencedeki Türkçe kelimeler”, Erciyes, Nisan 1996, 220. sayı, 1. s.).

Bulgarcadaki Türkçe kelimeler

Türker Acaroğlu, Bulgaristanda Osmanlı Türklerinden kalma 5.000 Türkçe yer adının olduğunu yazmaktadır (M. Türker Acaroğlu, Bulgaristanda Türkçe Yer Adları Kılavuzu, Ankara 1988, 42, 75 ve 383. s.). Bulgarcadan Türkçeye giren sözler ise yalnızca bir kaç tanedir ki bunların en çok kullanılanı çete kelimesidir. Bu da Bulgarların çetecilikte nam salmasından ileri gelmiştir. Ayrıca gocuk, kuluçka, kosa (uzun saplı bir tırpan), ıştır (yaban pazısı) gibi bir iki söz daha vardır. Son ikisi ağızlarda kullanılır (Hasan Eren, “Bulgarlar ve Türk dili”, Bulgaristanda Türk Varlığı, TTK, Ankara 1985, 9. s.).
Yaşar Yücel, Bulgar Bilimler Akademisi Bulgar Dili Enstitüsünce yayımlanan Bulgar Dilindeki Yabancı Kelimeler Sözlüğü (1982) ile Bulgarca Sözlüğün 3. baskısını tarayarak Bulgarcada 2.557 Türkçe kelimenin olduğunu tespitlemiştir. -ci, -li, -lik gibi Türkçe ekler de Bulgarcaya geçen lisan unsurları arasındadır (Yaşar Yücel, “Bulgarcaya Türkçeden ve Türklerden geçen sözcükler”, Belleten, ağustos 1991, 213. sayı, 529-562. s.).
Tabii ki bu, eksik bir çalışmadır. Hakikatte başta Bulgar ve Balkan kelimeleri olmak üzere Bulgarların dilinde aslında on binden fazla Türkçe kelime vardır. Durum Makedonca için de aynıdır.

Melih Cevdet Anday seyahatlerini anlattığı bir eserinde şöyle bir fıkra nakletmektedir:

“Bir Bulgar bir Yugoslava sormuş:
‘-Sizin dilinizde çok Türkçe sözcük var mı?’
Yugoslav Türkçe olarak:
‘-Yok be kardeşim’ demiş.
Bu soru bir Macara sorulsa ‘şok van’ karşılığı alınırdı ki, ‘çok var’ demektir.” (Melih Cevdet Anday, Sovyet Rusya, Azerbaycan, Özbekistan, Bulgaristan, Macaristan, Gerçek y., İstanbul 1965, 143. s.).

Bu misalin bir benzerini Süreyya Yusuf da nakletmektedir (Süreyya Yusuf, “İvo Andriç’te Türkçe sözcükler”, Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten 1969, 287. s.).

Rusçadaki Türkçe kelimeler

Nikolay Aleksandroviç Baskakov Türk Kökenli Rus Soyadları (1979) isimli çalışmasında 300 Türkçe kökenli Rus soyadını etraflıca incelemiştir. Baskakovun eseri Türkçeye tercüme edilmiştir (N.A. Baskakov, çev. Samir Kâzımoğlu, Türk Kökenli Rus Soyadları, Ankara 1997, 234 s.).
Tatar alimi A.H. Halikov da Rus Tanınan 500 Bulgar-Tatar-Türk Asıllı Sülale isimli eserinde bugün Rusçada kullanılan 500 soy adını tesbit ederek bir kitap halinde yayımlamıştır (A. H. Halikov, çev. Mustafa Öner, Rus Tanınan 500 Bulgar-Tatar-Türk Asıllı Sülale, TDAV y., İstanbul 1995). Bunların hepsi aslen Türk-Tatar asıllı olup içlerinden alimler, yazarlar, diplomatlar, bilim ve devlet adamları çıkmıştır. Mesela Yeltsin (Türkçe elçi kelimesinden gelir) bunlardan biridir. Zaten “Rusu kazısan altından Tatar (Türk) çıkar” sözü herkesçe bilinen bir sözdür.
Tabii bunlar özel isimlerdir. Rusçada Türkçeden alınma sözlerin bir listesi henüz yapılmamıştır. Bu yapıldığında Rusçada 10 bin civarında Türkçe kelimenin bulunduğu katiyetle açığa çıkacaktır.
Kerim Altay, Rusçadaki Türkçe sözlerin sayısının da şimdilik 2.000 olarak tesbit edildiğini bildirmiştir.

Farsçadaki Türkçe sözler

Farsça yabancı kelimelerin çok olduğu bir dildir ve bu dilde binlerce Türkçe kelime vardır. 1942’de Fuad Köprülü yazdığı bir makalede Farsçadaki Türkçe kelimelere dikkati çekmiş, 280 Türkçe kelime tesbit etmiştir (Fuad Köprülü, “Yeni Fariside Türkçe unsurlar”, Türkiyat mecmuası, 1942-45, 7-8, sayı, 1-6.).
Alman alimi Gerhard Doerfer, Farsçanın yüzde seksenini Arapça kelimelerin oluşturduğunu, lakin bu yüzden Farsçanın bir Sami dili sayılamayacağını söyler. F. K. Timurtaş da Farsçadaki Arapça kelimelerin Farsçadan fazla olduğunu kaydeder (F. K. Timurtaş, Osmanlıca Grameri, İstanbul 1964, 248. s.).
Doerfer, Yeni Farsçada Türkçe ve Moğolca Unsurlar (Turkische und Mongolische elemente im Neupersischen, Wiesbaden, 1963, 1965, 1967, 1975) isimli 4 ciltlik eserinde bunlardan binlercesini tesbit etmiştir.
Doerfer’in kitabının 1. cildi Moğolca kelimelere ayrılmıştır. Burada Farsçaya giren 409 Moğolca söz yer almaktadır. 2, 3 ve 4. ciltler ise Farsçadaki Türkçe kelimelere ayrılmıştır. Burada da 2.000’e yakın Türkçe kelimeye yer verilmiştir. Ne yazık ki 4 ciltlik bu eser halen Türkçeye tercüme edilmeyi beklemektedir.

Arapçadaki Türkçe sözler

Türkçe en çok etkilendiği dil olan Arapçaya da binlerce kelime vermiştir. Cezayirli bir bilim adamı olan Mohammed ben Cheneb, 1922’de yaptığı “Cezayir konuşma dilinde muhafaza edilen Türkçe ve Türkçe aracılığı ile gelen Farsça kelimeler” adlı araştırmasında (Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten 1966, 157-213. s.) isimli çalışmasında Cezayir Arapçasında 634 Türkçe kelime tesbit etmiştir.
Bu kelimelerin 72’si askerî, 31’i denizcilik, 39’u besin maddelerine ait kelimeler, 59’u alet ve kap kacak kelimeleri, 55‘i giyecek, 65’i sanatlarla alakalı, 313’ü ise çeşitli sahalara ait kelimelerdir. Cheneb, Türkçe özel adları çalışmasına dahil etmemiştir.
Ahmet Ateş, Cheneb’den müstakil olarak yaptığı bir araştırmada Arap edebî dilinde 539 Türkçe kelime tesbit etmiştir. Ateş Türkçe örnek kelimesinin dahi urnîk şeklinde ve “örnek, model, şekil” manasında Arapçaya geçtiğini de (çoğulu arânîk) kaydetmiştir (Ahmet Ateş, “Arapça yazı dilinde Türkçe kelimeler üzerine bir deneme”, Türk Kültürü Araştırmaları, 1965, 2. yıl, 1-2. sayı, 5-25. s.).
Hüseyin Ali Mahfuz, Bağdad Arapçasındaki 500 Türkçe kelimenin listesini yayımlamıştır (Ahmet Ateş, “Arapça yazı dilinde Türkçe kelimeler, 10. yüzyıla kadar”, Reşit Rahmeti Arat İçin, Ankara 1966, 26. s.).
Erich Prokosch adında bir Alman alimi de Sudan Arapçasına 259 Türkçe kelimenin geçtiğini tesbit etmiştir. Bunların içinde ağa, balta, baklava, basma, bastırma, başıbozuk, binbaşı, birinci, bohça, boru, bölük, burma, burgu, damga, demir, doğru, dolap, dondurma, cebehana, çizme, gümrük, hekimbaşı, kanca, karakol, kavun, kavurma, kazan, kılavuz, kışlak, orta, sancak, şiş, tabur, temelli, topçu, yüzbaşı gibi kelimelerle –cı eki de vardır (Erich Prokosch, Osmanisches Wortgut in Sudan-Arabischen [Sudan Arapçasında Osmanlı Kelimeleri], Klaus Schwarz verlag, Berlin 1983, 75 s.).
Son zamanlarda bu mevzuda çalışan Bedrettin Aytaç, Arap Lehçelerindeki Türkçe Kelimeler (İstanbul 1994) isimli eserinde Arapçaya şimdilik 941 kelimenin geçtiğini meydana koymuştur (Bedrettin Aytaç, Arap Lehçelerinde Türkçe Kelimeler, TDAV y., İstanbul 1994, 159 s.).
Aytacın çalışmasında Arapçaya geçen kelimelerin 179’unun meslek ismi, 75’inin yiyecek içecek ismi, 97’sinin çeşitli sıfatlar, 45’inin askerlikle ilgili kelimeler, 24’ünün özel isim, lakap ve unvan, 40’ının mekân ismi, 89’unun araç gereç ismi, 15’inin fiil, 52’sinin giyim kuşam ve dokumacılıkla ilgili isimler, 8’inin akrabalıkla, 6’sının madenlerle, 7’sinin hayvanlarla ilgili olduğu görülmektedir. (Toplamı 657’dir). Geri kalan 284’ü sair isimlerdir. Bunların içinde çavuş (çaviş veya şaviş şeklinde), topçu gibi çok kullanılan kelimelerle beraber, çapçak (kulplu ve madeni bir kap, eski Türkçede çamçak) ile sagu (ağıt), sagucu (ağıtçı) gibi günümüz lisanında kullanılmayan eski Türkçe kelimeler bile vardır.

Arnavutçadaki Türkçe kelimeler

Arnavutçadaki Türkçe kelimelerin sayısı 5 ila 10.000 bin arasındadır. Bu mevzuda da yapılmış bir çalışma yoktur.

Yunancadaki Türkçe kelimeler

Yunancada 5.000 ila 7.000 civarında Türkçe kelimenin olduğu tahmin edilmektedir. Yunanlılarda Türk kompleksi olduğu için Yunan ilim adamları her hangi bir çalışma yürütmemişlerdir.

Ermenicedeki Türkçe kelimeler

Ermenilerin henüz Türk kompleksine sahip olmadıkları bir zamanda 1902’de H. Açaryan isimli bir Ermeni, Türkçeden Ermeniceye 4.200 (dört bin iki yüz) kelimenin geçtiğini tesbit etmiştir (Hasan Eren, “Türkçedeki Ermenice alıntılar üzerine”, Türk Dili, ağustos 1995, 524. sayı, 862. s). Hatta bu tesir o derecededir ki, Türkçenin etkisiyle Ermeni dili yapı ve sentaksını (söz dizimini) dahi değiştirmiştir (Bahtiyar Vahabzade, haz. Yusuf Gedikli, Ömürden Sayfalar, Ötüken n., İstanbul 2000, 196-197. s.).
Robert Dankoff, yukarıdaki rakama ilave olarak Ermeni diyeleklerinde 150 Türkçe sözün varlığını tesbit etmiştir. Halbuki Türk yazı dilindeki Ermenice kelimeler, sadece 5-10 tanedir (Hasan Eren, “Türkçedeki Ermenice alıntılar üzerine”, 903-904. s.).
Ancak bu bir asır evvel yapılmış eksik bir çalışmadır. Ermenicedeki Türkçe kelimelerin sayısı 10 binden az değildir. Sadece şu kadarını belirtelim ki Türk kamu oyunda çok yaygın olan örnek kelimesinin Ermenice olduğu inanışı yanlıştır. Örnek batı Türklerinden doğudaki Altaylılara, Doğu Türkistanlılardan Tatarlara kadar bütün Türk lehçelerinde mevcuttur (Örnek hakkındaki yazımız için Türk Dilinin eylül 2003 tarihli sayısına bakılabilir).

Netice

Türkçe eski, köklü, zengin, yaygın ve çok konuşulan bir dildir. Tarih boyunca bir çok lisan ve halkla alış veriş içinde olmuştur. Hem kelime almış, fakat aldığından ziyadesini vermiştir (Sanırız aldığından az verdiği diller Arapça, Farsça ve Fransızcadır. Geri kalan bütün dillere aldığından fazlasını vermiştir).
Lakin Türkçenin yabancı lisanlara etkisi henüz gerektiği kadar araştırılıp incelenmemiştir. Bilhassa Arnavutça, Yunanca, Ermenice ve hatta Gürcücedeki Türkçe kelimelerin bir an evvel araştırılması gerekmektedir. Tabii ki bu, herkesten evvel bize düşen mühim ve kutsal bir vazifedir.
Aynı vazife Kafkas dilleri, Moğolca, Çince, Korece, Urduca için de variddir. Urduca zaten Türkçe ordu kelimesinden gelmektedir. Binlerce kelime verdiğimiz bir dildir.
1. Türk Dili Kurultayını açarken, “Öyle bir Türkçe yapalım ki bunu Kaşgardaki Türk de konuşsun, anlasın; Baküdeki, Türkiyedeki de” diyen Atatürkün emrini yerine getirmek için var gücümüzle çalışmamız gerekiyor (Hasan Eren, “Dilde birlik”, Bilimsel Bildiriler 1972, 159. s.).

Çevrimdışı umutzorlu

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 12.558
  • 30.152
  • 12.558
  • 30.152
# 27 Nis 2010 21:06:09
Dilimize sahip çıkalım .

Çevrimdışı umutzorlu

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 12.558
  • 30.152
  • 12.558
  • 30.152
# 05 May 2010 15:26:48
Türk milletinin dili Türkçe'dir. Türk dili dünyada en güzel, en zengin ve en kolay olabilecek bir dildir.Onun için her Türk, dilini çok sever ve onu yüceltmek için çalışır... Türk dili Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk milleti geçirdiği sayısız felaketler içinde ahlakının, geleneklerinin, hatıralarının, çıkarlarının, kısaca bugün kendi milliyetini yapan her şeyin dili sayesinde korunduğunu görüyor. Türk dili Türk milletinin, kalbidir, zihnidir. 1929

Türk dili zengin, geniş bir dildir. Her kavramı ifade kabiliyeti vardır. Yalnız onun bütün varlıklarını aramak, bulmak, toplamak, onlar üzerinde çalışmak lazımdır. 1930

Çevrimdışı umutzorlu

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 12.558
  • 30.152
  • 12.558
  • 30.152
# 08 May 2010 20:23:43
 Mevlâna

Gönlü ve sözü bir olmayan kişinin yüz dili bile olsa, o gene dilsiz sayılır.

Çevrimdışı yenibetşe

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.338
  • 3.551
  • 3.338
  • 3.551
# 08 May 2010 20:26:04
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Mevlâna

Gönlü ve sözü bir olmayan kişinin yüz dili bile olsa, o gene dilsiz sayılır.
Ne güzel söylemiş mübarek zat.

Çevrimdışı Agıri

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.071
  • 824
  • 1.071
  • 824
# 08 May 2010 20:30:08
  dil çok önemli faktör...
 büyük insanlar büyük laflar eder...Mevlana gibi..

Çevrimdışı umutzorlu

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 12.558
  • 30.152
  • 12.558
  • 30.152
# 08 May 2010 20:30:36
Eflâtun
Konuşma, insanın aklını kullanma sanatıdır.

Çevrimdışı yenibetşe

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.338
  • 3.551
  • 3.338
  • 3.551
# 08 May 2010 20:32:48
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Eflâtun
Konuşma, insanın aklını kullanma sanatıdır.

Her diline geleni konuşmak bunun dışında.Bin düşünüp bir konuşanlar hataya pek düşmezler.

Çevrimdışı SAKİŞ

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.072
  • 7.039
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 2.072
  • 7.039
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 08 May 2010 20:48:21
  Dil konusunda ben de çok hassasım ve bu konuda kendime Oktay Sinanoğlu'nu örnek alıyorum. Dünya çapında tanınmış bir profesör. Gelin görün ki her ülkede verdiği seminerleri Türkçe veriyor ve diyor ki;
  -Neden ben İngilizce konuşayım, benim ana dilim Türkçe. Konuşmayı yapan benim, Türk olduğuma göre Türkçe konuşmam gerekiyor.
  Arkadaşlar, maalesef çeşitli dizilerle, programlarla önce milli benliğimizi unutturuyorlar. Televizyonlarda gördüğümüz her çarpıklığı bir zaman geliyor ki bizler de farkına varmadan yapmaya başlıyoruz. Allah aşkına kendi dilinin inceliklerini bilmeyen bir toplum, diğer dilleri nası konuşur?En üzüldüğüm nokta ise dizilerdeki anlamsız kelimelerin dilimize yerleşmesi. Bir an önce kendimize gelmeli ve dilimize sahip çıkmalıyız. Bu konunun üzerine biz öğretmenlerin de hassasiyetle eğilmesi gerekiyor.

Çevrimdışı 1981BİR

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 126
  • 112
  • 126
  • 112
# 09 May 2010 02:32:54
dil kültürdür.. kültür varlıktır... varlığımız daim olsun istiyorsak.. dilimizi korumak zorundayız..

Çevrimdışı umutzorlu

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 12.558
  • 30.152
  • 12.558
  • 30.152
# 13 May 2010 00:35:03
Dilimizi kullanırken heleki şu son zamanlarda lütfen dikkat edelim .Öğretmen olduğumuzu unutmayalım

Çevrimdışı yusuf-arda

  • Uzman Üye
  • *****
  • 284
  • 221
  • 284
  • 221
# 13 May 2010 00:43:18
geleceğimizin büyükleri olacak çocuklarımıza dilimizi doğru öğretelim. dilimize sahip çıkalım.....

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK