Son Tuz Gölü
İki milyon yaşındaki Tuz Gölü'nün son günleri.
Hiç mi yok bir nefes üfleyecek Anadolu yiğidi?
İçinde bir çift martı gördüm.
İkisi de iki milyon yaşında. Anadolu Akdeniz'i terk ettiği günden bu yana. İki martı burada.
Son iki martı gözlerime bakıyor. Son bakış. Tekrarı yok. Sebebi ortada.
Gölü terk eden binlerce başka kuş gibi, gidecekler. Döl veremeden ölecekler.
Karşımda tozdan bir ova gördüm.
Hepsi hepsi on yaşında. Suyunu çaldığımız günden bu yana. Göl yok olmakta.
Son damlalar yüzüme yansıyor. Son bakış. Tekrarı yok. Sebebi ortada.
Ovayı dolduran öteki damlalar gibi, gidecekler. Göl olamadan bitecekler.
Belki bugün. En geç yarın. İki milyon yıllık takvimin son dakikasında.
Bir ağıt yakayım dedim. Gözümdeki nem gölden utandı. Kurudu.
Gazetelere baktım. Daha çok utandım. Hakikat ne, yazanlar ne?
Ey laik, islamcı, alevi, sünni, sosyalist, kemalist, demokrat, asker!
Ey köylü, şehirli, türbanlı, başı açık, tarikatçı, modern!
Ey Türk, Kürt, Laz, Arap, Çerkes!
Ey memur, vekil, Bakan, Başbakan!
Ey fakir, zengin, ünlü, ünsüz, alim, sanatçı, gazeteci, öğretmen, çiftçi!
Ey bu toprağın insanı!
Hepimizi emziren ana sütten kesiliyor. Suyu kayıp. Toprağı yorgun.
Aşağıda kök kururken, üstte bahar açar mı?
Ey bu toprağın anası, babası!
Bir evladın can veriyor. Yaşı iki milyon. Adı Tuz Gölü.
Toz bütün gölü kaplasa da, vicdanına sığar mı?
Güven Eken
23 Haziran 2008, Tuz Gölü
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]