Meseleye vicdan rahatlatmak yerine bilinçlendirmek (cesaretlendirmek) penceresinden bakarsak işte hem enaniyet buhranından kurtulmuş oluruz, hem de ''doğru söylediğimiz için dokuz köyden kovulmayız'' .
Hiç unutmuyorum, Ramazan ayı gelince arkadaşlarla iftardan sonra buluşup teravihe giderdik. Teravihten sonra da parkta oturur muhabbet ederdik. Bir amcamız bir gün bize '' Teravih sünnettir, günde 5 vakit farz namaz kılmıyorsunuz, nafile ibadeti kaçırmıyorsunuz sizin yaptığınızın bir ehemmiyeti yok '' diye nasihat etti. iyi niyetliydi belli ama o günden sonra bazı arkadaşlar vakit namazlarını kılmadığı gibi teravih yerine kahveye gitmeye başladı. Nasılsa bir ehemmiyeti yoktu !
1- O amcamız bizim vakit namazlarını kılmadığımızı nereden biliyordu, ya da gerçekten biliyor muydu ?
2-İyi niyetli bir şekilde gençleri özendirmek isterken, onları camiden soğutmanın vebalini amcamız fark etmiş midir acaba ?
Israrla bıkmadan ve yılmadan belirtiyorum, insanları bilinçlendirmek ve şuur oluşturmak için çaba harcarken gönüllerine hitap etmek, yaparken yıkmamak gerekir.
Dua etmeyi ayrı tutuyorum bütün bu yazılanları değerlendirdiğimizde söylenenleri yazıya dökmek ile farkındalık oluşturmak arasında hiçbir fark yoktur. İnsanları harekete geçirmek için önce kendimizi harekete geçirmeli, kendi nefsimiz için değil mazlumlar için somut birşeyler ortaya koymalıyız.
Buralardan başlayabiliriz mesela;
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
...
Son olarak diyebilirim ki; üzerinde her gün farklı senaryoların kurgulandığı müslüman toplumu uyanık ve akıllı olmalıdır. Öğretmenlerimizin belirttiği gibi derdimiz gerçekten büyük, el birliği ile duayı ihmal etmeden, kırmadan ve incitmeden daha fazla neler yapabilirizin mücadelesini vermeliyiz.
Hanemizdeki kişiler eğitimci, yüksek okul mezunu ve gündemi takip eden, analiz yapabilen insanlar diye düşünüyor, Kürşad olmak, mücahit olmak ile don kişot olmak arasındaki farkı ayırt edebildiklerini biliyor, Başta Doğu Türkistan olmak üzere islam beldelerindeki kardeşlerine dua ve ellerinden gelen her türlü çabayı göstereceklerine tüm kalbimle inanmak istiyorum.
Rabbim yar ve yardımcıları olsun...
***
Mekanın cennet olsun Mehmet Akif ;
ZULMÜ ALKIŞLAYAMAM
Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdadıma saldırdımı,hatta boğarım!...
-Boğamazsın ki!
-Hiçolmazsa yanımdan kovarım.
Üçbuçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam;
Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.
Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale;
Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale!
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!
Kanayan bir yara gördümmü yanar ta ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!
Adam aldırmada geç git, diyemem aldırırım.
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu...
İrticanın şu sizin lehçede ma'nası bu mu?