Doğu bölgelerin de belki biraz daha zor kadın olmak!
İki evli bir köylü vatandaşa soruyor televizyon gezgincisi:
-Niye iki evlendin amca?
Cevap tahmin edileceği gibi
-İki evlenmesem bu çifte bu çubuğa kim gidecek,zerzevatı kim sulayacak,inekleri kim sağacak!!!
Bir anne aynı gezgin televizyoncuya;
-İki kızımız vardı,sattık onları,diyor.SATTIK!!! ANNE!!!içselleşmiş bir dram….
Ağır işçi,ırgat,maraba kadın ne dersen de…Tarlada,ahırda,evde mutfakta,gece,gündüz hep o vardır,uyanıktır,ayaktadır,hizmettedir.
Kadın dövülür mü?Dövülür.Kadın azarlanır mı?Elbet,normal işleyiş gibidir bu.<Sus be kadın!>en saygın ilişkilerin içinde yer alır.Bir itilmiş-Kakılmış ilişkisidir bu…
Kızlarımız daha 15’şine basmadan zorla gelin edilir bu diyarlarda…Ne okumaktan haberi vardır nede çocukluğundan!Çocuk olmamıştır ki hiç!Kendi dünyasında hayal kurmasına bile izin verilmemiştir.Bir gün bir bakmıştır ki!gelenekler ve töreler yüzünden 3-5 kuruşa,başlık parasına <satılmıştır.>Ve bitmiştir kuramadığı hayalleri ve umutları.Kabullenmekten başka şansı kalmamıştır o berbat hayatı,çünkü o daha küçücük bir< çocuktur >!!!
Kız çocuğumuz biraz büyüdüğünde ya kısır olduğu için,yada başka gereksiz gerekçeler yüzünden,üzerine bir kuma getirilir ve hayat onun için çıkılmaz bir hal almıştır.Boşanma hakkına sahip değildir doğuda kadın.Başka bir hayatı seçme şansı yoktur.Ya ölmektir sonu,yada ölmek!
Evliliklerde yöresel güç etkilidir.Para gibi,ağalık gibi etkiler,zaman zaman kadınların dünyasını da darmadağın eder,erkeklerin dünyasını da…Sevgiler,umutlar,hayaller,hedefler ve istekler tırpanlanır gider.
Doğuda,kadın sorunları,töre cinayetleri,kumalık buna benzer daha bir çok sorun,teoride çözüme hedeflense de,pratikte maalesef bu mümkün olamamıştır.Zira batı ve doğu zaman içerisinde,birbirlerinden soyutlanarak yaşadıkları dönemlerin de etkisiyle,farklı gelişmeler göstermişlerdir.Ahlaki sınırlandırmalar ve kadına yönelik ayrımcılık bir çok toplumda kendisini gösterse de,doğuda bu sorunlar batıdan farklı şartlarda gerçekleşmiş ve daha yavaş bir süreç izlemiştir.Her şeyden önemlisi batının belli ölçüde bağımsız olarak gelişen bu ahlak sistemi <töre> ismini almıştır.Oysa doğuda ahlak kuralları sistemleştirilmiş ve isimlendirilmiştir.Kadın,pek çok toplumda erkeğin himayesi altında yaşamayı tercih etmiş ve ettirilmiştir.
Doğuda ki sorunlar özelliklede töre cinayetleri çözülmeye çalışılıyor.Ya da öyle gösterilmeye…Zira siyasi partiler bir yandan oy toplamak için aşiretlerin gönlünü hoş tutmaya çalışırken,bir yandan kadın kollarında töre komisyonları oluşturuluyor.Aşiret demek,oy demek...Aşiret demek,töre demek…Aşiret demek,cinayet demek…
Oy ile can arasında sıkı bir çekişme var.Bugün,bu çekişme oy lehine devam ediyor.Kadınlar ve aile kurumu ise <can çekişiyor.>
Doğu’nun sorunları bir bütündür.Yani kadın sorunları deyip geçmek yetersiz kalabilir.O kadar geniş bakılması gerenken bir konudur ki!tarifi bile çok ağır oluyor zaman zaman,bu sorunların çözümünün kökten olabilmesi için bakış açılarının da mümkün olduğunca geniş olması gerekir.Aşiret düzeni yıkılmadıkça töre sorunu çözülemez.
Her şeyden önce bu sorunların çözülmesinde en önemli etken <samimi> olmaktır.
Özellikle doğu bölgesindeki sorunlara,ülkemizin,toplumumuzun ve insanlarımızın daha duyarlı,teorikte kalmayan çözümler oluşturmalarını,hiçbir sorunu yüzeysel çözemeyeceklerini,her olayın özüne ve detayına bakmalarını,özellikle her şeyin eğitimden geçtiğini,bu yolları yürürken azınlık değil,çoğunluk olmak gerektiğini unutmamalıyız.
Bir gün her yönüyle <medeni insanlar ve ülkeler> arasında olmak ümidiyle….