Aynı zamanda hem bilgisayar tamiri hem satışı yapan bir abinin yanına uğradım sabah.
Ben dükkana girdiğimde abi, bir müşterisine 'bilgisayarının tamir edilemeyeceğini, yeni bilgisayar alması gerektiğini' anlatıyordu.
Müşteri; bilgisayar kasasını, monitörü, klavyeyi ve fareyi motorunun önüne yerleştirip gitti.
Kıyafetlerinden anladığım kadarıyla yüklendiklerini eve bırakıp bağa gidecek gibiydi.
Ben meramımı anlatırken yeni bir müşteri geldi.
'Orta halli bir bilgisayar ve iş görecek yazıcı' fiyatı sordu.
5 bin lira yanıtı alınca boynu büküldü.
'Peki doğrudan telefona bağlanabilecek bir yazıcı alsak?' diye kırık bir ses tonuyla sordu.
Abi, bunu tavsiye etmedi.
O da dönüp gitti.
Kıyafetleri onun da bağdan, bahçeden geldiğini anlatıyordu.
Şimdi,
Benim on beş dakika içinde şahit olduğum bu iki durum kim bilir ülkenin dört bir yanında günde kaç defa yaşanıyor?
WhatsApp'tan gelen ödevi yapmak istediği halde yapamayan kaç tane çocuk mahzun bir şekilde hayatına devam ediyor?
'Ne yapacağız hocam?' diye sordu beşinci sınıfa geçen öğrencinin velisi. 'Ne yapacağız hocam, millet cayır cayır özel ders aldırırken biz durup bekleyecek miyiz böyle?'
'Bilmiyorum abi' dedim 'inan ki bilmiyorum.'
En acısı da bence bilgisayar, telefon karşısında tükenen öğretmen, öğrenci ve velilerin tükenmiş olmalarından başka bir kazançlarının olmayışı..
Hayat zaten zor..
e-hayat daha zor...
😔 cok uzuluyorum boyle velileri gorunce, icim burkuluyor.ögrenciyken bizde yoklukla cok mucadele ettik anliyorum onlari.nasil iclerinin yandigini.Allah yardimcilari olsun ins.Nasil olsa zenginin heryerde isi saglam.ozel okullarda hep cocuklara.usttekiler bu yuzden umursamiyorlar bizleri ve devletteki ogrencileri 😔