Eğitim-İş, mesleğimizin onuruna saldırı niteliğindeki sözde meslek kanunun geri çekilmesi, öğretmene saygı, öğretmene yakışır kanun, eğitime bütçe, eğitim emekçilerine insan onuruna yakışır ücret talebiyle Ulus’taki ilk Meclis binasının önünden Anıtkabir’e yürüdü.
Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen yaklaşık on bin Eğitim-İş üyesi, Ulus’ta ilk Meclis binası önünde bir araya geldi.
“Dikkat dikkat öğretmen konuşuyor”, “Öğretmene saygı istiyoruz”, “Çapulcu değiliz öğretmeniz biz”, “Öğretmene parmak sallanmaz/uzmanlığım diplomam haksızlığa susamam”, “Ayrışma değil dayanışma/öğretmeniz uzmanız ayrışmaya karşıyız”, “Saraylarda değil alanlardayız”, “Başöğretmen Atatürk bu kanun nankörlük”, “Çocuklarımıza ülkemize geleceğimize sahip çıkıyoruz” sloganları eşliğinde kortej oluşturuldu...
Genel Başkan Kadem Özbay, burada yaptığı konuşmada, “Kendi evimizin önünde bize çelik barikat kurdular, Milli Eğitim Bakanlığına, yani evimize gitmemize engel oldular. O gün size açın yolumuzu evimize gidelim dedik, bugün buradan diyoruz ki, açın yolumuzu Atamıza gidelim. Ne çelik barikat, ne polis engellemesi bize geri adım attıramaz. Açın yolumuzu, Atamıza gidelim” diye seslendi.
Atatürk’ün mozolesine çelenk sunulmasının ardından, Genel Başkan Kadem Özbay, Anıtkabir özel defterine şunları yazdı:
“Atam, Başöğretmenim;
Devrimci ruhunu sizden alan Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası, Eğitim-İş olarak öğretmene saygı, eğitime bütçe, eğitim emekçilerine insan onuruna yakışır ücret talebiyle binlerce üyemizle gerçekleştirdiğimiz Büyük Yürüyüşümüz sonrası huzurunuzdayız.
Sizin gelecek nesilleri emanet edecek kadar önem verdiğiniz eğitim çalışanları olarak, her zaman ve her koşulda Cumhuriyet'in bizlere yüklediği görev ve sorumlulukların bilinciyle hareket etmekteyiz.
Akıl ve bilimin, ilke ve devrimlerinizin ışığında, "fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür" kuşaklar yetiştirmek; kimsesizlerin kimsesi olsun diye kurduğunuz Cumhuriyet’te, hiçbir evladımızın kimsesiz ve eğitimsiz kalmamasını sağlamak en büyük amacımızdır.
Mücadelemizi, Cumhuriyetimizin bağımsızlığını, egemenliğini, ülkenin bütünlüğünü, laik, bilimsel, ulusal, kamusal eğitim hedefini geliştirerek korumak; ülkede yaşayan her bir çocuğun ve gencin eşit, parasız ve nitelikli eğitim hakkını yaşama geçirmek için kararlılıkla sürdüreceğiz.
On binlerce eğitim emekçisi adına huzurunuzda söz veriyorum;
Ant olsun ki, bilimi ve aklı rehber edinmiş tüm eğitim emekçileriyle, bu ülkenin çocuklarını emanetleriniz ve devrimleriniz ışığında geleceğe hazırlayacak, mücadelemiz ve duruşumuzla sizi yaşatacağız! Açtığınız yolda, gösterdiğiniz hedefe hiç durmadan yürüyecek; gerçek kurtuluşun ancak cehaletin ortadan kaldırılmasıyla olacağı sözünüzden hareketle, nereden gelirse gelsin cehaletle savaşmaya kararlılıkla devam edeceğiz! Ne senden geçeriz, ne de eserinden.
Sonsuz minnet ve sonsuz saygılarımla…”