Hayırlı akşamlar.
Eğitim / Öğretimde Otokontrol Nasıl Olmalıdır?2020'li yıllarda öğretmen olmak...
başlığıyla açmış olduğum konuda bir forumdaşım
fatih projesi bence olması gereken bir şey.
yalnız öğretmeni takip ve kayıt yapması açısına ne dersiniz.
biliyorsunuz. çoğu okullarda öğretmenler artık kamera ile izleniyor.
derste değil ama bundan sonra da derstede izlenmeye doğru gidişat var. böylece her şey kayıt altında.
ifadelerini kullanmış.
Bilgisi olmayanlar için ek bir açıklama yapmak istiyorum.
Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindeki kurumlar ve çalışanları ile ilgili şikayetlerin internet üzerinden yapılabilmesi için çalışmalarına devam ediyor. Muhtemelen 2012 yılı içiresinde bu sistem uygulamaya konulacak.
Her yeni uygulamada olduğu gibi sistemin sağlıklı işlemesine kadar bir çok olumsuzluklar yaşanması ihtimal dahilindedir.
Milli Eğitim Bakanlığı şikayetlerin internet üzerinden yapılabilmesi imkanı getirilmesine neden İHTİYAÇ duyuyor?Bir çok okulda kamera kullanılmaya başlanmıştır.
Bu kameralar (sadece) öğretmenleri izlemek için mi konulmuştur?
Okullara kamera konulması İHTİYACI neden ortaya çıkmıştır?
Bu durumu, eğitim ve Öğretimde otokontrol sisteminin sağlıklı çalışmaması olarak açıklıyorum.Forumda açtığım başka bir konuda
Öğretmen arkadaşlar malesef defalarca söylenmesine rağmen, çay içtikten sonra bardaklarını ve çay kaşıklarını masanın üzerine bırakıp gidiyor. Sonra masanın üstü yapış yapış oluyor. Hademe sürekli söylüyor ama nafile...
ifadeleri kullanılmış.
Bardak ve çay kaşıkları konusunda yapılan otokontrol bile sonuç vermiyorsa
bu durumda bakanlık ne yapabilir?Otokontrol sisteminin en iyi uygulandığı çalışma ortamlarından biri bilişim sektörüdür.
Bu sektördeki otokontrol sistemleri hakkında bilgi vererek Eğitim / Öğretimde Otokontrolün nasıl olması gerektiği konusundaki görüşlerinizi öğrenmek istiyorum.
1) Kamu ve özel sektördeki büyük işletmeler zaman zaman hackerlere çağrı yaparak web sitelerine saldırmalarını isterler.
Amaç web sitenin kötü amaçlı saldırılara karşı savunmasında bir açık olup olmadığını öğrenmektir.
2) Bilişim sektörünün üst düzeyindeki çalışanların büyük kısmı sözleşmeli çalışır. Kadrolu çalışma talep ve arzı olmaz.
Çünkü bilişim sektörü çok hızlı gelişmektedir.
Taraflardan biri (işletme veya çalışan) gelişmelere ayak uyduramadığında her iki tarafta zarar görür.
Bilişim sektörü çalışanı her zaman yeniliklere adapte olmalıdır.
Sektörler genellikle gelişmelere daha geç adapte olur.
Çalışan şirketinin gelişmelere adapte olmasını beklerse yeni gelişmelere adapte olmakta zorlanır.
3) Bilişim sektörü, çalışmaları ile ilgili hataların otomatik olarak kendine bildirilmesini sağlamaya çalışır.
Bunun mümkün olmadığı durumlarda çalışmalarını kullananların manuel olarak bildirim yapması için kolaylıklar sağlar.
4) Bilişim sektöründeki gelişme açık kod uygulaması ile gelişimini hızlandırmıştır. Açık kod uygulaması şu şekildedir.
Bir program yazılırken, programın içindeki kodların başkaları tarafından KULLANILABİLMESİ için özellikler ekler.
Kullanıcılar program kodlarının içeriğini bilmezler ve çoğu zaman göremezler.
Fakat kendilerine verilen imkanlarla program içindeki özellikleri kullanırlar.
Bu şekilde yazılmış olan programa İHTİYAÇ duydukları özellikleri katabilirler.
Daha sonra bu özellikleri EKLENTİ tanımlaması altında programı üreten kişiye göndermeyi tercih ederler.
Üretici firma bu eklentileri web sitesinde yayınlayarak programının daha geniş kitleler tarafından kullanılması sağlar.
Programının sonraki sürümlerine bu eklentileri koyarak daha gelişmiş bir program ortaya çıkarırlar.
Bu duruma sitemizden örnek verecek olursak, sitemizde MKportal, SMF gibi hazır scriptler kullanılmaktadır.
Fakat orjinal scriptler içinde bulanmayan Okul Tanıtımları, Atama Rehberi ve deneme aşamasında olan ... gibi bölümler eklenmiştir.
Bu bölümlerin yazılmasında orjinal programın özellikleri kullanılmıştır.
Bu tür otokontrolleri dikkate alarak Eğitim / Öğretimde Otokontrolün nasıl olması gerektiği konusundaki düşüncelerinizi yazabilir misiniz?