Egitimhane Üyelerinin Toplumsal Olayları Değerlendirme De Dikkat Etmeleri Gereke

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
25 Şub 2015 14:07:38
Egitimhane üyelerinin toplumsal olayları değerlendirme de dikkat etmeleri gereken hususlar nelerdir?

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Özgecan olayı vesilesiyle gerek forumumuzda, gerekse muhtelif platformlarda görüşler paylaşıldı.
En fazla ilgi gören görüşlerde yanlışlıklar olduğu inancındayım.
Seçim döneminde olmamız sebebiyle sık sık üzücü toplumsal olayların yaşanacağını tahmin ediyorum.
Özgecan olayı vesilesiyle yaşanan yanlışlıkların tekrarlanmaması umuduyla gözlemlediğim yanlışları paylaşacağım.
Toplumsal olayları değerlendirme de dikkat ettiği hususları paylaşan forumdaşlarım olursa memnun olurum.

1) Özgecan olayında en çok dikkatimi çeken açıklama Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır tarafından yapıldı. Bakanın kullandığı cümle şu şekilde:

- Şayet benim kızımın başına böyle bir olay gelseydi ben elime silahı alır bunun cezasını kendim verirdim. Bunun cezasına da katlanırdım.
Bir çok kişinin bu ifadeyi tasdik ettiğini gözlemledim.
Önce katlanılacak ceza ifadesine dikkat çekmek istiyorum.
Mevcut hukuk sistemine göre, Özgecan olayında verilebilecek en ağır ceza ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır.
Farklı bir şekilde söylemek gerekirse verilebilecek en ağır ceza "ömür boyu F tipi ceza evinde AĞIRLANMAKTIR"
Eğer katlanılması gereken ceza bu kadarsa benim bir yakınımın başına gelmesine gerek yok, şimdi gidip o mahlukların cezasını ben vereyim.
Bakanın düşüncesini paylaşanlardan iki husus için garanti istiyorum.
O mahlukların cezasını verdiğimde şu iki durumla karşılaşmayacağımın GARANTİSİNİ İSTİYORUM.
- Şeytan öldürdüğüm kişilerin görüntüsüyle her gece kabuslar görmeme sebep olmayacak.
- Ahirette öldürdüğüm kişilerin hesabı bana sorulmayacak.
Bu iki hususta garanti verebilecek bir kişi çıkabilir mi?
Üzücü bir olay karşısında "cezayı kendi elleri ile" vermek sevdasında olanlar bir adım ilerisini düşünemeyen GAFİLLERDİR.

2) Özgecan olayında dikkatimi çeken bir başka hususta İDAM CEZASININ hukuk sistemine tekrar monte edilmesi talepleriydi.
Bu talebi paylaşanlara şu soruları yöneltmek istiyorum :
- İdam cezası tekrar hukuk sistemine monte edilirse, çocuğunuzu elinden tutup, idam cezasının uygulanmasını izlemeye götürecek misiniz?
- Mağduru olduğunuz bir suç dolayısıyla birine idam cezası verildiğinde, darağacındaki suçlunun ipini bizzat çekecek misiniz?

Yukarıdaki sorularıma şu itirazların geleceğini tahmin ediyorum.
- Ben enayimiyim idam cazasını uygulanmasını çocuğuma izlettireyim. Çocuğum travma geçirmese bile, olayı anlayamaması durumunda bitmez tükenmez sorular soracak, idama engel olmadığım için beni suçlayacaktır.
- Kurbanımı bile başkasına kestiriyorum, bir insanı nasıl asarım? Bu işin görevlileri var, kuytu bir yerde idam cezasını uygularlar.

Cezalardan fayda elde edilebilmesi için iki özelliği olması gerekir.
- İbret olması
- Caydırıcı olması

İdam cezası (uygulanacak kişi için), ibret veya caydırıcı özelliğe sahip değildir.
İdam cezası uygulanacak kişinin ibret alıp, tekrar yapmayacağını söylemesi veya cezadan korktuğu için suçu tekrarlamaması gibi bir seçeneği yoktur.
İdam cezası, toplumun diğer bireylerinin ibret alması ve suçu işlemeyi akıllarına bile getirmemeleri içindir.
İdam cezaları seyircisiz uygulandığında hiç bir fayda elde edilmez.


İdam cezalarından gereken faydanın elde edilebilmesi için özellikle çocukların ve bayanların idam cezalarını en yakın mesafeden izlemesi gerekir.
Çocukluğunda idam cezasını izleyen bir çocuğun büyüdüğünde suç işlemesi mümkün olabilir mi?
İdam cezasını izleyenler, fıtratları gereği, yaşadıklarını bire bin katarak, yıllarca toplumun diğer bireylerine anlatacaklardır.
Bayanların abartma hususunda mahir olduklarını göz önünde bulundurursak, idam cezalarından azami fayda elde edebilmek için izlemede önceliğin bayanlara verilmesi gerekir.

İdam cezasının uygulaması, azami fayda edilecek şekilde olacaksa, idam cezasının hukuk sistemimize monte edilmesine onay veriyorum. Başka onay veren var mı?

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 27 Şub 2015 17:22:59
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

3) Toplumsal olayları değerlendirirken yapılan hatalardan biri de zahire (dış görünüşe) bakarak yargıya varmaktır.

Bir çok olay hakkında edindiğimiz bilgiler ikinci, üçüncü vs. şahısların aktardıklarıdır.
Veya sadece olayın taraflarından sadece bir tarafının söyledikleri / yaptıkları bilinebilmektedir.
Sağlıklı bir yargıya varabilmek için olayın taraflarının birinci ağızdan dinlenilebilmesi ve söylenenleri tasdik eden delillerden haberdar olmamız gerekir.
Toplumsal olaylarının çok büyük bir kısmında bu imkanlardan mahrum olduğumuz için yargımız ne olursa olsun hata payımız yüksektir.

Olayı, diğer etkenlerden bağımsız olarak değerlendirmekte hatalı yargılara sebep olabilmektedir.

Aşağıdaki Hadis-i Şeriflere dikkat edelim :
1357. Yine Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
– "Siz kimleri şehit sayıyorsunuz?"  diye sordu. Sahâbîler:
– Yâ Resûlallah! Kim Allah yolunda öldürülürse o şehittir, dediler. Peygamber Efendimiz:
– "Öyleyse ümmetimin şehitleri oldukça azdır" buyurdu. Ashâb:
– O halde kimler şehittir, yâ Resûlallah! dediler. Resûl–i Ekrem:
– "Allah yolunda öldürülen şehittir; Allah yolunda ölen şehittir; bulaşıcı hastalıktan ölen şehittir; ishalden ölen şehittir; boğularak ölen şehittir" buyurdu.
Müslim, İmâre 165. Ayrıca bk, İbni Mâce, Cihâd 17.

1356. Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Şehitler beş kısımdır: Bulaşıcı hastalığa yakalanan, ishale tutulan, suda boğulan, göçük altında kalan ve Allah yolunda savaşırken şehit olanlar."
Müslim, İmâre 165. Ayrıca bk, İbni Mâce, Cihâd 17.
 
Haksız yere öldürülen kişi şehittir.
(Nesai, Tahrimü’d-dem: 25, no:4096, 7/117)

Bu Hadis-i şerifler dikkate alındığında haksız yere öldürülen, suda boğulan, göçük altında kalan vs. kişiler için "yazık oldu" anlamına gelecek bir yargıya varmamız ne kadar doğrudur?

4) Toplumsal olaylarda zahire (dış görünüşe) bakarak zararlı olduğunu düşündüğümüz hususlar aslında zararlı olmayabilir.

Bakara suresi 216. ayet :
Hoşlanmasanız da savaş size farz kılındı.
Olur ki hoşlanmadığınız bir şey sizin için hayırlı olur.
Olur ki sevip arzu ettiğiniz bir şey sizin için şerli olur.
Gerçeği Allah bilir, siz bilmezsiniz.

Benzer hususa işaret eden bir Hadis-i Şerif :
Amellerinizde orta yolu ve doğruyu bulmaya çalışın.
Mü'mine musibet nevinden her ne ulaşır ise günahlarına bir kefâret olur.
Musibet, beklenmedik bir hâdise olmuş, ayağına batan bir diken olmuş farketmez.
(Müslim, Birr 49)

Bir çok kişi ahiret hayatında yaşanması muhtemel sıkıntılar hakkında fikir sahibi değildir.
Ahiret hayatında yaşanması muhtemel sıkıntılar ile bu dünya da yaşanan sıkıntılar arasında kıyas mümkün değildir.
Örneğin bir insanın yanarak öldüğünü düşünelim.
Bildiğim kadarıyla herhangi bir yangında sıcaklık 300 dereceyi geçmez.
İnsanların bu dünya da maruz kalabileceği en büyük sıkıntılardan biri 300 derecelik bir sıcaklıkta kalmaktır.

Güneş’in yüzey sıcaklığı yaklaşık 5500 derece, merkez sıcaklığı ise en az 15 milyon derecedir.

300 derecede yanmak mı sıkıntılıdır, 15 milyon derecede yanmak mı?

Yandıktan sonra derecesi fark etmez diyecekler için bunun dünya ve ahiret sıkıntılarını kıyaslayabilmek için bir örnek olduğunu hatırlatmak isterim.

Şöyle bir örnekte verilebilir.
İşlediğiniz bir suçun cezası bu dünya da ayağınıza iğne batırılmak olsun.
Aynı suçun cezası ahirete kaldığı takdirde ayağınızdan sokulup başınızdan çıkacak bir şiş olsun.
Tercih size bırakılsa hangisine razı olursunuz?
Bu dünya da ayağıma iğne batırılmasındansa ahiretteki şişe razıyım diyebilir misiniz?
Maalesef bunu diyebilen GAFİLLER var.

Çevrimdışı peugeot307

  • B Grubu
  • 2.730
  • 5.324
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 2.730
  • 5.324
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 11 Haz 2016 11:47:57
İdam cezası, toplumun diğer bireylerinin ibret alması ve suçu işlemeyi akıllarına bile getirmemeleri içindir.
İdam cezaları seyircisiz uygulandığında hiç bir fayda elde edilmez.


Senden başka okuyup yazan yok bu yazdığın habere...
 yukarıdaki cümle senin ne kadar aciz laf ebeliği yaptığını gösteriyor.
İbret alma olayını senin gibler öyle anlarsa tabiki idam gelmez...
İbret alma sadece idam olan kişinin mi yoksa ondan sonra o haber o görüntüler haberlere yansıdığında diğer suça meyilli suç işleyeceklere mi ibret olacak sen daha bunu bile anlamamışssın...Tabiki ibret alınacak kişiler sonradan bu suçu işleyeceklere yönelik olacak...Ama sen bunu bile anlamamışssın..


Birde şu cümlelerin ne kadar basit gülünç
Töbe haşa Allah ile pazarlığa oturmuşssun birde kalkmış bunun garantisini istiyorsun.Sen kimsin ki ....
O mahlukların cezasını verdiğimde şu iki durumla karşılaşmayacağımın GARANTİSİNİ İSTİYORUM.
- Şeytan öldürdüğüm kişilerin görüntüsüyle her gece kabuslar görmeme sebep olmayacak.
- Ahirette öldürdüğüm kişilerin hesabı bana sorulmayacak.
Bu iki hususta garanti verebilecek bir kişi çıkabilir mi?

Şu gülünçlüğe bakarmısınız .
Sabıyorki o kadar kalabalık yazarsam insanların kafası karışır merak etme  kafamız karışmaz sadece sana verecek cevabımız var da verecek zamanımız yok ama ne yaparsın Seni de Allah yarattı. Verelim dedik cevap.

Önce senin başına gelsin bu olay ondan sonra gel tekrar böyle bir konu aç ben okuyayım.

Öyle davulun sesi uzaktan hoş gelir ... Ben az yazayım sen çok anla ...

Sakın bana 63.satırı alıntı yapıp yorum yapma .Yaparsan vereceğim ilk cevap bilgisayarın ekranından gülmek olacak sana:):)

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 12 Haz 2016 08:46:05
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Senden başka okuyup yazan yok bu yazdığın habere...
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Konu: Egitimhane Üyelerinin Toplumsal Olayları Değerlendirme De Dikkat Etmeleri Gereke  (Okunma sayısı 635 defa) 12.6.2016 itibariyle

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
yukarıdaki cümle senin ne kadar aciz laf ebeliği yaptığını gösteriyor.
Bilinçli insanlar muhataplarını küçümsemenin / hakaret etmenin hiç bir faydası olmadığını BİLİRLER ve bu tür davranışlarda bulunmazlar.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
İbret alma olayını senin gibler öyle anlarsa tabiki idam gelmez...
İbret alma sadece idam olan kişinin mi yoksa ondan sonra o haber o görüntüler haberlere yansıdığında diğer suça meyilli suç işleyeceklere mi ibret olacak sen daha bunu bile anlamamışssın...
Tabiki ibret alınacak kişiler sonradan bu suçu işleyeceklere yönelik olacak...Ama sen bunu bile anlamamışssın..
Dünyanın bir çok ülkesinde olduğu gibi Türkiye'de de idam cezaları KAMUYA kapalı mekanlarda uygulanır / uygulanmıştır.
Zaman zaman idam görüntüleri paylaşılmış olsa da bu toplumda gereken etkiyi uyandırmaz.
Bunu anlayabilmek için (idam olmasa bile) herhangi birinin ölüm anında yakınında bulunmuş / ölümün FARKINDA olmak gerekiyor.
Bir ölümün görüntüsünü izlemek ile ölüm anında aynı mekanda bulunmak arasında ZERRECE bağlantı yoktur.
(Ölüm anında, ölen kişi ile aradaki mesafenin 100 metreyi aşması durumunda hissedilen / hissedilmesi gereken etki asgariye düşer. Ölümün GÖRÜLMESİ çok önemli değildir, ölene fiziki uzaklık önemlidir. )
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Birde şu cümlelerin ne kadar basit gülünç
Töbe haşa Allah ile pazarlığa oturmuşssun birde kalkmış bunun garantisini istiyorsun.Sen kimsin ki ....
O mahlukların cezasını verdiğimde şu iki durumla karşılaşmayacağımın GARANTİSİNİ İSTİYORUM.
- Şeytan öldürdüğüm kişilerin görüntüsüyle her gece kabuslar görmeme sebep olmayacak.
- Ahirette öldürdüğüm kişilerin hesabı bana sorulmayacak.
Bu iki hususta garanti verebilecek bir kişi çıkabilir mi?

Şu gülünçlüğe bakarmısınız .
İnsanların ne kadir ACİZ olduklarını anlatmak için kullanılmış bir cümleyi anlamı dışında ALGILARSANIZ gülünç gelmesi doğaldır.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Sabıyorki o kadar kalabalık yazarsam insanların kafası karışır merak etme  kafamız karışmaz sadece sana verecek cevabımız var da verecek zamanımız yok ama ne yaparsın Seni de Allah yarattı.
Verelim dedik cevap.
Önce senin başına gelsin bu olay ondan sonra gel tekrar böyle bir konu aç ben okuyayım.
Haklısınız zaman ayırmayın TV'deki dizinizi kaçırmayın, toplumu BİLİNÇLENDİRME işini bana bırakın.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK