Eğitimin İnsan Modeli

Çevrimdışı sirlimen

  • Uzman Üye
  • *****
  • 551
  • 130
  • 551
  • 130
13 Mar 2009 20:05:28
  Eğitimin İnsan Model
Şeref YILMAZ
   

Lord Halifax, "eğitim, bize öğretilenlerin hepsini unuttuğumuzda geriye kalan şeydir" der. Bu sözüyle eğitimin, öğretimden daha farklı bir kavram olduğuna dikkatimizi çeker. Evet, bu iki kavram birbirine bağlı ama birbirinden farklıdır.
Eğitim, öğretimden önce gelir ve öğretime göre daha kalıcıdır. Öğretimden meyve alabilmek, eğitimi sağlam ve ciddî yapmakla mümkün olabilir. Toplumda denge ve adaletin kalıcılığı bununla doğrudan ilgilidir.

"Eğitim görmüş halkı bir yöne sevketmek kolay, sürüklemek güçtür; idare etmek kolay, köleleştirmek imkânsızdır" der, Lord Brougham.

Özellikle demokratik sistemlerde, insan eğitimi ya da eğitilmiş insan modeli ayrı bir önem taşır. Çünkü demokrasi, uygar toplumların yaşama biçimidir. Sorumluluk duygusu ise demokrasinin şartı evvelidir. Özgürlük dahil, diğer bütün şartlar bundan sonra gelir. Sorumluluk duygusu taşımayan bireyler, demokrasinin değerini ve önemini anlayamazlar. Bu ise ancak eğitimle mümkündür. Sorumluluk duygusunu gerçek anlamda yaşayıp kavrayabilmemiz için öğretim yeterli değildir. Bunun için mutlaka eğitim gereklidir. Toplumun huzurunu bozmaya yönelik eylemler bunun en açık göstergesidir. Bu eylemlerin öznesi olan insanların çoğu; ya üniversite öğrencisi, ya da üniversite mezunu... Yani birşeyler öğrenmiş ama eğitilememiş. Böyle olunca, meyve de çürük ya da kurtlu oluyor. Öyleyse burada altı çizilmesi gereken bir konu var: Bireyi özgür bırakan demokratik sistem, aynı bireyin eğitimini karşılayamazsa, kendi sonunu hazırlamış demektir. Bundandır ki, demokrasilerde bu konu ayrı bir önem taşır.

Eğitilmemiş insan, kontrol altına alınamayan ateş gibidir. Vereceği zararın boyutunu önceden kestirmek zordur. Ateş nasıl kontrol altında tutulmalıysa, barajın önüne nasıl set çekmek gerekirse, insanı da eğitmek şarttır. Eğitimsiz insan; toplum ve devlet için en büyük tehlikedir.

Eğitimde Okul Faktörü
"Okullar, demokrasinin kalesidir" der, F. Chatelaın. Okulun, demokratik sistemdeki yeri ve önemi inkâr edilemez elbette. Ama eğitim için okul yeterli bir şart değildir.

Okulun temel işlevleri arasında insan eğitmek tabiî ki var. Ama eğitimi okula hapsetmek doğru olmaz. Çünkü eğitimin yapıldığı yer bizzat okul işlevi görür. Binaların varlığı birinci derecede önemli değildir. Asıl önemli olan, eğitime inanmak ve eğitebilmektir. Bina denilen mekân, ihtiyacın arkasından kendiliğinden ortaya çıkar. Ama eğitime inanmazsak ve gönüllü eğitimcilerimiz olmazsa, inşa edilen dev binalar neyi ifade eder ki? Tekrar edelim: Bina eğitim için gerekli ve önemlidir. Ama eğitimin; "olmazsa olmaz" şartı değildir.

Sokrates, gençleri eğitiyor, insanları doğru düşünmeye çağırıyordu. Fakat duvarla çevrili sınıfları ve taştan binaları yoktu. Bundandır ki, yaygın ve örgün diye tabir edilen bir eğitim şekli vardı. Binalarda ve binaların dışında verilen eğitim... Aslında toplumun kendisi bizzat eğitici bir faktördür. İnsanlar, eğitimlerinin çoğunu burada alır. Ama eğitilmemiş bir toplum için bu sözkonusu değildir. Ancak eğitilmiş olan bir toplum, bireylerini eğitebilir. Bunun temelinde de yine bireyin eğitimi vardır.

Bu konuda sürekli gözönünde bulundurulması gereken en önemli şart, bireylerin birer birer eğitimidir. Bu, önemli bir noktadır ve çağları aşıp gelmiş bir modeldir. Geniş kitleleri hedef alma, bireyin eğitiminde sanıldığı kadar faydalı ve kalıcı değildir. Bu bağlamda toplu mekânlar ve kalabalık ortamlar, eğitim adına verimin ve kalitenin göstergesi olamaz. Esas olan birer birer eğitmektir. İnsanın en değerli varlık olduğunu düşünürsek ve her insanın başlı başına bir âlem olduğunu kabul edersek, böyle bir gayretin ne kadar gerekli ve önemli olduğu ortaya çıkar.

Eğitilmiş İnsan Modelinin Gerekliliği
Hayatın anlamını kavrama ve yaşadığının farkına varma, eğitilmiş insana ait bir özelliktir. Eğitimsiz insan, hayatın anlamını bilmediği için, hayatı anlamından saptırır. Bundandır ki eğitim, okuldan ziyade toplumun içinde elde edilmesi gereken bir fazilettir. Lonis Bromfield'in ifadeleri bu bakımdan üzerinde durup düşünmeye değer türdendir: "Eğitim, okulun eseri değildir. İnsanın kendinde mevcut faziletlerin eseridir." Yani yeteneklerin ortaya çıkması bir bakıma... Toplum olarak eğitilmeye olan ihtiyacımız, bugün herşeyin üstünde ve önündedir. Dilimizden düşürmediğimiz ve gözümüzde büyüttüğümüz diğer sıkıntıları ancak eğitilmiş bir toplumla aşabiliriz. Eğitimsiz bir toplumda insicam olmaz. Böyle bir toplumun birlikten nasibi yoktur. Böyle toplumlar hangi yöne gideceğini de tayin edemez. Eğitilmemiş bireylerin, evrenin içindeki yerini, konumunu ve görevini kavrayabileceğini düşünmek, herşeyden önce eğitimi anlamamak demektir. Toplumun huzurlu olması, bireylerin sorumluluk duygusuyla hareket etmesine bağlıdır. Sosyal refahın ve adaletin gerçekleşmesi, sorumluluk duygusu taşıyan fertlerin varlığına bağlıdır. Bu da ancak eğitilmiş insanla mümkündür.

Uygar bir toplum olmak, uygarca yaşamak, sokakları evimiz gibi görmek, insanlara yardımcı olmak, düşünceye saygı duymak ve önyargıyı yoketmek.. gibi daha nice faktörün temelinde hep eğitilmiş insan modeli vardır. Einstein, "bir ön yargıyı yoketmek, bir atomu parçalamaktan daha zordur" der.

Sizce bu söz, eğitimin ve eğitimsizliğin ne anlama geldiğini yeterince anlatmıyor mu?

Çevrimdışı semagül68

  • Uzman Üye
  • *****
  • 272
  • 39
  • 272
  • 39
# 19 Mar 2009 21:54:44
eğitim;öğretim sürecinin yerleşmesi, uygulamaya ve pratiğe geçmesi ,diye düşünüyorum..

Çevrimdışı semagül68

  • Uzman Üye
  • *****
  • 272
  • 39
  • 272
  • 39
# 19 Mar 2009 21:58:06
öğretim sürecinde bireyler mutlaka olumlu davranışlar kazanmalıdır....

Çevrimdışı NELİ

  • Uzman Üye
  • *****
  • 251
  • 345
  • 251
  • 345
# 19 Mar 2009 22:04:37
Eğitim insana hayata bakış açısı kazandırmalı, yeteneklerini ortaya çıkarmalı, hatalarından öğrenmeyi, öğrendiklerinden mutluluğu yakalamayı bilmel
i. :)

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK