Ek Ders Esasında Değişiklik Yapılmalıdır
Resmi ve idari tatil günleri (1 Ocak, seçim sonrası günler, kar tatili vb.) ile öğretmenlerin sevkli oldukları günlerde ek derslerinin kesilmesinden dolayı mağduriyetler yaşanmaktadır.
Ek Ders Esasları’nda değişiklik yapılmasına ilişkin Bakanlığa sunulan taleplerin bir kısmı şöyledir:
1-Öğretmenler, haftaiçi mesai saatleri dışında ve haftasonlarında (Cumartesi ve Pazar günleri) zorunlu olarak hizmetiçi eğitim, kurs ve seminerlerine kursiyer olarak katılmaktadırlar. Tamamen idarenin tasarrufu ile özel (dinlenme) zamanlarında kendi istek ve iradeleri dışında kurslarda görevlendirilen öğretmenlere bu süreler karşılığında ek ders ücreti ödenmesi yönünde düzenlenme yapılması,
2-Öğretmenlerin sevkli oldukları süreler ile haftaiçi mesai saatlerine denk gelen resmî tatil ve dini bayramlarda her bir gün için 7 saat ek ders ücreti kesilmektedir. Örneğin; haftada 30 saat derse giren bir sınıf öğretmeninin, bir gün sevk alıp derse girmediği için, 7 saatlik ek ders ücreti kesilmektedir.
Oysa 16.12.2009 tarihinden önceki düzenlemede ders dağılımları aylık karşılığı ve ücret karşılığı 3’er saat olacak şekilde günlük ders saatleri aylık karşılığı ve ek ders ücreti karşılığı olmak üzere iki bölümde değerlendirilmekteydi. Öğretmenlerin sevkli ve izinli olduğu günlerde, o gün için sadece ücret karşılığı olarak belirlenen ek ders ücreti kesilmekteydi. Bakanlığın bu konuda, 16.12.2006 tarihinden önceki uygulamaya dönerek, öğretmenlerin sevkli ve izinli olduğu süreler ile resmi ve dini bayram günlerinde ek ders ücretinin kesilmemesi, ek ders ücretlerinin maaş ve aylık karşılığı olmak üzere ayrı ayrı değerlendirmesi yönünde düzenleme yapılması,
3-İlköğretim ve ortaöğretim kurumlarının son sınıf öğrencilerinin sınavlara (SBS, ÖSS) hazırlanmaları amacıyla sınav öncesi idari izinli sayıldıkları sürelerde ders görevlerini yerine getirmek üzere görevlerinin başına gelen öğretmenlerin bu öğrenciler izinli sayıldıklarından dolayı bu sınıflara olan ders görevlerini yerine getiremediklerinden ek ders ücretleri kesilmektedir. Tamamen idarenin tasarrufundan kaynaklanan bu uygulamadan dolayı ek ders görevini yerine getiremeyen öğretmenlerin ek ders ücretlerini alabilmeleri yönünde düzenleme yapılması,
4-İkili öğretim yapan okulların yöneticileri, 7:00-18:00 saatleri arasında okulların idari iş ve işleyişini yürütmektedirler. Bu okullarda görev yapan yöneticiler, tekli öğretim yapan eğitim kurumu yöneticilerine göre daha fazla (günde yaklaşık 11 saat) görev yapmaktadırlar. Bu eğitim kurumlarında görev yapan yöneticilerin emek-ücret dengesi bakımından bu çalışma şartları ve özverileri karşılığında ek ders ücretlerinin arttırılması için gerekli düzenleme yapılması,
5-İlköğretim kurumlarında görev yapmakta olan öğretmenler, meslekleri ile ilgili yapmış oldukları çalışmalardan dolayı öğretim yılı başı ve sonunda haftada 15 saat ek ders ücretinden yararlandırılmaktadırlar. Ortaöğretim kurumlarında görev yapan öğretmenler ise, aynen ilköğretim kurumlarında görev yapan öğretmenler gibi öğretim yılı başı ve sonunda okullarda görevlerinin başında olmalarına rağmen bu sürelerde herhangi bir ücret alamamaktadırlar. Öğretmenler arasındaki bu adaletsizlik giderilerek, ortaöğretim kurumlarında görev yapan tüm öğretmenlerin de öğretim yılı başında ve sonunda (ders kesim tarihinden 1 Temmuz tarihine kadar olan süreler ile 1 Eylül tarihinden ders yılının başladığı tarihe kadar olan sürelerde) ek ders ücretinden yararlandırılmaları yönünde gerekli düzenleme yapılması,
6-2006 yılından önce yüksek lisans öğrenimini tamamlayan öğretmenlere yüzde 25, doktora öğrenimini tamamlayan öğretmenlere ise yüzde 40 oranında fazla ek ders ücreti verilmekteydi. Ancak 2006 yılında ek ders ücretlerinin yaklaşık yüzde 40 oranında artırılmasına ilişkin kanun boyutunda yapılan yeni düzenleme ile bu uygulamaya son verilmişti. Anılan bu uygulamaya son verilmesi; inceleme, araştırma, mesleki ve kişisel becerilerini artırmak için kendi çabalarıyla meşakkatli bir süreç sonrasında yüksek lisans/doktora öğrenimlerini tamamlayan ve bu eğitimlerinden edindikleri bilgi, beceri ve deneyimlerini öğrencileri ile paylaşan öğretmenlerin sarf ettikleri bu çabalarının karşılıksız kalması anlamına gelmektedir. Bu nedenle, zaman ve emek harcayarak yüksek lisans/doktora öğrenimlerini tamamlayan öğretmenlerin, yüksek lisans ve doktora öğrenimini tamamlamayan diğer meslektaşları ile ek ders ücreti açısından aynı ücretlendirme sisteminin uygulanıyor olmasının, genel anlamda öğretmenlerimizin inceleme, araştırma, mesleki ve kişisel becerilerini artırmak üzere bir üst öğrenime teşvik edilmelerini engellediği düşüncesinden hareketle, yüksek lisans ve doktora yapan öğretmenlerin ek ders ücretlerinin yeniden arttırılması yönünde düzenleme yapılması,
7-Bilindiği gibi, 2006 yılından önce okul yöneticilerinin aylık karşılığı haftada zorunlu olarak 6 saat derse girmeleri yönünde bir düzenleme bulunmamaktaydı. Ancak 2006 yılında 439 Sayılı Kanun’un 6. maddesinde değişiklik yapılarak, okul yöneticilerine haftada 6 saat derse girme zorunluluğu getirilmiştir. Bu yeni düzenlemeyle, okul yöneticilerine haftanın bir günü derse girme zorunluluğu getirildiğinden, bu durum okul yöneticilerinin derse girdikleri zamanlarda okulun yönetim ile ilgili iş ve işleyişlerinin sağlıklı yürütülmesi yönündeki çalışmalarını olumsuz yönde etkilemiş ve bu uygulamadan dolayı ortaya çıkan olumsuzluklar, gerek yöneticilerimiz gerekse öğretmenlerimiz tarafından sendikamıza geri bildirim olarak yansıtılmıştır. Bu nedenle, eğitim kurumlarında yönetici olarak görev yapmakta olan öğretmenlerimizin haftada aylık karşılığı girmek zorunda oldukları ders saati sayısının azaltılması ya da kaldırılması yönünde yeni bir düzenleme yapılması,
8-Geçici görevlendirilen öğretmen ve yöneticiler, görev ve sorumlulukları artmasına rağmen, bu geçici görevlendirmelerine karşılık haftada 18 saat ek ders ücreti alabilmektedir. Bu tip görevlendirmeler, ilgililerin maddi yönden mağduriyetine yol açmaktadır. Örneğin, pansiyonlu bir okulda müdür başyardımcısı olarak görev yapan bir yönetici haftada 30 saat ek ders ücreti almakta iken, aynı okul müdürlüğüne geçici olarak görevlendirildiğinde ise haftada 18 saat ücret alabilmektedir. Bu durum, iş yükü ve sorumlulukları artan bu yöneticilerin mağdur olmalarına sebep olmaktadır. Bu nedenle geçici olarak görevlendirilen öğretmen ve yöneticilerin söz konusu mağduriyetlerinin önlenmesi bakımından görevlendirildikleri kadro için öngörülen ek ders ücretinden yararlandırılmaları yönünde düzenleme yapılması,
9-2008 yılı toplu görüşmede mutabakat metninde ‘eşit işe eşit ücret’ ilkesi gereği idari hiyerarşideki ücret dengesizliğinin giderilmesi için karar alınmıştı. Ancak alınan karar doğrultusunda İlçe Milli Eğitim müdürlerinin, Şube müdürlerinin ve İlköğretim müfettişleri ile İlköğretim Müfettiş yardımcılarının ek ders ücretleri arttırılırken, şeflerin ek ders ücretlerinde herhangi bir iyileştirme yapılmamıştır. Bu uygulama, çalışma barışını olumsuz yönde etkilemiştir. Benzer konumda bulunan diğer kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan emsali personelle Milli Eğitim Bakanlığı personeli arasındaki gelir dengesizliği iyice açılmıştır. Karar kapsamında bulunan personele ilişkin düzenlemeler bugüne kadar personel ayırımı yapılmadan hep birlikte değerlendirilirken, son düzenlemeye şeflerin dahil edilmemiş olması, aynı koşullarda çalışan şefleri üzmüştür. Bu nedenle, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı merkez ve taşra teşkilatlarında çalışan şeflerin de ek ders ücretlerinin iyileştirilmesi yönünde düzenleme yapılması,
10-Bilindiği üzere, her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ilgili mevzuat gereğince yapılan bekleme, sorumluluk, dışarıdan bitirme, final, ortalama yükseltme, seviye tespiti, meslekî formasyon, adaylık eğitimi, beceri sınavı ve beceri/proje yarışması sınavlarında görevlendirilen öğretmenler her bir sınav komisyon üyeliği ve her bir sınav gözcülüğü için 5 saat ek ders ücreti almaktadırlar. Ancak bu görevlerin bir öğretim yılında sınav komisyonu için 12’den, sınav gözcülüğü için ise 15’ten fazlasına ücret ödenmeyeceği öngörülmüştür. Ancak, Ortaöğretim Kurumları Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmeliği’nde değişiklik yapılarak, her yıl Haziran ayında yapılan bu sınavlar, Eylül ve Şubat aylarında da yapılmaya başlanması nedeniyle, sınav yükü üçe katlanmış olmasına karşın sınav komisyon ve gözcülüklerine ilişkin sınırlama aynı kalmıştır. Bu durum, öğretmenlerin sınav komisyon ve sınav gözcülüğü görevlerinin sınırın üzerine çıkmasına neden olmaktadır. Özelliği ve niteliği itibariyle ayrı ayrı yapılması gereken birçok sınavın, sınav komisyon ve gözcülük görevinin belirlenen sınırın üzerine çıkmaması için idare tarafından birleştirilerek öğretmenlere verilmesi nedeniyle, öğretmenlerin iş yükü ve sorumluluğu artmasına rağmen ücretlerinde azalma ve hak ettikleri ücreti alamamalarına sebep olmaktadır. Bu uygulama ile yürürlükteki mevzuatla verilmiş bir hakkın idari işleyişin aksamaması bakımından idare tarafından tek taraflı uygulamalarla öğretmenlerin aleyhine neticelenmesi sonucu öğretmenler mağdur edilmektedir. Bu nedenle sınav komisyon üyelikleri ve sınav gözcülük görevleri için öngörülen sınırlamaların tamamen kaldırılması yönünde düzenleme yapılması gerekmektedir.
memurtr.com