Ekonomik Hayatımız Ve İşgücü Piyasası

Çevrimdışı bekir7133

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.785
  • 9.880
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.785
  • 9.880
  • 4. Sınıf Öğretmeni
10 Ağu 2012 19:04:23
 Eskiden Kamu İktisadi Teşekkülleri(KİT) çoktu.Haliyle çok fazla insan istihdam ediyorlardı.Buralarda çalışanların maaşları da çok iyi seviyedeydi.Bunların özelleştirilmeye başlamasıyla giderek bunlarda çalışanların ücretleri piyasa koşullarına göre düşmeye ve erimeye çalışan sayısı da azalmaya başladı.Önceden buralarda çalışanların refah düzeyi oldukça yüksekti.

  Artık yüksek maaşlı ya da asgari ücretin üzerinde maaş almak zorlaşmaya başladı.İşçi kesiminin refah düzeyi önce aşındı daha sonra da iyice geriledi.Kamuda işe girmek derseniz artık emeklilik yaşının yükselmesi ile önümüzdeki yıllarda daha az kişinin emekliye ayrılması ile o da zorlaşmaya başlayacak.Mesela ben 18 yıllık öğretmenim ve emekliliğime 16 yıl var.Ben daha şimdiden çocuklarımızın nasıl iş bulacağını sorgulamaya başladım.

  Yukarıdaki konuları siyasi tartışmaya yol açmadan yazabilirsek farklı bakış açılarını yakalayabileceğimizi düşünüyorum.

Çevrimdışı bilaldikici

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 2.512
  • 57.272
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 2.512
  • 57.272
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 10 Ağu 2012 19:27:16
kitlerin özelleştirilmesi kaçınılmazdı..kitler malesef ülkemizde verimli olamadı olamazdıda..siyaset kurumu birkaç oy için kitleri zarar ettirdi..
devlette iş endeksli gelecek planlaması çok akılcı olmaz..

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 11 Ağu 2012 11:34:26
Hayırlı günler dilerim.

Matrix filminde sorulan bir soru ve cevabı beni her zaman düşündürmüştür.
- Kadere inanır mısın Neo?
- Hayır.
- Neden?
- Hayatımı kontrol edemiyor olma düşüncesini sevmem.

Her şeyin kontrolümüz altında olmasını istiyoruz.
Kontrol edemediğimiz şeylerden kaygı duyuyoruz.

Güzel sözler arşivimdeki bir söz şu şekildedir:
Tanrım bana mücadele edebileceğim sorunlar için cesaret,
başa çıkamayacaklarım için sabır,
bu ikisini birbirinden ayırmak için de akıl ver.

Gelecek ile ilgili hususlar ne kadar kontrolümüz altındadır?
Çocuklarımızın iş bulması hususu ne kadar kontrolümüz altındadır?

Bu konuda bazı ÖN YARGILAR vardır.

1) Kişi bir mesleği ömür boyu yapmalıdır.
2) Kişi aynı zaman diliminde sadece bir meslek icra edebilir.
3) Meslek belirlemede cinsiyet temel etkenlerden biridir.

Üniversite konusunda tavsiye isteyen gençlere şu tavsiyede bulunuyordum.
- Aldığınız puan ne olursa olsun, puanınızın yeterli olduğu her hangi bir bölüme kayıt yaptırın.
Üniversite birinci yılınızda üniversitenin ne olduğunu, getirisini, götürüsünü, hangi mesleğin sizin için uygun olacağını anlarsınız.
Birinci yılın sonuda sizin için üniversite okumanın veya hangi bölümü okumanın daha iyi olacağını anlayabilirsiniz.
Bölüm değiştirme kararı verseniz bile bir yılın boşa gittiğini düşünmeyin, bir ömür boyu sürecek bir hatadan/zarardan dönüş yapmakla kara geçmiş olursunuz.

Meslek belirlemede en önemli husus kişinin "Kendini Tanımasıdır".
Yakın zamana kadar kişinin kendini tanımasının hemen hemen tek yolu üniversitede bir yıl geçirmesiydi.

Günümüzde kişilerin kendini tanımasına imkan verecek seçenekler oldukça artmıştır.
Şimdi gençlere meslek edindirme kurslarına devam etmelerini tavsiye ediyorum.
Bu kurslarda genel olarak o mesleği iyi bir şekilde yapabilecek derecede eğitim verilmez.
Fakat kişi mesleğin kendisine uygun olup olmadığını veya hangi mesleğin kendisi için daha uygun olabileceğinin ip içlarını elde edebilmektedir.
Meslek edindirme kursları genellikle 2-3 aylık dönemler halindedir.
Kişi devam ettiği kursun mesleğini yapmayacak olsa bile bu önemli bir zaman kaybı değildir.
Edinilecek bilgi ve tecrübe için makul bir süredir.


Büyük yeğenimin ilgi alanı ilkokul döneminden beri belirgindi.
Lise ve üniversite seçiminde ilgi alanına yönelik seçim yapmak zor olmadı.
Halen üniversitede okuyor olmasına rağmen, okuduğu bölüm ile ilgili iş hayatını başlatmış durumda.
Ayrıca üniversite eğitimi dışında, alması gerektiğini düşündüğü eğitimleri çeşitli yöntemlerle almaya çalışmaktadır.

Küçük yeğenim için durum farklıdır.
Bildiğimiz tüm yöntemlerimi uygulamamıza rağmen belirgin bir ilgi alanı bulamadık.
Bayram sonrasında üniversite hazırlık kurslarına başlayacak olmasına rağmen hangi bölümü okuması gerektiği konusunda hiç bir fikrimiz yok.
Araştırmalarını geleceğin meslekleri ve çok kazandıran meslekler üzerine yapıyor.
Bu meslekleri yapacak yetenek ve kapasitesi olup olmadığı hususu üzerinde hiç düşünmüyor.


Bu yılın başlarında Gazi üniversitesinde düzenlenen meslek edindirme kurslarından Solidworks programı kullanma kursuna gönderdim.
Kurstan memnun kalmasına rağmen, programı iyi derecede kullanabilmek için teknik resim bilmesi gerektiğini düşünüyor.
Teknik resim kursuna devam edebilmesi için liseden mezun olması gerekiyor.
Meslek edindirme kurslarının bir çoğunda lise mezunu olma şartı olduğu için şimdilik fazla seçeneğimiz yok.

12. sınıfta  yıl boyu staj yapması gerekecek ve üniversite hazırlık kursuna devam edecek, bu arada 12. sınıfıda okuyacak :)
Bu yoğunlukta bir meslek edindirme kursuna devam etmesi mümkün olmaz.
Fakat üniversitede bir bölüme yerleşecek olsa bile imkanlar nisbetinde değişik konularda meslek edindirme kurslarına devam etmesini sağlamak düşüncesindeyim.
Üniversite de okuduğu bölüm ile ilgili bir meslekte çalışmak zorunda olduğuna inanmıyorum.
Meslek edindirme kurslarından birinde ilgi alanını bulabileceğine inanıyorum.

Ayrıca kişisel gelişim, iletişim, halkla ilişkiler, GİRİŞİMCİLİK gibi konularda kurslara katılmasının ilgi alanını belirlemede faydalı olacağına inanıyorum.

İnşallah yeğenlerim birden fazla meslek dalında faaliyet gösterebileceklerdir.
Gelişen şartlara göre farklı mesleklerde faaliyet gösterebileceklerdir.

Çevrimdışı bekir7133

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.785
  • 9.880
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.785
  • 9.880
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 13 Ağu 2012 03:32:44
  bilaldikici ve turgutkuzan hocalarım görüşleriniz için teşekkür ederim.
  Benim asıl değinmek istediğm konu çalışanına iyi maaş verebilen,aynı zamanda da kâr eden kamu işletmeleriydi.Bunlar sadece siyasiler tarafından değil ne yazık ki bunları en başta koruması gereken sendikalar tarafından da arpalık olarak görüldü.Kimi iddialara göre ise bilerek zarar ettirilip özelleştirme yolu açıldı.TCDD yıllardır zarar etmesine rağmen özelleştirilmemiş demiryollarına gereken yatırım yapılamamıştır.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 14 Ağu 2012 19:02:56
Hayırlı günler dilerim.

Özelleştirme konusu ülkemizde yeterince anlaşılamadı.
Bu konuda daha önce geniş kapsamlı bir yazı yayınlamıştım.
Yazıyı bulabilirsem eklemeye çalışacağım.

TCDD kurumunun zarar ettiği yıllar olduğu söylentisini pek inandırıcı bulmuyorum.
Mesajın ilerleyen bölümlerinde sebebini bir örnekle açıklamaya çalışacağım.

Özelleştirme çalışmalarının tümünün aynı kategoride değerlendirilmesi mümkün değildir.
Özelleştirme yapılırken dikkat edilen hususlardan biri ortaya haksız rekabetin çıkmamasıdır.

Durumu TCDD kurumu yönünden ele alacak olursak, son yıllarda yapılan yatırımlar dikkate alınmadığında çok eski teknoloji ile çalışmalarını devam ettirmeye çalışan bir kuruluştur.
Ekonomik değeri, demirbaş değeriyle eş değerdedir.

Demiryolu ulaşımı dağlık olmayan ülkeler için tercih edilen bir ulaşım yöntemidir.
Ülkemizin tamamına yakını dağlık olduğu için normal şartlarda geliştirilmesi tercih edilmemesi gereken bir ulaşım yöntemidir.


Ülkemizdeki enerji harcamalarının en büyük kısmı ısınmaya ayrılmaktadır.
İkinci sırada ulaşım gelmektedir.
Ülkemiz için en uygun olan karayolu ulaşımı, aynı zamanda dışarıya bağımlı olduğumuz enerji pastasının ikinci büyük parçasını oluşturmaktadır.

Enerjide dışa bağımlılığı azaltmak için, ulaşımda demiryollarının geliştirilmesini zorunlu hale gelmektedir.
Dağlık alanların çokluğu nedeniyle demiryolu ulaşımının geliştirilmesinin maliyeti çok fazladır.
Bu nedenle özel sektör bu alanda yatırım yapmayı uygun görmemektedir.
Bu maliyeti karşılayabilecek özel sektör bulmak hemen hemen imkansızdır.
Bu nedenle ülkemizde demiryolu ulaşımının geliştirilmesinin devlet eliyle yapılması zorunlu hale gelmektedir.

Ankara - Konya yüksek hızlı tren ulaşımının başladığı tarihlerde bir gazetede şu bilgiler yer almıştı.
Trenin tam dolu olması durumunda 1 yolcunun taşıma MALİYETİ 1 TL.
Ankara şehir içinde metro ücreti 1 TL 75 kuruştur.
Ankara - Konya arası yüksek hızlı tren ücreti 1 TL 75 kuruş olursa % 75 kar etmek mümkündür.
Ankara - Konya arası yüksek hızlı tren ücreti: 20 TL. (internetteki bilgiler)
Diğer bir deyişle % 2.000 kar. :)
Ankara - Konya arası otobüs taşımacılık ücretleri ortalama 20 TL. dır. (Ulaşım YHT'den daha uzun sürededir.)

Eğer YHT ücretleri makul oranlarda uygulanacak olursa otobüs taşımacılığının rekabet etmesi mümkün değildir.
Ayrıca yeni yapılan YHT yatırımları için kaynak sorunu ortaya çıkar.
Muhtemelen 2023 yılına kadar ülkemizin büyük bir bölümünde YHT hizmeti verilmeye başlanmış olacak.
Bu zaman diliminde demiryollarından özel sektörün haksız rekabet olmadan yararlanabilmesinin yolu açılmış olacaktır.

Ulaşımda ağırlığın karayolundan demiryoluna kayması önemli oranda enerji tasarrufu sağlayacaktır.
Ayrıca karayollarındaki kazaları minumuma düşürerek sağlık harcamalarında tasarrufa vesile olacaktır.
Karayollarındaki istihdamın kademeli olarak demiryollarına kaydırılmasıyla istihdam probleminde minumum problem yaşanması söz konusu olacaktır.

Çevrimdışı bekir7133

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.785
  • 9.880
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.785
  • 9.880
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 19 Ağu 2012 16:57:07
  turgutkuzan forumdaşımın demiryollarına verdiği önem ve geliştirileceğine dair beklentisi için teşekkür ederim.

  Ancak şunu da belirtmeden geçemeyeceğim:Ülkemizde dağlık da olsa demiryolu yapmanın bedeli demiryolu yapmamaya göre çok düşük kalır.Szi yolcu taşıma ili ilgili bilgi vermişsiniz,fiyatlarıyla beraber.Bunu bir de yük taşıma işi için düşünelim.Yük taşımanın maliyeti demiryolu ve deniz yolu kullanılarak çok düşürülebilir.taşınan yükün maliyeti düşünce bu da enflasyonu düşürücü etki yapar. Taşınan yükteki maliyet enflasyonu azalır.demiryolu yapmamak bizi kara yolu ile hem yapım,hem de araçların harcaması bakımından petrole bağımlı kılacaktır.

  Demiryolu yaparak ucuz taşıma ile bir milyar doların ülkemizde kaldığını varsayalım.Ülkemizde paranın dolaşım hızı 20'nin üzerindedir.Yani ülkede kalan 1 lira sene sonuna kadar 20 birimlik üretime yol açacaktır.

Çevrimdışı senizkarasah

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.500
  • 26.520
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 5.500
  • 26.520
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 20 Ağu 2012 13:23:22
Duble yollar yapılmış ve bu yolların özelleştirilip zenginin daha zengin olması dururken, nerden çıktı demiryolları gelişmesi, hayalden öteye gitmez bu.. Hayata geçemeycek söylemlerden biri demiryollarının gelişmesi, ilerde görürsünüz..

Çevrimdışı bekir7133

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.785
  • 9.880
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.785
  • 9.880
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 20 Ağu 2012 13:51:14
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Duble yollar yapılmış ve bu yolların özelleştirilip zenginin daha zengin olması dururken, nerden çıktı demiryolları gelişmesi, hayalden öteye gitmez bu.. Hayata geçemeycek söylemlerden biri demiryollarının gelişmesi, ilerde görürsünüz..
 Haklısınız öğretmenim.Son 30 yılda karayolu ve demiryollarına harcanan kaynağı karşılaştırmak için kaynağa ihtiyaç bile yok.Demiryolunun gelişmesi için harcanan kara yoluna harcananın yanında devede kulak kadar.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK